Prof. Dr. Oğuztürk: “Bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma olabilir”
ANKARA – Covid-19’a karşı geliştirilen ve Faz-3 sonuçları yayımlanan ‘Molnupiravir’ ilacı şayet acil kullanım onayı alırsa Covid-19 tedavisinde kullanılmak üzere onay alan birinci ilaç olacak. Bu bahiste değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “PCR’ı olumlu olan bireyler natürel ki bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir” dedi.
Covid-19’a karşı ABD’li Merck firması tarafınca geliştirilen ‘Molnupiravir’ isimli antiviral ilacın Faz-3 çalışmaları belirli oldu. Klinik araştırma neticelerina bakılırsa ilaç, ağır korona virüs hastalarında hastaneye yatış ve vefat riskini neredeyse ortadan kaldırıyor. İlaç şayet acil kullanım onayı alırsa Covid-19’a karşı geliştirilen ve onay alan birinci ilaç olacak. Kelam konusu ilaç için şimdiden Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Singapur üzere biroldukca ülke sipariş verdi. Molnupiravir ilacının onay alması halinde Covid- 19 ile gayretin nasıl şekilleneceğini İHA muhabirine pahalandıran Ankara Kent Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Eğer bu ilaç acil kullanım onayı alırsa hap halinde ağızdan tedavi formunda alınan Covid-19 hastalığına karşı kullanılacak birinci ilaç olacak. Bu da tarihî bir döngü oluşturacak ve pandemi ile çabada aşıdan daha sonra virüse karşı ikinci en kuvvetli silah olabilir. Şunu biliyoruz biz. Virüs RNA virüsü ve fazlaca süratli yayılıyor, ayrıyeten epeyce büyük bulaştırıcı özelliği var ve kendini de değiştirerek, bir biçimde koruyarak hastalığı devam ettiriyor. Aşı da yüzde 100 koruyuculuğa sahip değil ve bu aşının da sonuç prestijiyle faydalandıramadığı insanların hastalanma, hastaneye yatma ve vefat etme riski kelam konusu. İşte bu basamakta bu ilaç yarar gösterecektir biçiminde bir umutlu yaklaşım gösterebiliriz” sözlerini kullandı.
“İlaç alındıktan 24 saat daha sonra virüsün öldüğü söz ediliyor”
Yayımlanan Faz-3 neticelerina nazaran ilacın alındıktan fazlaca kısa bir süre daha sonra tesirini gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Oğuztürk, “RNA virüslerinin de içerisinde bulunan korona virüslerin Covid-19 hastalığı yapan üyesine de bir biçimde bu nükleik asit yapısındaki ilaç, genetik kodunda kusur oluşturarak çoğalmasını engelleyecek biçimde tesir gösteriyor. Bu da ilaç alındıktan epeyce kısa bir süre daha sonra ki, deher neysel çalışmalarda bu 24 saat olarak söz ediliyor. Virüsün öldüğü söz ediliyor. Bu kıymetli bir muvaffakiyet. Ek olarak bu ilacın güvenilirlik manasında da olumlu özellikleri olduğu söyleniyor. Bu artıları pandemi ile uğraşta elimizi güçlendirme özelliğinin olduğunu bir biçimde ortaya çıkarıyor” formunda konuştu.
“Acil kullanım onayı alırsa dünyada Covid-19 hastalığına karşı ağızdan alınan birinci ilaç olma özelliğine kavuşacak”
İlacın en büyük özelliklerinden birinin ağır hastalığı yüzde 50, vefatları ise yüzde 100’e yakın oranda engellemesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Oğuztürk, “Faz-3 çalışmaları ekim ayının başında sonlandırılan bir ilaçla karşı karşıyayız ve acil kullanım onayı alırsa dünyada Covid-19 hastalığına karşı ağızdan alınan birinci ilaç olma özelliğine kavuşacak. Hatta şu kademede dahi dünyanın biroldukca ülkesi sipariş vermiş durumda. Bu ilacın bir daha en büyük özelliklerinden bir tanesi, hastanın hastalık teşhisini aldıktan daha sonraki en kısa vakit aralığında alındığı vakit; 5 gün boyunca sabah akşam uygulandıktan daha sonraki süreçte hastalığa yatış oranını yüzde 50’ye yakın bir oranda azaltması ve mevt oranını da neredeyse tamama yakın biçimde önlemesi önemli ve olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.
“Bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir”
Molnupiravir ilacının virüsü etkisiz hale getirdiği ve genetik yapısını bozarak bulaşı da engellediği için karantina müddetlerinde de değişiklik olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuztürk, “PCR’ı müspet olan şahıslar tabi ki bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir. Deher neysel olarak ispatlanmış bu durumun klinik olarak da karşılığını bulması durumunda virüs ile çabada elimiz fazlaca daha güçlenmiş olacaktır. Fakat şunu net olarak söylemek gerekiyor ki, bu tıp ilaçlar yalnızca bu Merc firmasının Molnupiravir ilacı ile sonlu değil. Dünyada biroldukca ilaç firması ve birfazlaca ülkenin Ar-Ge firmaları bu cins ilaçları yapıyorlar. Norveç’ten Çin’e, Japonya’dan Kanada’ya kadar bir düziniçin fazla ilaç şuan Faz-2, Faz-3 basamaklarında devam etmekte. Yani önümüzde epeyce karamsar bakmayacak kadar hoş bir müddetç bizi bekliyor diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
“Proteinlerle ilgili bir müddetçle alakalı bir etkisiz hale getirme durumu kelam konusu olmadığı için de rastgele bir varyantik değişiklik de ilacın etkinliğinde kahır oluşturmayacak”
Molnupiravir ilacının bundan daha sonra oluşabilecek varyant ve mutasyonlardan da etkilenmeyeceğini vurgulayan Oğuztürk, “Virüsün RNA virüsü olması, mutasyona yatkın bir yapısı olması, maalesef bu virüs ile çabada elimizi bir biçimde zorlaştırıyordu. Aşılarda da durum o denli. Zira bu virüs mutasyona uğradıkça aşıların da aktifliği ile ilgili bir biçimde meşakkatler oluyor ve aşıların da tekrar dizayn edilmesi gerekiyor. Bu ilaçla ilgili biraz farklı bir durum kelam konusu, şöyleki ki; virüsün mutasyonu başta spike proteini olmak üzere proteinleri ile ilgili bir genetik değişiklikle alakalı bir durum. Fakat burada o denli bir durum kelam konusu değil. Molnupiravir ilacı da başka antiviral ilaçlar ile emsal özellikler göstererek aktiflik sağlıyor. O da virüsün yayılması ve çoğalması ile ilgili viralpolimeraz dediğimiz bir düzenek var. İşte bunun inhibasyonu ile ilgili bir sistem kelam konusu. bu biçimdece virüsün çoğalması ile ilgili genetik kodda ölümcül bir kusur oluşturarak virüsün etkisiz hale getirilmesini sağlıyor. Proteinlerle ilgili bir müddetçle alakalı bir etkisiz hale getirme durumu kelam konusu olmadığı için de rastgele bir varyantik değişiklik de ilacın etkinliğinde külfet oluşturmayacak. İlaçların en büyük özelliklerinden bir tanesi bu. Ancak dediğimiz üzere bu ilaçlar ile aşıyı da karıştırmamak gerekiyor” dedi.
ANKARA – Covid-19’a karşı geliştirilen ve Faz-3 sonuçları yayımlanan ‘Molnupiravir’ ilacı şayet acil kullanım onayı alırsa Covid-19 tedavisinde kullanılmak üzere onay alan birinci ilaç olacak. Bu bahiste değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “PCR’ı olumlu olan bireyler natürel ki bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir” dedi.
Covid-19’a karşı ABD’li Merck firması tarafınca geliştirilen ‘Molnupiravir’ isimli antiviral ilacın Faz-3 çalışmaları belirli oldu. Klinik araştırma neticelerina bakılırsa ilaç, ağır korona virüs hastalarında hastaneye yatış ve vefat riskini neredeyse ortadan kaldırıyor. İlaç şayet acil kullanım onayı alırsa Covid-19’a karşı geliştirilen ve onay alan birinci ilaç olacak. Kelam konusu ilaç için şimdiden Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Singapur üzere biroldukca ülke sipariş verdi. Molnupiravir ilacının onay alması halinde Covid- 19 ile gayretin nasıl şekilleneceğini İHA muhabirine pahalandıran Ankara Kent Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Eğer bu ilaç acil kullanım onayı alırsa hap halinde ağızdan tedavi formunda alınan Covid-19 hastalığına karşı kullanılacak birinci ilaç olacak. Bu da tarihî bir döngü oluşturacak ve pandemi ile çabada aşıdan daha sonra virüse karşı ikinci en kuvvetli silah olabilir. Şunu biliyoruz biz. Virüs RNA virüsü ve fazlaca süratli yayılıyor, ayrıyeten epeyce büyük bulaştırıcı özelliği var ve kendini de değiştirerek, bir biçimde koruyarak hastalığı devam ettiriyor. Aşı da yüzde 100 koruyuculuğa sahip değil ve bu aşının da sonuç prestijiyle faydalandıramadığı insanların hastalanma, hastaneye yatma ve vefat etme riski kelam konusu. İşte bu basamakta bu ilaç yarar gösterecektir biçiminde bir umutlu yaklaşım gösterebiliriz” sözlerini kullandı.
“İlaç alındıktan 24 saat daha sonra virüsün öldüğü söz ediliyor”
Yayımlanan Faz-3 neticelerina nazaran ilacın alındıktan fazlaca kısa bir süre daha sonra tesirini gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Oğuztürk, “RNA virüslerinin de içerisinde bulunan korona virüslerin Covid-19 hastalığı yapan üyesine de bir biçimde bu nükleik asit yapısındaki ilaç, genetik kodunda kusur oluşturarak çoğalmasını engelleyecek biçimde tesir gösteriyor. Bu da ilaç alındıktan epeyce kısa bir süre daha sonra ki, deher neysel çalışmalarda bu 24 saat olarak söz ediliyor. Virüsün öldüğü söz ediliyor. Bu kıymetli bir muvaffakiyet. Ek olarak bu ilacın güvenilirlik manasında da olumlu özellikleri olduğu söyleniyor. Bu artıları pandemi ile uğraşta elimizi güçlendirme özelliğinin olduğunu bir biçimde ortaya çıkarıyor” formunda konuştu.
“Acil kullanım onayı alırsa dünyada Covid-19 hastalığına karşı ağızdan alınan birinci ilaç olma özelliğine kavuşacak”
İlacın en büyük özelliklerinden birinin ağır hastalığı yüzde 50, vefatları ise yüzde 100’e yakın oranda engellemesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Oğuztürk, “Faz-3 çalışmaları ekim ayının başında sonlandırılan bir ilaçla karşı karşıyayız ve acil kullanım onayı alırsa dünyada Covid-19 hastalığına karşı ağızdan alınan birinci ilaç olma özelliğine kavuşacak. Hatta şu kademede dahi dünyanın biroldukca ülkesi sipariş vermiş durumda. Bu ilacın bir daha en büyük özelliklerinden bir tanesi, hastanın hastalık teşhisini aldıktan daha sonraki en kısa vakit aralığında alındığı vakit; 5 gün boyunca sabah akşam uygulandıktan daha sonraki süreçte hastalığa yatış oranını yüzde 50’ye yakın bir oranda azaltması ve mevt oranını da neredeyse tamama yakın biçimde önlemesi önemli ve olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.
“Bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir”
Molnupiravir ilacının virüsü etkisiz hale getirdiği ve genetik yapısını bozarak bulaşı da engellediği için karantina müddetlerinde de değişiklik olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuztürk, “PCR’ı müspet olan şahıslar tabi ki bu ilacı kullandıktan daha sonra karantinada kalma müddetlerinde de önemli oranda azalma durumu kelam konusu olabilir. Deher neysel olarak ispatlanmış bu durumun klinik olarak da karşılığını bulması durumunda virüs ile çabada elimiz fazlaca daha güçlenmiş olacaktır. Fakat şunu net olarak söylemek gerekiyor ki, bu tıp ilaçlar yalnızca bu Merc firmasının Molnupiravir ilacı ile sonlu değil. Dünyada biroldukca ilaç firması ve birfazlaca ülkenin Ar-Ge firmaları bu cins ilaçları yapıyorlar. Norveç’ten Çin’e, Japonya’dan Kanada’ya kadar bir düziniçin fazla ilaç şuan Faz-2, Faz-3 basamaklarında devam etmekte. Yani önümüzde epeyce karamsar bakmayacak kadar hoş bir müddetç bizi bekliyor diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
“Proteinlerle ilgili bir müddetçle alakalı bir etkisiz hale getirme durumu kelam konusu olmadığı için de rastgele bir varyantik değişiklik de ilacın etkinliğinde kahır oluşturmayacak”
Molnupiravir ilacının bundan daha sonra oluşabilecek varyant ve mutasyonlardan da etkilenmeyeceğini vurgulayan Oğuztürk, “Virüsün RNA virüsü olması, mutasyona yatkın bir yapısı olması, maalesef bu virüs ile çabada elimizi bir biçimde zorlaştırıyordu. Aşılarda da durum o denli. Zira bu virüs mutasyona uğradıkça aşıların da aktifliği ile ilgili bir biçimde meşakkatler oluyor ve aşıların da tekrar dizayn edilmesi gerekiyor. Bu ilaçla ilgili biraz farklı bir durum kelam konusu, şöyleki ki; virüsün mutasyonu başta spike proteini olmak üzere proteinleri ile ilgili bir genetik değişiklikle alakalı bir durum. Fakat burada o denli bir durum kelam konusu değil. Molnupiravir ilacı da başka antiviral ilaçlar ile emsal özellikler göstererek aktiflik sağlıyor. O da virüsün yayılması ve çoğalması ile ilgili viralpolimeraz dediğimiz bir düzenek var. İşte bunun inhibasyonu ile ilgili bir sistem kelam konusu. bu biçimdece virüsün çoğalması ile ilgili genetik kodda ölümcül bir kusur oluşturarak virüsün etkisiz hale getirilmesini sağlıyor. Proteinlerle ilgili bir müddetçle alakalı bir etkisiz hale getirme durumu kelam konusu olmadığı için de rastgele bir varyantik değişiklik de ilacın etkinliğinde külfet oluşturmayacak. İlaçların en büyük özelliklerinden bir tanesi bu. Ancak dediğimiz üzere bu ilaçlar ile aşıyı da karıştırmamak gerekiyor” dedi.