ESKİŞEHİR Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Nurettin Erben, aşı tersliğinin hiç bir bilimsel öne sürülen nedeni olmadığını söz ederek, “Covid-19 aşılarının hiç bir yan etkisi öldürücü ya da hasar bırakıcı değildir. her insanın aşılanmasını istiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Erben aşı aykırılığının tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de pandeminin sonlanması açısından büyük bir sorun olduğunu söylemiş oldu. Aşı aykırıları propaganda yaparak toplumun bir kısmını etkileyerek aşı olunmasını geciktirmekte yahut aşı olunmamasına niye olduğunu söz eden Prof. Dr. Erben, “Aşı zıtlığı ekonomik, kültürel, siyasi, dini, felsefi, özgürlüklerin kısıtlanması, otoriteye güvensizlik ya da alternatif tıp hallerine inanmak üzere niçinlerden kaynaklanabilir. Genelde aşı aksisi olan şahıslar, Covid-19 diye bir hastalığın olmadığını, aşıların etkisiz olduğunu, aşıların epeyce önemli ölümcül yan tesirleri olabildiğini öne sürebiliyorlar. Uzun periyot yan tesirlerinin bilinmediğinden dolayı aşı olunmaması gerektiğini söylüyorlar. Aşı yan tesiri olarak kısırlıkla karşılaşılabileceğini, çip takılıp insanların robot üzere yönetilebileceği üzere çeşitli, katiyen bilimsel delili olmayan ve hiç bir vakit gösterilmemiş savlarla ortaya çıkıyorlar” dedi.
‘AŞIDAN BİRİNCİ 2 AY daha sonra YAN TESİR BEKLEMİYORUZ’
Prof. Dr. Erben, pandeminin erken devrinde sıhhat çalışanları içinde Covid-19 hastalığına yakalanma sıklığının çok yüksek olduğunu, günümüzde ise bu oranın pek düştüğünü söz etti. Bu durumun aşılama yardımıyla geliştiğini kaydeden Erben, “bir daha hastaneye yatan hastalara baktığımızda pandemi başlangıcında ağır hastalar genelde yaşlı hastalarken, aşılamada öncelik bu kümeye verildiğinden dolayı, günümüzde yatan yaşlı hastaların daha az olduğunu bakılırsabiliyoruz. Uzun periyot yan tesirlerle bağlantılı olarak tahminen aşılar birinci kullanım onayı aldıklarında bu biçimde bir tasa olabilirdi ama günümüzde artık milyonlarca hatta milyarlarca doz aşı yapıldı. Genelde biz bir aşının yan tesirini birinci 2 ay ortasında görürüz, bu 2 ay ortasında yan tesir gelişmezse daha sonrasında beklemeyiz. Bu kadar fazlaca doz aşı yapıldıktan daha sonra bununla bağlantılı de yan tesirler beklememekteyiz. Nörolojik yan tesir, beyin hasarına niye olan yan tesir şimdiye kadar bildirilmedi. Ayrıyeten şimdiye kadar hiç bir aşının kısırlık yaptığı da gösterilmemiştir” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Prof. Dr. Erben aşı aykırılığının tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de pandeminin sonlanması açısından büyük bir sorun olduğunu söylemiş oldu. Aşı aykırıları propaganda yaparak toplumun bir kısmını etkileyerek aşı olunmasını geciktirmekte yahut aşı olunmamasına niye olduğunu söz eden Prof. Dr. Erben, “Aşı zıtlığı ekonomik, kültürel, siyasi, dini, felsefi, özgürlüklerin kısıtlanması, otoriteye güvensizlik ya da alternatif tıp hallerine inanmak üzere niçinlerden kaynaklanabilir. Genelde aşı aksisi olan şahıslar, Covid-19 diye bir hastalığın olmadığını, aşıların etkisiz olduğunu, aşıların epeyce önemli ölümcül yan tesirleri olabildiğini öne sürebiliyorlar. Uzun periyot yan tesirlerinin bilinmediğinden dolayı aşı olunmaması gerektiğini söylüyorlar. Aşı yan tesiri olarak kısırlıkla karşılaşılabileceğini, çip takılıp insanların robot üzere yönetilebileceği üzere çeşitli, katiyen bilimsel delili olmayan ve hiç bir vakit gösterilmemiş savlarla ortaya çıkıyorlar” dedi.
‘AŞIDAN BİRİNCİ 2 AY daha sonra YAN TESİR BEKLEMİYORUZ’
Prof. Dr. Erben, pandeminin erken devrinde sıhhat çalışanları içinde Covid-19 hastalığına yakalanma sıklığının çok yüksek olduğunu, günümüzde ise bu oranın pek düştüğünü söz etti. Bu durumun aşılama yardımıyla geliştiğini kaydeden Erben, “bir daha hastaneye yatan hastalara baktığımızda pandemi başlangıcında ağır hastalar genelde yaşlı hastalarken, aşılamada öncelik bu kümeye verildiğinden dolayı, günümüzde yatan yaşlı hastaların daha az olduğunu bakılırsabiliyoruz. Uzun periyot yan tesirlerle bağlantılı olarak tahminen aşılar birinci kullanım onayı aldıklarında bu biçimde bir tasa olabilirdi ama günümüzde artık milyonlarca hatta milyarlarca doz aşı yapıldı. Genelde biz bir aşının yan tesirini birinci 2 ay ortasında görürüz, bu 2 ay ortasında yan tesir gelişmezse daha sonrasında beklemeyiz. Bu kadar fazlaca doz aşı yapıldıktan daha sonra bununla bağlantılı de yan tesirler beklememekteyiz. Nörolojik yan tesir, beyin hasarına niye olan yan tesir şimdiye kadar bildirilmedi. Ayrıyeten şimdiye kadar hiç bir aşının kısırlık yaptığı da gösterilmemiştir” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı