Cildin bilhassa mevsim geçişlerinde bakıma gereksinim duyduğunu belirten Leyla Yürek Ergül, “Güzelliğin, bununla birlikte sıhhatin değerli bir göstergesi olan cilde uygun olarak planlanan cilt bakımı rutinleriyle cildin nem kaybetmesinin ve yıpranmasının önüne geçilebilir” dedi.
Her devir olduğu üzere mevsim geçişlerinde cilt bakımının değerine değinen İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Saç Bakımı ve Hoşluk Hizmetleri Program Lideri Öğretim bakılırsavlisi Leyla Cüret Ergül, “Mevsim geçişlerinde değişen hava kaideleri cilt tiplerine bakılırsa farklılık gösterir, cildin gözenekleri havaların soğumasıyla birlikte sıkılaşır ve cildin sebum denen, yağ bezlerinin meydana getirdiği salgıda artış gözlenir; beden ısısını korumak için sirkülasyon sisteminde kan ölçüsünü azaltır, bu azalma ile cilt gereğince kanla beslenemez, renksiz ve mat bir hale gelir. Cildin bu niçinle soğuk ve kuru hava kurallarından etkilenmemesi ve ahenk sağlaması için birtakım önlemler alınması gerekir” diye konuştu.
“TEMİZ OLMAYAN CİLTLE SONUÇ ALINMAZ”
Pürüzsüz, parlak, pak bir cilde kavuşmak için en kıymetli adımın cilt paklığı olduğunun altını çizen Ergül, “Temiz olmayan, porları tıkalı bir cilde ne uygularsanız uygulayın düzgün bir sonuç almanız mümkün değil. Cilt üstündeki keratin denen meyyit hücre katmanının temizlenmesi, cilt yüzeyinde hijyen sağlayarak bakteri oluşumunu önleyecektir. Cilt temizlenmeden kullanılan her eser porların tıkanmasına yol açacağı için kesinlikle cildin kirden, meyyit derilerden arındırılması gerekmektedir. Cilt mamüllerinde PH istikrarı çok kıymetli bir faktördür. Cildin kurumasına mani olacak, deriyi tahriş etmeden temizleyecek, cilt tipine uygun, krem, köpük, jel yahut akneli ciltler için üretilmiş temizleyicilerden dayanak alınabilir” sözlerini kullandı.
“CİLT TİPİNE UYGUN OLMAYAN HİÇBİR ESER KULLANILMAMALI”
Farklı cilt tiplerinin muhtaçlık duyduğu nem ölçüsünün farklı olduğunu belirten Ergül, şu biçimde devam etti:
“Mevsim geçişlerinden en çok etkilenen ve neme muhtaçlık duyan ciltler kuru ciltler. Cilt neme bu vakitte daha fazla gereksinim duyar. Kuruma ile ciltteki çizgiler barizleşir cilt kurur ve pullanmalar görülür. Ağır neme muhtaçlık duyulan bu vakitte nemlendiricilerin yanı sıra onarıcı gece kremleri de kullanılmalı. Yağlı ciltler ise muhakkak yağlı nemlendirici ve maskeler kullanmamalı. Cildin PH kıymetini koruyarak paklığı yapılmalı ve su bazlı eserler kullanılmalı. Karma ciltlerin cilt özelliklerine uygun geliştirilmiş nemlendiriciler kullanılmalı yahut cilt özelliğine göre iki farklı eserle desteklenmeli. Cilt bakımı yalnızca mevsim geçişlerinde değil günlük hayatın vazgeçilmez bir modülü olmalı. Cilt bakımı planlaması yaparken hayat biçimini de kesinlikle göz önünde bulundurmak gerekir. Çok seyahat etmek, dışarıda fazla vakit geçirmek ya da dışarıya hayli çıkmamak, sigara ve alkol kullanması üzere bir hayli faktör cilt bakımı ihtiyaçlarının değişmesine yol açar. Bu niçinle mevsim geçişlerinde bakim mamüllerinizi seçerken mevsimin hayat üstündeki tesirlerini göz önünde bulundurarak cildin değişen periyotlardaki değişen gereksinimlerini karşılayacak içerikleri bulunduran eserleri tercih etmek cilt sıhhati açısından hayli değerlidir.”
İÇERİDEN DESTEK ÇOK KIYMETLİ
Günlük su tüketiminin metabolizmanın çalışmasını direkt etkilediğini söyleyen Öğretim nazaranvlisi Leyla Cüret Ergül, “Yeterince su tüketilmediğinde deveran sisteminden sindirim sistemine kadar tüm metabolizma etkilenir ve bedende biriken toksinler atılamadığından birinci cilt sıhhati bozulur. Bu sebeple mevsim geçişlerinde cilt paklığı ve bakımının yanı sıra günlük su tüketimine dikkat etmeli ortalama 1,5 litre su içilmelidir. Bunun yanında sağlıklı beslenmek, sistemli uyku, antrenman yapmak ve gerilimden uzak durmak mevsim geçişlerinde cilt sıhhatimiz için değerli olduğu kadar tüm hayatımız ortasında kıymetlidir. Protein istikametinden güçlü besinler, demir açısından da varlıklı olduğu için kan dolanımını hızlandırarak cilt sıhhatini güçlendirir. Ayrıyeten Omega-3 ve Selenyum dan varlıklı besinler (ceviz, fındık, badem) cilt sıhhatimizi korumamıza yardımcıdır. A, C ve E vitaminleri de cilt sıhhatimiz değerlidir. A vitamini kolajen üretimini destekleyerek elastikiyetin artmasını ve cildin genç kalmasını sağlar. Ciltte pullanma ve egzama üzere sorunların önüne geçer. C vitamini hücre yenilenmesini arttırır ve olabilecek lezyonları pürüzler. E vitamini ise cilde ziyan veren hür radikallerin deveranını önler cildin su tutma kapasitesini arttırır” tabirlerini kullandı.
Her devir olduğu üzere mevsim geçişlerinde cilt bakımının değerine değinen İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Saç Bakımı ve Hoşluk Hizmetleri Program Lideri Öğretim bakılırsavlisi Leyla Cüret Ergül, “Mevsim geçişlerinde değişen hava kaideleri cilt tiplerine bakılırsa farklılık gösterir, cildin gözenekleri havaların soğumasıyla birlikte sıkılaşır ve cildin sebum denen, yağ bezlerinin meydana getirdiği salgıda artış gözlenir; beden ısısını korumak için sirkülasyon sisteminde kan ölçüsünü azaltır, bu azalma ile cilt gereğince kanla beslenemez, renksiz ve mat bir hale gelir. Cildin bu niçinle soğuk ve kuru hava kurallarından etkilenmemesi ve ahenk sağlaması için birtakım önlemler alınması gerekir” diye konuştu.
“TEMİZ OLMAYAN CİLTLE SONUÇ ALINMAZ”
Pürüzsüz, parlak, pak bir cilde kavuşmak için en kıymetli adımın cilt paklığı olduğunun altını çizen Ergül, “Temiz olmayan, porları tıkalı bir cilde ne uygularsanız uygulayın düzgün bir sonuç almanız mümkün değil. Cilt üstündeki keratin denen meyyit hücre katmanının temizlenmesi, cilt yüzeyinde hijyen sağlayarak bakteri oluşumunu önleyecektir. Cilt temizlenmeden kullanılan her eser porların tıkanmasına yol açacağı için kesinlikle cildin kirden, meyyit derilerden arındırılması gerekmektedir. Cilt mamüllerinde PH istikrarı çok kıymetli bir faktördür. Cildin kurumasına mani olacak, deriyi tahriş etmeden temizleyecek, cilt tipine uygun, krem, köpük, jel yahut akneli ciltler için üretilmiş temizleyicilerden dayanak alınabilir” sözlerini kullandı.
“CİLT TİPİNE UYGUN OLMAYAN HİÇBİR ESER KULLANILMAMALI”
Farklı cilt tiplerinin muhtaçlık duyduğu nem ölçüsünün farklı olduğunu belirten Ergül, şu biçimde devam etti:
“Mevsim geçişlerinden en çok etkilenen ve neme muhtaçlık duyan ciltler kuru ciltler. Cilt neme bu vakitte daha fazla gereksinim duyar. Kuruma ile ciltteki çizgiler barizleşir cilt kurur ve pullanmalar görülür. Ağır neme muhtaçlık duyulan bu vakitte nemlendiricilerin yanı sıra onarıcı gece kremleri de kullanılmalı. Yağlı ciltler ise muhakkak yağlı nemlendirici ve maskeler kullanmamalı. Cildin PH kıymetini koruyarak paklığı yapılmalı ve su bazlı eserler kullanılmalı. Karma ciltlerin cilt özelliklerine uygun geliştirilmiş nemlendiriciler kullanılmalı yahut cilt özelliğine göre iki farklı eserle desteklenmeli. Cilt bakımı yalnızca mevsim geçişlerinde değil günlük hayatın vazgeçilmez bir modülü olmalı. Cilt bakımı planlaması yaparken hayat biçimini de kesinlikle göz önünde bulundurmak gerekir. Çok seyahat etmek, dışarıda fazla vakit geçirmek ya da dışarıya hayli çıkmamak, sigara ve alkol kullanması üzere bir hayli faktör cilt bakımı ihtiyaçlarının değişmesine yol açar. Bu niçinle mevsim geçişlerinde bakim mamüllerinizi seçerken mevsimin hayat üstündeki tesirlerini göz önünde bulundurarak cildin değişen periyotlardaki değişen gereksinimlerini karşılayacak içerikleri bulunduran eserleri tercih etmek cilt sıhhati açısından hayli değerlidir.”
İÇERİDEN DESTEK ÇOK KIYMETLİ
Günlük su tüketiminin metabolizmanın çalışmasını direkt etkilediğini söyleyen Öğretim nazaranvlisi Leyla Cüret Ergül, “Yeterince su tüketilmediğinde deveran sisteminden sindirim sistemine kadar tüm metabolizma etkilenir ve bedende biriken toksinler atılamadığından birinci cilt sıhhati bozulur. Bu sebeple mevsim geçişlerinde cilt paklığı ve bakımının yanı sıra günlük su tüketimine dikkat etmeli ortalama 1,5 litre su içilmelidir. Bunun yanında sağlıklı beslenmek, sistemli uyku, antrenman yapmak ve gerilimden uzak durmak mevsim geçişlerinde cilt sıhhatimiz için değerli olduğu kadar tüm hayatımız ortasında kıymetlidir. Protein istikametinden güçlü besinler, demir açısından da varlıklı olduğu için kan dolanımını hızlandırarak cilt sıhhatini güçlendirir. Ayrıyeten Omega-3 ve Selenyum dan varlıklı besinler (ceviz, fındık, badem) cilt sıhhatimizi korumamıza yardımcıdır. A, C ve E vitaminleri de cilt sıhhatimiz değerlidir. A vitamini kolajen üretimini destekleyerek elastikiyetin artmasını ve cildin genç kalmasını sağlar. Ciltte pullanma ve egzama üzere sorunların önüne geçer. C vitamini hücre yenilenmesini arttırır ve olabilecek lezyonları pürüzler. E vitamini ise cilde ziyan veren hür radikallerin deveranını önler cildin su tutma kapasitesini arttırır” tabirlerini kullandı.