Bütçe teklifi maratonu başladı

ahmetbeyler

Active member

TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin üçüncü, AK Parti hükümetlerinin 19’uncu bütçesi olma özelliğini taşıyan 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin 12 gün sürecek görüşme maratonu dün başladı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un bizzat yönettiği Genel Kurul’da, hükümet adına bütçe sunuşunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptı.

Oktay, TBMM’de yaptığı bütçe sunumunda, kamu bankalarının zor günlerde milletinin yanında durarak temel işlevlerini icra ettiğini vurgulayarak, “Türkiye Varlık Fonu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamu bankalarının arkasında durmuş ve pay sahipliği sınırları içinde gerekli desteği sunmuştur” diye konuştu.

Bütçe açığını ve kamu borç stokunu risk unsuru olmaktan çıkardıklarını ifade eden Oktay, “2021 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. 2021’de büyümenin yurt içi ve yurt dışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesini ve ekonomimizin yüzde 5.8 oranında büyümesini hedefliyoruz” dedi. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile kamu maliyesinin yükünün azaltıldığını anlatan Oktay, “AK Parti hükümetleri döneminde tamamlanan kamu yatırımlarının yaklaşık yüzde 10’u KÖİ modeliyle hayata geçirilmiştir. İstanbul Havalimanı’nın yatırım tutarı 10 milyar Euro’dur. İşletme süresi boyunca tahsil edeceğimiz kiraların toplam değeri 22 milyar Euro’dur” açıklaması yaptı. Oktay, Kasım 2020 itibarıyla Kovid-19 kapsamında, ekonomiyi desteklemek amacıyla atılan adımların büyüklüğünün 562 milyar liraya ulaştığını bildirdi. Elektronik ortamda yapılan ticari faaliyetlerin ve sosyal medya kullanılarak kazanılan gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemelerin gözden geçirileceğini ifade eden Oktay, “Vergi beyannamelerini gözden geçirecek, mükelleflerin ve meslek mensuplarının görüşleri doğrultusunda sadeleştirmeyi sürdüreceğiz” bilgisini verdi. Türkiye’nin 150’den fazla ülkeye ve 11 uluslararası kuruluşa ilaç, sağlık malzemesi ve ekipman desteğinde bulunduğunu anlatan Oktay, “Dünyanın ekonomik bakımdan en güçlü ülkelerinin sağlık sistemleri bu süreçte sınıfta kalırken biz sağlık alt yapımız ve insan kaynağımız sayesinde başarılı bir imtihan vermekteyiz. Dünyada birçok ülkede insanların evlerinde ölüme terk edildiği, kendi hallerine bırakıldığı manzaralara şahit olunan ortamda; insanlar sosyal güvenlik sisteminin yetersizliğinden binlerce dolarlık faturalarla ancak tedavi olabilirken biz, Türkiye’de vatandaşlarımıza en kaliteli sağlık hizmetini ücretsiz şekilde sunuyoruz” dedi.

‘Hukuki reform’

2019-2023 yıllarını kapsayan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin uygulanma oranının yüzde 50’ye ulaştığını aktaran Oktay, “Hukuki reform irademizin arkasındayız. Reformlar vesilesiyle hukukun üstünlüğünü güçlendiriyor ve demokrasinin işlerliğini artırıyoruz. Aynı zamanda yatırım ortamını iyileştiriyor ve ekonomi alanında yeni fırsatlara sağlam hukuki dayanaklar oluşturuyoruz. Bunları yakın zamanda yüce Meclisimizin gündemine taşıyacağız” vurgulamasını yaptı.



MUSTAFA İSTEMİ

‘Milletimizin ak sütü gibi helal’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, eleştirilere yanıt verirken özetle şöyle konuştu:

ART NİYET: Demokrasinin de insanlığında en büyük düşmanı terördür. Terörle, katillerle mücadelemizi; Kürtlerle mücadele gibi yansıtmak tek kelimeyle art niyetliliktir. Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi biziz, hep birlikte TBMM’dir, Türkiye Cumhuriyeti devletidir, Hükûmetidir.

AVRASYA TÜNELİ: Avrasya Tüneli Projesi’nde kamu, devlet payı sözleşme süresi boyunca 4,8 milyar TL’ye ulaşması beklenmektedir. Ayrıca, ödenecek garanti tutarlarının da düşülmesiyle, sözleşme dönemi boyunca yaklaşık 3 milyar lira net gelir elde edilmesi beklenmektedir. Açılışından bugüne kadar 98 milyon saat zaman tasarrufu,1,3 milyar araç kilometre azalması, 60 bin ton emisyon azalımı, 150 bin ton yakıt tasarrufuyla ülkemize ekonomik katkısı toplam 5,23 milyar TL olmuştur. Osmangazi Köprüsü’nde kamunun 2 milyar dolardan fazla bir ödemeye katlandığı bilgisi doğru değil.

TIPIŞ TIPIŞ GİTTİĞİNİZİ GÖRDÜK: Sayın Kılıçdaroğlu, bütçemize “Haramzadelerin bütçesi” dedi. Milletin halkın bütçesidir. Milletimizin anasının ak sütü gibi helal bir bütçedir. Bu bütçeye “faiz bütçesi, haramzadelerin bütçesi” diyenler bu topraklara tek bir çivi çakmamış, bu ülkenin insanını yıllarca hor görmüş ve bu yüzden de bu milletimiz tarafından ebediyen muhalefete mahkûm edilmiş olanlardır. Sayın Genel Başkan’ın kullandığı dile dikkat ederseniz daha ağır. ‘İlk seçimde bu milletin nasıl tıpış tıpış yolcu edeceğini göreceksiniz’ ifadesini kullandı. Biz 18 yıldır her seçimden sonra nasıl tıpış tıpış gidildiğini çok gördük. Bu vesileyle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı da belli oldu bugün. Hayırlı olsun.

Salgında en geniş katılım

Görüşmelerde siyasi parti gruplarına 60’ar dakikalık konuşma hakkı verildi. Bu çerçevede sırasıyla İYİ Parti, MHP, HDP, CHP ve AK Parti gruplarının temsilcileri kürsüye geldi. CHP’de grup adına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıkarken, HDP’de de Eş Genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar konuşma yaptı.MHP lideri Devlet Bahçeli’nin salondan takip ettiği görüşmelerde MHP adına Grup başkanvekilleri Erkan Akçay ve Levent Bülbül, İYİ Parti adına Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu ve milletvekili Erhan Usta, AK Parti adına da Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Grup Başkanvekili Mehmet Muş, 60 dakikalık süreyi kullandı.

Genel Kurul, salgın döneminde en geniş katılımlı toplantılarından birini gerçekleştirdi, Kovid-19 tedbirleri kapsamında önlemler uygulandı.

‘Gizlilik sözleşmesi imzalandı’

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin satılmasıyla ilgili, “200 milyon dolara satıldı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan bu yüzde 10’luk hisse devralınmıştı. Devraldığımız rakam 200 milyon doların çok çok altında bir rakamdır, çok üstünde bir rakamla satılmıştır. Kaç para diye soranlara; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla gizlilik sözleşmesi imzalandı. Onlar açıklamayı uygun bulsun, biz rakamı açıklayacağız. Onlara sorabilirsiniz” dedi. Muş, işletme hakkı 25 yıllığına Katar ortaklı BMC şirketine verilen tank palet fabrikasıyla ilgili de, “Bu tank palet fabrikası değil, tank paleti üretiyor. Şimdiye kadar tank üretti de biz mi görmedik? Ama biz bu dönemde üreteceğiz. İngiltere 1990 ve 2000’li yıllarda bütün askerî bakım onarım tesisinin işletme hakkını 25 yıllığına devretmiş. Bu uluslararası bir çalışma modeli” dedi. Kılıçdaroğlu’nun, “Londra’daki tefeciler” iddiasına ilişkin de Muş, “CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi 580 milyon dolar bu Londra’daki tefecilerden borç aldı. Kemal Bey, kendine has üslubuyla her zaman şöyle der: ‘Hemen o parayı iade edin kardeşim.’ Hadi bakalım Kemal Bey, bu 580 milyon doları iade ettirebilirse ben de bu kürsüde kendisinden özür dileyeceğim” dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, muhalefetin erken seçim çağrılarına şu yanıtı verdi: “Türkiye’de erken seçimin rasyonel ve siyasal şartları yoktur. Cumhur İttifakı, milli konularda kararlılıkla yoluna devam etmektedir. İnşallah 2023 seçimlerinde de Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin helâl oylarıyla yeniden cumhurbaşkanı seçilecektir. Ama bugün Sayın Kılıçdaroğlu’ndan ümitli bir şey duydum; 2023 seçimlerinde aday olabileceği sinyalini verdi. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu ya da CHP’den bir arkadaş aday olursa ve dostlarıyla birlikte de iktidar olursa ağzımızı açıp bir şey söylersek namerdiz. Biz demokrasiye sonuna kadar saygılıyız.”

‘Milli üretim odaklı kalkınma stratejisi’

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti’nin reform çalışmasının temel çerçevesini 6 maddede anlattı. Kurtulmuş şunları söyledi:

1 - Rekabete dayalı, sosyal politika eksenli, pazar ekonomisinin kuralları esas alınacak.

2 - Reform sürecine, rekabetçi piyasaları olumsuz etkileyen bütün şartların en açık şekilde konuşulduğu, STK’larla iş dünyasıyla yabancı/yerli yatırımcılarla ve diğer bütün ilgili paydaşlarla yapılan istişareler neticesinde ortak tecrübeyle karar vereceğiz.

3 - Reformlarla şeffaflığı, öngörülebilirliği ve hesap verilebilirliği daha fazla güçlendireceğiz.

4 - Ekonomi alanındaki yapısal dönüşümün ve reform çalışmalarımızın temel önceliği, milli üretim odaklı bir kalkınma stratejisidir. Üretim odaklı reformlarla büyümeyi, ithalata bağımlılığı azaltıp cari açığı düşürecek tedbirleri bu sürecin içinde en etkin şekilde uygulayacağız.

5 - Salgın, iktisadi zihniyeti dahi değiştiriyor. Bu süreçlerin doğal sonucu olarak teknolojik, sosyal ve iktisadi değişim ve dönüşüm süreçleri, ülkemizin de gündeminde en belirgin yerini alacak. Biz bu alanlarda değişim ve dönüşümü bu dönemin en önemli sinerji kaynaklarından biri olarak kabul edeceğiz.

6 - Reformlarımızda eş zamanlı hareket etmek temel çerçevemiz olacak.
 
Üst