Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de katıldığı program, Emekli Memur-Sen Genel Lideri Ali Küçükkösen’in, Kur’an-ı Kerim tilaveti okumasıyla başladı. Programda konuşma yapan Gül, merhum Mehmet Akif İnan’ın entelektüel duruşu ve fikri zenginliğiyle bu medeniyete epey değerli katkılarda bulunduğunu söylemiş oldu. İnan’ın adil bir dünyanın gerçekleşmesi, bir daha büyük Türkiye’nin oluşması için gece gündüz çalıştığını belirten Gül, İnan’ın sendikal, emek, hak ve adalet gayretinde bayrağı üstlere taşıyan bir dava insanı olduğunu lisana getirdi.
YENİ VE SİVİL BİR ANAYASA MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE DURAN BİR ÖDEVDİR
Gül, Türkiye’de geçmişte insanların ötekileştirildiğine işaret ederek bugün ise her insanın insan olduğu için değerli görüldüğünü tabir etti. Türkiye’de, temel insan hakları bağlamında atılan adımların ötesinde yapılması gerekenlerin olduğunu kaydeden Gül, “Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde özgürlüklerin genişletilmesi, statükocu ve vesayetçi anlayışa son verilmesi, ulusal iradeden öbür hiç bir gücün hâkim olmaması için hayli kıymetli muvaffakiyet ve sonuçlar elde etmiştir. Önümüzde bu kazanımları anayasal garantiye kavuşturmak üzere bir misyon var. Memur-Sen’in de senelerca uğraşını verdiği yeni ve sivil bir anayasa milletimizin önünde duran bir ödevdir.” diye konuştu.
KİMSENİN KILIK KIYAFETİNE KARIŞILMAMALI
Gül, bu hususta herkese epeyce kıymetli vazife düştüğünü belirterek, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’de memur bir kişi ‘Ben başörtülü olarak kamuda çalışmak istiyorum’ dediğinde anayasaya ters diye daima karşı çıkıldı. Anayasa değişti mi? Değişmedi, uygulayıcılar değişti. Kimsenin kılık giysisine, kanısına, hayat üslubuna karışılmadığı ve bunun anayasal teminat altına alındığı yeni ve sivil bir anayasaya Türkiye’nin hemen muhtaçlığı vardır.”
Türkiye’de geçmişte statükocu, bürokratik oligarşi anlayışla zorluklar yaşatıldığına işaret eden Gül, bu anlayışı 2023’e taşımak isteyenlere de hiç bir biçimde müsaade etmeyeceklerini söylemiş oldu. Gül, “Türkiye’nin anlayışı, siyasetimizin paradigması, reformculuk, değişim, dönüşüm, özgürlüklerin artmasıdır. Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki siyaset ve hükümet etme anlayışımızın temelinde bu yatmaktadır.” dedi.
BU ÇAĞA KARŞI SOYLU BİR DURUŞ SERGİLİYORDU
Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın ise şair, mütefekkir, öğretmen ve bununla birlikte bir hareket adamı olan Mehmet Akif İnan’ın, üsluplu, naif, sakin bir biçimde bu çağa karşı soylu bir direniş sergileyen öncü bir kişilik olduğunu söylemiş oldu. Bugün Türkiye’nin en büyük emek örgütü olmalarında İnan’ın kurucu fikirlerinin hissesinin büyük olduğunu belirten Yalçın, “Mehmet Akif İnan, ‘Yedi Hoş Adam’ ortasında aksiyona ait teorisini, niyetlerini, hareket planında en çok pratiğe dökmüş olanıdır. Mehmet Akif İnan, bir his ve fikir adamı olarak şiir ve yazılarıyla ortaya koyduğu duruşu, bir hatip olarak kitleleri etkilemek ve yönlendirmek, bir sendika başkanı olarak kurumsal bir bünye halinde inşa, sevk ve yönetim etmek suretiyle diğer bir boyuta taşımıştır.” diye konuştu.
MÜKAFATLAR SAHİPLERİNE VERİLDİ
Konuşmaların akabinde mükafatlar sahiplerine takdim edildi. Kovid-19’a karşı yerli aşı TURKOVAC’ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’ye “Başarı ve Teşvik Ödülü”nü Adalet Bakanı Gül verdi. Mükafatı alan Özdarendeli, TURKOVAC’ın ülkeye, millete ve insanlığa güzel olmasını temenni ederek “Ben yalnızca temsilen buradayım. Bu aşının geliştirilmesinde, üretilmesinde her basamağında o kadar epeyce insanın emeği var ki ben aslına bakarsan bu mükafatı onlar ismine alıyorum.” dedi.
Gül, TURKOVAC’ın geliştirilmesiyle 84 milyonun gururlandığını belirterek, Özdarendeli ve takımına Türk milleti ismine şükranlarını sundu.
Öbür kategorilerde ödül alan isimler ise şöyleki:
YENİ VE SİVİL BİR ANAYASA MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE DURAN BİR ÖDEVDİR
Gül, Türkiye’de geçmişte insanların ötekileştirildiğine işaret ederek bugün ise her insanın insan olduğu için değerli görüldüğünü tabir etti. Türkiye’de, temel insan hakları bağlamında atılan adımların ötesinde yapılması gerekenlerin olduğunu kaydeden Gül, “Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde özgürlüklerin genişletilmesi, statükocu ve vesayetçi anlayışa son verilmesi, ulusal iradeden öbür hiç bir gücün hâkim olmaması için hayli kıymetli muvaffakiyet ve sonuçlar elde etmiştir. Önümüzde bu kazanımları anayasal garantiye kavuşturmak üzere bir misyon var. Memur-Sen’in de senelerca uğraşını verdiği yeni ve sivil bir anayasa milletimizin önünde duran bir ödevdir.” diye konuştu.
KİMSENİN KILIK KIYAFETİNE KARIŞILMAMALI
Gül, bu hususta herkese epeyce kıymetli vazife düştüğünü belirterek, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’de memur bir kişi ‘Ben başörtülü olarak kamuda çalışmak istiyorum’ dediğinde anayasaya ters diye daima karşı çıkıldı. Anayasa değişti mi? Değişmedi, uygulayıcılar değişti. Kimsenin kılık giysisine, kanısına, hayat üslubuna karışılmadığı ve bunun anayasal teminat altına alındığı yeni ve sivil bir anayasaya Türkiye’nin hemen muhtaçlığı vardır.”
Türkiye’de geçmişte statükocu, bürokratik oligarşi anlayışla zorluklar yaşatıldığına işaret eden Gül, bu anlayışı 2023’e taşımak isteyenlere de hiç bir biçimde müsaade etmeyeceklerini söylemiş oldu. Gül, “Türkiye’nin anlayışı, siyasetimizin paradigması, reformculuk, değişim, dönüşüm, özgürlüklerin artmasıdır. Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki siyaset ve hükümet etme anlayışımızın temelinde bu yatmaktadır.” dedi.
BU ÇAĞA KARŞI SOYLU BİR DURUŞ SERGİLİYORDU
Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın ise şair, mütefekkir, öğretmen ve bununla birlikte bir hareket adamı olan Mehmet Akif İnan’ın, üsluplu, naif, sakin bir biçimde bu çağa karşı soylu bir direniş sergileyen öncü bir kişilik olduğunu söylemiş oldu. Bugün Türkiye’nin en büyük emek örgütü olmalarında İnan’ın kurucu fikirlerinin hissesinin büyük olduğunu belirten Yalçın, “Mehmet Akif İnan, ‘Yedi Hoş Adam’ ortasında aksiyona ait teorisini, niyetlerini, hareket planında en çok pratiğe dökmüş olanıdır. Mehmet Akif İnan, bir his ve fikir adamı olarak şiir ve yazılarıyla ortaya koyduğu duruşu, bir hatip olarak kitleleri etkilemek ve yönlendirmek, bir sendika başkanı olarak kurumsal bir bünye halinde inşa, sevk ve yönetim etmek suretiyle diğer bir boyuta taşımıştır.” diye konuştu.
MÜKAFATLAR SAHİPLERİNE VERİLDİ
Konuşmaların akabinde mükafatlar sahiplerine takdim edildi. Kovid-19’a karşı yerli aşı TURKOVAC’ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’ye “Başarı ve Teşvik Ödülü”nü Adalet Bakanı Gül verdi. Mükafatı alan Özdarendeli, TURKOVAC’ın ülkeye, millete ve insanlığa güzel olmasını temenni ederek “Ben yalnızca temsilen buradayım. Bu aşının geliştirilmesinde, üretilmesinde her basamağında o kadar epeyce insanın emeği var ki ben aslına bakarsan bu mükafatı onlar ismine alıyorum.” dedi.
Gül, TURKOVAC’ın geliştirilmesiyle 84 milyonun gururlandığını belirterek, Özdarendeli ve takımına Türk milleti ismine şükranlarını sundu.
Öbür kategorilerde ödül alan isimler ise şöyleki:
Kültür Sanat ve Edebiyat Mükafatı: Mesut Uçakan (Yönetmen)
Çalışma ömrü ve Emek Mükafatı: Özgür Şimşek (Orman işçisi)
Memleketler arası Kıymet Mükafatı: İHH Yetim Projesi
Üstün Hizmete Vefa Mükafatı: Rasim Özdenören
Heyet Özel Mükafatı: İclal Dağcı (Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi)