KOCAELİ (İHA) – Kış geldi, şifa arayan aktarlara koştu… Aktarlardan “kış çayını kaynatmayın” uyarısı
KOCAELİ Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklarından korunmak isteyen vatandaşlar soluğu aktarlarda alıyor. Satışların yükseldiği aktarlarda en epey tercih edilen eserler ise ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus oldu.
Kış mevsiminin gelmesi ve havaların soğumasının akabinde Kocaeli‘de yaşayan vatandaşlar, hastalıklara tedbir alabilmek için aktarlara koşuyor. Kış çaylarının, hastalanmadan evvel bağışıklık sistemini güçlendirmek için içilmesi gerektiğini vurgulayan aktarlar, bu vakitte en epey ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus üzere bitkisel eserleri tavsiye ediyor.
“İnsanlar kış çayının grip olduktan daha sonra içildiğini düşünüyor”
Bilhassa kış mevsimine geçiş aylarında insanların sert hava değişiminden etkilendiğini kaydeden aktar Hüseyin Cihan Özaltan, bu devirlerde vatandaşların ekseriyetle ıhlamur, kış çayı, tarçın ve zencefil üzere eserler tükettiğini söylemiş oldu. Özaltan, “Kış mevsiminde hastalıkların daha epeyce artması ve ortasında bulunduğumuz pandemi şartları ile birlikte ülke genelinde aktara ilgi arttı. Son vakit içinderda insanların alternatif tıpa talebi arttığı için biz daha epey burada hatmi çayı, hibiskus, ıhlamur ve gibisi eserleri öneriyoruz. Kışın hem boğazı yumuşatır, birebir vakitte boğazdaki enfeksiyon oranını azaltır. İnsanlarda yanlış bilinen bir algı var. Ekseriyetle kış çayının grip olduktan daha sonra içildiği düşünülür lakin tam karşıtı. Kış çayı bedenin bağışıklığını ve direncini kuvvetlendirmek için tüketilmesi gereken bir içecektir” dedi.
“Kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata yeterli geliyor”
Kış çaylarının yararlarından da bahseden Özaltan, “Kış çayının şayet olmazsa olmaz ıhlamurdur. Boğazı yumuşatma tesiri vardır. Pandemi ile bir arada hatmi çayına da ilgi arttı. Zira kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata fazlaca yeterli geliyor. Onun dışında enfeksiyonu azaltacak tesiri olduğu için kuru zencefil antioksidan özelliğe sahip tarçın ve karanfil fazlaca tesirlidir. Bunun içine tatlandırıcı olsun biraz daha bedenin direncini arttırması için hibiskus bizim önerdiğimiz bitkiler içindedır. Bu saydığım bitkiler çoklukla demirbaş eserlerdir yani rastgele bir aktarda şayet olmazsa olmaz eserlerdir. Kış çayına ek olarak genelde rastgele bir içeceğinize yahut tükettiğiniz yiyeceğiniz içerisine sıvı propolis de destek ederek bağışıklığımızı koruyabiliriz. Sıvı propolis bence Türkiye’de hak ettiği bedeli görmüyor. Sıvı propolis bedenin bağışıklığı ve direnci için epey değerli. Bilhassa küçük yaşlarındaki çocukların bağışıklığını güçlendirmek için propolis öneriyoruz. İnsanların daha fazlaca kimyasal ilaçlardansa yavaş yavaş aktar mamüllerine, yani alternatif tıpa yönelmesini destekliyoruz” diye konuştu.
“Kış çayını katiyetle kaynatmıyoruz”
Kış çayının tanımını de anlatan Özaltan, şu tabirleri kullandı:
“Kış çayımızın içerisine birinci olarak ıhlamurumuzu atıyoruz. Ihlamurdan daha sonra antibiyotik özelliğinden dolayı 1 adet de kuru zencefil koyuyoruz. Bağışıklığı arttırması için hibiskus dediğimiz nar çiçeğini atıyoruz. ondan sonrasında antioksidan özelliğine sahip şayet olmazsa olmaz 2 eserimiz var. Bunlardan birisi tarçın, oburu de karanfil. Bunları da ekliyoruz. Boğaz ağrısı ve kuru öksürüğe hayli âlâ gelir. Bizim yöremizde hayli meşhur olan doğal kuşburnumuz var. Kuşburnu hem aroma verir renklendirir, birebir vakitte bedenin bağışıklığını arttırıcı özelliğe sahiptir. Bunları attıktan daha sonra içerisine bir adet de kurutulmuş limon ekliyoruz. bu türlü kış çayımız içime hazır. Kış çayını mutlaka kaynatmıyoruz. Sıcak suyun ortasında demleme metoduyla yapıyoruz” biçiminde konuştu.
“Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum”
Kış çayı ve kuruyemiş almak için aktara gelen Elif Akpolat, “Gribim ve bunun için ilaç kullanmaktan çok bitkisel eserler içmeyi düşünüyorum. Aktardan kış çayı aldım. Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum. İlaç kullanmak haricinde bitkisel şeyler kullanmayı tercih ediyorum. Hasta olduktan daha sonra içilen bitkisel eserler biraz rahatlatıyor. Tabi hastalıktan daha sonra da bir daha hasta olmamak ve korunmak için içmek gerekiyor” diye konuştu.
KOCAELİ Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklarından korunmak isteyen vatandaşlar soluğu aktarlarda alıyor. Satışların yükseldiği aktarlarda en epey tercih edilen eserler ise ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus oldu.
Kış mevsiminin gelmesi ve havaların soğumasının akabinde Kocaeli‘de yaşayan vatandaşlar, hastalıklara tedbir alabilmek için aktarlara koşuyor. Kış çaylarının, hastalanmadan evvel bağışıklık sistemini güçlendirmek için içilmesi gerektiğini vurgulayan aktarlar, bu vakitte en epey ıhlamur, hatmi çayı ve hibiskus üzere bitkisel eserleri tavsiye ediyor.
“İnsanlar kış çayının grip olduktan daha sonra içildiğini düşünüyor”
Bilhassa kış mevsimine geçiş aylarında insanların sert hava değişiminden etkilendiğini kaydeden aktar Hüseyin Cihan Özaltan, bu devirlerde vatandaşların ekseriyetle ıhlamur, kış çayı, tarçın ve zencefil üzere eserler tükettiğini söylemiş oldu. Özaltan, “Kış mevsiminde hastalıkların daha epeyce artması ve ortasında bulunduğumuz pandemi şartları ile birlikte ülke genelinde aktara ilgi arttı. Son vakit içinderda insanların alternatif tıpa talebi arttığı için biz daha epey burada hatmi çayı, hibiskus, ıhlamur ve gibisi eserleri öneriyoruz. Kışın hem boğazı yumuşatır, birebir vakitte boğazdaki enfeksiyon oranını azaltır. İnsanlarda yanlış bilinen bir algı var. Ekseriyetle kış çayının grip olduktan daha sonra içildiği düşünülür lakin tam karşıtı. Kış çayı bedenin bağışıklığını ve direncini kuvvetlendirmek için tüketilmesi gereken bir içecektir” dedi.
“Kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata yeterli geliyor”
Kış çaylarının yararlarından da bahseden Özaltan, “Kış çayının şayet olmazsa olmaz ıhlamurdur. Boğazı yumuşatma tesiri vardır. Pandemi ile bir arada hatmi çayına da ilgi arttı. Zira kuru öksürüğe ve boğazdaki tahribata fazlaca yeterli geliyor. Onun dışında enfeksiyonu azaltacak tesiri olduğu için kuru zencefil antioksidan özelliğe sahip tarçın ve karanfil fazlaca tesirlidir. Bunun içine tatlandırıcı olsun biraz daha bedenin direncini arttırması için hibiskus bizim önerdiğimiz bitkiler içindedır. Bu saydığım bitkiler çoklukla demirbaş eserlerdir yani rastgele bir aktarda şayet olmazsa olmaz eserlerdir. Kış çayına ek olarak genelde rastgele bir içeceğinize yahut tükettiğiniz yiyeceğiniz içerisine sıvı propolis de destek ederek bağışıklığımızı koruyabiliriz. Sıvı propolis bence Türkiye’de hak ettiği bedeli görmüyor. Sıvı propolis bedenin bağışıklığı ve direnci için epey değerli. Bilhassa küçük yaşlarındaki çocukların bağışıklığını güçlendirmek için propolis öneriyoruz. İnsanların daha fazlaca kimyasal ilaçlardansa yavaş yavaş aktar mamüllerine, yani alternatif tıpa yönelmesini destekliyoruz” diye konuştu.
“Kış çayını katiyetle kaynatmıyoruz”
Kış çayının tanımını de anlatan Özaltan, şu tabirleri kullandı:
“Kış çayımızın içerisine birinci olarak ıhlamurumuzu atıyoruz. Ihlamurdan daha sonra antibiyotik özelliğinden dolayı 1 adet de kuru zencefil koyuyoruz. Bağışıklığı arttırması için hibiskus dediğimiz nar çiçeğini atıyoruz. ondan sonrasında antioksidan özelliğine sahip şayet olmazsa olmaz 2 eserimiz var. Bunlardan birisi tarçın, oburu de karanfil. Bunları da ekliyoruz. Boğaz ağrısı ve kuru öksürüğe hayli âlâ gelir. Bizim yöremizde hayli meşhur olan doğal kuşburnumuz var. Kuşburnu hem aroma verir renklendirir, birebir vakitte bedenin bağışıklığını arttırıcı özelliğe sahiptir. Bunları attıktan daha sonra içerisine bir adet de kurutulmuş limon ekliyoruz. bu türlü kış çayımız içime hazır. Kış çayını mutlaka kaynatmıyoruz. Sıcak suyun ortasında demleme metoduyla yapıyoruz” biçiminde konuştu.
“Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum”
Kış çayı ve kuruyemiş almak için aktara gelen Elif Akpolat, “Gribim ve bunun için ilaç kullanmaktan çok bitkisel eserler içmeyi düşünüyorum. Aktardan kış çayı aldım. Hastalığımı biraz daha dindirmek için ek destekler yapıyorum. İlaç kullanmak haricinde bitkisel şeyler kullanmayı tercih ediyorum. Hasta olduktan daha sonra içilen bitkisel eserler biraz rahatlatıyor. Tabi hastalıktan daha sonra da bir daha hasta olmamak ve korunmak için içmek gerekiyor” diye konuştu.