Türkiye’de her 100 şahıstan 30’unda karaciğer yağlanması olduğuna ve buna bağlı siroz görülme sıklığının arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Onur Yaprak, “sıradan bir yağlanma ile başlayan hasar yıllar ortasında siroz ve hatta kansere kadar giden ölümcül meselelere yol açabilir. Diyabet, obezite ve kolesterol karaciğerde yağlanma oranını artırıyor. 10 yıl daha sonra maalesef 300 ila 400 bin insanımızda siroz gelişebilir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Kısmından Prof. Dr. Onur Yaprak, karaciğer yağlanmasına bağlı olarak siroz görülme sıklığına dikkati çekerek kıymetli ikazlarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının alkole bağlı olan ve olmayan olarak ikiye ayrıldığını belirterek “Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması demek için karaciğerde en az yüzde 5 oranında yağlanma olması, yağlanmaya yol açacak ilaçların ve öteki kronik karaciğer hastalıklarının dışlanması gereklidir. Karaciğer yağlanması sıradan yağlanma diye nitelendirdiğimiz durumdan karaciğerde hücre harabiyetine ve iltihaba yol açmış NASH diye isimlendirilen hastalığa kadar geniş bir spektrumu içerir” diye konuştu.
HER 100 ŞAHISTAN 30’UNDA GÖRÜLÜYOR
Karaciğer yağlanması olan şahısların yüzde 20’sinde NASH geliştiğine değinen Yaprak, şu biçimde devam etti:
“Karaciğer yağlanmasının sıklığı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte ülkemizde her 100 şahıstan 30’unda karaciğer yağlanması mevcuttur. Daha önemli bir durum olan iltihaplı karaciğer yağlanması yani NASH hastalığı ise toplumda her 20 şahıstan birinde görülüyor. NASH hastalarının yüzde 25’inde karaciğerde sertleşme gelişirken yüzde 10 kadarında ise olay yıllar ortasında siroza ilerler. Siroz gelişen hastaların ise yüzde 7’sinde karaciğer kanseri gelişir. Yani sıradan bir yağlanma ile başlayan hasar yıllar ortasında siroz ve hatta kansere kadar giden ölümcül problemlere yol açabilir. Bu sayılar ülkemiz nüfusuna uyarlandığında 10 yıl daha sonra maalesef 300 ila 400 bin insanımızda siroz gelişmiş olacak.”
OBEZİTE, DİYABET VE KOLESTEROL RİSKİ ARTIRIYOR
Yaprak, yağlanmaya bağlı sirozun görülme sıklığının artışını da pahalandıran Yaprak, “Diyabet, obezite, kolesterol yüksekliği üzere sıkıntıları olan şahıslarda karaciğerde yağlanma görülme oranı yüzde 40 ila 80 civarındadır. Diyabeti olanların 1/3 ila 2/3’ünün karaciğeri yağlıdır. Obezitede tıpkı biçimde dünyada gitgide artan bir sıkıntıdır. Beden kitle indeksi 35’in üstündeki bireylerin yüzde 90’ında karaciğer yağlanması mevcuttur. Bu sıkıntıların toplumda artması yağlı karaciğer hastalığında paralel olarak artışa niye olur. ABD’de yapılan modelleme çalışmasında, 2035 yılına kadar diyabet hastası sayısında yüzde 55’lik bir artış olacağı, şişman nüfus oranının yüzde 50’ye ulaşacağı ve tüm bunlar karşılığında 2030 yılında karaciğer yağlanmasına bağlı siroz hasta sayısında yüzde 168, karaciğer kanseri gelişmiş hasta sayısında ise yüzde 137 oranında artış olacağı varsayım edilmektedir.” Diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Kısmından Prof. Dr. Onur Yaprak, karaciğer yağlanmasına bağlı olarak siroz görülme sıklığına dikkati çekerek kıymetli ikazlarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının alkole bağlı olan ve olmayan olarak ikiye ayrıldığını belirterek “Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması demek için karaciğerde en az yüzde 5 oranında yağlanma olması, yağlanmaya yol açacak ilaçların ve öteki kronik karaciğer hastalıklarının dışlanması gereklidir. Karaciğer yağlanması sıradan yağlanma diye nitelendirdiğimiz durumdan karaciğerde hücre harabiyetine ve iltihaba yol açmış NASH diye isimlendirilen hastalığa kadar geniş bir spektrumu içerir” diye konuştu.
HER 100 ŞAHISTAN 30’UNDA GÖRÜLÜYOR
Karaciğer yağlanması olan şahısların yüzde 20’sinde NASH geliştiğine değinen Yaprak, şu biçimde devam etti:
“Karaciğer yağlanmasının sıklığı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte ülkemizde her 100 şahıstan 30’unda karaciğer yağlanması mevcuttur. Daha önemli bir durum olan iltihaplı karaciğer yağlanması yani NASH hastalığı ise toplumda her 20 şahıstan birinde görülüyor. NASH hastalarının yüzde 25’inde karaciğerde sertleşme gelişirken yüzde 10 kadarında ise olay yıllar ortasında siroza ilerler. Siroz gelişen hastaların ise yüzde 7’sinde karaciğer kanseri gelişir. Yani sıradan bir yağlanma ile başlayan hasar yıllar ortasında siroz ve hatta kansere kadar giden ölümcül problemlere yol açabilir. Bu sayılar ülkemiz nüfusuna uyarlandığında 10 yıl daha sonra maalesef 300 ila 400 bin insanımızda siroz gelişmiş olacak.”
OBEZİTE, DİYABET VE KOLESTEROL RİSKİ ARTIRIYOR
Yaprak, yağlanmaya bağlı sirozun görülme sıklığının artışını da pahalandıran Yaprak, “Diyabet, obezite, kolesterol yüksekliği üzere sıkıntıları olan şahıslarda karaciğerde yağlanma görülme oranı yüzde 40 ila 80 civarındadır. Diyabeti olanların 1/3 ila 2/3’ünün karaciğeri yağlıdır. Obezitede tıpkı biçimde dünyada gitgide artan bir sıkıntıdır. Beden kitle indeksi 35’in üstündeki bireylerin yüzde 90’ında karaciğer yağlanması mevcuttur. Bu sıkıntıların toplumda artması yağlı karaciğer hastalığında paralel olarak artışa niye olur. ABD’de yapılan modelleme çalışmasında, 2035 yılına kadar diyabet hastası sayısında yüzde 55’lik bir artış olacağı, şişman nüfus oranının yüzde 50’ye ulaşacağı ve tüm bunlar karşılığında 2030 yılında karaciğer yağlanmasına bağlı siroz hasta sayısında yüzde 168, karaciğer kanseri gelişmiş hasta sayısında ise yüzde 137 oranında artış olacağı varsayım edilmektedir.” Diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı