ANKARA (DHA) – Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Dr. Mehmet Askar, pandemi devriyle birlikte telaş bozukluklarının daha da arttığını belirterek, “Pandemiyle toplumumuzun tasa seviyesi pek yükseldi. Artan tasa bozukluklarıyla birlikte diş sıkma hastalığı da tetiklendi. Kliniklere diş sıkmaya bağlı şikayetler ile başvuran hasta sayısı geçtiğimiz senelera oranla arttı” dedi.
Medicana International Ankara Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Dr. Mehmet Askar, pandemi periyoduyla birlikte dert bozukluklarının daha da arttığını belirterek, “Diş sıkma alışkanlığının en sık görülen niçini, gerilim, artmış anksiyete ve baş edemediğimiz endişelerdir. Pandemiyle birlikte toplumumuzun dert seviyesi pek yükseldi. Artan korku bozukluklarıyla bir arada diş sıkma hastalığı da tetiklendi. Kliniklere diş sıkmaya bağlı şikayetler ile başvuran hasta sayısı geçtiğimiz senelera oranla arttı” diye konuştu.
‘YÜZ BİÇİMİ BİLE DEĞİŞEBİLİR’
Askar, kimi hastalarda diş sıkmaya bağlı olarak çiğneme kaslarının hipertrofiye uğradığını ve hastaların yüz formunun bile değişebildiğini kaydetti. Askar, diş sıkmanın tedavisi ile ilgili olarak evvela hastadan tıbbi kıssası ayrıntılıca alınarak medikal durumu sorgulanması ve hastaya özel etkene yönelik bir planlama yapılması gerektiğini belirterek, “Bu mevzuda atılacak birinci adım hastanın farkındalığının arttırılmasıdır. bu biçimdece hastanın gün ortasında dişlerini sıkıyorsa, bir noktaya kadar alışkanlığının denetim edebilecektir. Günümüzde diş sıkmanın en tesirli tedavisi, estetik maksatlarla farklı alanlarda da kullanılan botoks uygulamasıdır. Çiğneme kaslarına uygulanan botoksun, diş sıkmanın tesirlerini değerli ölçüde azalttığını bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Diş sıkma alışkanlığı için hastaya özel olarak planlanan splintlerin kullanması da kaslarda gevşeme sağlayarak, ekleme iletilen çok yükü azaltmayı ve dişlerde meydana gelecek aşınma ve çatlakların önüne geçmeyi maksatlar. Botoks uygulamasından daha sonra destekleyici tedavi olarak da birden fazla vakit önerilmektedir.
– Ankara
Medicana International Ankara Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzman Dr. Mehmet Askar, pandemi periyoduyla birlikte dert bozukluklarının daha da arttığını belirterek, “Diş sıkma alışkanlığının en sık görülen niçini, gerilim, artmış anksiyete ve baş edemediğimiz endişelerdir. Pandemiyle birlikte toplumumuzun dert seviyesi pek yükseldi. Artan korku bozukluklarıyla bir arada diş sıkma hastalığı da tetiklendi. Kliniklere diş sıkmaya bağlı şikayetler ile başvuran hasta sayısı geçtiğimiz senelera oranla arttı” diye konuştu.
‘YÜZ BİÇİMİ BİLE DEĞİŞEBİLİR’
Askar, kimi hastalarda diş sıkmaya bağlı olarak çiğneme kaslarının hipertrofiye uğradığını ve hastaların yüz formunun bile değişebildiğini kaydetti. Askar, diş sıkmanın tedavisi ile ilgili olarak evvela hastadan tıbbi kıssası ayrıntılıca alınarak medikal durumu sorgulanması ve hastaya özel etkene yönelik bir planlama yapılması gerektiğini belirterek, “Bu mevzuda atılacak birinci adım hastanın farkındalığının arttırılmasıdır. bu biçimdece hastanın gün ortasında dişlerini sıkıyorsa, bir noktaya kadar alışkanlığının denetim edebilecektir. Günümüzde diş sıkmanın en tesirli tedavisi, estetik maksatlarla farklı alanlarda da kullanılan botoks uygulamasıdır. Çiğneme kaslarına uygulanan botoksun, diş sıkmanın tesirlerini değerli ölçüde azalttığını bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Diş sıkma alışkanlığı için hastaya özel olarak planlanan splintlerin kullanması da kaslarda gevşeme sağlayarak, ekleme iletilen çok yükü azaltmayı ve dişlerde meydana gelecek aşınma ve çatlakların önüne geçmeyi maksatlar. Botoks uygulamasından daha sonra destekleyici tedavi olarak da birden fazla vakit önerilmektedir.
– Ankara