Paratiroid bezleri, boyun ön kısmında, tiroit (guatr) bezinin her iki yanında bulunan, insan bedeninin en küçük organlarıdır. Boyutları irice bir pirinç tanesi kadar olup ekseriyetle dört tanedirler.
Paratiroid bezleri kanda kalsiyum seviyesinin olağan hudutlar ortasında kalmasını sağlayan tek organdır. Şayet paratiroit bezleri işlev görmezse (hipoparatiroidi) kanda kalsiyum ölçüsü düşer, bezler fazla işlev görürlerse (hiperparatiroidi) bu kere de kanda kalsiyum ölçüsü artar. Her iki durum da önemli şikayetlere ve başta kalp, böbrek, damarlar olmak üzere biroldukca organda işlev bozukluklarına yol açar.
Paratiroid Tümörleri
Bir dokudan kaynaklanan kitle yapan oluşumlara tümör denir. Tümörlerin âlâ huylu (selim) ve berbat huylu (malign) olmak üzere iki tipi vardır. Tümörler kimi vakit gözle görülemeyecek kadar küçük olabilirken, kimi vakit de etrafındaki organları itip, bulunduğu yerden dışarıya gerçek çıkıntı yapacak kadar büyük olabilirler.
Paratiroid tümörleri ise çoklukla birkaç santimi geçmezler ve boyun bölgesindeki kasların içinde sıkışıp kaldıklarından çoğunlukla gözle görülmezler, hatta elle yapılan muayenede bile nadiren tespit edilirler.
Düzgün Huylu Paratiroid Tümörleri
Uygun huylu paratiroid tümörlerinin öbür ismi adenomdur. her neyse ki, paratiroid tümörlerinin %95’i âlâ huyludur. Yani kanser değildir. Bunlar, isminden da anlaşılacağı üzere etraf dokulara yayılım yapmayan, kendi kapsülünün dışına asla çıkmayan, kan ya da lenf damarları yoluyla bedenin öbür yerlerine yayılmayan tümörlerdir.
Makus Huylu Paratiroid Tümörleri, Paratiroid Kanseri
Makûs huylu paratiroid tümörlerinin başka ismi paratiroit kanseridir. pek seçkin görülürler. Paratiroidde bir kitle saptandığında bunun makûs huylu (malign) olma mümkünlüğü %5’i geçmez. Makus huylu paratiroid tümörlerinin öteki organlara ilişkin berbat huylu tümörlerden farkı, hastanın hayatını tümörün kendisinin değil, tümöre bağlı olarak gelişen yüksek kalsiyum seviyelerinin tehdit etmesidir. Sahiden de berbat huylu tümörlerde kanda kalsiyum seviyeleri epey yükselir ve bu kalp kasında kasılma bozukluklarına sebep olarak ani kalp durmasına sebep olabilir.
Paratiroid Hiperplazisi Nedir?
Güzel huylu olsun, makûs huylu olsun, paratiroit tümörlerinde hastalık çoğunlukla tek paratiroit bezini fiyat, öteki üç bez sağlıklıdır. Hiperplazide ise hastalık dört bezi birden fiyat. Bu durumun bir artısı vardır, bir de eksisi:
Paratiroid hiperplazisinin artısı, her ne kadar görünüm tümör üzere olsa da aslında ortada bir tümör olmamasıdır. Yalnızca bezdeki hücre sayısı artmıştır. Paratiroid hiperplazisinin eksisi ise; hastalığın bir bezde değil, tüm paratiroit bezlerinde olması sebebiyle ameliyatta cerrahın tüm bezleri bulmak zorunda olması (ki bu güç bir iştir) ve üçünün kesinlikle çıkartılması gerekliliğidir.
Böbrek Hastalıkları İle Paratiroid Hiperplazisinin İlgisi Var mı?
Evet var, birebir vakitte epey önemli düzeyde! Kronik böbrek yetmezliği paratiroit hiperplazilerinin en sık sebebidir. Bu hastalar çoğunlukla diyalize girerler ve diyalize girme müddeti uzadıkça hastanın paratiroit bezlerinin hiperplaziye uğrama mümkünlüğü da o kadar artar. Bunun niçini açık değildir lakin elbette böbreğin kalsiyum tutma ve fosforu bedenden atma halinde özetlenebilecek doğal işlevinin bozulmuş olması temel etkendir.
Paratiroid Hiperplazisi Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?
Boyun ön kısmına 3-4cm uzunluğunda bir kesi yapılır. Cerrahın işi adenom ameliyatından daha güçtür. Zira adenom ameliyatında yalnızca bir bez hastadır ve cerrahın onu bulup çıkartması kafidir. Hiperplazide ise cerrah dört bezi de bulmak zorundadır.
Paratiroid Adenomu Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?
Paratiroid adenomu, paratiroid bezinin uygun huylu (selim) tümörüdür. Ameliyat öncesi yapılan radyolojik testlerde (ultrasonografi, sintigrafi, vs) adenomun yeri tespit edilmişse cerrahın da hastanın da işi kolaydır. Boyun ön bölgesinde 3-4 cm uzunluğunda bir kesi yapılır ve ameliyat öncesi tespit edilen yerdeki adenom basitçe bulunup çıkartılır.
Kanda Kalsiyum Yüksekliği Nasıl Şikayetlere yol açar?
Kanda kalsiyum yüksekliği çok sinsi bir hastalıktır. Aylarca, hatta genç hastalarda senelerca hiç bir bulgu vermez. Üstelik ortaya çıkan bulgular da pek siliktir; halsizlik, bitkinlik, tüm bedende, bilhassa kollarda ve bacaklarda ağrılar. Bunlar biroldukca hastalıkta görülebilecek şikayetler olduğundan bir yandan bu hastalara teşhis konulamaz, başka yandan da onlara kimse inanmaz; hastalık hastası oldukları düşünülür! Bu hastalarda tahminen de en somut bulgu, böbrek taşı ya da kumu düşürmeleridir. Fakat bu da her hastada görülmez.
Kanda Kalsiyum Yüksekliğinin Ne Ziyanı Var?
Kalsiyumun insan bedenindeki asıl vazifesi kas kasılmasıdır. Kasların kasılabilmesi için hücrelerin içine kalsiyumun girmesi gerekir. Şayet kalsiyum kanda hayli fazlaysa hücre içine fazla ölçüde geçiş olur ve kaslar daima kasılırlar. Bu da kas ağrılarına yol açar. Öbür yandan böbrek, kanda fazla ölçüdeki kalsiyumu atmaya çalışır. Bu durum, bir yandan böbreği yorarak hasar görmesine yol açarken, öbür yandan da böbrek ortasında kalsiyumun birikerek taş ya da kum oluşmasına yer hazırlar. Fakat asıl risk kalp için geçerlidir. Unutmamak gerekir ki, kalp bir pompadır ve bu pompa kalp kasının kasılıp gevşemesi ile çalışır. Kalp kasına fazla ölçüde kalsiyum girişi tıpkı başka kaslarda olduğu üzere kalbin daha sık ve denetimsiz kasılmalar yapmasına yol açar ki bu durum kalp yetmezliğine ve kalpte ritim bozukluğuna yol açar. Bunların her ikisi de hayati risk oluşturan durumlardır.
Kanda Kalsiyum Düşüklüğü Nasıl Şikayetlere yol açar?
Kanda kalsiyum yetersiz olduğunda kaslar kasılamaz ve büzüşürler. Bu durum en besbelli biçimde parmak uçlarında ve dudaklarda kendini hissettirir. Bedenin bu bölgelerinde uyuşma, karıncalanmalar olur. Ayrıyeten bedende önemli bir güç kaybı olur. Hastalar bu durumu tipik olarak “kolumu kaldıracak halim yok” formunda söz ederler.
Kanda kalsiyum düşüklüğünün en sık sebebi tiroit ameliyatlarıdır; tiroit ameliyatlarında kazara paratiroit bezlerinin çıkartılması ya da ziyan görmesi kararı ortaya çıkar.
Kalsiyum yüksekliğinin bilakis kanda kalsiyum düşüklüğü çabucak bulgu verir, hiç beklemez.
Otoimmun Hipoparatiroidi (Hipokalsemi) Nedir?
Nadir görülen doğumsal bir hastalıktır. Tüm kalsiyum düşüklüklerinin %1’ini oluşturur. Bu insanlarda genetik bir hastalık kararı ya paratiroit bezleri yoktur, ya da bu bezlerin almaçları (reseptörleri) faal çalışmaz. Hastalık çoğunlukla kendini ergenlik çağında, tipik kalsiyum düşüklüğü şikayetleri ile muhakkak etmeye başlar ve yıllar geçtikçe şikayetler artar.
Kanda Kalsiyum Düşüklüğünün Ne Ziyanı Var?
Daha evvel de belirtildiğı üzere, kasların kasılabilmesi için kalsiyumun hücre içine girişine ihtiyaç vardır. Kanda hücre içine girecek kâfi ölçüde kalsiyum yoksa kaslar yeteri kadar kasılamaz. Bu durum şüphesiz, en önemli tesirini kalp kasında gösterecektir. Kalp kası kasılmak için kâfi kalsiyumu bulamazsa kasılmalar azalır, yavaşlar. Bu durum ani kalp durmasına kadar gidebilecek önemli bir meseledir.
Paratiroid Ameliyatları daha sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Her türlü paratiroit ameliyatından daha sonra (kötü huylu tümör, adenom, hiperplazi) bir ölçü kalsiyum düşüklüğü şikayetleri (ellerde, dudaklarda uyuşma, karıncalanma) olur. Bu şikayetlerin seviyesi, ameliyat öncesi periyotta kandaki kalsiyumun yüksekliğine ve bunun müddetine bağlı olarak değişir. Fakat çoğunlukla tüm şikayetler birkaç gün ortasında azalarak kaybolurlar.
Paratiroid bezleri kanda kalsiyum seviyesinin olağan hudutlar ortasında kalmasını sağlayan tek organdır. Şayet paratiroit bezleri işlev görmezse (hipoparatiroidi) kanda kalsiyum ölçüsü düşer, bezler fazla işlev görürlerse (hiperparatiroidi) bu kere de kanda kalsiyum ölçüsü artar. Her iki durum da önemli şikayetlere ve başta kalp, böbrek, damarlar olmak üzere biroldukca organda işlev bozukluklarına yol açar.
Paratiroid Tümörleri
Bir dokudan kaynaklanan kitle yapan oluşumlara tümör denir. Tümörlerin âlâ huylu (selim) ve berbat huylu (malign) olmak üzere iki tipi vardır. Tümörler kimi vakit gözle görülemeyecek kadar küçük olabilirken, kimi vakit de etrafındaki organları itip, bulunduğu yerden dışarıya gerçek çıkıntı yapacak kadar büyük olabilirler.
Paratiroid tümörleri ise çoklukla birkaç santimi geçmezler ve boyun bölgesindeki kasların içinde sıkışıp kaldıklarından çoğunlukla gözle görülmezler, hatta elle yapılan muayenede bile nadiren tespit edilirler.
Düzgün Huylu Paratiroid Tümörleri
Uygun huylu paratiroid tümörlerinin öbür ismi adenomdur. her neyse ki, paratiroid tümörlerinin %95’i âlâ huyludur. Yani kanser değildir. Bunlar, isminden da anlaşılacağı üzere etraf dokulara yayılım yapmayan, kendi kapsülünün dışına asla çıkmayan, kan ya da lenf damarları yoluyla bedenin öbür yerlerine yayılmayan tümörlerdir.
Makus Huylu Paratiroid Tümörleri, Paratiroid Kanseri
Makûs huylu paratiroid tümörlerinin başka ismi paratiroit kanseridir. pek seçkin görülürler. Paratiroidde bir kitle saptandığında bunun makûs huylu (malign) olma mümkünlüğü %5’i geçmez. Makus huylu paratiroid tümörlerinin öteki organlara ilişkin berbat huylu tümörlerden farkı, hastanın hayatını tümörün kendisinin değil, tümöre bağlı olarak gelişen yüksek kalsiyum seviyelerinin tehdit etmesidir. Sahiden de berbat huylu tümörlerde kanda kalsiyum seviyeleri epey yükselir ve bu kalp kasında kasılma bozukluklarına sebep olarak ani kalp durmasına sebep olabilir.
Paratiroid Hiperplazisi Nedir?
Güzel huylu olsun, makûs huylu olsun, paratiroit tümörlerinde hastalık çoğunlukla tek paratiroit bezini fiyat, öteki üç bez sağlıklıdır. Hiperplazide ise hastalık dört bezi birden fiyat. Bu durumun bir artısı vardır, bir de eksisi:
Paratiroid hiperplazisinin artısı, her ne kadar görünüm tümör üzere olsa da aslında ortada bir tümör olmamasıdır. Yalnızca bezdeki hücre sayısı artmıştır. Paratiroid hiperplazisinin eksisi ise; hastalığın bir bezde değil, tüm paratiroit bezlerinde olması sebebiyle ameliyatta cerrahın tüm bezleri bulmak zorunda olması (ki bu güç bir iştir) ve üçünün kesinlikle çıkartılması gerekliliğidir.
Böbrek Hastalıkları İle Paratiroid Hiperplazisinin İlgisi Var mı?
Evet var, birebir vakitte epey önemli düzeyde! Kronik böbrek yetmezliği paratiroit hiperplazilerinin en sık sebebidir. Bu hastalar çoğunlukla diyalize girerler ve diyalize girme müddeti uzadıkça hastanın paratiroit bezlerinin hiperplaziye uğrama mümkünlüğü da o kadar artar. Bunun niçini açık değildir lakin elbette böbreğin kalsiyum tutma ve fosforu bedenden atma halinde özetlenebilecek doğal işlevinin bozulmuş olması temel etkendir.
Paratiroid Hiperplazisi Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?
Boyun ön kısmına 3-4cm uzunluğunda bir kesi yapılır. Cerrahın işi adenom ameliyatından daha güçtür. Zira adenom ameliyatında yalnızca bir bez hastadır ve cerrahın onu bulup çıkartması kafidir. Hiperplazide ise cerrah dört bezi de bulmak zorundadır.
Paratiroid Adenomu Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?
Paratiroid adenomu, paratiroid bezinin uygun huylu (selim) tümörüdür. Ameliyat öncesi yapılan radyolojik testlerde (ultrasonografi, sintigrafi, vs) adenomun yeri tespit edilmişse cerrahın da hastanın da işi kolaydır. Boyun ön bölgesinde 3-4 cm uzunluğunda bir kesi yapılır ve ameliyat öncesi tespit edilen yerdeki adenom basitçe bulunup çıkartılır.
Kanda Kalsiyum Yüksekliği Nasıl Şikayetlere yol açar?
Kanda kalsiyum yüksekliği çok sinsi bir hastalıktır. Aylarca, hatta genç hastalarda senelerca hiç bir bulgu vermez. Üstelik ortaya çıkan bulgular da pek siliktir; halsizlik, bitkinlik, tüm bedende, bilhassa kollarda ve bacaklarda ağrılar. Bunlar biroldukca hastalıkta görülebilecek şikayetler olduğundan bir yandan bu hastalara teşhis konulamaz, başka yandan da onlara kimse inanmaz; hastalık hastası oldukları düşünülür! Bu hastalarda tahminen de en somut bulgu, böbrek taşı ya da kumu düşürmeleridir. Fakat bu da her hastada görülmez.
Kanda Kalsiyum Yüksekliğinin Ne Ziyanı Var?
Kalsiyumun insan bedenindeki asıl vazifesi kas kasılmasıdır. Kasların kasılabilmesi için hücrelerin içine kalsiyumun girmesi gerekir. Şayet kalsiyum kanda hayli fazlaysa hücre içine fazla ölçüde geçiş olur ve kaslar daima kasılırlar. Bu da kas ağrılarına yol açar. Öbür yandan böbrek, kanda fazla ölçüdeki kalsiyumu atmaya çalışır. Bu durum, bir yandan böbreği yorarak hasar görmesine yol açarken, öbür yandan da böbrek ortasında kalsiyumun birikerek taş ya da kum oluşmasına yer hazırlar. Fakat asıl risk kalp için geçerlidir. Unutmamak gerekir ki, kalp bir pompadır ve bu pompa kalp kasının kasılıp gevşemesi ile çalışır. Kalp kasına fazla ölçüde kalsiyum girişi tıpkı başka kaslarda olduğu üzere kalbin daha sık ve denetimsiz kasılmalar yapmasına yol açar ki bu durum kalp yetmezliğine ve kalpte ritim bozukluğuna yol açar. Bunların her ikisi de hayati risk oluşturan durumlardır.
Kanda Kalsiyum Düşüklüğü Nasıl Şikayetlere yol açar?
Kanda kalsiyum yetersiz olduğunda kaslar kasılamaz ve büzüşürler. Bu durum en besbelli biçimde parmak uçlarında ve dudaklarda kendini hissettirir. Bedenin bu bölgelerinde uyuşma, karıncalanmalar olur. Ayrıyeten bedende önemli bir güç kaybı olur. Hastalar bu durumu tipik olarak “kolumu kaldıracak halim yok” formunda söz ederler.
Kanda kalsiyum düşüklüğünün en sık sebebi tiroit ameliyatlarıdır; tiroit ameliyatlarında kazara paratiroit bezlerinin çıkartılması ya da ziyan görmesi kararı ortaya çıkar.
Kalsiyum yüksekliğinin bilakis kanda kalsiyum düşüklüğü çabucak bulgu verir, hiç beklemez.
Otoimmun Hipoparatiroidi (Hipokalsemi) Nedir?
Nadir görülen doğumsal bir hastalıktır. Tüm kalsiyum düşüklüklerinin %1’ini oluşturur. Bu insanlarda genetik bir hastalık kararı ya paratiroit bezleri yoktur, ya da bu bezlerin almaçları (reseptörleri) faal çalışmaz. Hastalık çoğunlukla kendini ergenlik çağında, tipik kalsiyum düşüklüğü şikayetleri ile muhakkak etmeye başlar ve yıllar geçtikçe şikayetler artar.
Kanda Kalsiyum Düşüklüğünün Ne Ziyanı Var?
Daha evvel de belirtildiğı üzere, kasların kasılabilmesi için kalsiyumun hücre içine girişine ihtiyaç vardır. Kanda hücre içine girecek kâfi ölçüde kalsiyum yoksa kaslar yeteri kadar kasılamaz. Bu durum şüphesiz, en önemli tesirini kalp kasında gösterecektir. Kalp kası kasılmak için kâfi kalsiyumu bulamazsa kasılmalar azalır, yavaşlar. Bu durum ani kalp durmasına kadar gidebilecek önemli bir meseledir.
Paratiroid Ameliyatları daha sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Her türlü paratiroit ameliyatından daha sonra (kötü huylu tümör, adenom, hiperplazi) bir ölçü kalsiyum düşüklüğü şikayetleri (ellerde, dudaklarda uyuşma, karıncalanma) olur. Bu şikayetlerin seviyesi, ameliyat öncesi periyotta kandaki kalsiyumun yüksekliğine ve bunun müddetine bağlı olarak değişir. Fakat çoğunlukla tüm şikayetler birkaç gün ortasında azalarak kaybolurlar.