Harris örneği
Kamala Harris (d.1964)…
ABD Lider Yardımcısı…
“Tutunduğumuz Gerçekler/ Bir Amerikan Serüveni” isimli anı-biyografi kitabını okudum.
O periyot senatör olan Harris, kitabını potansiyel başkanlık kampanyasının başlangıç adımı olarak 2019’da çıkardı. Kimi eleştirmenler, Obama’nın “Babamdan Düşler” kitabını taklit ettiğini yazdı. Siyasi stratejileri tıpkı olsa da yol kıssalarında benzerlik bulunması Amerikan gerçeği kuşkusuz.
Harris’in Amerikan toplumuna dair yazdığı çarpıcı kimi ayrıntılarını aktarmak istiyorum:
-Siyahlar, ABD’deki en yüksek birinci on mevt sebebinin sekizinde beyazlardan daha yüksek vefat oranına sahip…
-Doğumdan yürümeye kadar/infantil periyotta siyah bebeklerde vefat oranı, beyaz bebeklerin iki katı. Bu, köleliğin yasal olduğu 1850’lerden daha fazla orana sahip…
-Siyah bayanların gebeliğe bağlı komplikasyonlar kararı ölme sayısı beyaz bayanlardan üç kat fazla…
-Siyahların, böbrek yetmezliği beyazlara bakılırsa iki kat fazla bulunmasına karşın, diyaliz makinelerinden yararlanmaları beyazlardan 3,5 kat az…
Parantez açmalıyım: “Kara Kutu” kitabımda yazdığım, -yirmi yılda 350 bin Amerikalının vefatına sebep olan- Opioid hapının ABD’de nelere yol açtığını Harris de ele alıyor. Ah Harris, ülkemizde ilaç lobileri bu üzere hususların gündeme gelmesini hiç istemiyor! her neyse.
Yalnızca sıhhat değil… Harris’in uzmanlık alanı hukuk. Buradan da örnekler verdi:
EŞİTSİZLİĞİN BOYUTU
-ABD’de ortalama kefalet bedeli 10 bin dolar. Ortalama 45 bin dolarlık gelire sahip Amerikada gelir eşitsizliği o kadar büyük ki, gözaltına alınan on şahıstan dokuzu dışarı çıkmak için kefalet ödeyemez…
-Siyah erkekler tıpkı ceza için beyaz erkeklerden yüzde 35 daha fazla kefalet ödüyor…
-Amerikan hapishane nüfusunun yüzde 95’ini yargılamayı bekleyen tutuklular oluşturuyor…
-Siyah adamların hapsedilme mümkünlüğü beyazların altı katıdır ve karar giydiklerinde siyah erkekler beyazlara verilen cezalardan yaklaşık yüzde 20 daha uzun mahpus cezası alır…
-Siyah şoförlerin yolun kenarına çekilme mümkünlüğü beyazlara göre yüzde 85, siyah şoförlerin arabalarının aranması beyazlara nazaran üç kat fazladır…
Kamala Harris savcılık yaptığı devirde, 2007-2008 finansal kriz öncesinde aldıkları kredileri ödeyemedikleri sebebiyle konutlarını kaybedenler ile, JB Morgan üzere bankalar içinde arabuluculuk yaptı. Krizden beyaz ve siyah aileler misal etkilenmelerine rağmen, 2011’de beyaz ailelerin kayıpları sıfıra inerken, siyah ailelerin varlığı yüzde 13 daha azaldı!
-ABD nüfusunun yüzde 43’ü; başlarının üstünde bir çatı, sofrada yemek, çocuk bakımı, sıhhat hizmetleri, ulaşım ve cep telefonu üzere temel muhtaçlıkları karşılayamıyor…
Artık toparlayayım:
YALNIZCA “HARRIS”
Kamala Harris’in lider yardımcılığı yaptığı 15 aylık J. Biden hükümetine bugün Amerikalıların itimadı baş aşağı düşüyor. Oran, yüzde 40’a kadar indi.
Bu derece yıpranmalarının niçini, büyük umutla Beyaz Saray’a taşıdıkların iktidarın iktisat sıkıntılarına deva üretememesi…
Harris’in kitabını okuduğunuzda tespitlere hak veriyorsunuz. Fakat kitapta şu eksiklik var; meseleleri hangi programla ortadan kaldırılacağına dair tek cümle yok.
Harris, United Way araştırmasını yazıyor; ülke servetinin yüzde 40’ı yalnızca yüzde 1’lik güçlü azınlığın elinde! Gerçek tespit de gelir dağılımı adaletsizliği nasıl ortadan kaldırılacak/ “kurtuluş” ne?
CHP AR-GE Bilim Platformu’nun geçen hafta yayınladığı “Sarayın Kara Nizamı Eşitsizlikleri Derinleştirdi” raporunu okudum:
– Türkiye’nin ürettiği gelirin yüzde 25’ini en güçlü yüzde 1 alıyor…
– İstihdamdaki her 3 bireyden 1’i kayıt dışı çalışıyor…
– Ülkemizde her 3 şahıstan 1’i işsiz…
– Tarım bölümünde istihdam edilen kişi sayısı 2002-2020 içinde yüzde 44 düştü.
– Nüfusun sırf yüzde 58’i kendine ilişkin konutta yaşıyor…
– Ferdî kredi borçları toplamı tarihte birinci sefer 1 trilyon TL’yi geçmiştir.
Uzatmayayım…
Kamala Harris üzere ülkemiz problemleri gerçek tespit edilmiş. Fakat sorun daima tıpkı noktada düğümleniyor; “reçete” ne? Kemal Derviş’in başlatmış olduğu Ali Babacan’ın sürdürdüğü IMF programı mı?
Bakın:
Kamala Harris, iktidara gelince yüzde 1’lik varlıklı kesite nasıl teslim olduğunun tipik örneği. Bugün tek yapabildiği -mülteciler gibi- her meseleye gülmek! Oysaki yalnızca “haris” imiş…
Daima tıpkı emsal siyasetçileri görmek fazlaca can sıkıcı değil mi? Bu sebeple partilerin “yol haritasını” görmek şart…
Soner Yalçın
ALINTIDIR
Kamala Harris (d.1964)…
ABD Lider Yardımcısı…
“Tutunduğumuz Gerçekler/ Bir Amerikan Serüveni” isimli anı-biyografi kitabını okudum.
O periyot senatör olan Harris, kitabını potansiyel başkanlık kampanyasının başlangıç adımı olarak 2019’da çıkardı. Kimi eleştirmenler, Obama’nın “Babamdan Düşler” kitabını taklit ettiğini yazdı. Siyasi stratejileri tıpkı olsa da yol kıssalarında benzerlik bulunması Amerikan gerçeği kuşkusuz.
Harris’in Amerikan toplumuna dair yazdığı çarpıcı kimi ayrıntılarını aktarmak istiyorum:
-Siyahlar, ABD’deki en yüksek birinci on mevt sebebinin sekizinde beyazlardan daha yüksek vefat oranına sahip…
-Doğumdan yürümeye kadar/infantil periyotta siyah bebeklerde vefat oranı, beyaz bebeklerin iki katı. Bu, köleliğin yasal olduğu 1850’lerden daha fazla orana sahip…
-Siyah bayanların gebeliğe bağlı komplikasyonlar kararı ölme sayısı beyaz bayanlardan üç kat fazla…
-Siyahların, böbrek yetmezliği beyazlara bakılırsa iki kat fazla bulunmasına karşın, diyaliz makinelerinden yararlanmaları beyazlardan 3,5 kat az…
Parantez açmalıyım: “Kara Kutu” kitabımda yazdığım, -yirmi yılda 350 bin Amerikalının vefatına sebep olan- Opioid hapının ABD’de nelere yol açtığını Harris de ele alıyor. Ah Harris, ülkemizde ilaç lobileri bu üzere hususların gündeme gelmesini hiç istemiyor! her neyse.
Yalnızca sıhhat değil… Harris’in uzmanlık alanı hukuk. Buradan da örnekler verdi:
EŞİTSİZLİĞİN BOYUTU
-ABD’de ortalama kefalet bedeli 10 bin dolar. Ortalama 45 bin dolarlık gelire sahip Amerikada gelir eşitsizliği o kadar büyük ki, gözaltına alınan on şahıstan dokuzu dışarı çıkmak için kefalet ödeyemez…
-Siyah erkekler tıpkı ceza için beyaz erkeklerden yüzde 35 daha fazla kefalet ödüyor…
-Amerikan hapishane nüfusunun yüzde 95’ini yargılamayı bekleyen tutuklular oluşturuyor…
-Siyah adamların hapsedilme mümkünlüğü beyazların altı katıdır ve karar giydiklerinde siyah erkekler beyazlara verilen cezalardan yaklaşık yüzde 20 daha uzun mahpus cezası alır…
-Siyah şoförlerin yolun kenarına çekilme mümkünlüğü beyazlara göre yüzde 85, siyah şoförlerin arabalarının aranması beyazlara nazaran üç kat fazladır…
Kamala Harris savcılık yaptığı devirde, 2007-2008 finansal kriz öncesinde aldıkları kredileri ödeyemedikleri sebebiyle konutlarını kaybedenler ile, JB Morgan üzere bankalar içinde arabuluculuk yaptı. Krizden beyaz ve siyah aileler misal etkilenmelerine rağmen, 2011’de beyaz ailelerin kayıpları sıfıra inerken, siyah ailelerin varlığı yüzde 13 daha azaldı!
-ABD nüfusunun yüzde 43’ü; başlarının üstünde bir çatı, sofrada yemek, çocuk bakımı, sıhhat hizmetleri, ulaşım ve cep telefonu üzere temel muhtaçlıkları karşılayamıyor…
Artık toparlayayım:
YALNIZCA “HARRIS”
Kamala Harris’in lider yardımcılığı yaptığı 15 aylık J. Biden hükümetine bugün Amerikalıların itimadı baş aşağı düşüyor. Oran, yüzde 40’a kadar indi.
Bu derece yıpranmalarının niçini, büyük umutla Beyaz Saray’a taşıdıkların iktidarın iktisat sıkıntılarına deva üretememesi…
Harris’in kitabını okuduğunuzda tespitlere hak veriyorsunuz. Fakat kitapta şu eksiklik var; meseleleri hangi programla ortadan kaldırılacağına dair tek cümle yok.
Harris, United Way araştırmasını yazıyor; ülke servetinin yüzde 40’ı yalnızca yüzde 1’lik güçlü azınlığın elinde! Gerçek tespit de gelir dağılımı adaletsizliği nasıl ortadan kaldırılacak/ “kurtuluş” ne?
CHP AR-GE Bilim Platformu’nun geçen hafta yayınladığı “Sarayın Kara Nizamı Eşitsizlikleri Derinleştirdi” raporunu okudum:
– Türkiye’nin ürettiği gelirin yüzde 25’ini en güçlü yüzde 1 alıyor…
– İstihdamdaki her 3 bireyden 1’i kayıt dışı çalışıyor…
– Ülkemizde her 3 şahıstan 1’i işsiz…
– Tarım bölümünde istihdam edilen kişi sayısı 2002-2020 içinde yüzde 44 düştü.
– Nüfusun sırf yüzde 58’i kendine ilişkin konutta yaşıyor…
– Ferdî kredi borçları toplamı tarihte birinci sefer 1 trilyon TL’yi geçmiştir.
Uzatmayayım…
Kamala Harris üzere ülkemiz problemleri gerçek tespit edilmiş. Fakat sorun daima tıpkı noktada düğümleniyor; “reçete” ne? Kemal Derviş’in başlatmış olduğu Ali Babacan’ın sürdürdüğü IMF programı mı?
Bakın:
Kamala Harris, iktidara gelince yüzde 1’lik varlıklı kesite nasıl teslim olduğunun tipik örneği. Bugün tek yapabildiği -mülteciler gibi- her meseleye gülmek! Oysaki yalnızca “haris” imiş…
Daima tıpkı emsal siyasetçileri görmek fazlaca can sıkıcı değil mi? Bu sebeple partilerin “yol haritasını” görmek şart…
Soner Yalçın
ALINTIDIR