Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bakılırsavli Uzm. Dr. Dursun Ünal tarafınca oluşturulan tıbbi aromatik bahçesinde hazırlanan ve gerilimle gayrette kullanılan “arı yatağı”ndan (apimodül) 6 yılda 100 kişi faydalandı.
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Klâsik ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi‘nde de (GETAT) vazife yapan Uzm. Dr. Dursun Ünal, Nilüfer ilçesine bağlı Dağyenice Mahallesi’nde kurduğu tıbbi aromatik bahçesinde arı ve arı mamüllerinin sıhhat için kullanılmasına (apiterapi) yönelik çalışmalar yapıyor.
Ünal, çalışmalar kapsamında bir kabin ortasında bulunan 4 kovan üzerine yerleştirilmiş arı yatağı oluşturdu. Arı sesi haricinde giriş olmaması için özel izolasyon kullanılan ahşap kabindeki yatağa uzananlar, arıların kanat seslerini dinliyor.
Altı yıl evvel hazırlanan yatağı deneyimlemek için talepte bulunan 100 kişi bu hizmetten fiyatsız olarak faydalandı. Ünal’ın oluşturduğu bahçeye ilişkin internet sitesi ve toplumsal medya hesabı üzerinden ulaşanlar, haftanın 2 günü yaklaşık 30 dakika boyunca uzandıkları arı yatağından 10 ila 12 seans hizmet alabiliyor.
Uzm. Dr. Dursun Ünal, AA muhabirine, kovanlar üzerine yerleştirilen yatağın bir tedavi metodu olarak kullanıldığını söylemiş oldu.
Bu sistemin biyoenerji temeline nazaran çalıştığını, üzerine uzanılan yaklaşık 300-400 bin arının güçleriyle insanlara tesir ettiğini belirten Ünal, şöyleki konuştu:
“Yatağın bulunduğu kulübenin içine arılar giremez. Arıların özel kovanlarının girişi ile ağaç konutun duvarları farklı. İçeriye arıların sesi, kovanın havası geliyor. Araştırma gayesiyle başladığımız gürültüden ve kirlilikten uzak, Dağyenice’deki tıbbi aromatik bahçemizde bu uygulamayı yapmaktayım. Bu yol daha epey Rusya ve Ukrayna’da kullanılıyor. Türkiye’de de biz kendi tıbbi aromatik bahçemizde tecrübeler yapıyoruz ve bunun faydalarını da net olarak görüyoruz. Bu tecrübeden 6 yılda 100 kişi faydalandı.
Arı havası daha hayli Almanya’da uygulanıyor. Kovandan gelen uçucu yağ asitleri, bilhassa teneffüs yolu rahatsızlıklarına güzel geliyor. Bu uçucu yağ asitlerini, tıbbi aromatik bitki bahçesiyle birleştirdiğimizde yararını daha net alıyoruz.”
“Kişinin büsbütün arılara konsantre olması, onlarla irtibat kurması gerekir”
Ünal, uygulamanın yapıldığı bahçeyi 3 yıl evvel oluşturduklarını belirterek, bahçede kekik, adaçayı, lavanta, civanperçemi, melisa üzere yaklaşık 60 çeşit bitkinin bulunduğunu kaydetti.
Arı yatağının arıların popülasyonunun fazla olduğu ve çiçeklerin epey açtığı devirde kullanılmasının ehemmiyetine değinen Ünal, şunları bildirdi:
“Bu metot, ‘apiturizm’ dediğimiz turizmin bir alanında büyük ilgi görmektedir. Slovakya üzere ülkelerde büyük turizm gelirleri elde edilmekte ve arı, turizmin içine sokulmuştur. Arı yatağında uzanırken arılarla irtibat kurmak değerli. Arı yatağında arıların verdiği olumlu bir güç var ve bir hayli rahatsızlığa yeterli geliyor. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir bahis, konuttaki kanepeye uzanır üzere yahut aklı işte güçteyken oraya yatmaktan bir yarar gelmez. Oraya uzanan kişinin külliyen arılara konsantre olması, onlarla bağlantı kurması gerekir. Arıların kanatlarından gelen ses 432 hertzdir. Ana rahmindeki sesle uyumludur. Harikulade bir rahatlık veriyor ve sesin düzgünleştirici tesirini hissediyor insan. Bahçedeki lavanta, kekik, adaçayı üzere bitkilerden gelen uçucu yağ asitleri de kabinin içine yayılıyor. Bunu da teneffüsle aldığı vakit harikulade bir rahatlamayla çıkıyor. Bu kooperasyonu yakaladığında neredeyse bir hayli hastalıkta yarar görüyor.”
Ünal, arı yatağından faydalananların dinlenmiş olarak kabinden çıktığını aktararak, “İnsanlar üstündeki negatif yüklerin birçoklarını atmış biçimde çıkabiliyor. Ruhsal olarak rahatlıyor. İnsan bedeni ruhsal olarak rahatladığında fazlaca hastalığın silsilesini, kısır döngüsünü çözmüş oluyor.” diye konuştu.
“Hem sakin hem enerjik bir hal alıyor insan”
Arı yatağını birkaç seans deneyimleyenlerden Ajda Kocaman da yolun rahatlatıcı tesirini gördüğünü söylemiş oldu.
Yatağa uzandığında kendini arılarla bağlantı halinde hissettiğini anlatan Kocaman, şunları anlattı:
“Frekansları epey farklı. Kendinizi vermeniz gerekiyor. Çok değişik bir his, insanı epey rahatlatan bir şey. Hem ruhsal hem beden olarak epey rahatlatıyor. Seanstan hayli dinç bir biçimde çıkıyorum. Enerjik hissediyorum. Güya güç patlaması yaşıyor üzere oluyorsunuz. Rahatlıyor, sakinliyorsunuz. Hem sakin hem enerjik bir hal alıyor insan.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Elif Hasret Çelikler
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Klâsik ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi‘nde de (GETAT) vazife yapan Uzm. Dr. Dursun Ünal, Nilüfer ilçesine bağlı Dağyenice Mahallesi’nde kurduğu tıbbi aromatik bahçesinde arı ve arı mamüllerinin sıhhat için kullanılmasına (apiterapi) yönelik çalışmalar yapıyor.
Ünal, çalışmalar kapsamında bir kabin ortasında bulunan 4 kovan üzerine yerleştirilmiş arı yatağı oluşturdu. Arı sesi haricinde giriş olmaması için özel izolasyon kullanılan ahşap kabindeki yatağa uzananlar, arıların kanat seslerini dinliyor.
Altı yıl evvel hazırlanan yatağı deneyimlemek için talepte bulunan 100 kişi bu hizmetten fiyatsız olarak faydalandı. Ünal’ın oluşturduğu bahçeye ilişkin internet sitesi ve toplumsal medya hesabı üzerinden ulaşanlar, haftanın 2 günü yaklaşık 30 dakika boyunca uzandıkları arı yatağından 10 ila 12 seans hizmet alabiliyor.
Uzm. Dr. Dursun Ünal, AA muhabirine, kovanlar üzerine yerleştirilen yatağın bir tedavi metodu olarak kullanıldığını söylemiş oldu.
Bu sistemin biyoenerji temeline nazaran çalıştığını, üzerine uzanılan yaklaşık 300-400 bin arının güçleriyle insanlara tesir ettiğini belirten Ünal, şöyleki konuştu:
“Yatağın bulunduğu kulübenin içine arılar giremez. Arıların özel kovanlarının girişi ile ağaç konutun duvarları farklı. İçeriye arıların sesi, kovanın havası geliyor. Araştırma gayesiyle başladığımız gürültüden ve kirlilikten uzak, Dağyenice’deki tıbbi aromatik bahçemizde bu uygulamayı yapmaktayım. Bu yol daha epey Rusya ve Ukrayna’da kullanılıyor. Türkiye’de de biz kendi tıbbi aromatik bahçemizde tecrübeler yapıyoruz ve bunun faydalarını da net olarak görüyoruz. Bu tecrübeden 6 yılda 100 kişi faydalandı.
Arı havası daha hayli Almanya’da uygulanıyor. Kovandan gelen uçucu yağ asitleri, bilhassa teneffüs yolu rahatsızlıklarına güzel geliyor. Bu uçucu yağ asitlerini, tıbbi aromatik bitki bahçesiyle birleştirdiğimizde yararını daha net alıyoruz.”
“Kişinin büsbütün arılara konsantre olması, onlarla irtibat kurması gerekir”
Ünal, uygulamanın yapıldığı bahçeyi 3 yıl evvel oluşturduklarını belirterek, bahçede kekik, adaçayı, lavanta, civanperçemi, melisa üzere yaklaşık 60 çeşit bitkinin bulunduğunu kaydetti.
Arı yatağının arıların popülasyonunun fazla olduğu ve çiçeklerin epey açtığı devirde kullanılmasının ehemmiyetine değinen Ünal, şunları bildirdi:
“Bu metot, ‘apiturizm’ dediğimiz turizmin bir alanında büyük ilgi görmektedir. Slovakya üzere ülkelerde büyük turizm gelirleri elde edilmekte ve arı, turizmin içine sokulmuştur. Arı yatağında uzanırken arılarla irtibat kurmak değerli. Arı yatağında arıların verdiği olumlu bir güç var ve bir hayli rahatsızlığa yeterli geliyor. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir bahis, konuttaki kanepeye uzanır üzere yahut aklı işte güçteyken oraya yatmaktan bir yarar gelmez. Oraya uzanan kişinin külliyen arılara konsantre olması, onlarla bağlantı kurması gerekir. Arıların kanatlarından gelen ses 432 hertzdir. Ana rahmindeki sesle uyumludur. Harikulade bir rahatlık veriyor ve sesin düzgünleştirici tesirini hissediyor insan. Bahçedeki lavanta, kekik, adaçayı üzere bitkilerden gelen uçucu yağ asitleri de kabinin içine yayılıyor. Bunu da teneffüsle aldığı vakit harikulade bir rahatlamayla çıkıyor. Bu kooperasyonu yakaladığında neredeyse bir hayli hastalıkta yarar görüyor.”
Ünal, arı yatağından faydalananların dinlenmiş olarak kabinden çıktığını aktararak, “İnsanlar üstündeki negatif yüklerin birçoklarını atmış biçimde çıkabiliyor. Ruhsal olarak rahatlıyor. İnsan bedeni ruhsal olarak rahatladığında fazlaca hastalığın silsilesini, kısır döngüsünü çözmüş oluyor.” diye konuştu.
“Hem sakin hem enerjik bir hal alıyor insan”
Arı yatağını birkaç seans deneyimleyenlerden Ajda Kocaman da yolun rahatlatıcı tesirini gördüğünü söylemiş oldu.
Yatağa uzandığında kendini arılarla bağlantı halinde hissettiğini anlatan Kocaman, şunları anlattı:
“Frekansları epey farklı. Kendinizi vermeniz gerekiyor. Çok değişik bir his, insanı epey rahatlatan bir şey. Hem ruhsal hem beden olarak epey rahatlatıyor. Seanstan hayli dinç bir biçimde çıkıyorum. Enerjik hissediyorum. Güya güç patlaması yaşıyor üzere oluyorsunuz. Rahatlıyor, sakinliyorsunuz. Hem sakin hem enerjik bir hal alıyor insan.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Elif Hasret Çelikler