Galatasaray’da teknik yönetici Fatih Terim, gazetecilerle gerçekleştirdiği sohbet toplantısında kıymetli açıklamalarda bulundu. Yabancı kuralından, transfer sürecine kadar biroldukça bahse değinen Terim, yeni dönemde oluşturacakları ekibe dair de ipuçları verdi.
Fatih Terim’in açıklamalarından satır başları:
“DEPLASMANLARA TAHMİNEN MAÇ GÜNÜ GİDECEĞİZ”
Bu sene ligdeki deplasmanlara tahminen maç günü gideceğiz. Bilhassa kasvet olmayan yakın yerlere. Artık inceliyor arkadaşlar. TFF’den cezai müeyyidesi yoksa, o denli gideceğiz. Bilhassa pandemi periyodunda epeyce mantıklı buluyorum… Oyuncuların daha profesyonel düşündüğüne inanıyorum. her insanın konutunu, çocuğunu arayacağını, daha rahat edeceklerini, kendilerini daha yeterli hazırlayacaklarını düşünüyorum. Sağlıkçılarla ve performansçılarla konuştuk. Bunu yapabiliriz.
“7 EYLÜL’E KADAR OLAN VAKİT BİRAZ HAREKETLİ GEÇECEK”
Döneme hazırlanıyoruz, UEFA’ya hazırlanıyoruz. Bir yandan transferlerle uğraşıyoruz, başka yandan Florya’yı tekrar dizayn ediyoruz. Takdir edersiniz ki, 7 Eylül’e kadar olan vakit biraz hareketli geçecek. Bir aydan fazla vaktimiz var. Onun için de değişimi en düzgün biçimde kullanmak istiyoruz.
“OY KULLANDIĞIM LİDER ADAYININ HOCASI OLMAM”
Benim çalıştığım hiç bir devirde seçime müdahil olmadığımı güzel bilirsiniz. Oy kullanmadım ve hiç bir vakit müdahil olmadım. Gerçek bulmuyorum. Ben gelmediğim üzere aileden kimseyi de getirmedim. Burada çalışmış teknik heyet ve arkadaşlarım dahil kimseye müsaade etmedim. Oyumu kullandığım lider seçilirse onun antrenörü mü olayım yani? Oy kullandığım lider adayının hocası olmam. Benim bu biçimde bir prensibim var. Şayet bir gün çekilirsek alışılmış ki etkimizi, yetkimizi, sevgimizi kongre salonlarından daha rahat görme imkanı olur. Boş olduğum vakit gittim oy kullandım; ailemle de kullandık; fakat bilhassa bu sefer kullanmadım. Düşünün ki evvel avukatımızdan ayrıldık.
“14 YABANCI MECBURİ DEĞİL LAKİN 14 TÜRK MECBURİ”
Bu kuraldaki katkımı aslına bakarsanız hepiniz biliyorsunuz. Bakış açımı da biliyorsunuz. Özgürlükten yanayım. Bunu da her vesile ile söylüyorum. Geçen sene kural içerinde 15 tane Türk oynatmışım. hiç bir mecburiyetim yoktu. İstediğim yabancıyı oynatabilirdim. Bir kez daha söylüyorum… 14 Türk mecburiyeti var. 14 yabancı mecburi değil lakin 14 Türk mecburi. Bu bir Türk kuralıdır. O günkü TFF olarak sözümde ben, Yıldırım Demirören ile birlikte kulüp liderlerine ben söz ettim. “Bu bir devrim” dediler. Bir yabancıya 50 bin dolar, ikinci yabancıya 100 bin, üçüncüsü de 200 bin dolar… Bu parayı da genç oyunculara eğitime, kulüpler aktarılmasını istedik. Altyapıdan gelen oyuncuya iki misli olağan Türk oyuncuya bir misli olarak. Türk gencini oynatan kulüplere sıradan bir sayı geri dönecekti. daha sonradan bu kulüpleri ricasıyla kısıtlandı. Çok yüksek sayılara Avrupa’da bu parayı alamayacağı için kendi kulübünde yedek oturanlar vardı… Onların gitmesini istedim. Tarihin en çok Türk oyuncusu oynuyor dışarıda. Bu, o kuralın bir sonucudur. O kural Türk futbolcularına yararlı olmuştur.
“TFF’NİN FİKİRLERİNE HÜRMET DUYACAĞIZ”
Ne olursa olsun Anadolu kulüpleri kıymetli bir araştırmayla, kendi ekonomik yapılarına uygun oyuncular aldılar. ötürüsıyla büyük kadrolara baş tuttular. Ligin kalitesi arttı. Yasakların bir yarar getireceğini düşünmüyorum. “Gidiyorsunuz, yaşlı yabancıları buluyorsun” diyorlar, hür bir sistem. İsteyen istediğini alır. Bu meşakkatler olacak. Ben her kadronun yeteri kadar Türk oyuncusu bünyesinde bulundurduğunu düşünüyorum. Geçen sene de, öncedenki sene de. “Ben hak ettim, benim yerime yabancı oyuncu oynadı” diyebilecek Türk oyuncusu var mı? TFF diyor ki, “ben bir sene evvelce bunu ilan etmiştim.” Kulüpler Birliği herbiçimde bundan yana değil. Sonuçta yöneten TFF, fikirlerine hürmet duyacağız.
“GENÇ ARKADAŞLARIMIZI KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Biz biraz değişikliğe uğruyoruz. Bunun ortasında bilhassa genç arkadaşlarımızı kazanmaya çalışıyoruz. daha sonra yeniden sayı olarak kulübe dönebilecek oyuncular. Artı benim bilhassa prensiplerimden, 1998-99’dan itibaren baskıyı, presi isteyen; onu, artı pası kullanmayı düşünen ve ona göre davranmayı isteyen bir hoca olarak… Daha epeyce baskı yapan, oyun denetimini elinde bulunduran bir oyuncu kümesi.
“ŞU ANDA KAAN’I ALMAMIZ ZOR”
Muslera daha sonrası kaleye Okan Kocuk’u hazırlamak istiyoruz, oynaması için kiralık verdik. Kaan Ayhan için geçen sene 2 milyon euro versek alırdık. Lakin bu para verilmedi. Artık ise fiyatı fazlaca daha yüksek, şu anda Kaan’ı almamız sıkıntı. Ozan Kabak ile transfer konusunda görüşmedik. Kendisi Liverpool’dan daha sonra Avrupa’da bilinen isminden kelam ettiren bir oyuncu. Kendisine kapımız her vakit açık lakin şu anda bir görüşme yapılmadı. Stoper almayı düşünüyorum. Şu an için yabancı bir stoper düşünüyoruz.
“MORUTAN’I BEĞENİYORUM”
Morutan’ı biz birinci vakit içinderda 2017’de izlemişiz. O dönem… Juventus Bükreş ile oynadığı bir maçta Scout kümemiz izledi. O da Botoşani’de oynuyordu. Tahminen bu biçimde 2. Ligde, 3. Ligde bir grubuz olsaydı alıp gelişmesini orada tamamlayabilirdik. Çok ufak bir paraya da alınabilirdi o devirde. Şu ideolojinin oturması lazım. Türkiye’de alınan oyuncunun genç de olsa, yaşı da olsa çabucak anında katkı vermesi bekleniyor. Gelişim çağında oldukları kimi vakit unutuluyor genç oyuncuların. Morutan, sonrasındasında Romanya içerisinde transfer yapıyor. Biz bu biçimde o yaşta alabilseydik gelişmenini bizde sağlayacaktı. Artık ise devasa yükseklikte paralar konuşuluyor. Çok beğendiğimiz bir oyuncu ancak o düzeylere çıkmamız mümkün değil. Beğeniyorum, ilerleyen senelerda daha da düzgün olacağını düşünüyorum.
Morutan
“MORUTAN İÇİN SAYI ÇOK YÜKSEK”
Şu anki durum, sayı olarak bize devasa yükseklikte. O düzeylere çıkmamız mümkün değil. Bonservisiyle ayrılanlar olabilirse mümkün; lakin bir daha de sayı yüksek. Konuşulur. Kıymetli olan limit. Limitimizi açabilecek bir atılımımız, ayrılan arkadaşlarımız olursa düşünülebilir. Şu anda konuşulmadı. Duyduğumuzu söylüyorum. Yazılanlar ve duyduğumuz sayıların büyük olduğu tarafında. Tahminen bir gün resmi olarak oturulursa, gerekli ve uygun kaidelerle atağımızı yapabiliriz.
“DIAGNE’Yİ UYGUN Kİ ALDIK”
Transfer dinamik bir müddetç. Bitinceye kadar kimse ne yaptığınızı bilemez. Benim listem üç şahısta var. Bende de duruyor. Her an gidebilir kanısı vardı Diagne ile ilgili. Kendisi de kimi yerlerde bunu istediğini söylemişti. Yarın öteki bir imkan, teklif gelebilir. O denli bir şey size sunarlar ki, bu sayı nereden çıktı dersiniz, inanamazsınız. Devir transferi yapmak zorunda olduğumuz vakit içinder vardı. Diagne’yi biz aldığımız vakit, Ozan Kabak’tan gelen parayı lakin o periyotta harcayabiliyorduk. FFP gereği kış devrinde kulübün kasasına giren transfer parasını yazın bonservise taşıyamıyorduk. O devir Diagne’yi aldık, yeterli ki de aldık, şampiyon olduk.
“SCOUT GRUBUNUN BİLMEDİĞİ HİÇBİR OYUNCU YOK”
Moder, Polonya’da yakaladığımız oyunculardan biri. Onu epeyce istedik. daha sonra ulusal grupta oynadı kıymeti birden arttı. Brighton 11 milyon euro verdi. 11 milyon verdi ve ocak ayında oyuncuyu kulübe bıraktı. Bakın, Brighton. Başkalarına gelmiyorum. Rekabet ortamını anlatmak istedim. Bunlarla rekabet ediyorsunuz. Bunlardan biz epey buluyoruz. Scout takımımızın ben gittiğim vakit kalmasını istedim. Dünyanın her tarafıyla bağları var. Dünyanın bildiği, her insanın bildiği, lakin Scout grubunun bilmediği hiç bir oyuncu yok. Bu kadar net söylüyorum. Hani kimi vakit diyorlar ya, “nasıl bulamıyorsunuz bu adamları, şurada şu biçimde bir adam var” diye. Bizim çok yüksek rakamlı bir datamız var, takip ediyoruz.
Jakub Moder
“TRANSFERLER DURMAYACAK”
Transferlerimizin durmayacağını söylemiş oldum. Ben bir kabul değiştireceğimizi düşünüyorum. Yakın vakitte öteki önlemler dolabilir. Yalnızca genç almak için değil. Hem işimize yarayacak, hem tam isabet, inandığımız, güvendiğimiz, genç, yaş almış ayırt etmeden devam edeceğiz. vakit içindema fazlaca kıymetlidir. Bir transferi siz bulduğunuz anda küçük bir sayıya bitirmezseniz bir daha sonraki sene karşınızda büyük sayılar nazaranbilirsiniz. Başımda beni yansıtan, beni tanıdığınız baskı, pres, kontrapres yapabilecek ve pası oynayabilecek bir oyun ortaya koymaya çalışıyorum. Biraz daha güç katmaya çalışıyorum. Bunun iktisadı ucuz diye kimileri almıyoruz.
“TRANSFER MÜDDETİNİN KISA OLDUĞU PERİYOTLARDA SİZE MUHTAÇLIK HİSSETTİRİR”
Transfer için yalnızca ekonomiyi bir argüman olarak düşünmeyelim. Yetenek olması, daha sonradan para kazanmayı düşünmemiz üzere, biroldukca argüman var. Transfer müddetinin kısa olduğu periyotlarda size gereksinim hissettirir. Bir transferin birfazlaca oluşumu var. Yalnızca bir nokta değil.”
Fatih Terim’in açıklamalarından satır başları:
“DEPLASMANLARA TAHMİNEN MAÇ GÜNÜ GİDECEĞİZ”
Bu sene ligdeki deplasmanlara tahminen maç günü gideceğiz. Bilhassa kasvet olmayan yakın yerlere. Artık inceliyor arkadaşlar. TFF’den cezai müeyyidesi yoksa, o denli gideceğiz. Bilhassa pandemi periyodunda epeyce mantıklı buluyorum… Oyuncuların daha profesyonel düşündüğüne inanıyorum. her insanın konutunu, çocuğunu arayacağını, daha rahat edeceklerini, kendilerini daha yeterli hazırlayacaklarını düşünüyorum. Sağlıkçılarla ve performansçılarla konuştuk. Bunu yapabiliriz.
“7 EYLÜL’E KADAR OLAN VAKİT BİRAZ HAREKETLİ GEÇECEK”
Döneme hazırlanıyoruz, UEFA’ya hazırlanıyoruz. Bir yandan transferlerle uğraşıyoruz, başka yandan Florya’yı tekrar dizayn ediyoruz. Takdir edersiniz ki, 7 Eylül’e kadar olan vakit biraz hareketli geçecek. Bir aydan fazla vaktimiz var. Onun için de değişimi en düzgün biçimde kullanmak istiyoruz.
“OY KULLANDIĞIM LİDER ADAYININ HOCASI OLMAM”
Benim çalıştığım hiç bir devirde seçime müdahil olmadığımı güzel bilirsiniz. Oy kullanmadım ve hiç bir vakit müdahil olmadım. Gerçek bulmuyorum. Ben gelmediğim üzere aileden kimseyi de getirmedim. Burada çalışmış teknik heyet ve arkadaşlarım dahil kimseye müsaade etmedim. Oyumu kullandığım lider seçilirse onun antrenörü mü olayım yani? Oy kullandığım lider adayının hocası olmam. Benim bu biçimde bir prensibim var. Şayet bir gün çekilirsek alışılmış ki etkimizi, yetkimizi, sevgimizi kongre salonlarından daha rahat görme imkanı olur. Boş olduğum vakit gittim oy kullandım; ailemle de kullandık; fakat bilhassa bu sefer kullanmadım. Düşünün ki evvel avukatımızdan ayrıldık.
“14 YABANCI MECBURİ DEĞİL LAKİN 14 TÜRK MECBURİ”
Bu kuraldaki katkımı aslına bakarsanız hepiniz biliyorsunuz. Bakış açımı da biliyorsunuz. Özgürlükten yanayım. Bunu da her vesile ile söylüyorum. Geçen sene kural içerinde 15 tane Türk oynatmışım. hiç bir mecburiyetim yoktu. İstediğim yabancıyı oynatabilirdim. Bir kez daha söylüyorum… 14 Türk mecburiyeti var. 14 yabancı mecburi değil lakin 14 Türk mecburi. Bu bir Türk kuralıdır. O günkü TFF olarak sözümde ben, Yıldırım Demirören ile birlikte kulüp liderlerine ben söz ettim. “Bu bir devrim” dediler. Bir yabancıya 50 bin dolar, ikinci yabancıya 100 bin, üçüncüsü de 200 bin dolar… Bu parayı da genç oyunculara eğitime, kulüpler aktarılmasını istedik. Altyapıdan gelen oyuncuya iki misli olağan Türk oyuncuya bir misli olarak. Türk gencini oynatan kulüplere sıradan bir sayı geri dönecekti. daha sonradan bu kulüpleri ricasıyla kısıtlandı. Çok yüksek sayılara Avrupa’da bu parayı alamayacağı için kendi kulübünde yedek oturanlar vardı… Onların gitmesini istedim. Tarihin en çok Türk oyuncusu oynuyor dışarıda. Bu, o kuralın bir sonucudur. O kural Türk futbolcularına yararlı olmuştur.
“TFF’NİN FİKİRLERİNE HÜRMET DUYACAĞIZ”
Ne olursa olsun Anadolu kulüpleri kıymetli bir araştırmayla, kendi ekonomik yapılarına uygun oyuncular aldılar. ötürüsıyla büyük kadrolara baş tuttular. Ligin kalitesi arttı. Yasakların bir yarar getireceğini düşünmüyorum. “Gidiyorsunuz, yaşlı yabancıları buluyorsun” diyorlar, hür bir sistem. İsteyen istediğini alır. Bu meşakkatler olacak. Ben her kadronun yeteri kadar Türk oyuncusu bünyesinde bulundurduğunu düşünüyorum. Geçen sene de, öncedenki sene de. “Ben hak ettim, benim yerime yabancı oyuncu oynadı” diyebilecek Türk oyuncusu var mı? TFF diyor ki, “ben bir sene evvelce bunu ilan etmiştim.” Kulüpler Birliği herbiçimde bundan yana değil. Sonuçta yöneten TFF, fikirlerine hürmet duyacağız.
“GENÇ ARKADAŞLARIMIZI KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Biz biraz değişikliğe uğruyoruz. Bunun ortasında bilhassa genç arkadaşlarımızı kazanmaya çalışıyoruz. daha sonra yeniden sayı olarak kulübe dönebilecek oyuncular. Artı benim bilhassa prensiplerimden, 1998-99’dan itibaren baskıyı, presi isteyen; onu, artı pası kullanmayı düşünen ve ona göre davranmayı isteyen bir hoca olarak… Daha epeyce baskı yapan, oyun denetimini elinde bulunduran bir oyuncu kümesi.
“ŞU ANDA KAAN’I ALMAMIZ ZOR”
Muslera daha sonrası kaleye Okan Kocuk’u hazırlamak istiyoruz, oynaması için kiralık verdik. Kaan Ayhan için geçen sene 2 milyon euro versek alırdık. Lakin bu para verilmedi. Artık ise fiyatı fazlaca daha yüksek, şu anda Kaan’ı almamız sıkıntı. Ozan Kabak ile transfer konusunda görüşmedik. Kendisi Liverpool’dan daha sonra Avrupa’da bilinen isminden kelam ettiren bir oyuncu. Kendisine kapımız her vakit açık lakin şu anda bir görüşme yapılmadı. Stoper almayı düşünüyorum. Şu an için yabancı bir stoper düşünüyoruz.
“MORUTAN’I BEĞENİYORUM”
Morutan’ı biz birinci vakit içinderda 2017’de izlemişiz. O dönem… Juventus Bükreş ile oynadığı bir maçta Scout kümemiz izledi. O da Botoşani’de oynuyordu. Tahminen bu biçimde 2. Ligde, 3. Ligde bir grubuz olsaydı alıp gelişmesini orada tamamlayabilirdik. Çok ufak bir paraya da alınabilirdi o devirde. Şu ideolojinin oturması lazım. Türkiye’de alınan oyuncunun genç de olsa, yaşı da olsa çabucak anında katkı vermesi bekleniyor. Gelişim çağında oldukları kimi vakit unutuluyor genç oyuncuların. Morutan, sonrasındasında Romanya içerisinde transfer yapıyor. Biz bu biçimde o yaşta alabilseydik gelişmenini bizde sağlayacaktı. Artık ise devasa yükseklikte paralar konuşuluyor. Çok beğendiğimiz bir oyuncu ancak o düzeylere çıkmamız mümkün değil. Beğeniyorum, ilerleyen senelerda daha da düzgün olacağını düşünüyorum.
Morutan
“MORUTAN İÇİN SAYI ÇOK YÜKSEK”
Şu anki durum, sayı olarak bize devasa yükseklikte. O düzeylere çıkmamız mümkün değil. Bonservisiyle ayrılanlar olabilirse mümkün; lakin bir daha de sayı yüksek. Konuşulur. Kıymetli olan limit. Limitimizi açabilecek bir atılımımız, ayrılan arkadaşlarımız olursa düşünülebilir. Şu anda konuşulmadı. Duyduğumuzu söylüyorum. Yazılanlar ve duyduğumuz sayıların büyük olduğu tarafında. Tahminen bir gün resmi olarak oturulursa, gerekli ve uygun kaidelerle atağımızı yapabiliriz.
“DIAGNE’Yİ UYGUN Kİ ALDIK”
Transfer dinamik bir müddetç. Bitinceye kadar kimse ne yaptığınızı bilemez. Benim listem üç şahısta var. Bende de duruyor. Her an gidebilir kanısı vardı Diagne ile ilgili. Kendisi de kimi yerlerde bunu istediğini söylemişti. Yarın öteki bir imkan, teklif gelebilir. O denli bir şey size sunarlar ki, bu sayı nereden çıktı dersiniz, inanamazsınız. Devir transferi yapmak zorunda olduğumuz vakit içinder vardı. Diagne’yi biz aldığımız vakit, Ozan Kabak’tan gelen parayı lakin o periyotta harcayabiliyorduk. FFP gereği kış devrinde kulübün kasasına giren transfer parasını yazın bonservise taşıyamıyorduk. O devir Diagne’yi aldık, yeterli ki de aldık, şampiyon olduk.
“SCOUT GRUBUNUN BİLMEDİĞİ HİÇBİR OYUNCU YOK”
Moder, Polonya’da yakaladığımız oyunculardan biri. Onu epeyce istedik. daha sonra ulusal grupta oynadı kıymeti birden arttı. Brighton 11 milyon euro verdi. 11 milyon verdi ve ocak ayında oyuncuyu kulübe bıraktı. Bakın, Brighton. Başkalarına gelmiyorum. Rekabet ortamını anlatmak istedim. Bunlarla rekabet ediyorsunuz. Bunlardan biz epey buluyoruz. Scout takımımızın ben gittiğim vakit kalmasını istedim. Dünyanın her tarafıyla bağları var. Dünyanın bildiği, her insanın bildiği, lakin Scout grubunun bilmediği hiç bir oyuncu yok. Bu kadar net söylüyorum. Hani kimi vakit diyorlar ya, “nasıl bulamıyorsunuz bu adamları, şurada şu biçimde bir adam var” diye. Bizim çok yüksek rakamlı bir datamız var, takip ediyoruz.
Jakub Moder
“TRANSFERLER DURMAYACAK”
Transferlerimizin durmayacağını söylemiş oldum. Ben bir kabul değiştireceğimizi düşünüyorum. Yakın vakitte öteki önlemler dolabilir. Yalnızca genç almak için değil. Hem işimize yarayacak, hem tam isabet, inandığımız, güvendiğimiz, genç, yaş almış ayırt etmeden devam edeceğiz. vakit içindema fazlaca kıymetlidir. Bir transferi siz bulduğunuz anda küçük bir sayıya bitirmezseniz bir daha sonraki sene karşınızda büyük sayılar nazaranbilirsiniz. Başımda beni yansıtan, beni tanıdığınız baskı, pres, kontrapres yapabilecek ve pası oynayabilecek bir oyun ortaya koymaya çalışıyorum. Biraz daha güç katmaya çalışıyorum. Bunun iktisadı ucuz diye kimileri almıyoruz.
“TRANSFER MÜDDETİNİN KISA OLDUĞU PERİYOTLARDA SİZE MUHTAÇLIK HİSSETTİRİR”
Transfer için yalnızca ekonomiyi bir argüman olarak düşünmeyelim. Yetenek olması, daha sonradan para kazanmayı düşünmemiz üzere, biroldukca argüman var. Transfer müddetinin kısa olduğu periyotlarda size gereksinim hissettirir. Bir transferin birfazlaca oluşumu var. Yalnızca bir nokta değil.”