O evrakta ne var… Biden’dan sürpriz atılım
14 Haziran’da yapılacak Biden Erdoğan görüşmesine ait resmi olarak iki taraftan hangi mevzuların ele alınacağı konusunda net bir açıklama bakılırsamedik. Biden Yönetimi bu toplantıda şimdiye kadar hiç iki ülke içinde alakalarda gündeme getirilmeyen bir mevzuyu gündeme getirebilir mi? Yolsuzluk ve para aklama evrakı sunabilir mi?
Herkes var olan krizler üzerinden gidiyor. S-400’dür, Amerika’nın YPG’ye takviyesidir, Doğu Akdeniz’dir ya da Fetö’dür yazılıp çiziliyor. Fakat yolsuzluk ve para aklama konusuna kimse değinmiyor.
ZARRAB’IN YARATACAĞI KRİZ VE İRAN AMBARGOSU
Halk Bank davasında şimdiye kadar duymadığımız ya Zarrab davasında Savcılığın üzerinden üstün körü geçtiği isimler daha net bir biçimde ortaya çıkabilir. Zarrab’ın yargılandığı davada İran yaptırımlarının nasıl delindiğini Amerikalı yetkililer bilgileriyla anlatmıştı. Akıllara şu soru geliyor. Sanki Amerikalı yetkililer Zarrab’ın yargılanmasıyla İran yaptırımlarının delinmesinin kesildiğini mi düşünüyor? Katiyetle hayır. İran yaptırımları Zarrab’ın yargılanması sırasında ve daha sonrasında da devam etti diye düşünüyorlar. Açık kaynaklardan araştırıldığında bu ortaya çıkıyor. Pekala, İran yaptırımlarının delinmesi Zarrab daha sonrası kim yahut kimler tarafınca devam ettirildi. Bir isim son günlerin tanınan ismi Sezgin Baran Korkmaz’ın bunda bir parmağı var mı?
AMERİKA SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN KAÇIRDIĞI PARANIN PEŞİNDE
Sezgin Baran Korkmaz’ın ortakları Kingston Kardeşler Amerikan Hazinesini 400 milyon doların üstündeki parasını yok ettiler. İşte Amerikalı yetkililer de bu paranın hangi yollarla ülkeden kaçırıldığını araştırıyor. O üstte bahsetmiş olduğum belgenin bir konusu bu olacak. Amerikan Hazine Bakanlığı (Amerikan Maliye Bakanlığı) bu işin arkasında sadece Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğunu düşünmüyor olağan olarak.
DEA’İN RAPORLARINDA GEÇEN İSİMLERİN TÜRKİYE TEMASLARI
Amerikan Uyuşturucu ile Uğraş Dairesi’nin en ehemmiyet verdiği noktalardan birisi uyuşturucu trafiği ve değişen uyuşturucu trafiği rotaları. Bilhassa Kolombiya ve Venezuela üzerinden yapılan ticaretler bu rotaların ortasında yer alıyor.
Yapılan ticaret dedim.
niye?
Zira Amerika biliyor ki uyuşturucu ticareti değişik yollardan yapılıyor. Yani yasal olarak yapılan ticaretin bir kesimi mı onu araştırıyorlar. Deniz ve hava yolları bu ticaretlerde ne kadar kullanılıyor. Ve ortaya uyuşturucu da sıkıştırılıyor mu?
Kolombiya konusunda Amerikalı yetkililer denetimi büyük ölçüde elde tutuyorlar. Ya Venezuela? İşte sorun da burada. Venezuela Hükümeti bırakın ülkede yakalanan uyuşturucuları ya da ticaret yolları hakkında bilgi vermeyi, en sıradan ticaret bilgilerini bile sağlıklı paylaşmıyor. Ülke dışına ne kadar mal çıkıyor, ne kadar mal alınıyor net bir biçimde bilinmiyor. Yani Amerikalılara bakılırsa Venezuela’dan ülke dışına yapılan her ticaret sürecine kuşkulu gözüyle bakılıyor.
O evrakta Türkiye’nin Venezuela ile yaptığı ticaret de yer alabilir. Ki Amerikan Adalet Bakanlığı ve bakanlığa bağlı Uyuşturucuyla Gayret Dairesi (DEA) Venezuelalı yetkililerin karıştığı argüman edilen uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleriyle ilgili takibini son 2 yıl ortasında soruşturmalar ve hazırlanan iddianamelerle somutlaştırmış durumda. (Bknz: Amerika’nın Sesi – ABD Venezuela Yolsuzluk Argümanlarını Takipte başlıklı haberi)
Pekala, bu belgelerde geçen isimlerin Türkiye ile ne alakaları var diyeceksiniz. O isimlerden birisi DEA’in raporlarında yer alan Venezuela’nın iktisattan sorumlu eski devlet lideri yardımcısı Tarık El Aissami Meddah. Başına 10 milyon dolarlık ödül konmuş durumda.
Öbür isim Alex Saab Moran altın ticaretinin kilit ismi Amerika onun da başına ödül koydu.
Hatta 2019 yılı Temmuz ayında Amerikalı yetkililer Saab’ın, Venezuela hükümetinin Türkiye’ye altın satışı için bir yapı kurmak üzere, Venezuela Sanayi ve Ulusal İmalat Bakanı olan El Aissami üzere Venezuela hükümeti yetkilileriyle birlikte çalıştığını belirtmişti. (VOA Türkçe haberi)
İşte bu iki kilit isim ve Türkiye ile münasebetleri O Dosya’da yer alabilir.
Öteki isim Kıbrıs’ta bahis ticaretinin değerli ismi Halil Falyalı. O da Amerikan adaleti tarafınca kara para aklama ve uyuşturucu ticaretini yönlendirdiği nedeni öne sürülerek aranıyor. KKTC ile Amerika içinde hatalıların iade muahedesi yok zira Amerika KKTC’yi tanımıyor. Fakat Türkiye ile var. Pekala, Amerika Türkiye üzerinden Halil Falyalı’yı alamaz mı? Alabilir. Ancak kim mani oluyor Falyalı’nın Amerika’ya iadesine?
Uyuşturucu ile gayret ve kara para aklama evrakı bunlarla da kalmayacak. Benim duyumuma nazaran hala evrak hazırlık kademesinde. Bir bakarsınız Biden – Erdoğan görüşmesine yetişir ve evrak masaya konabilir.
Serdar Cebe
ALINTIDIR
14 Haziran’da yapılacak Biden Erdoğan görüşmesine ait resmi olarak iki taraftan hangi mevzuların ele alınacağı konusunda net bir açıklama bakılırsamedik. Biden Yönetimi bu toplantıda şimdiye kadar hiç iki ülke içinde alakalarda gündeme getirilmeyen bir mevzuyu gündeme getirebilir mi? Yolsuzluk ve para aklama evrakı sunabilir mi?
Herkes var olan krizler üzerinden gidiyor. S-400’dür, Amerika’nın YPG’ye takviyesidir, Doğu Akdeniz’dir ya da Fetö’dür yazılıp çiziliyor. Fakat yolsuzluk ve para aklama konusuna kimse değinmiyor.
ZARRAB’IN YARATACAĞI KRİZ VE İRAN AMBARGOSU
Halk Bank davasında şimdiye kadar duymadığımız ya Zarrab davasında Savcılığın üzerinden üstün körü geçtiği isimler daha net bir biçimde ortaya çıkabilir. Zarrab’ın yargılandığı davada İran yaptırımlarının nasıl delindiğini Amerikalı yetkililer bilgileriyla anlatmıştı. Akıllara şu soru geliyor. Sanki Amerikalı yetkililer Zarrab’ın yargılanmasıyla İran yaptırımlarının delinmesinin kesildiğini mi düşünüyor? Katiyetle hayır. İran yaptırımları Zarrab’ın yargılanması sırasında ve daha sonrasında da devam etti diye düşünüyorlar. Açık kaynaklardan araştırıldığında bu ortaya çıkıyor. Pekala, İran yaptırımlarının delinmesi Zarrab daha sonrası kim yahut kimler tarafınca devam ettirildi. Bir isim son günlerin tanınan ismi Sezgin Baran Korkmaz’ın bunda bir parmağı var mı?
AMERİKA SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN KAÇIRDIĞI PARANIN PEŞİNDE
Sezgin Baran Korkmaz’ın ortakları Kingston Kardeşler Amerikan Hazinesini 400 milyon doların üstündeki parasını yok ettiler. İşte Amerikalı yetkililer de bu paranın hangi yollarla ülkeden kaçırıldığını araştırıyor. O üstte bahsetmiş olduğum belgenin bir konusu bu olacak. Amerikan Hazine Bakanlığı (Amerikan Maliye Bakanlığı) bu işin arkasında sadece Sezgin Baran Korkmaz’ın olduğunu düşünmüyor olağan olarak.
DEA’İN RAPORLARINDA GEÇEN İSİMLERİN TÜRKİYE TEMASLARI
Amerikan Uyuşturucu ile Uğraş Dairesi’nin en ehemmiyet verdiği noktalardan birisi uyuşturucu trafiği ve değişen uyuşturucu trafiği rotaları. Bilhassa Kolombiya ve Venezuela üzerinden yapılan ticaretler bu rotaların ortasında yer alıyor.
Yapılan ticaret dedim.
niye?
Zira Amerika biliyor ki uyuşturucu ticareti değişik yollardan yapılıyor. Yani yasal olarak yapılan ticaretin bir kesimi mı onu araştırıyorlar. Deniz ve hava yolları bu ticaretlerde ne kadar kullanılıyor. Ve ortaya uyuşturucu da sıkıştırılıyor mu?
Kolombiya konusunda Amerikalı yetkililer denetimi büyük ölçüde elde tutuyorlar. Ya Venezuela? İşte sorun da burada. Venezuela Hükümeti bırakın ülkede yakalanan uyuşturucuları ya da ticaret yolları hakkında bilgi vermeyi, en sıradan ticaret bilgilerini bile sağlıklı paylaşmıyor. Ülke dışına ne kadar mal çıkıyor, ne kadar mal alınıyor net bir biçimde bilinmiyor. Yani Amerikalılara bakılırsa Venezuela’dan ülke dışına yapılan her ticaret sürecine kuşkulu gözüyle bakılıyor.
O evrakta Türkiye’nin Venezuela ile yaptığı ticaret de yer alabilir. Ki Amerikan Adalet Bakanlığı ve bakanlığa bağlı Uyuşturucuyla Gayret Dairesi (DEA) Venezuelalı yetkililerin karıştığı argüman edilen uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleriyle ilgili takibini son 2 yıl ortasında soruşturmalar ve hazırlanan iddianamelerle somutlaştırmış durumda. (Bknz: Amerika’nın Sesi – ABD Venezuela Yolsuzluk Argümanlarını Takipte başlıklı haberi)
Pekala, bu belgelerde geçen isimlerin Türkiye ile ne alakaları var diyeceksiniz. O isimlerden birisi DEA’in raporlarında yer alan Venezuela’nın iktisattan sorumlu eski devlet lideri yardımcısı Tarık El Aissami Meddah. Başına 10 milyon dolarlık ödül konmuş durumda.
Öbür isim Alex Saab Moran altın ticaretinin kilit ismi Amerika onun da başına ödül koydu.
Hatta 2019 yılı Temmuz ayında Amerikalı yetkililer Saab’ın, Venezuela hükümetinin Türkiye’ye altın satışı için bir yapı kurmak üzere, Venezuela Sanayi ve Ulusal İmalat Bakanı olan El Aissami üzere Venezuela hükümeti yetkilileriyle birlikte çalıştığını belirtmişti. (VOA Türkçe haberi)
İşte bu iki kilit isim ve Türkiye ile münasebetleri O Dosya’da yer alabilir.
Öteki isim Kıbrıs’ta bahis ticaretinin değerli ismi Halil Falyalı. O da Amerikan adaleti tarafınca kara para aklama ve uyuşturucu ticaretini yönlendirdiği nedeni öne sürülerek aranıyor. KKTC ile Amerika içinde hatalıların iade muahedesi yok zira Amerika KKTC’yi tanımıyor. Fakat Türkiye ile var. Pekala, Amerika Türkiye üzerinden Halil Falyalı’yı alamaz mı? Alabilir. Ancak kim mani oluyor Falyalı’nın Amerika’ya iadesine?
Uyuşturucu ile gayret ve kara para aklama evrakı bunlarla da kalmayacak. Benim duyumuma nazaran hala evrak hazırlık kademesinde. Bir bakarsınız Biden – Erdoğan görüşmesine yetişir ve evrak masaya konabilir.
Serdar Cebe
ALINTIDIR