Salgınla uğraş kapsamında tüm Türkiye’de uygulanan kısıtlamalar bugünden itibaren İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelge doğrultusunda kaldırıldı. Yasaklar neredeyse büsbütün kalktı lakin uzmanlar da uyardı. Hürriyet’e konuşan uzmanlar, delta varyantına dikkat çekti, maske ve arada kuralını Hatırlattı. İşte uzmanların bugün başlayacak olağanlaşma devri ihtarları;
DELTA VARYANTINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Yasakların kalkmasıyla bir arada şahsi tedbirlerin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İftihar Köksal şunları söylemiş oldu:
”Tüm dünyada Delta varyantı alarmı varken, tam olarak özgürleştiğimizi söyleyemeyiz. Bu pandemide, bilhassa aşılanmak ve iki doz aşının bir an evvel yapılması Delta varyantı dahil, korunmada en kıymetli ögesi oluşturuyor. Fakat açık ortamda bile olsa iki kişi ya da daha kalabalık olunan durumlarda iki metre uzaklık kesinlikle korunmalı. Aşı olunsa da maske ve uzaklıktan asla taviz verilmemeli. Aşı olan birtakım şahısların sonraki günden başlayarak maske ve ara kuralına ahenk sağlamakta kuvvetlik çektiklerini görüyoruz. Bu yanlışsız değil. Tam bağışıklık, iki doz aşıyı yaptıktan fakat iki hafta daha sonra oluşur. İkinci aşıların 4 haftaya indirilmesi esirgeyici antikor oluşturmasını hızlandıracaktır. Kâfi antikor seviyesi olmuş olsa dahi, varyantların aşıdan kaçabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Tüm dünyada hadise sayıları fazlaca azalmadıkça asla özgür olamayız. Maske ve uzaklığa 2022’ye kadar vazgeçmememiz gerekir.”
”AŞI VARYANTLARA KARŞI EN BÜYÜK SİLAH”
Delta varyantına karşı en büyük silahın aşı olduğunu söyleyen ve aşının varyantlar üzerinde hala tesirli olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Balık ise ekledi:
”Neredeyse tüm yasaklar kalkıyor ancak şu anda tüm dünya Delta varyantı niçiniyle alarm durumuna geçti. pek epey ülke bu niçinle tekrar kapanma önlemleri almaya başladı. Zira Delta varyantı hala sirkülasyonda olan İngiliz varyantına göre yüzde 60 daha kolay bulaşıyor. Çocuk ve gençlerin hücrelerine daha kolay yapışıyor. Aşılama oranı yüksek olan İsrail, İngiltere, Portekiz gib ülkelerde bile bilhassa aşısız olan genç yaş kümesinde Deltanın süratli halde yayıldığını ve bir dalgaya sebep olduğunu görüyoruz. Şayet önlemsiz davranmaya devam edersek, en geç sonbaharda bizde de bu varyanta bağlı bir dalga görme riski oluşacak. Bu niçinle elimizde iki değerli silah olan maske ve aralığın bedelini bilelim. Aşılama suratının son hız devam ettirilmesi ve bilhassa çift doz aşı oranımızın süratli halde arttırılması gerekiyor. Bunun için vatandaşların, özelikle de genç popülasyonun bir an evvel aşılarını yaptırmaları kaide. Yapılan araştırmalar Sinovac, BioNTech ve Sputnik aşılarının çift dozunun Deltaya karşı muhafaza aktifliğini devam ettirdiği istikametinde. Yani aşılar hala tesirli, aşı kararsızları aşılarını çabucak olsun. İki doz aşılanmanın oranı yüzde 70’i aşana kadar da kesinlikle ferdî önlemlere uymalıyız. Hükümet ne kadar önlemleri kaldırsa da salgın bitmiş değil.”
MASKE VE ARALIKTAN KURALLARINDAN TAVİZ VERİLMEMELİ
Varyantların bulaşma suratının pek yüksek olduğunu söyleyen Bilim Heyeti üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz da iki değerli kural olan maske ve toplumsal araya dikkat edilmesi gerektiğini aktardı:
”Delta varyantının süratli bulaşma özelliği düşünüldüğünde uykularım kaçıyor. Halkımız önlemleri bırakırsa 4. dalga ağustos-eylül aylarında olacak diye korkuyorum. Aralık 2020’den itibarilk evvel Hindistan’da daha sonra İngiltere’de yayılmaya başlayan Delta varyantının en değerli özelliği, şimdiye kadar görülen varyantlar ortasında en süratli bulaşma özelliğine sahip olması. Bu niçinle 5-12 yaştaki çocuklar ve 18-24 yaştaki ergenlerde 5 kat daha fazla enfeksiyon saptandı. Biroldukça Avrupa ülkesinden daha sonra bizim ülkemizde de saptanan bu varyantın yayılmasının engellenmesi fazlaca değerli. Hastalığa karşı aşı ile en tesirli muhafaza 2. dozdan iki hafta daha sonra başlıyor, bu niçinle birinci dozdan daha sonra maske ve ara üzere şahsi korunma formlarından muhakkak taviz verilmemeli. Aşı yalnızca kendi sıhhatimiz için değil, beraberinde pandemi ile savaş için toplumsal bir sorumluluğumuzdur.”
DÖRDÜNCÜ DALGADAN KORUNMAK ELİMİZDE
Bilim Heyeti üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün kısıtlamanın kaldırılmasıyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle:
Hepimizin olağanlaşmaya gereksinimi var. Süreç epeyce uzadı ve bunaldık. Ne var ki Delta varyantıyla ilgili dünyadaki gelişmeler tasa verici. Daha kısa vakitte ve daha kolay bulaşıp süratle yayıldığı bildirilen bu varyant giderek daha epeyce ülkede görülmeye başladı ve bir epeyce ülkede öbür virüslerin yerini alıyor. Delta varyantının yaygın rastlandığı ülkelerde hadise sayıları bir daha ve süratli bir biçimde katlanarak artmaya başladı. Bu ülkeler normalleşmeyle ilgili atacakları adımları durdurma yahut geriye dönüş tarafında kararlar almaya başladılar. Birtakım ülkeler bu ülkelerle sonlarını kapatıyor, uçuşları yasaklıyor. Bu riski görmezden gelemeyiz. Bilhassa tatil, bayram ve turizm dönemi ile bir arada insan hareketliliğindeki artış, ülkemizde de görülmeye başlanan Delta virüsü ile bir dördüncü dalga mümkünlüğünü akla getiriyor. hiç birimiz bunu istemeyiz. yeniden kısıtlamaların, yasakların geri gelmesini kimse istemez.
BEKLEMEDEN AŞIMIZI OLALIM
1 Temmuz’dan itibaren artık yasaklar, kısıtlamalar yok. Bu niçinle dördüncü dalgadan ve Delta varyantından kendimizi korumak bize düşüyor. Öncelikle, çabucak her işi bırakıp daha fazla beklemeden aşımızı olmalıyız. İkinci dozumuzu da vakti gelince çabucak yaptırmalıyız. Sıhhat çalışanları, 65 yaş üzeri ve bağışıklığı baskılanmış bireylere 3. doz (hatırlatma dozu) yapılmalı. Kalabalıklardan ve kapalı alanlardan olabildiğince uzak durmalıyız. Beşerlerle uzaklığımızı korumalıyız. Kapalı alanlarda, öbür bireylerle iki metrelik aralığımızı koruyamayacağımız açık alanlarda maskelerimizi takmalıyız. Bu tekliflere uyduğumuz takdirde ve aşılamayı da sürat kesmeden yapabilirsek, berbat senaryonun gerçekleşmeyeceğini umuyorum.”
DELTA VARYANTINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Yasakların kalkmasıyla bir arada şahsi tedbirlerin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İftihar Köksal şunları söylemiş oldu:
”Tüm dünyada Delta varyantı alarmı varken, tam olarak özgürleştiğimizi söyleyemeyiz. Bu pandemide, bilhassa aşılanmak ve iki doz aşının bir an evvel yapılması Delta varyantı dahil, korunmada en kıymetli ögesi oluşturuyor. Fakat açık ortamda bile olsa iki kişi ya da daha kalabalık olunan durumlarda iki metre uzaklık kesinlikle korunmalı. Aşı olunsa da maske ve uzaklıktan asla taviz verilmemeli. Aşı olan birtakım şahısların sonraki günden başlayarak maske ve ara kuralına ahenk sağlamakta kuvvetlik çektiklerini görüyoruz. Bu yanlışsız değil. Tam bağışıklık, iki doz aşıyı yaptıktan fakat iki hafta daha sonra oluşur. İkinci aşıların 4 haftaya indirilmesi esirgeyici antikor oluşturmasını hızlandıracaktır. Kâfi antikor seviyesi olmuş olsa dahi, varyantların aşıdan kaçabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Tüm dünyada hadise sayıları fazlaca azalmadıkça asla özgür olamayız. Maske ve uzaklığa 2022’ye kadar vazgeçmememiz gerekir.”
”AŞI VARYANTLARA KARŞI EN BÜYÜK SİLAH”
Delta varyantına karşı en büyük silahın aşı olduğunu söyleyen ve aşının varyantlar üzerinde hala tesirli olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Balık ise ekledi:
”Neredeyse tüm yasaklar kalkıyor ancak şu anda tüm dünya Delta varyantı niçiniyle alarm durumuna geçti. pek epey ülke bu niçinle tekrar kapanma önlemleri almaya başladı. Zira Delta varyantı hala sirkülasyonda olan İngiliz varyantına göre yüzde 60 daha kolay bulaşıyor. Çocuk ve gençlerin hücrelerine daha kolay yapışıyor. Aşılama oranı yüksek olan İsrail, İngiltere, Portekiz gib ülkelerde bile bilhassa aşısız olan genç yaş kümesinde Deltanın süratli halde yayıldığını ve bir dalgaya sebep olduğunu görüyoruz. Şayet önlemsiz davranmaya devam edersek, en geç sonbaharda bizde de bu varyanta bağlı bir dalga görme riski oluşacak. Bu niçinle elimizde iki değerli silah olan maske ve aralığın bedelini bilelim. Aşılama suratının son hız devam ettirilmesi ve bilhassa çift doz aşı oranımızın süratli halde arttırılması gerekiyor. Bunun için vatandaşların, özelikle de genç popülasyonun bir an evvel aşılarını yaptırmaları kaide. Yapılan araştırmalar Sinovac, BioNTech ve Sputnik aşılarının çift dozunun Deltaya karşı muhafaza aktifliğini devam ettirdiği istikametinde. Yani aşılar hala tesirli, aşı kararsızları aşılarını çabucak olsun. İki doz aşılanmanın oranı yüzde 70’i aşana kadar da kesinlikle ferdî önlemlere uymalıyız. Hükümet ne kadar önlemleri kaldırsa da salgın bitmiş değil.”
MASKE VE ARALIKTAN KURALLARINDAN TAVİZ VERİLMEMELİ
Varyantların bulaşma suratının pek yüksek olduğunu söyleyen Bilim Heyeti üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz da iki değerli kural olan maske ve toplumsal araya dikkat edilmesi gerektiğini aktardı:
”Delta varyantının süratli bulaşma özelliği düşünüldüğünde uykularım kaçıyor. Halkımız önlemleri bırakırsa 4. dalga ağustos-eylül aylarında olacak diye korkuyorum. Aralık 2020’den itibarilk evvel Hindistan’da daha sonra İngiltere’de yayılmaya başlayan Delta varyantının en değerli özelliği, şimdiye kadar görülen varyantlar ortasında en süratli bulaşma özelliğine sahip olması. Bu niçinle 5-12 yaştaki çocuklar ve 18-24 yaştaki ergenlerde 5 kat daha fazla enfeksiyon saptandı. Biroldukça Avrupa ülkesinden daha sonra bizim ülkemizde de saptanan bu varyantın yayılmasının engellenmesi fazlaca değerli. Hastalığa karşı aşı ile en tesirli muhafaza 2. dozdan iki hafta daha sonra başlıyor, bu niçinle birinci dozdan daha sonra maske ve ara üzere şahsi korunma formlarından muhakkak taviz verilmemeli. Aşı yalnızca kendi sıhhatimiz için değil, beraberinde pandemi ile savaş için toplumsal bir sorumluluğumuzdur.”
DÖRDÜNCÜ DALGADAN KORUNMAK ELİMİZDE
Bilim Heyeti üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün kısıtlamanın kaldırılmasıyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle:
Hepimizin olağanlaşmaya gereksinimi var. Süreç epeyce uzadı ve bunaldık. Ne var ki Delta varyantıyla ilgili dünyadaki gelişmeler tasa verici. Daha kısa vakitte ve daha kolay bulaşıp süratle yayıldığı bildirilen bu varyant giderek daha epeyce ülkede görülmeye başladı ve bir epeyce ülkede öbür virüslerin yerini alıyor. Delta varyantının yaygın rastlandığı ülkelerde hadise sayıları bir daha ve süratli bir biçimde katlanarak artmaya başladı. Bu ülkeler normalleşmeyle ilgili atacakları adımları durdurma yahut geriye dönüş tarafında kararlar almaya başladılar. Birtakım ülkeler bu ülkelerle sonlarını kapatıyor, uçuşları yasaklıyor. Bu riski görmezden gelemeyiz. Bilhassa tatil, bayram ve turizm dönemi ile bir arada insan hareketliliğindeki artış, ülkemizde de görülmeye başlanan Delta virüsü ile bir dördüncü dalga mümkünlüğünü akla getiriyor. hiç birimiz bunu istemeyiz. yeniden kısıtlamaların, yasakların geri gelmesini kimse istemez.
BEKLEMEDEN AŞIMIZI OLALIM
1 Temmuz’dan itibaren artık yasaklar, kısıtlamalar yok. Bu niçinle dördüncü dalgadan ve Delta varyantından kendimizi korumak bize düşüyor. Öncelikle, çabucak her işi bırakıp daha fazla beklemeden aşımızı olmalıyız. İkinci dozumuzu da vakti gelince çabucak yaptırmalıyız. Sıhhat çalışanları, 65 yaş üzeri ve bağışıklığı baskılanmış bireylere 3. doz (hatırlatma dozu) yapılmalı. Kalabalıklardan ve kapalı alanlardan olabildiğince uzak durmalıyız. Beşerlerle uzaklığımızı korumalıyız. Kapalı alanlarda, öbür bireylerle iki metrelik aralığımızı koruyamayacağımız açık alanlarda maskelerimizi takmalıyız. Bu tekliflere uyduğumuz takdirde ve aşılamayı da sürat kesmeden yapabilirsek, berbat senaryonun gerçekleşmeyeceğini umuyorum.”