ahmetbeyler
Active member
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği, önceki gün İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 şiddetindeki sarsıntıyla bir kez daha kendisini hatırlattı. Depremin şehir merkezinden yaklaşık 80 kilometre uzakta gerçekleşmesi, hasarı büyük ölçüde azaltsa da 17 bina tamamen çöktü, yüzlerce binada da çeşitli hasarlar oluştu.
Depremin hemen ardından depremzedeler için arama kurtarma, barınma ve gıda temini çalışmaları başlatılırken Doğal Afet Sigortaları Kurumu da (DASK) yaraları sarmak için harekete geçti. DASK, İzmir Seferihisar merkezli, 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından geçmiş olsun mesajı yayımladı. Açıklamada görüşlerine yer verilen DASK Koordinatörü Erdal Turgut, DASK’ın tüm yöneticileri ile birlikte deprem bölgesinde olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“İzmir ve depremin hissedildiği çevre illere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Enkaz altındaki vatandaşlarımızın bir an önce kurtarılmasını ve daha fazla can kaybı yaşanmamasını temenni ediyoruz.”
Eksperler sahada
DASK’ın ilgili kamu kurumlarıyla koordinasyon halinde hasar eksperlerini sahaya yönlendirdiğini ve hasar tespit çalışmalarını başlatmaya hazır olduğunu belirten Turgut, şöyle devam etti:
“DASK olarak tüm imkanlarımızla vatandaşımızın yanındayız. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahipleri, evleri depremde hasar gördüyse ALO DASK 125 çağrı merkezi, www.dask.gov.tr internet sitesi ve e-devlet üzerinden hasar ihbarı yapabilirler.”
Yüzde 54 sigortalı
Bu arada, Ege Bölgesi genelinde Zorunlu Deprem Sigortalı konut oranı yüzde 54 düzeyinde seyrediyor. Bu konutların 635 bini İzmir’de bulunuyor.
DASK, kuruluş amacı doğrultusunda Türkiye’nin herhangi bir yerinde meydana gelen depremlerde oluşan bina hasarlarını tazmin ediyor.
Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahipleri, ALO DASK 125 Çağrı Merkezi’nden, www.dask.gov.tr internet sitesinden ve e-devlet üzerinden hasar ihbarında bulunabiliyor.
‘Yepyeni binalar çöktü’
İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, İzmir’deki depremde yıkılan binaların deprem yönetmeliği ardından yapıldığını söyledi. Durbakayım, şu değerlendirmeyi yaptı: “Son depremlerde hep aynı manzara. Kolon kiriş noktalarında donatının uygun yapılmaması, zemine uygun projelendirme olmaması, yanlış işçilik, kalitesiz ürün kullanımı... Bakıyorsunuz eski bina yerinde duruyor, 15-20 yıllık bina yıkılıyor. Ekranda gördükçe aklım almıyor. Binaları yapanları cezalandırılmasının yanı sıra bunun büyük bir ahlak sorunu olduğunu da kabul etmeliyiz. Üç kuruş fazla kazanmak adına bu, insanlara kurulan bir tuzaktır. Bizim de İzmir’de projemiz var, hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Ancak ‘Yaptığımız binalarda bir sorun yok’ demek marifet değildir. Zaten olması gereken budur. Haddi olmayanların bu işi yapmaması gerektiğini yeniden üzülerek görüyoruz. Yine yeniden binlerce müteahhitlik belgesi alımı var. Bu olacak iş değil, müteahhitlik bu kadar küçümsenen bir iş olarak görülmemeli.”
‘Tüm önlemleri almalıyız’
GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), İzmir’de meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen deprem ile ilgili açıklama yaptı. GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İzmir depremi, ülkemizin deprem kuşağında olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamalı, geçmişte olduğu gibi büyük yıkımlar, tarifsiz acılar yaşamamak için toplum olarak depreme karşı alınabilecek tüm önlemleri hızlıca almalıyız” dedi.