Reenkarnasyon kavramına günümüzde inananlar kadar inanmayanlar da var. Bilhassa Hatay’ın Antakya ve Samandağ bölgesinde pek inanılan reenkarnasyon kavramı, dünyanın öteki ülkelerinde de önemli biçimde karşılık buluyor. “Dünyaya bir daha gelme” olarak isimlendirilen bu durumla ilgili en dikkat çeken kıssası ise Pollock İkizlerinin öyküsü…
1957’Lİ YILLARA DAMGA VURAN OLAY
“Suçlu incelemesi” isimli toplumsal medya hesabı, kelam konusu olayı bir daha gündeme getirdi. Kıssaya göre John ve Florence Pollock, 1957 yılında iki kızlarını da feci bir otomobil kazasında kaybetti. Acı bir biçimde öldürülen kızlarının yasını atlattıktan daha sonra Florence bir daha gebe kaldı. Lakin çift, yeni doğan ikizlerinin ölen kızlarının reenkarnasyonları olabileceğinden habersizdi.
BİREBİR ŞUUR, FARKLI VÜCUTTA CANLANDI
Reenkarnasyon, birebir ruhun farklı vücutlarda canlanması manasına geliyor. Çoğunlukla spiritüalistlerin inandığı bu kavrama göre öldükten daha sonra tıpkı şuurun, kişiliğin farklı bir vücutta canlanması mümkün.
İSLAM’DA KABUL EDİLMİYOR
İslam üzere birden fazla dinde reenkarnasyon kabul edilmez. Dine alışılmamış olduğu için de bu kavram, bugüne kadar biroldukca tartışmaya yol açtı, hiç bir vakit bilimsel delil bulunamadığı için de inançtan öteye gidemedi.
KİLİSİYE GERÇEK YÜRÜMEYE BAŞLADILAR
Lakin ABD Teksas’ta 1950’li senelerda yaşanan bir olay, bugüne kadar reenkarnasyonun en büyük delillerinden biri olarak kabul ediliyor. Her şey, Pollock ailesi için 5 Mayıs 1957’ye kadar kusursuz bir biçimde ilerliyordu. O gün 11 yaşındaki Joanna ve onun 6 yaşındaki kız kardeşi Jacqueline, arkadaşları Anthony ile birlikte yaşadıkları Hexham’da bulunan kiliseye yanlışsız yürümeye başlamışlardı.
VEFATLARI, AİLELERİNİ DERİN KEDERE SOKTU
ondan sonrasında hudut hastası olduğu öğrenilen bir bayan, arabayı bu üç küçük çocuğun üzerine sürerek onların feci bir biçimde can vermesine sebep oldu. Joanna ve Jacqueline’in olay yerinde, Anthony’nin de ambulansta ölmesine yol açan bu kaza hakkındaki ayrıntılar son derece çarpıcıydı. Kazayı yapan hanımın kendi çocuklarının zorla elinden alındığı, bu sebeple de bir sürü antidepresan kullandığı ve çocukları bilerek öldürdüğü ortaya çıktı. Kestirim edebileceğiniz üzere, Joanna ve Jacqueline’in vefatı Pollock ailesini derin bir ıstırap içerisine soktu.
YİNE ÇOCUK SAHİBİ OLACAKLARINI ÖĞRENDİLER
İkizlerini kaybeden John ve Florence birkaç yılın akabinde yeniden çocuk sahibi olmak istedi ve Florence, kısa bir süre içerisinde gebe olduğunu öğrendi. Florence’in bir daha gebe kalması, aile ortasında bir ekip meselelere yol açmıştı. John, son derece dindar bir katolik bulunmasına karşın Florence’in ikiz kızlara gebe olduğunu ve bu kızların da Joanna ve Jacqueline’in reenkarnasyonları olacağına inanıyordu. Florence ise hekimin de “tek doğum” öngörüsüyle birlikte John’un söylemiş olduklerini reddediyordu ve durum o kadar önemli bir hal almıştı ki çift, boşanma davası açtı.
ABLASININ YARASIYLA DOĞDU
Kısa bir süre içerisinde ortalarındaki bağlantıyı bir daha rayına oturtan çiftin, tıpkı John’un da iddia ettiği üzere ikiz kızları oldu. Gillian ve Jennifer ismini verdikleri bu bebeklerde birtakım enteresan ayrıntılar vardı. Jennifer’ın sol kalçasında, Jacqueline’in de tıpkı yerde sahip olduğu bir doğum lekesi vardı ve bebek, Jacqueline’in kazada yüzünde oluşan yarayla son derece benzeyen bir doğum lekesi daha taşıyordu.
ÖLDÜKLERİ YERE DÖNMEYE KARAR VERDİLER
Florence 3 aylık gebeyken çift Hexham’dan Whitley Körfezi’ne taşınmıştı. Fakat doğumdan daha sonra kızlarının küçük bir kasabada büyümesini istemeyen Florence ve John, evvelki kızlarını kaybettikleri yere, yani Hexham’a geri dönmeye karar verdi. İşler, Hexham’a geri döndükten daha sonra daha da garipleşti. Gillian ve Jennifer, 4 yaşında Hexham’a geldiklerinde bu yer hakkında en ufak detayları bile biliyordu.
ABLALARININ OYUNCAKLARININ İSİMLERİNİ BİLE BİLİYORLARDI
HİÇBİR VAKİT KABULLENMEDİLER
Bu sırada John, tıpkı hamilelikte olduğu üzere Gillian ve Jennifer’ın ölen kızlarının reenkarnasyonları olduğunu söyleyip duruyordu. Kızların bu kadar fazla ayrıntısı bilmesi de John’un bu tezlerini güçlendirmişti lakin Florence hiç bir vakit bu mümkünlüğü kabullenmedi.
OTOMOBİLLERDEN KORKAR OLDULAR
Hatırlayacağınız üzere Joanne ve Jacqueline, feci bir otomobil kazası kararında hayatlarını kaybetmişlerdi. Ne gariptir ki Gillian ve Jennifer da büyüdükçe otomobillere yaklaşamaz oldu.
“SANA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YER ORASI”
Florence, bir seferinde kızların oyun odalarına sessiz bir biçimde yaklaştığını ve Gillian’ın Jennifer’in hızındaki yara izini işaret ederek “Gözlerinden kan geliyor. Sana otomobilin çarptığı yer orası” söylemiş olduğine şahit oldu. Biri sokakta otomobil motorunu çalıştırdığı vakit her iki kız da birbirine sarılarak endişeden ağlamaya başlar, dehşet içerisinde “Araba bizi almaya geliyor” diye bağırmaya başlarlarmış.
BİRDEN FAZLA KİŞİ BU OLASILIĞA İNANMAYA BAŞLADI
Pollock ailesi, kızları 5 yaşına gelene kadar hakikaten de garip olaylar tanıklık etmişler. Florence her ne kadar reddetse de hem John birebir vakitte Hexway’deki birçok kişi, Gillian ve Jennifer’ın nitekim de ölen ablalarının reenkarnasyonları olduğunu düşünüyorlarmış.
1957’Lİ YILLARA DAMGA VURAN OLAY
“Suçlu incelemesi” isimli toplumsal medya hesabı, kelam konusu olayı bir daha gündeme getirdi. Kıssaya göre John ve Florence Pollock, 1957 yılında iki kızlarını da feci bir otomobil kazasında kaybetti. Acı bir biçimde öldürülen kızlarının yasını atlattıktan daha sonra Florence bir daha gebe kaldı. Lakin çift, yeni doğan ikizlerinin ölen kızlarının reenkarnasyonları olabileceğinden habersizdi.
BİREBİR ŞUUR, FARKLI VÜCUTTA CANLANDI
Reenkarnasyon, birebir ruhun farklı vücutlarda canlanması manasına geliyor. Çoğunlukla spiritüalistlerin inandığı bu kavrama göre öldükten daha sonra tıpkı şuurun, kişiliğin farklı bir vücutta canlanması mümkün.
İSLAM’DA KABUL EDİLMİYOR
İslam üzere birden fazla dinde reenkarnasyon kabul edilmez. Dine alışılmamış olduğu için de bu kavram, bugüne kadar biroldukca tartışmaya yol açtı, hiç bir vakit bilimsel delil bulunamadığı için de inançtan öteye gidemedi.
KİLİSİYE GERÇEK YÜRÜMEYE BAŞLADILAR
Lakin ABD Teksas’ta 1950’li senelerda yaşanan bir olay, bugüne kadar reenkarnasyonun en büyük delillerinden biri olarak kabul ediliyor. Her şey, Pollock ailesi için 5 Mayıs 1957’ye kadar kusursuz bir biçimde ilerliyordu. O gün 11 yaşındaki Joanna ve onun 6 yaşındaki kız kardeşi Jacqueline, arkadaşları Anthony ile birlikte yaşadıkları Hexham’da bulunan kiliseye yanlışsız yürümeye başlamışlardı.
VEFATLARI, AİLELERİNİ DERİN KEDERE SOKTU
ondan sonrasında hudut hastası olduğu öğrenilen bir bayan, arabayı bu üç küçük çocuğun üzerine sürerek onların feci bir biçimde can vermesine sebep oldu. Joanna ve Jacqueline’in olay yerinde, Anthony’nin de ambulansta ölmesine yol açan bu kaza hakkındaki ayrıntılar son derece çarpıcıydı. Kazayı yapan hanımın kendi çocuklarının zorla elinden alındığı, bu sebeple de bir sürü antidepresan kullandığı ve çocukları bilerek öldürdüğü ortaya çıktı. Kestirim edebileceğiniz üzere, Joanna ve Jacqueline’in vefatı Pollock ailesini derin bir ıstırap içerisine soktu.
YİNE ÇOCUK SAHİBİ OLACAKLARINI ÖĞRENDİLER
İkizlerini kaybeden John ve Florence birkaç yılın akabinde yeniden çocuk sahibi olmak istedi ve Florence, kısa bir süre içerisinde gebe olduğunu öğrendi. Florence’in bir daha gebe kalması, aile ortasında bir ekip meselelere yol açmıştı. John, son derece dindar bir katolik bulunmasına karşın Florence’in ikiz kızlara gebe olduğunu ve bu kızların da Joanna ve Jacqueline’in reenkarnasyonları olacağına inanıyordu. Florence ise hekimin de “tek doğum” öngörüsüyle birlikte John’un söylemiş olduklerini reddediyordu ve durum o kadar önemli bir hal almıştı ki çift, boşanma davası açtı.
ABLASININ YARASIYLA DOĞDU
Kısa bir süre içerisinde ortalarındaki bağlantıyı bir daha rayına oturtan çiftin, tıpkı John’un da iddia ettiği üzere ikiz kızları oldu. Gillian ve Jennifer ismini verdikleri bu bebeklerde birtakım enteresan ayrıntılar vardı. Jennifer’ın sol kalçasında, Jacqueline’in de tıpkı yerde sahip olduğu bir doğum lekesi vardı ve bebek, Jacqueline’in kazada yüzünde oluşan yarayla son derece benzeyen bir doğum lekesi daha taşıyordu.
ÖLDÜKLERİ YERE DÖNMEYE KARAR VERDİLER
Florence 3 aylık gebeyken çift Hexham’dan Whitley Körfezi’ne taşınmıştı. Fakat doğumdan daha sonra kızlarının küçük bir kasabada büyümesini istemeyen Florence ve John, evvelki kızlarını kaybettikleri yere, yani Hexham’a geri dönmeye karar verdi. İşler, Hexham’a geri döndükten daha sonra daha da garipleşti. Gillian ve Jennifer, 4 yaşında Hexham’a geldiklerinde bu yer hakkında en ufak detayları bile biliyordu.
ABLALARININ OYUNCAKLARININ İSİMLERİNİ BİLE BİLİYORLARDI
HİÇBİR VAKİT KABULLENMEDİLER
Bu sırada John, tıpkı hamilelikte olduğu üzere Gillian ve Jennifer’ın ölen kızlarının reenkarnasyonları olduğunu söyleyip duruyordu. Kızların bu kadar fazla ayrıntısı bilmesi de John’un bu tezlerini güçlendirmişti lakin Florence hiç bir vakit bu mümkünlüğü kabullenmedi.
OTOMOBİLLERDEN KORKAR OLDULAR
Hatırlayacağınız üzere Joanne ve Jacqueline, feci bir otomobil kazası kararında hayatlarını kaybetmişlerdi. Ne gariptir ki Gillian ve Jennifer da büyüdükçe otomobillere yaklaşamaz oldu.
“SANA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YER ORASI”
Florence, bir seferinde kızların oyun odalarına sessiz bir biçimde yaklaştığını ve Gillian’ın Jennifer’in hızındaki yara izini işaret ederek “Gözlerinden kan geliyor. Sana otomobilin çarptığı yer orası” söylemiş olduğine şahit oldu. Biri sokakta otomobil motorunu çalıştırdığı vakit her iki kız da birbirine sarılarak endişeden ağlamaya başlar, dehşet içerisinde “Araba bizi almaya geliyor” diye bağırmaya başlarlarmış.
BİRDEN FAZLA KİŞİ BU OLASILIĞA İNANMAYA BAŞLADI
Pollock ailesi, kızları 5 yaşına gelene kadar hakikaten de garip olaylar tanıklık etmişler. Florence her ne kadar reddetse de hem John birebir vakitte Hexway’deki birçok kişi, Gillian ve Jennifer’ın nitekim de ölen ablalarının reenkarnasyonları olduğunu düşünüyorlarmış.