Türk Toraks Derneği Lideri ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya İtil, Kovid-19’u atlatan akciğer hastalarında nefes darlığı, hırıltı ve halsizlik üzere semptomların aylarca sürebildiğini söylemiş oldu.
Türkiye Aile Tabipleri Uzmanlık Derneğince (TAHUD) çevrim içi düzenlenen 20. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi’nde bir sunum yapan İtil, 2019’da Çin’de başlayan ve akabinde tüm dünyaya yayılan Kovid-19 hastalığının tesirlerinin sürdüğünü belirtti.
Bu tıp salgınların 100 yılda bir yaşandığını anımsatan İtil, dünyanın Kovid-19’a hazırlıksız yakalandığını lisana getirdi.
İtil, Kovid-19’a yakalanan akciğer hastalarının rahatsızlığı sıkıntı geçirdiğini ve güzelleştikten daha sonra semptomların devam ettiğini söz etti.
Bu hastalarda bilhassa uzun periyodik halsizlik görüldüğünü anlatan Prof. Dr. İtil, şunları kaydetti:
“Kovid-19 enfeksiyonundan güzelleşen hastaların yüzde 10’unda semptomların haftalar hatta aylarca sürdüğünü görüyoruz. 2-3 ay süren öksürükleri olabiliyor hastaların. Hastalarda nefes darlığı ve hırıltı sorunları yaşanıyor. Baş ağrısı, kas ağrısı ve göğüs ağrıları oluyor. Bilhassa halsizlik fazlaca uzun sürebiliyor. Bir kısım hastada ise akut devir daha sonrasında Kovid-19 ile alakalı yeni semptomlar gelişmektedir. Kovid-19 seyrinin başlarında, akut tablo ile ilgili komplikasyonların tespit ve tedavi edilmesine odaklanılırken bu kümedeki hastalarda akut fazdan güzelleştikten daha sonra yahut yeni semptomlar için kıymetlendirme ve idare gerekmektedir.”
“Son 1 yılda verem denetiminde önemli meseleler yaşandı”
İtil, salgın periyodunda verem (tüberküloz) denetiminde değerli sıkıntılar yaşandığını belirtti.
Kovid-19 ve verem hastalığının bulaş yollarının misal olduğunu anlatan İtil, “Son 1 yılda verem savaşı önemli problemler yaşadı. Çabucak her ülkede teşhis konulan hasta sayısı azaldı. Türkiye’de 2020 dataları ile 2019 bilgileri karşılaştırıldığında verem savaşı dispanserlerinde yapılan muayene sayısı, muhafazaya alınan kişi sayısı, yapılan temaslı muayene sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları yaklaşık yüzde 40 seviyesinde azalmıştır. Yeni kayıt edilen tüberkülozlu hasta sayısı yüzde 26 oranında azaldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Aile Tabipleri Uzmanlık Derneğince (TAHUD) çevrim içi düzenlenen 20. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi’nde bir sunum yapan İtil, 2019’da Çin’de başlayan ve akabinde tüm dünyaya yayılan Kovid-19 hastalığının tesirlerinin sürdüğünü belirtti.
Bu tıp salgınların 100 yılda bir yaşandığını anımsatan İtil, dünyanın Kovid-19’a hazırlıksız yakalandığını lisana getirdi.
İtil, Kovid-19’a yakalanan akciğer hastalarının rahatsızlığı sıkıntı geçirdiğini ve güzelleştikten daha sonra semptomların devam ettiğini söz etti.
Bu hastalarda bilhassa uzun periyodik halsizlik görüldüğünü anlatan Prof. Dr. İtil, şunları kaydetti:
“Kovid-19 enfeksiyonundan güzelleşen hastaların yüzde 10’unda semptomların haftalar hatta aylarca sürdüğünü görüyoruz. 2-3 ay süren öksürükleri olabiliyor hastaların. Hastalarda nefes darlığı ve hırıltı sorunları yaşanıyor. Baş ağrısı, kas ağrısı ve göğüs ağrıları oluyor. Bilhassa halsizlik fazlaca uzun sürebiliyor. Bir kısım hastada ise akut devir daha sonrasında Kovid-19 ile alakalı yeni semptomlar gelişmektedir. Kovid-19 seyrinin başlarında, akut tablo ile ilgili komplikasyonların tespit ve tedavi edilmesine odaklanılırken bu kümedeki hastalarda akut fazdan güzelleştikten daha sonra yahut yeni semptomlar için kıymetlendirme ve idare gerekmektedir.”
“Son 1 yılda verem denetiminde önemli meseleler yaşandı”
İtil, salgın periyodunda verem (tüberküloz) denetiminde değerli sıkıntılar yaşandığını belirtti.
Kovid-19 ve verem hastalığının bulaş yollarının misal olduğunu anlatan İtil, “Son 1 yılda verem savaşı önemli problemler yaşadı. Çabucak her ülkede teşhis konulan hasta sayısı azaldı. Türkiye’de 2020 dataları ile 2019 bilgileri karşılaştırıldığında verem savaşı dispanserlerinde yapılan muayene sayısı, muhafazaya alınan kişi sayısı, yapılan temaslı muayene sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları yaklaşık yüzde 40 seviyesinde azalmıştır. Yeni kayıt edilen tüberkülozlu hasta sayısı yüzde 26 oranında azaldı.” değerlendirmesinde bulundu.