Şahin ve Türeci, 2019 yılının son aylarında başlayıp süratle tüm dünyaya yayılarak milyonlarca insanın hastalanmasına ve yüz binlercesinin vefatına niye olan SARS-COV-2’ye karşı, bir yıldan daha kısa müddette tesirli ve muteber bir aşı geliştirerek tıp tarihinde kayda kıymet bir muvaffakiyete imza atmaları niçiniyle Tıp Onur Ödülü’ne layık görüldüler. Yeni bir değişen teknolojinin birinci eseri olma özelliğini taşıyan COVID-19 aşısı, keşfi 1960’ların başına kadar giden ve başta kanser olmak üzere biroldukca alandaki aşı projesine husus olan messenger RNA teknolojisinin de onay alarak beşerler üzerinde kullanıma sunulan birinci örneği. Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Hasret Türeci çifti, enfeksiyon haricinde kanser ve az hastalık alanlarında da aşı geliştirme çalışmalarını sürdürüyor.
MÜKAFATLARINI ALMANYA’DA ALDILAR
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Kurulu’nun değerlendirmeleri kararında 2021 Tıp Bilim Mükafatı ise, immünoloji alanında biroldukça değerli buluşun sahibi bir bilim insanı olan ve Swiss Institute of Allergy and Asthma Research’de 2003 yılından beri İmmün Regülasyon Kısım Lideri olarak çalışan Prof. Dr. Mübeccel Akdiş’e verilirken, Tıp Teşvik Ödülü’nü Prof. Dr. Elif Çadırcı, Bilimsel Araştırma Dayanak Ödülü’nü Doç. Dr. Özgür Kütük, Tıp Öğrencileri Proje Ödülü’nü de Bengisu Karaköse kazandı. 7 Eylül 2021 Salı günü İstanbul’da düzenlenen ödül merasimine, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası üyeleri ve ödül kazananların yanı sıra, Eczacıbaşı Topluluğu yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Bilimsel çalışmalarının yoğunluğu niçiniyle İstanbul’a gelemeyen ve mükafatlarını geçtiğimiz günlerde Almanya’da Bülent Eczacıbaşı ile Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası Lideri Prof. Dr. Turgay Dalkara’nın elinden alan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Hasret Türeci, gönderdikleri görüntü iletisi ile mükafattan duydukları memnuniyeti lisana getirdiler.
2 BİLİM İNSANI UMUDUMUZU GÜÇLENDİRDİ
Merasimde konuşan Eczacıbaşı Holding İdare Şurası Lideri Bülent Eczacıbaşı, Topluluğun 79’uncu, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri’nin 62’nci yılına, dünyayı ve ülkemizi yaklaşık iki yıldır kuşatan pandemi şartlarında ulaştıklarını hatırlatarak, “Salgın sırasında dünyanın çeşitli bölgeleriyle birlikte ülkemizde de tesirli olan sarsıntı, yangın, sel üzere felaketlerle de sarsıldık ve hepsi birden; tabiata, etrafa karşı sorumluluklarımızın, araştırma ve bilimin ehemmiyetini bir defa daha anlattı. Geleceğimiz için fazlaca sayıda ders çıkarttık. Kelam konusu ulusal ve global tehdit ve kaygılar, ülke çapındaki kadar, milletlerarası işbirliği ve dayanışmanın bedelini de bir kez daha gösterdi. Virüs fazlaca kısa müddette nasıl global bir salgına dönüşmüşse; insanlığın, milletlerin, devletlerin felaketlerle çabası de global olmak zorundaydı. Tahlilin hudutları olamazdı. İki bilim beşerinin, Almanya’da bir Amerikan firmasıyla işbirliği yaparak fazlaca kısa müddette bütün dünyaya sunduğu aşı geleceğe dair umudumuzu daha da güçlendirdi. Dört milyonun üzerinde can kaybı yaşayan dünya, iki yıl dolmadan beş milyar doz ötüründa aşı yapabildiyse, bu onların katkılarıyla gerçekleşebildi” dedi.
KAYIPLARIMIZI HÜRMETLE ANIYORUZ
1923’de yalnızca 300 kadar doktora sahipken 1933 üniversite reformunda konuk bilim insanlarının katkısıyla tıp eğitiminde çağı yakalayan Cumhuriyetin, bugünkü çabanın sağlam ve bilimsel temellerini hazırladığını vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, “Topluluğumuz da, bu tarihin öncü ve değerli bir modülü olarak çağdaşlık seyahatinde yerini aldı. İzmir’de Süleyman Ferit Bey’in eczanesiyle başlayan “toplumsal pahalara adanmışlık” II. Dünya Savaşı’nın yokluk koşullarında, İstanbul’da Nejat Eczacıbaşı’nın ufkuyla Türkiye’nin sıhhat, hijyen, paklık ve kaliteli hayat sürecinin temel taşlarını oluşturdu. Topluluğumuzun faaliyetleri, ülkemizde daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama öncülükle kalmadı; pandemi devrinde de sıhhat sisteminin ve toplumun hayati gereksinimlerinin karşılanmasına büyük katkı sağladı” diye konuştu. Toplumsal hayatın her alanında “normalleşebilme” umudunun artık daha da kuvvetli olduğunu belirten Eczacıbaşı, “normal olarak bu işin bitmediğini, yeni varyantlarıyla epey hareketli, inatçı bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu unutmadan, gerekli önlemleri elden bırakmadan ömrümüzü sürdürmek durumundayız. Bu vesileyle, sıhhat çalışanlarımızın ve her alandaki gayretimizin tüm üyelerini yürekten selamlıyor, tüm kayıplarımızı hürmetle anıyoruz” dedi.
BİLİME HER ZAMANKİNDEN ÇOK MUHTAÇLIĞIMIZ VAR
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Konseyi Lideri Prof. Dr. Turgay Dalkara da, pandeminin yarattığı dert ile şahsi dünyamızın ötesindeki global meselelerin da farkına varmaya başladığımıza dikkat çekerek, “bu biçimde kritik bir periyotta bilime her zamankinden daha fazla muhtaçlığımız var. Bu güç sıkıntıların tahlilinde bilimi kılavuz almak konusunda tereddütümüz yok. Gerçekten salgının ortaya çıkması ile bir arada bilim insanları virüsü tanımlamayı, tanı—tedavi halleri ile aşı geliştirmeyi tarihte görülmemiş bir süratle başarabildiler. Sıhhat çalışanlarımız ise daha birinci günden kendi hayatlarını hiç tereddütsüz riske atarak salgınla savaşta en ön cephede yer aldılar. Bu vesile ile hayatlarını kaybeden kıymetli sıhhat çalışanlarımızı hürmet ve şükranla anıyorum” dedi. Bütün zorluklara karşın, bilimle hoş günlere erişeceğimize inancın tam olduğunu belirten Prof. Dalkara, “Merhum Dr. Nejat Eczacıbaşı’nı yıllar ortasında bir fazlaca kıymetli bilim insanımızı yüreklendiren ilerici vizyonu niçiniyle hürmetle anıyor ayrıyeten, müracaatları büyük bir titizlikle kıymetlendiren tüm Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Konseyi üyeleri hocalarıma ve bilime şartsız takviyeleri için başta Sayın Bülent Eczacıbaşı olmak üzere Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
“BİLİME KATKI, MUVAFFAKİYETE ÖDÜL” GELENEĞİNDE 62 YIL
Ülkemizde tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişmenine katkıda bulunmak emeliyle, 1959’da Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafınca periyodun fazlaca bedelli tıp hocaları Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli, Ord. Prof. Dr. Arif İsmet Çetingil, Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel, Prof. Dr. Reşat Garan, Prof. Dr. Sabih Oktay, Prof. Dr. Behiç Onul, Prof. Dr. Zafer Paykoç, Prof. Dr. Necmeddin Polvan’ın öncülüğünde bilimsel araştırmaları destekleme, başarılı bilim insanlarını ödüllendirme geleneği başlatılmıştı. 2019 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası Prof. Dr. Turgay Dalkara başkanlığında, Prof. Dr. Murat Akova, Prof. Dr. Şermin Genç, Prof. Dr. Ahmet Gül, Prof. Dr. Arzum Fazilet Gürsan, Prof. Dr. Hakan S. Orer ve Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu’ndan oluşuyor.
2002 YILINDAN BERİ VERİLİYOR
Dünya tıp etraflarında kozmik ölçütte muvaffakiyet gösteren Türk doktorlarına 2002 yılından itibaren ise Eczacıbaşı Tıp Onur Mükafatı verilmesi benimsendi. Eczacıbaşı Tıp Onur Ödülü’nün birincisi Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’na, ikincisi Prof. Dr. Olcay Neyzi’ye, üçüncüsü Prof. Dr. Masel Mesulam’a verilirken, dördüncü mükafatın sahibi Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Hasret Türeci oldular. 2002 öncesinde, “Cumhuriyet Devri Tıp Ödülü” ismiyle verilen mükafatı, 1982 yılında Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet, Dr. Refik Saydam, Ord. Prof. Dr. Tevfik Sağlam, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman ve Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, 1988 yılında Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, 1992 yılında ise Prof. Dr. Gazi Yaşargil almıştı.
MÜKAFATLARINI ALMANYA’DA ALDILAR
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Kurulu’nun değerlendirmeleri kararında 2021 Tıp Bilim Mükafatı ise, immünoloji alanında biroldukça değerli buluşun sahibi bir bilim insanı olan ve Swiss Institute of Allergy and Asthma Research’de 2003 yılından beri İmmün Regülasyon Kısım Lideri olarak çalışan Prof. Dr. Mübeccel Akdiş’e verilirken, Tıp Teşvik Ödülü’nü Prof. Dr. Elif Çadırcı, Bilimsel Araştırma Dayanak Ödülü’nü Doç. Dr. Özgür Kütük, Tıp Öğrencileri Proje Ödülü’nü de Bengisu Karaköse kazandı. 7 Eylül 2021 Salı günü İstanbul’da düzenlenen ödül merasimine, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası üyeleri ve ödül kazananların yanı sıra, Eczacıbaşı Topluluğu yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Bilimsel çalışmalarının yoğunluğu niçiniyle İstanbul’a gelemeyen ve mükafatlarını geçtiğimiz günlerde Almanya’da Bülent Eczacıbaşı ile Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası Lideri Prof. Dr. Turgay Dalkara’nın elinden alan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Hasret Türeci, gönderdikleri görüntü iletisi ile mükafattan duydukları memnuniyeti lisana getirdiler.
2 BİLİM İNSANI UMUDUMUZU GÜÇLENDİRDİ
Merasimde konuşan Eczacıbaşı Holding İdare Şurası Lideri Bülent Eczacıbaşı, Topluluğun 79’uncu, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri’nin 62’nci yılına, dünyayı ve ülkemizi yaklaşık iki yıldır kuşatan pandemi şartlarında ulaştıklarını hatırlatarak, “Salgın sırasında dünyanın çeşitli bölgeleriyle birlikte ülkemizde de tesirli olan sarsıntı, yangın, sel üzere felaketlerle de sarsıldık ve hepsi birden; tabiata, etrafa karşı sorumluluklarımızın, araştırma ve bilimin ehemmiyetini bir defa daha anlattı. Geleceğimiz için fazlaca sayıda ders çıkarttık. Kelam konusu ulusal ve global tehdit ve kaygılar, ülke çapındaki kadar, milletlerarası işbirliği ve dayanışmanın bedelini de bir kez daha gösterdi. Virüs fazlaca kısa müddette nasıl global bir salgına dönüşmüşse; insanlığın, milletlerin, devletlerin felaketlerle çabası de global olmak zorundaydı. Tahlilin hudutları olamazdı. İki bilim beşerinin, Almanya’da bir Amerikan firmasıyla işbirliği yaparak fazlaca kısa müddette bütün dünyaya sunduğu aşı geleceğe dair umudumuzu daha da güçlendirdi. Dört milyonun üzerinde can kaybı yaşayan dünya, iki yıl dolmadan beş milyar doz ötüründa aşı yapabildiyse, bu onların katkılarıyla gerçekleşebildi” dedi.
KAYIPLARIMIZI HÜRMETLE ANIYORUZ
1923’de yalnızca 300 kadar doktora sahipken 1933 üniversite reformunda konuk bilim insanlarının katkısıyla tıp eğitiminde çağı yakalayan Cumhuriyetin, bugünkü çabanın sağlam ve bilimsel temellerini hazırladığını vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, “Topluluğumuz da, bu tarihin öncü ve değerli bir modülü olarak çağdaşlık seyahatinde yerini aldı. İzmir’de Süleyman Ferit Bey’in eczanesiyle başlayan “toplumsal pahalara adanmışlık” II. Dünya Savaşı’nın yokluk koşullarında, İstanbul’da Nejat Eczacıbaşı’nın ufkuyla Türkiye’nin sıhhat, hijyen, paklık ve kaliteli hayat sürecinin temel taşlarını oluşturdu. Topluluğumuzun faaliyetleri, ülkemizde daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama öncülükle kalmadı; pandemi devrinde de sıhhat sisteminin ve toplumun hayati gereksinimlerinin karşılanmasına büyük katkı sağladı” diye konuştu. Toplumsal hayatın her alanında “normalleşebilme” umudunun artık daha da kuvvetli olduğunu belirten Eczacıbaşı, “normal olarak bu işin bitmediğini, yeni varyantlarıyla epey hareketli, inatçı bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu unutmadan, gerekli önlemleri elden bırakmadan ömrümüzü sürdürmek durumundayız. Bu vesileyle, sıhhat çalışanlarımızın ve her alandaki gayretimizin tüm üyelerini yürekten selamlıyor, tüm kayıplarımızı hürmetle anıyoruz” dedi.
BİLİME HER ZAMANKİNDEN ÇOK MUHTAÇLIĞIMIZ VAR
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Konseyi Lideri Prof. Dr. Turgay Dalkara da, pandeminin yarattığı dert ile şahsi dünyamızın ötesindeki global meselelerin da farkına varmaya başladığımıza dikkat çekerek, “bu biçimde kritik bir periyotta bilime her zamankinden daha fazla muhtaçlığımız var. Bu güç sıkıntıların tahlilinde bilimi kılavuz almak konusunda tereddütümüz yok. Gerçekten salgının ortaya çıkması ile bir arada bilim insanları virüsü tanımlamayı, tanı—tedavi halleri ile aşı geliştirmeyi tarihte görülmemiş bir süratle başarabildiler. Sıhhat çalışanlarımız ise daha birinci günden kendi hayatlarını hiç tereddütsüz riske atarak salgınla savaşta en ön cephede yer aldılar. Bu vesile ile hayatlarını kaybeden kıymetli sıhhat çalışanlarımızı hürmet ve şükranla anıyorum” dedi. Bütün zorluklara karşın, bilimle hoş günlere erişeceğimize inancın tam olduğunu belirten Prof. Dalkara, “Merhum Dr. Nejat Eczacıbaşı’nı yıllar ortasında bir fazlaca kıymetli bilim insanımızı yüreklendiren ilerici vizyonu niçiniyle hürmetle anıyor ayrıyeten, müracaatları büyük bir titizlikle kıymetlendiren tüm Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Konseyi üyeleri hocalarıma ve bilime şartsız takviyeleri için başta Sayın Bülent Eczacıbaşı olmak üzere Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
“BİLİME KATKI, MUVAFFAKİYETE ÖDÜL” GELENEĞİNDE 62 YIL
Ülkemizde tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişmenine katkıda bulunmak emeliyle, 1959’da Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafınca periyodun fazlaca bedelli tıp hocaları Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli, Ord. Prof. Dr. Arif İsmet Çetingil, Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel, Prof. Dr. Reşat Garan, Prof. Dr. Sabih Oktay, Prof. Dr. Behiç Onul, Prof. Dr. Zafer Paykoç, Prof. Dr. Necmeddin Polvan’ın öncülüğünde bilimsel araştırmaları destekleme, başarılı bilim insanlarını ödüllendirme geleneği başlatılmıştı. 2019 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Mükafatları Bilimsel Kıymetlendirme Şurası Prof. Dr. Turgay Dalkara başkanlığında, Prof. Dr. Murat Akova, Prof. Dr. Şermin Genç, Prof. Dr. Ahmet Gül, Prof. Dr. Arzum Fazilet Gürsan, Prof. Dr. Hakan S. Orer ve Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu’ndan oluşuyor.
2002 YILINDAN BERİ VERİLİYOR
Dünya tıp etraflarında kozmik ölçütte muvaffakiyet gösteren Türk doktorlarına 2002 yılından itibaren ise Eczacıbaşı Tıp Onur Mükafatı verilmesi benimsendi. Eczacıbaşı Tıp Onur Ödülü’nün birincisi Prof. Dr. Münci Kalayoğlu’na, ikincisi Prof. Dr. Olcay Neyzi’ye, üçüncüsü Prof. Dr. Masel Mesulam’a verilirken, dördüncü mükafatın sahibi Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Hasret Türeci oldular. 2002 öncesinde, “Cumhuriyet Devri Tıp Ödülü” ismiyle verilen mükafatı, 1982 yılında Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet, Dr. Refik Saydam, Ord. Prof. Dr. Tevfik Sağlam, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman ve Ord. Prof. Dr. Akil Muhtar Özden, 1988 yılında Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, 1992 yılında ise Prof. Dr. Gazi Yaşargil almıştı.