Mersin, Türkiye otomotiv pazarındaki son gelişmeler ve çip sıkıntısına ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
An prestijiyle çip sıkıntısıyla ilgili durumu daha berbat hale getirebilecek yeni bir gelişme olmadığını belirten Mersin, “Marka ve model bazında firmalara bakılırsa değişen bir çip sorunu var ancak buna da ‘çip krizi’ demek ne kadar hakikat olur, bu da tartışılır. Açıkçası şu anda bulunurlukta da önemli bir dert yok. Olağan ki bunlar bugün için geçerli, temmuz ve ağustosta ne olur bilmiyorum. Ancak dediğim üzere bütün markalarla görüşmelerimizde kriz denecek kadar bir çip sorunu yok.” tabirlerini kullandı.
Marka ve model bazında kimi epeyce spesifik modellerde tahminen bir bulunurluk meşakkati olabileceğini aktaran Mersin, geçen yıl olan dertlerin bugün yaşanmadığını ve mevcut durumu hem Avrupa’daki tıpkı vakitte Türkiye’deki üreticilerin süratli biçimde aşmaya çalıştığını söylemiş oldu.
“Haziranda mayıs ayına nazaran bir artış bekliyoruz”
Turgay Mersin, aşılamanın süratli biçimde yapılmasından dolayı önümüzdeki günlerde ticaretin daha da hareketlenmesini beklediğini tabir ederek, “Haziran ayında mayıs ayına bakılırsa bir artış bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde tahminen faizin biraz düşmesiyle ve ÖTV matrahının düzenlenmesiyle pazarın biraz daha hareketleneceğini düşünüyoruz.” dedi.
Tüketici tarafındaki ertelenmiş talebin devam ettiğine işaret eden Mersin, “Bu ertelenmiş talebin hareketi var. Bir de firmalar, kampanya ve faiz takviyesiyle birlikte alım gücünü artırarak piyasayı hareketlendirmek istiyorlar.” diye konuştu.
“Araç fiyatlarındaki yükselişte kurla birlikte ÖTV’den kaynaklı oluşan fiyat artışının tesiri var”
OYDER İdare Şurası Lideri Mersin, tüketicilerin araç fiyatlarındaki yükseliş konusundaki şikayetlerine değinirken, şunları kaydetti:
“Tüketici, günün sonunda cepten çıkan paraya bakıyor. ötürüsıyla hayli da haksız değiller. Ancak şunu güzel bilmeleri lazım ki büsbütün kurla birlikte ve ÖTV’den kaynaklı oluşan fiyat artışının tesiri var. Yoksa hiç bir distribütör olduğu yerde artırım yapmıyor ve birtakım araçların ÖTV matrahına takılmasından dolayı, bir yüksek matraha geçince ötürüsıyla araç fiyatları da yükselmiş oluyor. ÖTV’de yüzde 50’den yüzde 80’e geçtiği vakit bir araç 150 bin TL’ye satılırken, fiyat 300 binlere çıkıyor. Araca artırım gelmiyor aslında. Art planda ÖTV ve kur var. Örneğin, bir aracı 129 bin 999 TL’ye aldığınız vakit 235 bin TL’ye mal oluyor, 130 bin 1 TL’lik fatura kestiğiniz vakit otomobil 275 bin TL’ye çıkıyor. O otomobile o ay 1.000-2 bin TL artırım geldiği vakit aslında 40 bin TL olarak yansıyor.”
“Kur gerilediğinde de aslında kapalı bir fiyat indirimi oluyor”
Turgay Mersin, kurlar gerilediğinde bunun fiyatlara aşağı istikametli yansımadığı istikametindeki tenkitlerin hatırlatılması üzerine, “Evet, kendi ortasında hakikat olmakla birlikte bu da şöyleki oluyor, firmalar araçların meblağlarını düşürmüyor üzere görünüyor lakin bunu da sıfır faiz, uygun finansman, ek donanım ve servis kampanyalarıyla telafi ediyorlar. ötürüsıyla burada aslında saklı bir fiyat indirimi oluyor. Satın alma parametresi artarak fiyat düşmüş oluyor. Bir gerçek daha var; kur aslına bakarsanız daima düşmüyor, düşse bile kur yeniden yükseliyor.” sözlerini kullandı.
An prestijiyle çip sıkıntısıyla ilgili durumu daha berbat hale getirebilecek yeni bir gelişme olmadığını belirten Mersin, “Marka ve model bazında firmalara bakılırsa değişen bir çip sorunu var ancak buna da ‘çip krizi’ demek ne kadar hakikat olur, bu da tartışılır. Açıkçası şu anda bulunurlukta da önemli bir dert yok. Olağan ki bunlar bugün için geçerli, temmuz ve ağustosta ne olur bilmiyorum. Ancak dediğim üzere bütün markalarla görüşmelerimizde kriz denecek kadar bir çip sorunu yok.” tabirlerini kullandı.
Marka ve model bazında kimi epeyce spesifik modellerde tahminen bir bulunurluk meşakkati olabileceğini aktaran Mersin, geçen yıl olan dertlerin bugün yaşanmadığını ve mevcut durumu hem Avrupa’daki tıpkı vakitte Türkiye’deki üreticilerin süratli biçimde aşmaya çalıştığını söylemiş oldu.
“Haziranda mayıs ayına nazaran bir artış bekliyoruz”
Turgay Mersin, aşılamanın süratli biçimde yapılmasından dolayı önümüzdeki günlerde ticaretin daha da hareketlenmesini beklediğini tabir ederek, “Haziran ayında mayıs ayına bakılırsa bir artış bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde tahminen faizin biraz düşmesiyle ve ÖTV matrahının düzenlenmesiyle pazarın biraz daha hareketleneceğini düşünüyoruz.” dedi.
Tüketici tarafındaki ertelenmiş talebin devam ettiğine işaret eden Mersin, “Bu ertelenmiş talebin hareketi var. Bir de firmalar, kampanya ve faiz takviyesiyle birlikte alım gücünü artırarak piyasayı hareketlendirmek istiyorlar.” diye konuştu.
“Araç fiyatlarındaki yükselişte kurla birlikte ÖTV’den kaynaklı oluşan fiyat artışının tesiri var”
OYDER İdare Şurası Lideri Mersin, tüketicilerin araç fiyatlarındaki yükseliş konusundaki şikayetlerine değinirken, şunları kaydetti:
“Tüketici, günün sonunda cepten çıkan paraya bakıyor. ötürüsıyla hayli da haksız değiller. Ancak şunu güzel bilmeleri lazım ki büsbütün kurla birlikte ve ÖTV’den kaynaklı oluşan fiyat artışının tesiri var. Yoksa hiç bir distribütör olduğu yerde artırım yapmıyor ve birtakım araçların ÖTV matrahına takılmasından dolayı, bir yüksek matraha geçince ötürüsıyla araç fiyatları da yükselmiş oluyor. ÖTV’de yüzde 50’den yüzde 80’e geçtiği vakit bir araç 150 bin TL’ye satılırken, fiyat 300 binlere çıkıyor. Araca artırım gelmiyor aslında. Art planda ÖTV ve kur var. Örneğin, bir aracı 129 bin 999 TL’ye aldığınız vakit 235 bin TL’ye mal oluyor, 130 bin 1 TL’lik fatura kestiğiniz vakit otomobil 275 bin TL’ye çıkıyor. O otomobile o ay 1.000-2 bin TL artırım geldiği vakit aslında 40 bin TL olarak yansıyor.”
“Kur gerilediğinde de aslında kapalı bir fiyat indirimi oluyor”
Turgay Mersin, kurlar gerilediğinde bunun fiyatlara aşağı istikametli yansımadığı istikametindeki tenkitlerin hatırlatılması üzerine, “Evet, kendi ortasında hakikat olmakla birlikte bu da şöyleki oluyor, firmalar araçların meblağlarını düşürmüyor üzere görünüyor lakin bunu da sıfır faiz, uygun finansman, ek donanım ve servis kampanyalarıyla telafi ediyorlar. ötürüsıyla burada aslında saklı bir fiyat indirimi oluyor. Satın alma parametresi artarak fiyat düşmüş oluyor. Bir gerçek daha var; kur aslına bakarsanız daima düşmüyor, düşse bile kur yeniden yükseliyor.” sözlerini kullandı.