Diyabet yani şeker hastalığını 2 kümede incelemek mümkündür. Tip 1 diyabette bireylerin sıklıkla doğuştan getirdikleri kimi vakit de daha sonradan semptomları ortaya çıkabilen insulin hormonu üretiminde sorun kelam konusudur. Tip 1 diyabetli hastaların birden fazla erken yaşlarda dışarıdan insulin enjeksiyonları almaya başlamışlardır. Bu hastalar genel olarak obez değil tersine zayıftırlar. Tip 2 diyabette ise aslında insulin hormonu üretiminde sorun yokken sıklıkla obezite kaynaklı bedendeki yağ dokusunun oluşturduğu insulin hormonuna direnç ana niçindir. Bu çerçevede tip 2 diyabetli hastaların çoğunluğu obez hastalardır.
Metabolik cerrahi kavramı genel olarak Tip 2 diyabetli hastaları ameliyatla tedavi etmeyi amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra hastaların birlikteinde getirdikleri hipertansiyon, hiperkolesterolemi üzere bir fazlaca hastalık da ortadan kalkabilmektedir. Bu ameliyatlar obezite ameliyatlarına misal olarak by pass ameliyatları halinde yapılır. Bu hastalarda kilo vererek bedendeki yağ dokusunu azaltmak ve insulin direncini kırmak hedeflenir. Ameliyat özetle midenin bir kısmının çıkarılması ve ince barsakların son kısmının mideye daha da yaklaşacak biçimde bir daha bağlanmasını içermektedir. Ameliyatta hastaların ince bağırsak uzunlukları sayılarak ortaya konulmakta ve uygun aralardan yeni kontaklar gerçekleştirilmektedir.
Metabolik cerrahi uygulamalarında hasta seçimi pek değerlidir. Her şeker hastasına bu ameliyatları yapmak gerçek bir yaklaşım değildir. Ameliyat planlanan hastalarda detaylı laboratuvar incelemeleri yapılmalıdır. Bedende var olan insulin hormonu üretiminde kullanılan yani insulin hormonunun öncülleri olan bedellerin kâfi seviyede olması gerekir. Her bariatrik cerrahi üzere bu ameliyatlar da kalıcı ömür stili değişikliğinin gerektiği ameliyatlardır. sonuçlarının kalıcı olması genel olarak buna bağlıdır. Bu çerçevede hastaların ameliyat daha sonrası için eğitimi ve diyet ve antrenman konusundaki ayrıntılarını artırmaları hayli kıymetlidir.
Metabolik cerrahi kavramı genel olarak Tip 2 diyabetli hastaları ameliyatla tedavi etmeyi amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra hastaların birlikteinde getirdikleri hipertansiyon, hiperkolesterolemi üzere bir fazlaca hastalık da ortadan kalkabilmektedir. Bu ameliyatlar obezite ameliyatlarına misal olarak by pass ameliyatları halinde yapılır. Bu hastalarda kilo vererek bedendeki yağ dokusunu azaltmak ve insulin direncini kırmak hedeflenir. Ameliyat özetle midenin bir kısmının çıkarılması ve ince barsakların son kısmının mideye daha da yaklaşacak biçimde bir daha bağlanmasını içermektedir. Ameliyatta hastaların ince bağırsak uzunlukları sayılarak ortaya konulmakta ve uygun aralardan yeni kontaklar gerçekleştirilmektedir.
Metabolik cerrahi uygulamalarında hasta seçimi pek değerlidir. Her şeker hastasına bu ameliyatları yapmak gerçek bir yaklaşım değildir. Ameliyat planlanan hastalarda detaylı laboratuvar incelemeleri yapılmalıdır. Bedende var olan insulin hormonu üretiminde kullanılan yani insulin hormonunun öncülleri olan bedellerin kâfi seviyede olması gerekir. Her bariatrik cerrahi üzere bu ameliyatlar da kalıcı ömür stili değişikliğinin gerektiği ameliyatlardır. sonuçlarının kalıcı olması genel olarak buna bağlıdır. Bu çerçevede hastaların ameliyat daha sonrası için eğitimi ve diyet ve antrenman konusundaki ayrıntılarını artırmaları hayli kıymetlidir.