Kendilerini “milliyetçi” sananlar okusun bu yazıyı… 41 yıl evvel katledildi
Ahmet Esat Uras (1882-1957)…
Mülkiye mezunuydu.
Mondros Mütarekesi’nden daha sonra tutuklandı.
Özgür kalır kalmaz Anadolu’daki büyük çabaya katıldı.
Kaymakamlık yaptı. Emniyeti Genele Müdürlüğü yaptı. Milletvekilliği yaptı. Türk Tarih Kurumu yönetiminde bulundu.
Esat Uras, CHP müfettişlikleri kapsamında 1925-31 yılları içinde Kars yöresinin ortasında bulunduğu 4. Mıntıka Müfettişliği’ni yürüttü.
1930 yılında raporunda şöyleki yazdı:
“Orta Anadolu’da olduğu üzere 4. mıntıkayı teşkil eden vilayetlerde de Kızılbaşlık yaygındır. Sünni Türklerden hakaret goren, kendi hallerine bırakılan ve kendi kendilerini yönetim eden Kızılbaş Türk köyleri bir fazlacatur. (…) Çalışkan ve pak biroldukça Türk, bilgisiz erkeklerin ektiği bu mezhep arbedesi yüzünden acınacak bir biçimde bulunmaktadır. Aslen Türk olan ve Türkçeden diğer bir lisan bilmeyen biroldukça Türk, sadece mezhep farkı yüzünden Alevi olan Kürtlerle mezhep iştiraki görmüş, milliyetlerini unutarak Kürtlük sav etmeye başlamışlardır. Maalesef asırların miras bıraktığı bir cahillik olarak, güya Kızılbaş ve Alevi olmak, bu halis ve pak öz Türkleri, Türklük topluluğundan ihraca sebep üzere telakki edilmektedir…”
CHP Müfettişi Esat Uras’ın yazdığı raporlar kağıt üstünde mi kaldı? Hayır…
CUMHURİYET PROJESİ
Ümit Kaftancıoğlu (1934-1980)…
Kars/Ardahan- Hanak İlçesi Koyunpınar (Saskara) Köyü’ndendi.
Yedi çocuklu fakir ailenin beşinci evladıydı.
El kapısında çobanlık yaparken, Cumhuriyet‘in birinci köy enstitüsü olan Kars Cilavuz Köy Enstitüsü yaşamını değiştirdi. Öğretmen oldu! Birinci misyon yeri Mardin Derik İlkokulu’ydu…
Akabinde Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü edebiyat kısmını bitirdi. Rize Pazar Ortaokulu Türkçe öğretmeni oldu…
Askerlik dönüşü ömründe yeni sayfa açıldı; TRT‘nin açtığı imtihanı kazanarak köy yayınları kısmında bakılırsave başladı.
TRT İstanbul Radyosu‘nda yaptığı programlarla halk edebiyatını anlattı.
“Gerçek edebiyatın halkın ağzında, lisanında olduğunu bilmeliyiz. Halkın kelamlı edebiyatını yazıya geçirecek, kıymetlendirecek olanlar da halk çocuklarıdır” diyen Kaftancıoğlu Anadolu’yu gezerek halk türkülerini yazıya döktü.
Günümüzde her insanın bildiği, “Evreşe Yolları Dar” ve “Yüksek Yüksek Doruklara Mesken Kurmasınlar” türküleri Kaftancıoğlu’nun derlemeleri içindedır…
Ve keza:
Başta Cumhuriyet, Milliyet, Aydınlık olmak üzere günlük gazetelere ve Varlık, Türk Lisanı, Yeni Ufuklar üzere edebiyat mecmualarına Türk kültürüne dair makaleler yazdı. Kitapları mükafatlar aldı.
12 Mart 1971 askeri darbesiyle sürüldü.
12 Eylül 1980 askeri darbesine az kala…
Tarih: 11 Nisan 1980.
İlkokul öğrencisi kızı Pınar‘ın gözü önünde kurşunlanarak öldürüldü!
Cumhuriyet projesinin eseri Ümit Kaftancıoğlu niçin katledildi?
Kendilerine “Türk Milliyetçisi” diyenler bu cinayeti niye işledi? Bu soruları sürekli halı altına süpürüyoruz…
HAKİKATEN MİLLİYETÇİ Mİ
Katledilen yalnızca Ümit Kaftancıoğlu değil.
Çorum‘daki 1980 Temmuz katliamının niçini de tıpkı değil mi? Yobazlık…
Sivas‘daki 1993 Temmuz yangınının niçini de birebir değil mi? Bağnazlık…
Bunlar hiç tesadüf değil.
Bunlar “yoldan çıkmış bir güruhun” işlediği cinayetler filan değil; kendimizi kandırmayalım!
Birileri…
Çaldıran Savaşı’ndan beri 505 yıldır sürdürüyor bu sinsi düşmanlığı/kan davasını…
Müfettiş Esat Uras’ın raporuna göre, Kars, Sivas, Çorum Alevileri tıpkı Türkmen uzunluğuna mensup. Çaldıran Savaşı’ndan daha sonra…
Kimi Oğuz Türkleri -o periyot el üstünde tutulan- Kürtleşerek hayatta kaldı. Bazıları ise Anadolu’nun dört yanına sürgüne gönderilip paramparça edildi.
Bu sebeple…
Sivas Madımak’ta yakılan Divriğililer ile, katledilen Koyunpınarlı Ümit Kaftancıoğlu öz akrabaydı…
Benzer acıları yaşamalarına şaşmamak lazım; 505 yıllık zulümden-kinden bahsediyoruz!
İşte…
Cumhuriyet, köy enstitüsü üzere projelerle Osmanlı’dan kalan bu “kanlı mirası” ortadan kaldırmayı hedefledi.
Ama tam muvaffakiyete ulaşamadı.
Umarım…
Kendilerini “Türk Milliyetçisi”- “Ülkücü” olarak tanımlayanlar, “düşman” sandıklarının kimlikleri hakkında bilgi sahibi olur!
Yoksa… “Milliyetçi” sandıkları partilerinin 50 yıldır yürüttüğü “Alevi Türkmenleri düşmanlaştırma” projesinin modülü olmayı sürdürürler!
Samimi Davacılar, Ümit Kaftancıoğlu üzere yurtseverlerin niye öldürüldüğüne baş yormalıdır…
Bugün şayet gidebilseydim…
Ardahan Hanak’ta yapılacak Ümit Kaftancıoğlu’nu anma etkinliğinde bu konuşmayı yapacaktım…
Soner Yalçın
ALINTIDIR
Ahmet Esat Uras (1882-1957)…
Mülkiye mezunuydu.
Mondros Mütarekesi’nden daha sonra tutuklandı.
Özgür kalır kalmaz Anadolu’daki büyük çabaya katıldı.
Kaymakamlık yaptı. Emniyeti Genele Müdürlüğü yaptı. Milletvekilliği yaptı. Türk Tarih Kurumu yönetiminde bulundu.
Esat Uras, CHP müfettişlikleri kapsamında 1925-31 yılları içinde Kars yöresinin ortasında bulunduğu 4. Mıntıka Müfettişliği’ni yürüttü.
1930 yılında raporunda şöyleki yazdı:
“Orta Anadolu’da olduğu üzere 4. mıntıkayı teşkil eden vilayetlerde de Kızılbaşlık yaygındır. Sünni Türklerden hakaret goren, kendi hallerine bırakılan ve kendi kendilerini yönetim eden Kızılbaş Türk köyleri bir fazlacatur. (…) Çalışkan ve pak biroldukça Türk, bilgisiz erkeklerin ektiği bu mezhep arbedesi yüzünden acınacak bir biçimde bulunmaktadır. Aslen Türk olan ve Türkçeden diğer bir lisan bilmeyen biroldukça Türk, sadece mezhep farkı yüzünden Alevi olan Kürtlerle mezhep iştiraki görmüş, milliyetlerini unutarak Kürtlük sav etmeye başlamışlardır. Maalesef asırların miras bıraktığı bir cahillik olarak, güya Kızılbaş ve Alevi olmak, bu halis ve pak öz Türkleri, Türklük topluluğundan ihraca sebep üzere telakki edilmektedir…”
CHP Müfettişi Esat Uras’ın yazdığı raporlar kağıt üstünde mi kaldı? Hayır…
CUMHURİYET PROJESİ
Ümit Kaftancıoğlu (1934-1980)…
Kars/Ardahan- Hanak İlçesi Koyunpınar (Saskara) Köyü’ndendi.
Yedi çocuklu fakir ailenin beşinci evladıydı.
El kapısında çobanlık yaparken, Cumhuriyet‘in birinci köy enstitüsü olan Kars Cilavuz Köy Enstitüsü yaşamını değiştirdi. Öğretmen oldu! Birinci misyon yeri Mardin Derik İlkokulu’ydu…
Akabinde Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü edebiyat kısmını bitirdi. Rize Pazar Ortaokulu Türkçe öğretmeni oldu…
Askerlik dönüşü ömründe yeni sayfa açıldı; TRT‘nin açtığı imtihanı kazanarak köy yayınları kısmında bakılırsave başladı.
TRT İstanbul Radyosu‘nda yaptığı programlarla halk edebiyatını anlattı.
“Gerçek edebiyatın halkın ağzında, lisanında olduğunu bilmeliyiz. Halkın kelamlı edebiyatını yazıya geçirecek, kıymetlendirecek olanlar da halk çocuklarıdır” diyen Kaftancıoğlu Anadolu’yu gezerek halk türkülerini yazıya döktü.
Günümüzde her insanın bildiği, “Evreşe Yolları Dar” ve “Yüksek Yüksek Doruklara Mesken Kurmasınlar” türküleri Kaftancıoğlu’nun derlemeleri içindedır…
Ve keza:
Başta Cumhuriyet, Milliyet, Aydınlık olmak üzere günlük gazetelere ve Varlık, Türk Lisanı, Yeni Ufuklar üzere edebiyat mecmualarına Türk kültürüne dair makaleler yazdı. Kitapları mükafatlar aldı.
12 Mart 1971 askeri darbesiyle sürüldü.
12 Eylül 1980 askeri darbesine az kala…
Tarih: 11 Nisan 1980.
İlkokul öğrencisi kızı Pınar‘ın gözü önünde kurşunlanarak öldürüldü!
Cumhuriyet projesinin eseri Ümit Kaftancıoğlu niçin katledildi?
Kendilerine “Türk Milliyetçisi” diyenler bu cinayeti niye işledi? Bu soruları sürekli halı altına süpürüyoruz…
HAKİKATEN MİLLİYETÇİ Mİ
Katledilen yalnızca Ümit Kaftancıoğlu değil.
Çorum‘daki 1980 Temmuz katliamının niçini de tıpkı değil mi? Yobazlık…
Sivas‘daki 1993 Temmuz yangınının niçini de birebir değil mi? Bağnazlık…
Bunlar hiç tesadüf değil.
Bunlar “yoldan çıkmış bir güruhun” işlediği cinayetler filan değil; kendimizi kandırmayalım!
Birileri…
Çaldıran Savaşı’ndan beri 505 yıldır sürdürüyor bu sinsi düşmanlığı/kan davasını…
Müfettiş Esat Uras’ın raporuna göre, Kars, Sivas, Çorum Alevileri tıpkı Türkmen uzunluğuna mensup. Çaldıran Savaşı’ndan daha sonra…
Kimi Oğuz Türkleri -o periyot el üstünde tutulan- Kürtleşerek hayatta kaldı. Bazıları ise Anadolu’nun dört yanına sürgüne gönderilip paramparça edildi.
Bu sebeple…
Sivas Madımak’ta yakılan Divriğililer ile, katledilen Koyunpınarlı Ümit Kaftancıoğlu öz akrabaydı…
Benzer acıları yaşamalarına şaşmamak lazım; 505 yıllık zulümden-kinden bahsediyoruz!
İşte…
Cumhuriyet, köy enstitüsü üzere projelerle Osmanlı’dan kalan bu “kanlı mirası” ortadan kaldırmayı hedefledi.
Ama tam muvaffakiyete ulaşamadı.
Umarım…
Kendilerini “Türk Milliyetçisi”- “Ülkücü” olarak tanımlayanlar, “düşman” sandıklarının kimlikleri hakkında bilgi sahibi olur!
Yoksa… “Milliyetçi” sandıkları partilerinin 50 yıldır yürüttüğü “Alevi Türkmenleri düşmanlaştırma” projesinin modülü olmayı sürdürürler!
Samimi Davacılar, Ümit Kaftancıoğlu üzere yurtseverlerin niye öldürüldüğüne baş yormalıdır…
Bugün şayet gidebilseydim…
Ardahan Hanak’ta yapılacak Ümit Kaftancıoğlu’nu anma etkinliğinde bu konuşmayı yapacaktım…
Soner Yalçın
ALINTIDIR