BAŞİSKELE, KOCAELİ (İHA) – Bir annenin memnunluğu… Otizm teşhisi konulan minik Enes artık konuşabiliyor
Oğluna otizm tanısı konulan annenin inanılmaz azmi
Anne Şükran Satıcı:
“Bana birinci kere “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam”
KOCAELİ – Kocaeli‘de 3,5 yaşındayken konuşmadığı için gittiği psikolog tarafınca otizm teşhisi konulan Enes, aldığı eğitim yardımıyla kısa müddette konuşmaya, etrafındakilerle bağlantı kurmaya başladı. Oğlunun gelişimi daha sonrasında yaşadığı memnunluğu tabir eden Enes’in annesi, “Benim çocuğumun bana birinci kere “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam. Bana dünyaları bahşettiler” diyerek sevincini lisana getirdi.
Kocaeli’de yaşayan Şükran ve Recep Satıcı çiftinin 5 yaşındaki çocukları Enes, 3,5 yaşına kadar konuşamaması ve çeşitli davranış bozuklukları yaşaması sebebiyle annesi tarafınca hastaneye gdolayıldü. Gittikleri hastanede hekim, yaptığı tetkiklerin akabinde Enes’i bir psikoloğa götürmeleri gerektiğini söylemiş oldu. çabucak sonrasında gittikleri psikolog tarafınca Enes’e otizm tanısı konuldu. Psikoloğun tavsiyesi üzerine bir rehabilitasyon merkezinde eğitim almaya başlayan Enes, çeşitli sözleri söylemeye başladı. çabucak sonrasında merkezdeki eğitimin yetersiz gelmesi üzerine aile Enes’i Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine götürdü. Merkezde eğitim almaya başlayan Enes, kısa müddette konuşmaya, cümleler kurmaya başladı. Davranış bozukluklarında da büyük ölçüde azalma yaşanan Enes, artık arkadaşları ve etrafındaki beşerlerle bağlantı kurup konuşabiliyor.
“Bana birinci defa “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam”
Oğlunun yaşadığı sıkıntıları anlatan anne Şükran Satıcı, aldığı eğitim yardımıyla oğlunun konuştuğunu belirterek, “Enes 3 yaşına yaklaşmıştı. Hala konuşmuyordu. Bu sebepten dolayı, çocuk tabibine gittik, orada bütün testleri yapıldı. Birtakım vitamin ve kan kıymetleri düşük çıktı. Bizi çocuk psikoloğuna yönlendirdiler. Tıpkı gün içerisinde gittiğimizde, psikolog bana çeşitli sorular sordu. Ben soruları cevapladıktan daha sonra, otizm belirtileri olduğunu söylemiş oldu. Bize iki aylık süreç verdi, onun söylemiş olduği bütün şeyleri uyguladık. O süreç ortasında konuşmaya başladı. Birinci sözü “hediye” oldu. Ondan birkaç gün daha sonra biz balkonda oturuyorduk. Dışarıda siyah bir tavuk vardı, onun yüksek bir yerden atladığını gördü. Bana, “siyah tavuk aşağı atladı, mama yedi” diye cümle kurdu. Çocuğun “anne” demesi herkese olağan geliyor. Benim çocuğumun bana birinci sefer “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam. Bana dünyaları bahşettiler. Çok hoş bir histi. O bir tek kelimeyi duymak inanılmazdı. Dedim ki sabaha kadar konuşsun, hiç susmasın. O kadar bekledik ki konuşmasını, birinci kere konuştuğunda 3 buçuk yaşındaydı” dedi.
“Doğa ile iç içe olması gelişimi için epeyce kıymetli bir faktör”
Oğlunun sınıf ortamında kalmayarak, hayvanlar ve tabiat ile iç içe bir eğitim almasının da gelişmenine büyük katkı sağladığını tabir eden anne Şükran Satıcı, “Buradaki eğitim yardımıyla fazlaca büyük değişiklikleri oldu. Konuta kimse gelsin istemiyordu, konukları görür görmez ağlıyordu. Artık meskene gelenleri epeyce hoş bir biçimde karşılıyor. Dışarıda hiç tanımadığı insanlara bile yakınlık gösteriyor, yanlarına gidip sarılıyor. Gelişimi, el hünerleri fazlaca gelişti. Artık cümle kurabiliyor. Sorulan soruları epeyce hoş algılayıp, çabucak yanıt veriyor. Buraya gelmedilk evvel psikoloğun bizi yönlendirdiği öteki bir merkeze gittik. Orada dört duvarla kapalı bir sınıfta eğitim gorecekti. Küçücük bir odadaydı. Oranın verimli olabileceğini düşünmüyordum. Burada hayvanlarla koşuyor, onları seviyor. Buranın tabiat ile iç içe olması gelişimi için fazlaca değerli bir faktör. örneğin evvelce su istediğinde eli ile gösteriyordu, artık “anne bana su ver” diyor. Onu birinci duyduğumda epeyce şaşırdım. Evvel sarıldım, öptüm” diye konuştu.
“Erkek çocuklarının geç konuştuğunu düşünüyordum”
“Eğitim kararında şu an kendisini hoş bir biçimde tabir edebiliyor”
Enes’in eğitimi ve eğitim süreciyle ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni Ayşe Tavşancı, “Enes birinci geldiğinde 3 buçuk yaşlarındaydı. Hece çıktılarımız vardı lakin bunlar fonksiyonel değildi, kendisini söz edemiyordu. Etrafa, kendisine karşı farkındalığımız düşüktü. ondan sonrasında Enes, daima ve devamlı bir eğitim aldı. Bu eğitim kararında şu an kendisini hoş bir biçimde tabir edebiliyor. Farkındalığı epey uygun, etrafa karşı bağlantı marifetlerimiz gelişti. Bu süreçte eğitimlerimizin devamlılığı hayli değerliydi. Enes istikrarlı bir biçimde eğitime gelmeye devam etti” sözlerini kullandı.
Oğluna otizm tanısı konulan annenin inanılmaz azmi
Anne Şükran Satıcı:
“Bana birinci kere “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam”
KOCAELİ – Kocaeli‘de 3,5 yaşındayken konuşmadığı için gittiği psikolog tarafınca otizm teşhisi konulan Enes, aldığı eğitim yardımıyla kısa müddette konuşmaya, etrafındakilerle bağlantı kurmaya başladı. Oğlunun gelişimi daha sonrasında yaşadığı memnunluğu tabir eden Enes’in annesi, “Benim çocuğumun bana birinci kere “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam. Bana dünyaları bahşettiler” diyerek sevincini lisana getirdi.
Kocaeli’de yaşayan Şükran ve Recep Satıcı çiftinin 5 yaşındaki çocukları Enes, 3,5 yaşına kadar konuşamaması ve çeşitli davranış bozuklukları yaşaması sebebiyle annesi tarafınca hastaneye gdolayıldü. Gittikleri hastanede hekim, yaptığı tetkiklerin akabinde Enes’i bir psikoloğa götürmeleri gerektiğini söylemiş oldu. çabucak sonrasında gittikleri psikolog tarafınca Enes’e otizm tanısı konuldu. Psikoloğun tavsiyesi üzerine bir rehabilitasyon merkezinde eğitim almaya başlayan Enes, çeşitli sözleri söylemeye başladı. çabucak sonrasında merkezdeki eğitimin yetersiz gelmesi üzerine aile Enes’i Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine götürdü. Merkezde eğitim almaya başlayan Enes, kısa müddette konuşmaya, cümleler kurmaya başladı. Davranış bozukluklarında da büyük ölçüde azalma yaşanan Enes, artık arkadaşları ve etrafındaki beşerlerle bağlantı kurup konuşabiliyor.
“Bana birinci defa “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam”
Oğlunun yaşadığı sıkıntıları anlatan anne Şükran Satıcı, aldığı eğitim yardımıyla oğlunun konuştuğunu belirterek, “Enes 3 yaşına yaklaşmıştı. Hala konuşmuyordu. Bu sebepten dolayı, çocuk tabibine gittik, orada bütün testleri yapıldı. Birtakım vitamin ve kan kıymetleri düşük çıktı. Bizi çocuk psikoloğuna yönlendirdiler. Tıpkı gün içerisinde gittiğimizde, psikolog bana çeşitli sorular sordu. Ben soruları cevapladıktan daha sonra, otizm belirtileri olduğunu söylemiş oldu. Bize iki aylık süreç verdi, onun söylemiş olduği bütün şeyleri uyguladık. O süreç ortasında konuşmaya başladı. Birinci sözü “hediye” oldu. Ondan birkaç gün daha sonra biz balkonda oturuyorduk. Dışarıda siyah bir tavuk vardı, onun yüksek bir yerden atladığını gördü. Bana, “siyah tavuk aşağı atladı, mama yedi” diye cümle kurdu. Çocuğun “anne” demesi herkese olağan geliyor. Benim çocuğumun bana birinci sefer “anne” dediği o anda yaşadığım duyguyu size anlatamam. Bana dünyaları bahşettiler. Çok hoş bir histi. O bir tek kelimeyi duymak inanılmazdı. Dedim ki sabaha kadar konuşsun, hiç susmasın. O kadar bekledik ki konuşmasını, birinci kere konuştuğunda 3 buçuk yaşındaydı” dedi.
“Doğa ile iç içe olması gelişimi için epeyce kıymetli bir faktör”
Oğlunun sınıf ortamında kalmayarak, hayvanlar ve tabiat ile iç içe bir eğitim almasının da gelişmenine büyük katkı sağladığını tabir eden anne Şükran Satıcı, “Buradaki eğitim yardımıyla fazlaca büyük değişiklikleri oldu. Konuta kimse gelsin istemiyordu, konukları görür görmez ağlıyordu. Artık meskene gelenleri epeyce hoş bir biçimde karşılıyor. Dışarıda hiç tanımadığı insanlara bile yakınlık gösteriyor, yanlarına gidip sarılıyor. Gelişimi, el hünerleri fazlaca gelişti. Artık cümle kurabiliyor. Sorulan soruları epeyce hoş algılayıp, çabucak yanıt veriyor. Buraya gelmedilk evvel psikoloğun bizi yönlendirdiği öteki bir merkeze gittik. Orada dört duvarla kapalı bir sınıfta eğitim gorecekti. Küçücük bir odadaydı. Oranın verimli olabileceğini düşünmüyordum. Burada hayvanlarla koşuyor, onları seviyor. Buranın tabiat ile iç içe olması gelişimi için fazlaca değerli bir faktör. örneğin evvelce su istediğinde eli ile gösteriyordu, artık “anne bana su ver” diyor. Onu birinci duyduğumda epeyce şaşırdım. Evvel sarıldım, öptüm” diye konuştu.
“Erkek çocuklarının geç konuştuğunu düşünüyordum”
“Eğitim kararında şu an kendisini hoş bir biçimde tabir edebiliyor”
Enes’in eğitimi ve eğitim süreciyle ilgili bilgi veren okul öncesi öğretmeni Ayşe Tavşancı, “Enes birinci geldiğinde 3 buçuk yaşlarındaydı. Hece çıktılarımız vardı lakin bunlar fonksiyonel değildi, kendisini söz edemiyordu. Etrafa, kendisine karşı farkındalığımız düşüktü. ondan sonrasında Enes, daima ve devamlı bir eğitim aldı. Bu eğitim kararında şu an kendisini hoş bir biçimde tabir edebiliyor. Farkındalığı epey uygun, etrafa karşı bağlantı marifetlerimiz gelişti. Bu süreçte eğitimlerimizin devamlılığı hayli değerliydi. Enes istikrarlı bir biçimde eğitime gelmeye devam etti” sözlerini kullandı.