Pandeminin kahramanlarının acı öykülerini fotoğraf kareleri anlatıldı
GAZİANTEP – Gaziantep Medical Park Hastanesi, sıhhat çalışanlarının pandemi sürecindeki yaşadıkları acı kıssaları fotoğraf kareleri ile anlatıldı. Stantta en dikkat çekenleri ise aşı olmayı geciktirdiği için covid-19’a yakalanan profesörün ile korona virüsünden annesini kaybeden hekimin aşı daveti oldu.
Gaziantep Medical Park Hastanesi Fuaye alanında düzenlenen “Pandemi Kahramanları” isimli fotoğraf standı düzenlendi. Sıhhat çalışanlarının hayatış olduğu gerçek kıssalarla donatılmış olan fotoğraf standında aşılanmanın ve sıhhatte şiddet olaylarının altı çizildi. Stantta annesiyle bir arada korona virüse yakalanan ve annesini kaybeden Doç. Dr. Mesut Garipardıç ve aşılanmayı geciktirdiği için ağır bir biçimde korona virüs geçirmek zorunda kalan Prof. Dr. İlhami Kiki’nin hayatış oldukları dikkat çekti.
Stant açılışının akabinde standın maksadına dair açıklamalarda bulunan Gaziantep Medical Park Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Haluk Gültekin, stant ile farkındalık oluşturarak aşı davetinde bulunmak istediklerini belirterek, ” Pandemi devrinde yaşadığımız zahmetler bu standın maksatlarından biridir. Stant ile hem farkındalık oluşturmak tıpkı vakitte dikkat çekmek istiyoruz. Pandemi periyodunda Covid-19 virüsü geçirmiş olan tüm çalışanlarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin, idari işçilerimizin hayatış olduğu gerçek kıssaları bu stantla görülebilecek. Bu standın emellerinden biride insanları aşıya teşvik etmek. Aşı olmayan vatandaşlarımız hastalığı ağır bir biçimde geçirmekte. Şuanda hastanemizde yatılı olarak Covid-19 hastalığından dolayı tedavi goren hastalarımızın yüzde 90’ı aşı olmayan hastalardan oluşuyor. Bu stantla insanlara bir nevi aşı olma konusunda ileti vermek istiyoruz. bununla birlikte virüsün ciddiyetiyle alakalı bilgilendirmelerde bulunmak istiyoruz. Burada bulunan görsellerin hepsinde gerçek kıssalar var. Kimisi hekimimiz, kimisi hemşiremiz, kimisi çalışanımız hepsinin yaşadığı gerçek kıssaları göstermek istiyoruz. Ayrıyeten bu stantla bilindiği üzere sıhhatte şiddet olaylarına da dikkat çekmek istiyoruz. Umarım standımız hakikat yerlere gerçek bir biçimde bildirilerini iletmiş olur” dedi.
Hekim kurtuldu annesini kaybetti
Annesiyle birlikte koronavirüse yakalanan Doç Dr. Mesut Garipardıç ise, tedavi sürecindin akabinde kendisinin covid 19’dan kurtulduğunu fakat annesinin vefat ettiğini anlattı. yaşanan acı öykülere vurgu yapan Garipardıç, aşı davetinde bulunarak, “Bu süreçle yaklaşık Haziran ayı üzere karşılaştım. Annem bir ameliyat için hastanemize gelmişti. Ameliyat esnasında ateşi çıktı bende onun tedavisinde ve hizmetlerinde bulunuyordum. Annem ameliyat daha sonrası oturduğu yere yani İstanbul’a gitti. Orada yeniden ateşi çıkıp hastaneye gdolayılünce Covid-19 tanısı konuldu. Birebir gün bende ateş çıktı ve şiddetli eklem ağrılarım oluştu. Bel fıtığı olduğumu zannettim. O süreçte annemle birlikte Covid-19 olduk. Annem İstanbul’da bende Gaziantep’te hastanede tedavi gördüm. Ben 7-8 günde güzelleştim ancak annem ağır bakımda yatmak zorunda kaldı. Annem yaklaşık 40-45 gün ağır bakımda kaldı ve Kurban Bayramı’nın birinci günü hakkın rahmetine kavuştu. Çok sarsıntılı bir müddetçti. Bir taraftan hastalarımı başka taraftan bir kısım meslektaşımı kaybettim bu süreçte. Bütün hastalarıma zayıflatılmış viral aşı ve gen teknolojisiyle üretilmiş RNA aşılarını öneriyorum” tabirlerini kullandı.
“Aşıyı geciktirmenin cezasını çektim”
Önlemlerle korona virüsten kurtulacağını düşündüğü için aşı olmayı geciktirdiğini belirten Prof. Dr. İlhami Kiki ise, aşıyı geciktirmenin cezasını ise covid 19’ya yakalanarak ösöylemiş olduğini kaydetti. Hastalık sürecini ağır bir biçimde atlanan Kiki, kendisinin yaşadıklarını kimsenin yaşamasını istemediğini ve bu niçinle her insanın aşı olması gerektiğini söyleyerek, “Ben Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde çalışırken Covid-19’a yakalanan ve ağır bakım gerektiren hastalarımız oluyordu. Bende o devirde önlemlerle devam edeyim bu biçimdelarda Biontech aşısı da yoktu. Dedim Biontech geldikten daha sonra tek seansta hallederim diyordum. O biçimde ben öbür aşıyı olmayı geciktirdim. Önlemlerle halledebileceğimi düşündüm. Ama bir noktada gardınız düşüyor. Ne bileyim kahve, çay içmeniz gerekiyor maskenizi çıkarıyorsunuz. daha sonrasında bir gün birden teğe ateşim çıktı. Sonraki gün ateşim düştü. Lakin o akşam yenidendan ateşim yükselince anladım ki bu virüs beni kolay kolay bırakmayacak. Test oldum test kararım müspet çıktı. Birinci haftaya o denli ya da bu biçimde atlattım. 2’inci haftada önemli akciğer sorunları oluşmaya başladı. Nefes darlığı oluştu, oksijen bedellerim kritik düzeylere düştü neredeyse ağır bakım noktasına geldim. Yaklaşık 20 gün kadar meskende tedavi gördüm ve 10 kilogram kadar kaybettim. Uzun bir süre bu öksürük, nefes darlığı üzere kahırları bir daha yaşadım. Şuanda çok yeterliyim sağlıklıyım ve mutlaka aşıyı geciktirmemim cezasını çektiğimi düşünüyorum. Zira birebir biçimde etrafımda aşı olanlardan Covid-19’a yakalanan oldu lakin epey daha yavaşça olarak atlattılar. Bu pandemi aşıyla aşılacak. Kendimizi ne kadar muhafazaya çalışsak da bir noktada gardınız düşüyor. Kitlesel bir aşılama yapılırsa bu pandemiyi bütün dünya olarak aşabiliriz. Aşılama son derece önemli” halinde konuştu.
Test sırasında covid 19 virüsünü kaptı
bakılırsave başladığı birinci günlerde PCR Test alanında misyon alan hemşire Aynur Reyyan Hidayet, test sırasında bir hastadan kaptığı Covid-19 virüsü sürecinde yaşadıklarını anlatarak, ” Covid-19’a yakalandığımda birinci başta epey korktum. Çok huzursuz olmuştum. Çok güç bir periyottu. Çok ağır bir tedavi süreci geçirdim. Birinci başlarda sesim gitmeye başladı, koku kaybı yaşadım ve eklem ağrılarım oldu. Hastalara test yaptığım sırada hangi orta bulaştı bilmiyorum fakat test yaptıktan kısa bir süre daha sonra belirtilerim ortaya çıkmaya başladı. Güzelleşme sürecinin akabinde aşımı oldum ve her insanın aşı olmasını mutlaka öneriyorum. Bu pandemi sürecini bitirmemiz için her insanın birlik birliktelik içerisinde aşısını olması gerekiyor” diye konuştu.
“Pandemi Kahramanları” standı hakkında konuşan Genel Koordinatör Hayrullah Kubba, tüm dünyayı tesiri altına Covid-19’la çabada en ön saflarda yer alan sıhhat çalışanlarının hayatlarını ortaya koyduklarını söylemiş oldu. Hastane olarak bu hayati gayret sırasında hastalığa yakalanmaktan kurtulamayan sıhhat çalışanlarının ne kadar zorluklarla çaba ettiklerini herkese anlatmak istediklerini belirten Kubba, “Biroldukca sıhhat çalışanı pandemi ile uğraşta ömrünü kaybetti. Kimileri hastalığı hayli ağır geçirdi. Bazıları de ailelerine ve yakınlarına bulaştırdı. Her şeye karşın asla uğraştan vazgeçmediler ve büyük özveri ile insan hayatına dokunmaya devam ettiler. Biz de o büyük uğraşın ölümsüzleşmesini istedik ve bu sergiyi açmaya karar verdik” tabirlerine yer verdi.
Açıldığı andan itibaren ilgi nazarann stant, 5 Ağustos Perşembe gününe kadar gezilebilecek.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ahmet Demir
GAZİANTEP – Gaziantep Medical Park Hastanesi, sıhhat çalışanlarının pandemi sürecindeki yaşadıkları acı kıssaları fotoğraf kareleri ile anlatıldı. Stantta en dikkat çekenleri ise aşı olmayı geciktirdiği için covid-19’a yakalanan profesörün ile korona virüsünden annesini kaybeden hekimin aşı daveti oldu.
Gaziantep Medical Park Hastanesi Fuaye alanında düzenlenen “Pandemi Kahramanları” isimli fotoğraf standı düzenlendi. Sıhhat çalışanlarının hayatış olduğu gerçek kıssalarla donatılmış olan fotoğraf standında aşılanmanın ve sıhhatte şiddet olaylarının altı çizildi. Stantta annesiyle bir arada korona virüse yakalanan ve annesini kaybeden Doç. Dr. Mesut Garipardıç ve aşılanmayı geciktirdiği için ağır bir biçimde korona virüs geçirmek zorunda kalan Prof. Dr. İlhami Kiki’nin hayatış oldukları dikkat çekti.
Stant açılışının akabinde standın maksadına dair açıklamalarda bulunan Gaziantep Medical Park Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Haluk Gültekin, stant ile farkındalık oluşturarak aşı davetinde bulunmak istediklerini belirterek, ” Pandemi devrinde yaşadığımız zahmetler bu standın maksatlarından biridir. Stant ile hem farkındalık oluşturmak tıpkı vakitte dikkat çekmek istiyoruz. Pandemi periyodunda Covid-19 virüsü geçirmiş olan tüm çalışanlarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin, idari işçilerimizin hayatış olduğu gerçek kıssaları bu stantla görülebilecek. Bu standın emellerinden biride insanları aşıya teşvik etmek. Aşı olmayan vatandaşlarımız hastalığı ağır bir biçimde geçirmekte. Şuanda hastanemizde yatılı olarak Covid-19 hastalığından dolayı tedavi goren hastalarımızın yüzde 90’ı aşı olmayan hastalardan oluşuyor. Bu stantla insanlara bir nevi aşı olma konusunda ileti vermek istiyoruz. bununla birlikte virüsün ciddiyetiyle alakalı bilgilendirmelerde bulunmak istiyoruz. Burada bulunan görsellerin hepsinde gerçek kıssalar var. Kimisi hekimimiz, kimisi hemşiremiz, kimisi çalışanımız hepsinin yaşadığı gerçek kıssaları göstermek istiyoruz. Ayrıyeten bu stantla bilindiği üzere sıhhatte şiddet olaylarına da dikkat çekmek istiyoruz. Umarım standımız hakikat yerlere gerçek bir biçimde bildirilerini iletmiş olur” dedi.
Hekim kurtuldu annesini kaybetti
Annesiyle birlikte koronavirüse yakalanan Doç Dr. Mesut Garipardıç ise, tedavi sürecindin akabinde kendisinin covid 19’dan kurtulduğunu fakat annesinin vefat ettiğini anlattı. yaşanan acı öykülere vurgu yapan Garipardıç, aşı davetinde bulunarak, “Bu süreçle yaklaşık Haziran ayı üzere karşılaştım. Annem bir ameliyat için hastanemize gelmişti. Ameliyat esnasında ateşi çıktı bende onun tedavisinde ve hizmetlerinde bulunuyordum. Annem ameliyat daha sonrası oturduğu yere yani İstanbul’a gitti. Orada yeniden ateşi çıkıp hastaneye gdolayılünce Covid-19 tanısı konuldu. Birebir gün bende ateş çıktı ve şiddetli eklem ağrılarım oluştu. Bel fıtığı olduğumu zannettim. O süreçte annemle birlikte Covid-19 olduk. Annem İstanbul’da bende Gaziantep’te hastanede tedavi gördüm. Ben 7-8 günde güzelleştim ancak annem ağır bakımda yatmak zorunda kaldı. Annem yaklaşık 40-45 gün ağır bakımda kaldı ve Kurban Bayramı’nın birinci günü hakkın rahmetine kavuştu. Çok sarsıntılı bir müddetçti. Bir taraftan hastalarımı başka taraftan bir kısım meslektaşımı kaybettim bu süreçte. Bütün hastalarıma zayıflatılmış viral aşı ve gen teknolojisiyle üretilmiş RNA aşılarını öneriyorum” tabirlerini kullandı.
“Aşıyı geciktirmenin cezasını çektim”
Önlemlerle korona virüsten kurtulacağını düşündüğü için aşı olmayı geciktirdiğini belirten Prof. Dr. İlhami Kiki ise, aşıyı geciktirmenin cezasını ise covid 19’ya yakalanarak ösöylemiş olduğini kaydetti. Hastalık sürecini ağır bir biçimde atlanan Kiki, kendisinin yaşadıklarını kimsenin yaşamasını istemediğini ve bu niçinle her insanın aşı olması gerektiğini söyleyerek, “Ben Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde çalışırken Covid-19’a yakalanan ve ağır bakım gerektiren hastalarımız oluyordu. Bende o devirde önlemlerle devam edeyim bu biçimdelarda Biontech aşısı da yoktu. Dedim Biontech geldikten daha sonra tek seansta hallederim diyordum. O biçimde ben öbür aşıyı olmayı geciktirdim. Önlemlerle halledebileceğimi düşündüm. Ama bir noktada gardınız düşüyor. Ne bileyim kahve, çay içmeniz gerekiyor maskenizi çıkarıyorsunuz. daha sonrasında bir gün birden teğe ateşim çıktı. Sonraki gün ateşim düştü. Lakin o akşam yenidendan ateşim yükselince anladım ki bu virüs beni kolay kolay bırakmayacak. Test oldum test kararım müspet çıktı. Birinci haftaya o denli ya da bu biçimde atlattım. 2’inci haftada önemli akciğer sorunları oluşmaya başladı. Nefes darlığı oluştu, oksijen bedellerim kritik düzeylere düştü neredeyse ağır bakım noktasına geldim. Yaklaşık 20 gün kadar meskende tedavi gördüm ve 10 kilogram kadar kaybettim. Uzun bir süre bu öksürük, nefes darlığı üzere kahırları bir daha yaşadım. Şuanda çok yeterliyim sağlıklıyım ve mutlaka aşıyı geciktirmemim cezasını çektiğimi düşünüyorum. Zira birebir biçimde etrafımda aşı olanlardan Covid-19’a yakalanan oldu lakin epey daha yavaşça olarak atlattılar. Bu pandemi aşıyla aşılacak. Kendimizi ne kadar muhafazaya çalışsak da bir noktada gardınız düşüyor. Kitlesel bir aşılama yapılırsa bu pandemiyi bütün dünya olarak aşabiliriz. Aşılama son derece önemli” halinde konuştu.
Test sırasında covid 19 virüsünü kaptı
bakılırsave başladığı birinci günlerde PCR Test alanında misyon alan hemşire Aynur Reyyan Hidayet, test sırasında bir hastadan kaptığı Covid-19 virüsü sürecinde yaşadıklarını anlatarak, ” Covid-19’a yakalandığımda birinci başta epey korktum. Çok huzursuz olmuştum. Çok güç bir periyottu. Çok ağır bir tedavi süreci geçirdim. Birinci başlarda sesim gitmeye başladı, koku kaybı yaşadım ve eklem ağrılarım oldu. Hastalara test yaptığım sırada hangi orta bulaştı bilmiyorum fakat test yaptıktan kısa bir süre daha sonra belirtilerim ortaya çıkmaya başladı. Güzelleşme sürecinin akabinde aşımı oldum ve her insanın aşı olmasını mutlaka öneriyorum. Bu pandemi sürecini bitirmemiz için her insanın birlik birliktelik içerisinde aşısını olması gerekiyor” diye konuştu.
“Pandemi Kahramanları” standı hakkında konuşan Genel Koordinatör Hayrullah Kubba, tüm dünyayı tesiri altına Covid-19’la çabada en ön saflarda yer alan sıhhat çalışanlarının hayatlarını ortaya koyduklarını söylemiş oldu. Hastane olarak bu hayati gayret sırasında hastalığa yakalanmaktan kurtulamayan sıhhat çalışanlarının ne kadar zorluklarla çaba ettiklerini herkese anlatmak istediklerini belirten Kubba, “Biroldukca sıhhat çalışanı pandemi ile uğraşta ömrünü kaybetti. Kimileri hastalığı hayli ağır geçirdi. Bazıları de ailelerine ve yakınlarına bulaştırdı. Her şeye karşın asla uğraştan vazgeçmediler ve büyük özveri ile insan hayatına dokunmaya devam ettiler. Biz de o büyük uğraşın ölümsüzleşmesini istedik ve bu sergiyi açmaya karar verdik” tabirlerine yer verdi.
Açıldığı andan itibaren ilgi nazarann stant, 5 Ağustos Perşembe gününe kadar gezilebilecek.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ahmet Demir