Aşı olmayan ve korona virüse yakalanan 14 yaşındaki çocukta önemli akciğer tutulumları görüldü
Prof. Dr. Özkaya: “Mutlaka aşı yaşı gelmiş her öğrencimizin aşı olması gerekiyor”
SAMSUN – Korona virüste aşılama yaşı her geçen gün düşerken aşı olmayan çocuklarda da önemli akciğer tutulumları görülmeye başladı. 12 yaş üzeri kronik rahatsızlığı olan hastalara artık aşılama yapılabiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzm. Prof. Dr. Şevket Özkaya ise aşı olmamış kronik rahatsızlığı olan 14 yaşındaki bir çocuğun akciğerlerinde oluşan önemli tahribatı gözler önüne serdi.
Kimi vatandaşlar hala aşı olmakta tereddüt etmeye devam ederken korona virüs çocuk kümesindeki hastaları da etkilemeye başladı. VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Şevket Özkaya ise aşı olabilecek yaş kümesindeki çocukların bir an evvel aşılanması gerektiğine vurgu yaptı. 14 yaşında, kronik rahatsızlığı olan ve akciğerlerinde tahribattan dolayı önemli öksürük, ateş ve nefes darlığı çeken bir hastanın akciğerlerini inceleyen Prof. Dr. Özkaya, “14 yaşındaki kronik rahatsızlığı mevcut olan bir genç hastamızda önemli akciğer tutulumları var. Her iki akciğerinde de yaygın buzlu cam ve konsolidasyon alanları var. Bu yaşlarındaki çocuklarda beklemediğimiz bir durumdur. Okullarımızda da bu risk var. Okullarımızın açık kalmasının ve sıhhat sistemimizin kitlenmemesi için kesinlikle aşı olmalıyız. Çocuklarımıza rol model olmalıyız. Şu anda hastanelerimiz hastalara yetişebiliyor. Yatak sayımız kâfi. Lakin denetimli toplumsal hayatımızı nizama sokmadıkça ve aşı olmadıkça, gelecekte hastanelerde yatak sayısı kasveti çekebiliriz” dedi.
“Çocuklarımıza makus örnek olmamalıyız”
Okulların açılmasıyla ailelerin çocuklarını nasıl salgından koruyacakları konusunda tereddütlerinin başlayacağını tabir eden Prof. Dr. Özkaya, “Aşıda yaş kümeleri düştükçe, hastalık aşı olmayan yaş kümelerinde görülmeye başladı. Artık 15-18 yaşlarında aşılarını olmamış hastalarımız da önemli akciğer tutulumları ile hastaneye gelebiliyorlar. Çocuklarımıza maalesef makus örnek olduk. Maske, aralık ve denetimli toplumsal hayatımızı tam yanlışsız olarak gerçekleştiremedik. Bunları okullarda çocuklardan istememiz epey sıkıntı olacak. Çocuklarımızı muhafazanın birinci yolu aşıdır. Kesinlikle aşı yaşı gelmiş her öğrencimizin aşı olması gerekiyor. Aşı çağı gelmemiş çocuklarımızın ise bilhassa ailesinde anne, baba ve daha büyük ebeveynlerinin, anneannelerin, dedelerin aşılanması gerekiyor. Çocuklara rol model olmamız gerekiyor. Maske, aralık, paklık ideolojisini çocuklara örnek olarak göstermeliyiz. Okulların açık kalması iki şarta bağlıdır. Birincisi aşı yaşına gelmiş çocuklarımızın aşılanmalarıdır. İkincisi aşı yaşına gelmemiş çocukların büyüklerinin aşılanmalarıdır” diye konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Furkan Abrek Ünal
Prof. Dr. Özkaya: “Mutlaka aşı yaşı gelmiş her öğrencimizin aşı olması gerekiyor”
SAMSUN – Korona virüste aşılama yaşı her geçen gün düşerken aşı olmayan çocuklarda da önemli akciğer tutulumları görülmeye başladı. 12 yaş üzeri kronik rahatsızlığı olan hastalara artık aşılama yapılabiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzm. Prof. Dr. Şevket Özkaya ise aşı olmamış kronik rahatsızlığı olan 14 yaşındaki bir çocuğun akciğerlerinde oluşan önemli tahribatı gözler önüne serdi.
Kimi vatandaşlar hala aşı olmakta tereddüt etmeye devam ederken korona virüs çocuk kümesindeki hastaları da etkilemeye başladı. VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Şevket Özkaya ise aşı olabilecek yaş kümesindeki çocukların bir an evvel aşılanması gerektiğine vurgu yaptı. 14 yaşında, kronik rahatsızlığı olan ve akciğerlerinde tahribattan dolayı önemli öksürük, ateş ve nefes darlığı çeken bir hastanın akciğerlerini inceleyen Prof. Dr. Özkaya, “14 yaşındaki kronik rahatsızlığı mevcut olan bir genç hastamızda önemli akciğer tutulumları var. Her iki akciğerinde de yaygın buzlu cam ve konsolidasyon alanları var. Bu yaşlarındaki çocuklarda beklemediğimiz bir durumdur. Okullarımızda da bu risk var. Okullarımızın açık kalmasının ve sıhhat sistemimizin kitlenmemesi için kesinlikle aşı olmalıyız. Çocuklarımıza rol model olmalıyız. Şu anda hastanelerimiz hastalara yetişebiliyor. Yatak sayımız kâfi. Lakin denetimli toplumsal hayatımızı nizama sokmadıkça ve aşı olmadıkça, gelecekte hastanelerde yatak sayısı kasveti çekebiliriz” dedi.
“Çocuklarımıza makus örnek olmamalıyız”
Okulların açılmasıyla ailelerin çocuklarını nasıl salgından koruyacakları konusunda tereddütlerinin başlayacağını tabir eden Prof. Dr. Özkaya, “Aşıda yaş kümeleri düştükçe, hastalık aşı olmayan yaş kümelerinde görülmeye başladı. Artık 15-18 yaşlarında aşılarını olmamış hastalarımız da önemli akciğer tutulumları ile hastaneye gelebiliyorlar. Çocuklarımıza maalesef makus örnek olduk. Maske, aralık ve denetimli toplumsal hayatımızı tam yanlışsız olarak gerçekleştiremedik. Bunları okullarda çocuklardan istememiz epey sıkıntı olacak. Çocuklarımızı muhafazanın birinci yolu aşıdır. Kesinlikle aşı yaşı gelmiş her öğrencimizin aşı olması gerekiyor. Aşı çağı gelmemiş çocuklarımızın ise bilhassa ailesinde anne, baba ve daha büyük ebeveynlerinin, anneannelerin, dedelerin aşılanması gerekiyor. Çocuklara rol model olmamız gerekiyor. Maske, aralık, paklık ideolojisini çocuklara örnek olarak göstermeliyiz. Okulların açık kalması iki şarta bağlıdır. Birincisi aşı yaşına gelmiş çocuklarımızın aşılanmalarıdır. İkincisi aşı yaşına gelmemiş çocukların büyüklerinin aşılanmalarıdır” diye konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Furkan Abrek Ünal