SAMSUN (İHA) – İkinci sefer vefatın kıyısından döndü
28 yıl evvel başına isabet eden şarapnel modülü beyin damarında baloncuğa sebep oldu
SAMSUN – Baş ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran 48 yaşındaki Murat Aşçıoğlu’nun beyin damarında yaklaşık 1 santimetrelik baloncuk olduğu ortaya çıktı. Baloncuğa ise Aşçıoğlu’nun 28 yıl evvel askerde başına isabet eden şarapnel modülünün niye olduğunu söyleyen hekimler, hastayı ameliyat ederek hayata tutunması sağladı.
Samsun‘da yaşayan Murat Aşçıoğlu’nun askerlik senelerında başında şarapnel kesimi isabet etti. O dönemki müdahale ile yaşama tutunan Aşçıoğlu’nun vakit içinde başında ağrıları arttı. Ağrılarını sinüzite bağlayan Murat Aşçıoğlu, 28 sene daha sonra gerçekle karşılaştı. Bilhassa Karadeniz Bölgesi’nin hasta yükünü sırtlayan Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine giden Aşçıoğlu’nun tıbbi neticelerinda beyin damarlarında bir baloncuk olduğu tespit edildi. Hekimler ise baloncuğun, hastanın geçmiş hikayesinde yaşadığı şarapnel olayı ile ilgili kontaklı olduğunu belirtti.
“Baloncuk kanamaları ölümcül oluyor”
Hasta damarındaki baloncuğun kanamadan kendilerine başvurduğunu tabir eden Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Uzmanı ve İnme Merkezi sorumlusu Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar, “Hastamızın beyninde baloncuk saptandığı için KBB kısmından bize yönlendirildi. Boyutu da büyüktü. Bu çeşit durumlarda oraya müdahale etmek gerekiyor. Bu müdahale 2 türlü oluyor. Açık ameliyatla yahut kapalı ameliyat dediğimiz anjiografik yolla baloncuğa müdahale ediyoruz. Tedavi sonucunda baloncuğun tipi, yeri, hali, boyutu bunların hepsi değerli faktörlerdir. Baloncuk birtakım bazı kanayarak ortaya çıkabiliyor. kimi birtakım ise sinemalar çekilerek saptanabiliyor. Hastamızın ise 28 yıl evvel şarapnel kesimine bağlı bir baş travma hikayesi vardı. Muhtemelen ona bağlı olduğunu düşündüğümüz şah damarının baş iç kısmında neredeyse 1 santimetrelik baloncuk vardı. Kulak, burun, boğazda olan şikayetlerinden dolayı yapılan araştırmalar kararında ortaya çıkmıştı. Bu durumda bize yönlendirildi. Beyin cerrahisi ile yaptığımız toplantı daha sonrası kapalı ameliyat ile müdahalenin daha hakikat olabileceğinin sonucunı verdik. çabucak sonrasında kasıktaki atardamardan girip baloncuğa ulaşarak müdahale ettik. Süreç başarılı geçti. Yaklaşık 5 yıldır inme merkezimiz var ve damar tıkanmalarında mekanik trombektomi prosedür ile beyindeki pıhtıyı alıyoruz. Artık beyin kanamalarında da uygun hastalara anjiografik sistemle müdahale etmeye başladık. Bu baloncuk beyin kanaması yapabilecek bir durumdu. Boyutu büyük olduğu için tedavi edilmeseydi kanama riski vardı. Yılda yüzde 2 ile 3 oranında kanama riski var. Bu kanamalar ölümcül oluyor. Bu yaptığımız müdahale ile ölümcül kanama riskini azalttık. Hastanın bu manada hayatını kurtarmış oluyoruz. Sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, alkol ve genetik niçinler bunlar damar duvarında zayıflamaya niye olarak bir baloncuk oluşumuna niye olabiliyor” dedi.
“Bu hastamızın şanslı yanı kanamadan fark edilmiş olmasıdır”
Ameliyatı gerçekleştiren tabiplerden Beyin ve Hudut Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal, “Bu hastaya epey teknolojik bir müdahale yapıldı. Tespit edilen baloncuk yapılabilecek en yanlışsız karar ile en hakikat biçimde tedavi edildi. Tedavisinde açık cerrahi de yapabiliyor fakat bu yer için en doğrusu damar içerisinde oraya ulaşarak onu kapatabilmekti. Bu tıp hastalarda kimi vakit şikayet epey besbelli olmayabiliyor. Aslında sorunu saptamak kıymetlidir. Bu hasta için hayli sıradante olabilir. bu biçimde bir şey saptadıktan daha sonra şayet tedavi edilemezse ileride büyük bir kanamaya yol açabilir. Kanamayı durduramayabilir zira kanamaya ulaşmak epey güç. Büyük bir hasara yol açabilir. Bu tıp hadiseler ile fazlaca sık karşılaşıyoruz. Daha fazlaca kanayarak geliyorlar. Bu hastamızın şanslı yanı kanamadan fark edilmiş olmasıdır. Bizim burada bir arada çalışma emelimiz aslında vasküler patolojilerde iş birliği sağlamaktır” diye konuştu.
“Hastalığımı sinüzite bağlamıştım”
Tedavi edildikten daha sonra kendisini bir daha doğmuş üzere hissettiğini söyleyen hasta Murat Aşçıoğlu, “Hastaneye gelme niçinim baş ağrısı ve sol ayağım yürüdükçe uyuşmasıydı. Kulak, burun, boğaz için gelmiştim. Burunda çekilen tomografi kararında hekimimiz bizden beyin emarı istedi. Beyin emarı kararında beynimde tıkalı bir damar vardı. Baloncuk çıkmış ortasında. Kürşat hocamızın yanına geldik. O da bize anjiyo olmamı, anjiyo şayet olmazsa ameliyat ile açılacağını söylemiş oldu. Askerde bir çatışma esnasında bir olay olmuştu. O hadiseden daha sonra Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde tedavi gördüm. Çıktıktan daha sonra sinüzite bağlı olarak başım ağrıyordu. Sinüzitim var diyordum. Hastalığımı sinüzite bağlamıştım. Maalesef sinüzit değilmiş eskiye dayanan bir damar tıkanıklığı olmuş. Şuan da yeni doğmuş üzereyim. Ağrı, sızı yok. Şuan başımda bir şey kalmadı” halinde konuştu.
Eğitim ve Araştırma Başhekimi Doç. Dr. Ersin Köksal ise hastanenin inme merkezinin değerine değinerek, “Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sıhhat Bakanlığına bağlı bölgedeki en büyük hastanedir. Özellikli süreçler biroldukça branşta hastanemizde yapılmaya devam ediyor. İnme merkezimizde bunlardan bir adedidir. Çetin Kürşad hocamızın öncülüğünde başarılı süreçler yapılmaya devam ediyor” sözlerini kullandı.
İhlas Haber Ajansı / Furkan Abrek Ünal – Son Dakika Haberleri
28 yıl evvel başına isabet eden şarapnel modülü beyin damarında baloncuğa sebep oldu
SAMSUN – Baş ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran 48 yaşındaki Murat Aşçıoğlu’nun beyin damarında yaklaşık 1 santimetrelik baloncuk olduğu ortaya çıktı. Baloncuğa ise Aşçıoğlu’nun 28 yıl evvel askerde başına isabet eden şarapnel modülünün niye olduğunu söyleyen hekimler, hastayı ameliyat ederek hayata tutunması sağladı.
Samsun‘da yaşayan Murat Aşçıoğlu’nun askerlik senelerında başında şarapnel kesimi isabet etti. O dönemki müdahale ile yaşama tutunan Aşçıoğlu’nun vakit içinde başında ağrıları arttı. Ağrılarını sinüzite bağlayan Murat Aşçıoğlu, 28 sene daha sonra gerçekle karşılaştı. Bilhassa Karadeniz Bölgesi’nin hasta yükünü sırtlayan Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine giden Aşçıoğlu’nun tıbbi neticelerinda beyin damarlarında bir baloncuk olduğu tespit edildi. Hekimler ise baloncuğun, hastanın geçmiş hikayesinde yaşadığı şarapnel olayı ile ilgili kontaklı olduğunu belirtti.
“Baloncuk kanamaları ölümcül oluyor”
Hasta damarındaki baloncuğun kanamadan kendilerine başvurduğunu tabir eden Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Uzmanı ve İnme Merkezi sorumlusu Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar, “Hastamızın beyninde baloncuk saptandığı için KBB kısmından bize yönlendirildi. Boyutu da büyüktü. Bu çeşit durumlarda oraya müdahale etmek gerekiyor. Bu müdahale 2 türlü oluyor. Açık ameliyatla yahut kapalı ameliyat dediğimiz anjiografik yolla baloncuğa müdahale ediyoruz. Tedavi sonucunda baloncuğun tipi, yeri, hali, boyutu bunların hepsi değerli faktörlerdir. Baloncuk birtakım bazı kanayarak ortaya çıkabiliyor. kimi birtakım ise sinemalar çekilerek saptanabiliyor. Hastamızın ise 28 yıl evvel şarapnel kesimine bağlı bir baş travma hikayesi vardı. Muhtemelen ona bağlı olduğunu düşündüğümüz şah damarının baş iç kısmında neredeyse 1 santimetrelik baloncuk vardı. Kulak, burun, boğazda olan şikayetlerinden dolayı yapılan araştırmalar kararında ortaya çıkmıştı. Bu durumda bize yönlendirildi. Beyin cerrahisi ile yaptığımız toplantı daha sonrası kapalı ameliyat ile müdahalenin daha hakikat olabileceğinin sonucunı verdik. çabucak sonrasında kasıktaki atardamardan girip baloncuğa ulaşarak müdahale ettik. Süreç başarılı geçti. Yaklaşık 5 yıldır inme merkezimiz var ve damar tıkanmalarında mekanik trombektomi prosedür ile beyindeki pıhtıyı alıyoruz. Artık beyin kanamalarında da uygun hastalara anjiografik sistemle müdahale etmeye başladık. Bu baloncuk beyin kanaması yapabilecek bir durumdu. Boyutu büyük olduğu için tedavi edilmeseydi kanama riski vardı. Yılda yüzde 2 ile 3 oranında kanama riski var. Bu kanamalar ölümcül oluyor. Bu yaptığımız müdahale ile ölümcül kanama riskini azalttık. Hastanın bu manada hayatını kurtarmış oluyoruz. Sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, alkol ve genetik niçinler bunlar damar duvarında zayıflamaya niye olarak bir baloncuk oluşumuna niye olabiliyor” dedi.
“Bu hastamızın şanslı yanı kanamadan fark edilmiş olmasıdır”
Ameliyatı gerçekleştiren tabiplerden Beyin ve Hudut Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Vaner Köksal, “Bu hastaya epey teknolojik bir müdahale yapıldı. Tespit edilen baloncuk yapılabilecek en yanlışsız karar ile en hakikat biçimde tedavi edildi. Tedavisinde açık cerrahi de yapabiliyor fakat bu yer için en doğrusu damar içerisinde oraya ulaşarak onu kapatabilmekti. Bu tıp hastalarda kimi vakit şikayet epey besbelli olmayabiliyor. Aslında sorunu saptamak kıymetlidir. Bu hasta için hayli sıradante olabilir. bu biçimde bir şey saptadıktan daha sonra şayet tedavi edilemezse ileride büyük bir kanamaya yol açabilir. Kanamayı durduramayabilir zira kanamaya ulaşmak epey güç. Büyük bir hasara yol açabilir. Bu tıp hadiseler ile fazlaca sık karşılaşıyoruz. Daha fazlaca kanayarak geliyorlar. Bu hastamızın şanslı yanı kanamadan fark edilmiş olmasıdır. Bizim burada bir arada çalışma emelimiz aslında vasküler patolojilerde iş birliği sağlamaktır” diye konuştu.
“Hastalığımı sinüzite bağlamıştım”
Tedavi edildikten daha sonra kendisini bir daha doğmuş üzere hissettiğini söyleyen hasta Murat Aşçıoğlu, “Hastaneye gelme niçinim baş ağrısı ve sol ayağım yürüdükçe uyuşmasıydı. Kulak, burun, boğaz için gelmiştim. Burunda çekilen tomografi kararında hekimimiz bizden beyin emarı istedi. Beyin emarı kararında beynimde tıkalı bir damar vardı. Baloncuk çıkmış ortasında. Kürşat hocamızın yanına geldik. O da bize anjiyo olmamı, anjiyo şayet olmazsa ameliyat ile açılacağını söylemiş oldu. Askerde bir çatışma esnasında bir olay olmuştu. O hadiseden daha sonra Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde tedavi gördüm. Çıktıktan daha sonra sinüzite bağlı olarak başım ağrıyordu. Sinüzitim var diyordum. Hastalığımı sinüzite bağlamıştım. Maalesef sinüzit değilmiş eskiye dayanan bir damar tıkanıklığı olmuş. Şuan da yeni doğmuş üzereyim. Ağrı, sızı yok. Şuan başımda bir şey kalmadı” halinde konuştu.
Eğitim ve Araştırma Başhekimi Doç. Dr. Ersin Köksal ise hastanenin inme merkezinin değerine değinerek, “Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sıhhat Bakanlığına bağlı bölgedeki en büyük hastanedir. Özellikli süreçler biroldukça branşta hastanemizde yapılmaya devam ediyor. İnme merkezimizde bunlardan bir adedidir. Çetin Kürşad hocamızın öncülüğünde başarılı süreçler yapılmaya devam ediyor” sözlerini kullandı.
İhlas Haber Ajansı / Furkan Abrek Ünal – Son Dakika Haberleri