Çarpıcı pandemi tespiti: “Çocuklarda otizm spektrum bozukluğu epeyce artmaya başladı”
Dr. Karadeniz: “Etkilerini yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz”
“Pandemide buzdağının görünmeyen kısmında çocuklar var”
İSTANBUL – Pandemi devrinin en çok çocukları etkilediğini belirten Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemi periyodunda otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı. Buz dağının görünen kısmı yaşlı, kronik hastalarımız üzere gözükse de buzdağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Tesirlerini yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz, pandemi çocukları diye yıllar daha sonra konuşulacak. Aileler bu vakitte çocuklarla nasıl irtibat kuracaklarını bilemiyorlarsa kesinlikle dayanak almalarını öneriyorum” dedi.
Yetişkinlerin çocuk hastalıkları ve sıhhatine yönelik bilinçlendirilmesi gayesiyle Kağıthane Belediyesi, Liv Hospital ve Boston Childrens Hospital iş birliğinde “Pediatrik Hastalıklarda Yenilikler Üzerine Aile Atölyeleri ve Milletlerarası Web Seminerleri” aktifliği düzenlendi. 7 Eylül’de başlayan seminerlerle ailelerin çocuk sıhhati ve hastalıkları bahislerinde uzman doktorlar tarafınca bilgilendirilmesi sağlanıyor. Kağıthaneli ebeveynlerin ilgiyle takip ettiği etkinliklerde Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz de hem vatandaşları bilgilendirdi hem merak edilen soruları yanıtladı.
“Otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı”
Pandemi devrinde çocukların yaşadığı meşakkatlere ait konuşan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemiden en çok etkilenen kesim çocuklar oldu, hem fizikî hem ruhsal hem toplumsal taraftan. Okullarına gidemediler, fizikî olarak ekran bağımlılığı oldu. Hareket edemediler, omurga bozuklukları, obezite üzere meseleler oluşmaya başladı. Otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı. Zira konutta kaldılar, yalnızlaştılar bireyselleştiler. Ekran maruziyetinin epeyce fazla olması bu hasta kümesini epey fazla etkiledi. Özel eğitim ihtiyacı olan çocukların bir kısmı gidemedi. Çocukların rutin takipleri aksamış durumdaydı aslında buz dağının görünen kısmı güya yaşlı kronik hastalarımız üzere gözükse de buz dağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Biz bunun tesirlerini yıllar, yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz. Pandemi çocukları diye yıllar daha sonra konuşulacak. Okul yalnızca eğitim öğretim yeri değildir bununla birlikte çocuğun toplumsallaştığı bir yerdir ve birey olması için gerekli olan bir kurumdur” diye konuştu.
“Asıl soru, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı”
Online eğitim sürecinin akabinde yüz yüze eğitime geçişin çocuklar ve ailelerine yansımasına ait değerlendirmelerde bulunan Dr. Karadeniz, “Maske kullanmasına takarken, çıkartırken dikkat edeceğiz. Hakikat kullanmasını kesinlikle çocuklarımıza anlatacağız ve eğitim, öğretimlerinin devam etmesini sağlayacağız. Ruhsal olarak çocuklar okula hazır, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı, asıl soru bu. Çocuklar okula girmek için can atıyorlar. Şayet aile korkusunu azaltabilirse çocuğa bunun yansımasını biraz daha az yapabilirse, çocukla düzgün irtibat kurup pandemiyi düzgün bir biçimde anlatabilirse çocuklar okula gitmeye hazır. Çocuklar okulda toplumsallığa yönebilirler bu bir tehlike değildir. Bilinmez bir durum var; çocuğum okula giderse hastalık kapar mı, bize bulaştırır mı, ağır geçirir mi bu bilinmezlikler beşerde tasa oluşturur. Şayet bu korkularımız epeyce fazlaysa ve günlük fonksiyonlarımıza tesir ediyorsa ailelerin bu mevzuda takviye almasını öneriyorum. Çocuklarla nasıl irtibat kuracaklarını bu vakitte bilemiyorlarsa kesinlikle takviye almalarını öneriyorum. Ana kuralları çocuklara iletirsek çocuk esasen bunları uyguluyor” tabirlerini kullandı.
“hiç bir vakit ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”
Karadeniz, ailelerin çocuklarını tehdit ederek, ödül ya da ceza sistemiyle bir şeyleri yaptırmaya çalışmasının gerçek olmadığına vurgu yaparak kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Kendi işverenleri, akranları kendilerini tehdit ettikleri vakit nasıl bir duyguya kapılıyorlar, onu bir düşünsünler ona bakılırsa çocuklara tıpkı biçimde davransınlar. O yüzden tehdit diye bir şey olmaz, ödül ceza diye bir şey bu vakitte bu olay için geçerli değildir. hiç bir vakit ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”.
İştirakçilerin çocuk ve gençlerin sıhhati bahislerinde merak ettiği soruların da yanıtlandığı 24 farklı başlıkta verilen seminerler 10 Eylül’de sona erecek.
(HK-MB-HK-ÖK-Y)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Hasibe Karadağ
Dr. Karadeniz: “Etkilerini yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz”
“Pandemide buzdağının görünmeyen kısmında çocuklar var”
İSTANBUL – Pandemi devrinin en çok çocukları etkilediğini belirten Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemi periyodunda otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı. Buz dağının görünen kısmı yaşlı, kronik hastalarımız üzere gözükse de buzdağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Tesirlerini yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz, pandemi çocukları diye yıllar daha sonra konuşulacak. Aileler bu vakitte çocuklarla nasıl irtibat kuracaklarını bilemiyorlarsa kesinlikle dayanak almalarını öneriyorum” dedi.
Yetişkinlerin çocuk hastalıkları ve sıhhatine yönelik bilinçlendirilmesi gayesiyle Kağıthane Belediyesi, Liv Hospital ve Boston Childrens Hospital iş birliğinde “Pediatrik Hastalıklarda Yenilikler Üzerine Aile Atölyeleri ve Milletlerarası Web Seminerleri” aktifliği düzenlendi. 7 Eylül’de başlayan seminerlerle ailelerin çocuk sıhhati ve hastalıkları bahislerinde uzman doktorlar tarafınca bilgilendirilmesi sağlanıyor. Kağıthaneli ebeveynlerin ilgiyle takip ettiği etkinliklerde Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz de hem vatandaşları bilgilendirdi hem merak edilen soruları yanıtladı.
“Otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı”
Pandemi devrinde çocukların yaşadığı meşakkatlere ait konuşan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Karadeniz, “Pandemiden en çok etkilenen kesim çocuklar oldu, hem fizikî hem ruhsal hem toplumsal taraftan. Okullarına gidemediler, fizikî olarak ekran bağımlılığı oldu. Hareket edemediler, omurga bozuklukları, obezite üzere meseleler oluşmaya başladı. Otizm spektrum bozukluklarının sayısı fazlaca fazla artmaya başladı. Zira konutta kaldılar, yalnızlaştılar bireyselleştiler. Ekran maruziyetinin epeyce fazla olması bu hasta kümesini epey fazla etkiledi. Özel eğitim ihtiyacı olan çocukların bir kısmı gidemedi. Çocukların rutin takipleri aksamış durumdaydı aslında buz dağının görünen kısmı güya yaşlı kronik hastalarımız üzere gözükse de buz dağının görünmeyen kısmında çocuklarımız var. Biz bunun tesirlerini yıllar, yıllar uzunluğu bakılırsaceğiz. Pandemi çocukları diye yıllar daha sonra konuşulacak. Okul yalnızca eğitim öğretim yeri değildir bununla birlikte çocuğun toplumsallaştığı bir yerdir ve birey olması için gerekli olan bir kurumdur” diye konuştu.
“Asıl soru, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı”
Online eğitim sürecinin akabinde yüz yüze eğitime geçişin çocuklar ve ailelerine yansımasına ait değerlendirmelerde bulunan Dr. Karadeniz, “Maske kullanmasına takarken, çıkartırken dikkat edeceğiz. Hakikat kullanmasını kesinlikle çocuklarımıza anlatacağız ve eğitim, öğretimlerinin devam etmesini sağlayacağız. Ruhsal olarak çocuklar okula hazır, ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır mı, asıl soru bu. Çocuklar okula girmek için can atıyorlar. Şayet aile korkusunu azaltabilirse çocuğa bunun yansımasını biraz daha az yapabilirse, çocukla düzgün irtibat kurup pandemiyi düzgün bir biçimde anlatabilirse çocuklar okula gitmeye hazır. Çocuklar okulda toplumsallığa yönebilirler bu bir tehlike değildir. Bilinmez bir durum var; çocuğum okula giderse hastalık kapar mı, bize bulaştırır mı, ağır geçirir mi bu bilinmezlikler beşerde tasa oluşturur. Şayet bu korkularımız epeyce fazlaysa ve günlük fonksiyonlarımıza tesir ediyorsa ailelerin bu mevzuda takviye almasını öneriyorum. Çocuklarla nasıl irtibat kuracaklarını bu vakitte bilemiyorlarsa kesinlikle takviye almalarını öneriyorum. Ana kuralları çocuklara iletirsek çocuk esasen bunları uyguluyor” tabirlerini kullandı.
“hiç bir vakit ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”
Karadeniz, ailelerin çocuklarını tehdit ederek, ödül ya da ceza sistemiyle bir şeyleri yaptırmaya çalışmasının gerçek olmadığına vurgu yaparak kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Kendi işverenleri, akranları kendilerini tehdit ettikleri vakit nasıl bir duyguya kapılıyorlar, onu bir düşünsünler ona bakılırsa çocuklara tıpkı biçimde davransınlar. O yüzden tehdit diye bir şey olmaz, ödül ceza diye bir şey bu vakitte bu olay için geçerli değildir. hiç bir vakit ödül, ceza ve tehdidini ailelerin çocuklarına yapmalarını önermiyoruz”.
İştirakçilerin çocuk ve gençlerin sıhhati bahislerinde merak ettiği soruların da yanıtlandığı 24 farklı başlıkta verilen seminerler 10 Eylül’de sona erecek.
(HK-MB-HK-ÖK-Y)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Hasibe Karadağ