AĞRI (DHA) – 16 Ekim Dünya Anestezi Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Hatice Tipe, “Anestezi uzmanları cerrahinin ve ağır bakımın bâtın kahramanlarıdır. Anestezi olmasaydı cerrahiden de kelam etmek mümkün olmazdı” dedi.
Dünya Anestezi Günü’nün her insanı ilgilendirdiğini söz eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı ve Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Merkez Şube Lideri Prof. Dr. Hatice Çeşide, “Dünya Anestezi günü her insanı ilgilendiriyor. Zira, sıhhat hizmeti alan, ameliyat olan, ağır bakıma o ya da bu türlü yolu düşen, ağrısına derman arayan her insanı ilgilendiren bir alan” diye konuştu.
Bir insanın ameliyat olabilmesi için birinci ve temel kuralın ameliyatta ağrı duymaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hatice Cinse, ameliyat olsun olmasın, “ağrının” insanın var oluşundan beri uğraş ettiği değerli bir sorun olduğunu anlattı. Prof. Dr. Hatice Cinse, “Her ne kadar Hipokrat‘a mal edilmiş olsa da anonim bir tabir olan “Ağrıyı dindirmek, İlah sanatıdır şartı günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Ameliyat olacak tüm hastalar, ağrı çekmek istemiyor ve bizler de ağrıyan bölgeyi tedavi etmek için uğraşıyoruz. Doktorlar de hastalarının ağrılarını tedavi edebilmek için yeni ilaçlar kullanıyor, yeni teknikler hatta yeni ameliyatlar geliştiriyor” tabirlerini kullandı.
ÇAĞDAŞ ANESTEZİ ÇOK BÜYÜK GELİŞİM YAŞADI
Çağdaş anestezinin son 30 yıl ortasında fazlaca büyük ilerleme kaydettiğini söyleyen Prof. Dr. Hatice Çeşide bu noktaya gelinceye kadar yaşananları ise şöyleki özetledi:
“Ameliyatların tarihi epeyce eskilere dayansa da çağdaş manada ilaçların kullanılarak ağrısız ameliyatın mümkün olması ve bu işin organize biçimde yapılmasının tarihi 1846 yılına dayanıyor. Dünyadaki birinci çağdaş anestezinin 16 Ekim 1846 tarihinde, Harvard’da genç bir hastaya, boynundaki tümör çıkarılırken anestezi için uyutucu ilaç veriliyor, hasta uyandığında hiç bir şey hatırlamıyor ve cerrah bunun mucize olduğunu söylüyor. Hakikaten mucize, zira o tarihe dek hastalar, ameliyatta ağrı çekerek, canlı canlı ameliyat ediliyorlarmış. Bir insanın canlı canlı; elleri- kolları bağlanarak kesilip biçilmesi; ameliyat olan için de ameliyat eden için de vahim olsa gerek.”
BUGÜN İNANÇLI AMELİYAT İÇİN AĞRIYI DİNDİRMEKTen çokSI GEREKİYOR
Bugün tüm dünyada ve Türkiye’de ameliyat sırasında ağrı çekilmesine müsaade vermeyen Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının hastanın ağrısını dindirmekten epey daha fazlasını yaptığını anlatan Prof. Dr. Cinse şu tabirleri kullandı:
“Anestezi; (an-esthesia) söz olarak ağrısızlık ya da duyusuzluk manasına gelir. Fakat anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı tabipler, ameliyatta sadece hastanın ağrısını dindirmez. Zira, günümüzde inançlı ameliyat için, ağrıyı dindirmekten epey daha fazlasını yapmak gerekir. Hastanın tüm yaşamsal faaliyetlerinin bir bütün olarak istikrarda tutmak ve bu dengeyi sürdürmek kuraldır. Örneğin; kâfi ölçüde nefes almamız, kalbinizin bedenimize kâfi ölçüde ve tazyikte kan pompalaması, böbreklerimizin tertipli olarak kanımızı temizlemesi üzere biroldukca fonksiyonun tıpkı anda ve birbiri ile ahenk ortasında sürmesi gerekir. İşte Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanları tam da bu noktada, cerrahın hastayı ameliyat edebilmesi için, hastanın bütün organlarının çalışma sistemini takip ve gereğinde de tedavi eder. Bu küme doktorlar ameliyathanede hastalara anestezi verip, ameliyat olmalarını sağlarken, ağır bakımda hastaları hayata döndürmek için –reanimasyon hizmetini de gerçekleştirir. bir daha canlandırma manasına gelen “reanimasyon”; ameliyathanede ve ağır bakımda uyutup-uyandırma, ya da öle yazarken bir daha hayata döndürme işlerinin hepsini kapsar. Ağrı kliniklerinde yapılan ağrı tedavileri de bu gelişmelerin modülüdür.”
“TÜM İNSANLIĞIN GÜNÜ”
Dünya Anestezi Günü’nün Anesteziyoloji ve Reanimasyon topluluğunun yanında her insanı ilgilendirdiğini söz eden Prof. Dr. Hatice Cinse, “Bu tarih doktorlar için değil, asıl bu hizmeti alan beşerler için değerli bir dönüm noktasıdır. Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanları, teknisyenleri, hemşireleri, işçileri ise bunun için tüm insanlara yardım etmeye çalışan sıhhat ordusudur. Daima Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının “Anestezi Günü” kutlanır lakin aslında “tüm insanlığın anestezi günü kutlu olsun” demek gerekir. Zira ne keyifli ki ameliyat olurken ağrı çekmiyorsunuz. Ne şahane ki kuvvetli ameliyatlardan artık sağ salim çıkabiliyorsunuz. Ne memnun ki ağır bakımlar ve oralarda sizi hayata döndürmeye çalışan gönüllüler var. Ne şanslısınız ki ağrı kliniklerinde ağrınızı keder edinen, keder alanlarınız var” açıklamasında bulundu.
Dünya Anestezi Günü’nün her insanı ilgilendirdiğini söz eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı ve Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Merkez Şube Lideri Prof. Dr. Hatice Çeşide, “Dünya Anestezi günü her insanı ilgilendiriyor. Zira, sıhhat hizmeti alan, ameliyat olan, ağır bakıma o ya da bu türlü yolu düşen, ağrısına derman arayan her insanı ilgilendiren bir alan” diye konuştu.
Bir insanın ameliyat olabilmesi için birinci ve temel kuralın ameliyatta ağrı duymaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hatice Cinse, ameliyat olsun olmasın, “ağrının” insanın var oluşundan beri uğraş ettiği değerli bir sorun olduğunu anlattı. Prof. Dr. Hatice Cinse, “Her ne kadar Hipokrat‘a mal edilmiş olsa da anonim bir tabir olan “Ağrıyı dindirmek, İlah sanatıdır şartı günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Ameliyat olacak tüm hastalar, ağrı çekmek istemiyor ve bizler de ağrıyan bölgeyi tedavi etmek için uğraşıyoruz. Doktorlar de hastalarının ağrılarını tedavi edebilmek için yeni ilaçlar kullanıyor, yeni teknikler hatta yeni ameliyatlar geliştiriyor” tabirlerini kullandı.
ÇAĞDAŞ ANESTEZİ ÇOK BÜYÜK GELİŞİM YAŞADI
Çağdaş anestezinin son 30 yıl ortasında fazlaca büyük ilerleme kaydettiğini söyleyen Prof. Dr. Hatice Çeşide bu noktaya gelinceye kadar yaşananları ise şöyleki özetledi:
“Ameliyatların tarihi epeyce eskilere dayansa da çağdaş manada ilaçların kullanılarak ağrısız ameliyatın mümkün olması ve bu işin organize biçimde yapılmasının tarihi 1846 yılına dayanıyor. Dünyadaki birinci çağdaş anestezinin 16 Ekim 1846 tarihinde, Harvard’da genç bir hastaya, boynundaki tümör çıkarılırken anestezi için uyutucu ilaç veriliyor, hasta uyandığında hiç bir şey hatırlamıyor ve cerrah bunun mucize olduğunu söylüyor. Hakikaten mucize, zira o tarihe dek hastalar, ameliyatta ağrı çekerek, canlı canlı ameliyat ediliyorlarmış. Bir insanın canlı canlı; elleri- kolları bağlanarak kesilip biçilmesi; ameliyat olan için de ameliyat eden için de vahim olsa gerek.”
BUGÜN İNANÇLI AMELİYAT İÇİN AĞRIYI DİNDİRMEKTen çokSI GEREKİYOR
Bugün tüm dünyada ve Türkiye’de ameliyat sırasında ağrı çekilmesine müsaade vermeyen Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının hastanın ağrısını dindirmekten epey daha fazlasını yaptığını anlatan Prof. Dr. Cinse şu tabirleri kullandı:
“Anestezi; (an-esthesia) söz olarak ağrısızlık ya da duyusuzluk manasına gelir. Fakat anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı tabipler, ameliyatta sadece hastanın ağrısını dindirmez. Zira, günümüzde inançlı ameliyat için, ağrıyı dindirmekten epey daha fazlasını yapmak gerekir. Hastanın tüm yaşamsal faaliyetlerinin bir bütün olarak istikrarda tutmak ve bu dengeyi sürdürmek kuraldır. Örneğin; kâfi ölçüde nefes almamız, kalbinizin bedenimize kâfi ölçüde ve tazyikte kan pompalaması, böbreklerimizin tertipli olarak kanımızı temizlemesi üzere biroldukca fonksiyonun tıpkı anda ve birbiri ile ahenk ortasında sürmesi gerekir. İşte Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanları tam da bu noktada, cerrahın hastayı ameliyat edebilmesi için, hastanın bütün organlarının çalışma sistemini takip ve gereğinde de tedavi eder. Bu küme doktorlar ameliyathanede hastalara anestezi verip, ameliyat olmalarını sağlarken, ağır bakımda hastaları hayata döndürmek için –reanimasyon hizmetini de gerçekleştirir. bir daha canlandırma manasına gelen “reanimasyon”; ameliyathanede ve ağır bakımda uyutup-uyandırma, ya da öle yazarken bir daha hayata döndürme işlerinin hepsini kapsar. Ağrı kliniklerinde yapılan ağrı tedavileri de bu gelişmelerin modülüdür.”
“TÜM İNSANLIĞIN GÜNÜ”
Dünya Anestezi Günü’nün Anesteziyoloji ve Reanimasyon topluluğunun yanında her insanı ilgilendirdiğini söz eden Prof. Dr. Hatice Cinse, “Bu tarih doktorlar için değil, asıl bu hizmeti alan beşerler için değerli bir dönüm noktasıdır. Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanları, teknisyenleri, hemşireleri, işçileri ise bunun için tüm insanlara yardım etmeye çalışan sıhhat ordusudur. Daima Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının “Anestezi Günü” kutlanır lakin aslında “tüm insanlığın anestezi günü kutlu olsun” demek gerekir. Zira ne keyifli ki ameliyat olurken ağrı çekmiyorsunuz. Ne şahane ki kuvvetli ameliyatlardan artık sağ salim çıkabiliyorsunuz. Ne memnun ki ağır bakımlar ve oralarda sizi hayata döndürmeye çalışan gönüllüler var. Ne şanslısınız ki ağrı kliniklerinde ağrınızı keder edinen, keder alanlarınız var” açıklamasında bulundu.