İtalyan grubu Lazio’dan Real Mallorca’ya kiralık olarak katılan Vedat Muriqi, Lig Radyo’ya açıklamalarda bulundu. Meslek planlaması ve yeni grubundaki ortamdan bahseden Kosovalı golcü çarpıcı bir de itirafta bulundu.
Vedat Muriqi’in açıklamaları şöyleki:
“BURADA KAYBETMEK YAHUT KÜME DÜŞMEK DÜNYANIN SONU DEĞİL”
“Mallorca’ya gelmedilk evvel hayli bir tedirginliğim vardı fakat epey araştırma yaptım. Geldikten daha sonra da fazlaca keyifli oldum. Beşerler, kent, kulüp… Her şey epeyce hoş. Kulüp bilhassa son derece organize. Dönem sonuna kadar grubu ligde tutup daha sonrasında mesleğimle ilgili en hakikat atacağım. Mutabakat olursa burada da devam etmek isterim. Gönül isterdi ki daima şampiyonluğa oynayan ekiplerde oynayalım. Fakat daha evvel Gençlerbirliği ve Rize’de de misal deneyimler yaşadım, artık burada da bu tecrübelerimi kullanıp grubun ligde kalmasına rol almak istiyorum. Tabi burada mantalite farklı. Türkiye’de biz ekibimizi alt sıralarda görmeyi hazmedemiyoruz. Daha fazla çalışıp kesinlikle kazanmak istiyoruz. Lakin burada kaybetmek yahut küme düşmek dünyanın sonu değil. Oyuncular bu bahiste biraz daha rahat diyebiliriz. Ben bunu hazmedemiyorum.
“TÜRKİYE’DEKİ KULÜPLERİN FİNANSAL DURUMU MÜSAİT DEĞİLDİ”
Ocak ayı gelmedilk evvel Lazio ile konuştuk. Lazio kiralık vermeyeceğini, bonservisle satacağını söylemiş oldu. Lakin ben Sarri ile bir görüşme yaptım. ‘Belki alanda duruşumu beğenmiyorsun, antrenmanda güzel çalışmıyorumdur. Bana eksiklerimi söylersen ben de ona nazaran çalışırım’ dedim. O da çalışmamdan fazlaca şad olduğunu, lakin sistemine uymadığımı belirtti. ‘Ben Napoli’de de Higuain’i oynatmadım. Kısa ve çabuk forvetlerle oynamak istiyorum’ dedi. Yani ‘Sen benim futbolcum değilsin’ manasında konuştu. daha sonrasında kiralık için kolaylık sağlandı. Evet o süreçte Türkiye’den teklifler aldım. Hatta Türkiye’nin büyük kulüplerinin hepsinden teklif aldım. Görüşmelerimiz de oldu menajerlerim aracılığıyla. Ancak burada değerli olan şey Lazio’nun isteğinin karşılanmasıydı. Mallorca da kümede kalmak için varını ağırı ortaya koyup en yüksek teklifi verdi. Kulübüm de en düzgün teklifin Mallorca’dan geldiğini, eşit bir teklifin gelmesi gerektiğini söylemiş oldu. Malum olarak Türkiye’deki kulüplerin finansal durumu buna müsait değildi ve Mallorca’nın yolunu tuttuk.
“TÜRKİYE’YE DÖNMEK İSTİYORUM”
Lazio’da oynamadığım her periyotta Türkiye’de kiralık olarak oynamak istiyordum. Nasip olmadı bu. Hayat planımda futbol daha sonrası için katiyen Türkiye’de yaşamak var. 28 yaşındayım lakin bir gün kesinlikle Türkiye’ye geri dönmek istiyorum. 8 yılım orada geçti ve hayatımızı oraya bakılırsa inşa ediyoruz.
“TÜRKİYE’DE HAKEM KONUŞMAK YASAKLANMALI”
Üstün Lig’den kopamadım. Daima maçları takip ediyorum. Orası aslına bakarsan benim vatanım. Türkiye’de maalesef futbol o denli bir hal aldı ki… Bunu kadro ayırmadan söylüyorum. Maç kaybeden, puan kaybeden her kulüp, TFF ve hakemleri suçluyor. Trabzonspor ligi kopardı ve götürdü. Şu an olay büsbütün bu. Maçlar yalnızca maçlar esnasında konuşuluyor. Öncesi ve daha sonrası büsbütün TFF ve hakem… Bu kadar baskı olan bir ortamda yanılgılar olur. Hakem olmak, yönetimci olmak epeyce güç. Ben çok fazlaca yüklendiğimizi düşünüyorum hakemlere. İngiltere’de sanırım bir kural var. Maç öncesi yahut daha sonrası hakem konuşamıyorsunuz. Türkiye’de de hemen bu türlü bir karar alınması gerek. Her sene futboldan biraz daha uzaklaşıyoruz. Her gün biri amaç gösteriliyor. Saha ortasında şu an konuşulan tek husus Trabzonspor’un hak ederek başkan olması ve büyük performansı.”
Haberler.com – Spor
Vedat Muriqi, Spor, Haberler
Vedat Muriqi’in açıklamaları şöyleki:
“BURADA KAYBETMEK YAHUT KÜME DÜŞMEK DÜNYANIN SONU DEĞİL”
“Mallorca’ya gelmedilk evvel hayli bir tedirginliğim vardı fakat epey araştırma yaptım. Geldikten daha sonra da fazlaca keyifli oldum. Beşerler, kent, kulüp… Her şey epeyce hoş. Kulüp bilhassa son derece organize. Dönem sonuna kadar grubu ligde tutup daha sonrasında mesleğimle ilgili en hakikat atacağım. Mutabakat olursa burada da devam etmek isterim. Gönül isterdi ki daima şampiyonluğa oynayan ekiplerde oynayalım. Fakat daha evvel Gençlerbirliği ve Rize’de de misal deneyimler yaşadım, artık burada da bu tecrübelerimi kullanıp grubun ligde kalmasına rol almak istiyorum. Tabi burada mantalite farklı. Türkiye’de biz ekibimizi alt sıralarda görmeyi hazmedemiyoruz. Daha fazla çalışıp kesinlikle kazanmak istiyoruz. Lakin burada kaybetmek yahut küme düşmek dünyanın sonu değil. Oyuncular bu bahiste biraz daha rahat diyebiliriz. Ben bunu hazmedemiyorum.
“TÜRKİYE’DEKİ KULÜPLERİN FİNANSAL DURUMU MÜSAİT DEĞİLDİ”
Ocak ayı gelmedilk evvel Lazio ile konuştuk. Lazio kiralık vermeyeceğini, bonservisle satacağını söylemiş oldu. Lakin ben Sarri ile bir görüşme yaptım. ‘Belki alanda duruşumu beğenmiyorsun, antrenmanda güzel çalışmıyorumdur. Bana eksiklerimi söylersen ben de ona nazaran çalışırım’ dedim. O da çalışmamdan fazlaca şad olduğunu, lakin sistemine uymadığımı belirtti. ‘Ben Napoli’de de Higuain’i oynatmadım. Kısa ve çabuk forvetlerle oynamak istiyorum’ dedi. Yani ‘Sen benim futbolcum değilsin’ manasında konuştu. daha sonrasında kiralık için kolaylık sağlandı. Evet o süreçte Türkiye’den teklifler aldım. Hatta Türkiye’nin büyük kulüplerinin hepsinden teklif aldım. Görüşmelerimiz de oldu menajerlerim aracılığıyla. Ancak burada değerli olan şey Lazio’nun isteğinin karşılanmasıydı. Mallorca da kümede kalmak için varını ağırı ortaya koyup en yüksek teklifi verdi. Kulübüm de en düzgün teklifin Mallorca’dan geldiğini, eşit bir teklifin gelmesi gerektiğini söylemiş oldu. Malum olarak Türkiye’deki kulüplerin finansal durumu buna müsait değildi ve Mallorca’nın yolunu tuttuk.
“TÜRKİYE’YE DÖNMEK İSTİYORUM”
Lazio’da oynamadığım her periyotta Türkiye’de kiralık olarak oynamak istiyordum. Nasip olmadı bu. Hayat planımda futbol daha sonrası için katiyen Türkiye’de yaşamak var. 28 yaşındayım lakin bir gün kesinlikle Türkiye’ye geri dönmek istiyorum. 8 yılım orada geçti ve hayatımızı oraya bakılırsa inşa ediyoruz.
“TÜRKİYE’DE HAKEM KONUŞMAK YASAKLANMALI”
Üstün Lig’den kopamadım. Daima maçları takip ediyorum. Orası aslına bakarsan benim vatanım. Türkiye’de maalesef futbol o denli bir hal aldı ki… Bunu kadro ayırmadan söylüyorum. Maç kaybeden, puan kaybeden her kulüp, TFF ve hakemleri suçluyor. Trabzonspor ligi kopardı ve götürdü. Şu an olay büsbütün bu. Maçlar yalnızca maçlar esnasında konuşuluyor. Öncesi ve daha sonrası büsbütün TFF ve hakem… Bu kadar baskı olan bir ortamda yanılgılar olur. Hakem olmak, yönetimci olmak epeyce güç. Ben çok fazlaca yüklendiğimizi düşünüyorum hakemlere. İngiltere’de sanırım bir kural var. Maç öncesi yahut daha sonrası hakem konuşamıyorsunuz. Türkiye’de de hemen bu türlü bir karar alınması gerek. Her sene futboldan biraz daha uzaklaşıyoruz. Her gün biri amaç gösteriliyor. Saha ortasında şu an konuşulan tek husus Trabzonspor’un hak ederek başkan olması ve büyük performansı.”
Haberler.com – Spor
Vedat Muriqi, Spor, Haberler