Ronaldo formasını Cübbeli Ahmet’in kızına imzaladı
Şirketin ismini yazmayayım, reklamı olmasın sevgili çocuklar. Bu şirket, eşimin de dahil olduğu birkaç ismi, Ulusal Kadromuzun Portekiz ile oynadığı maça götürdü.
Son dakikada kaçan penaltıyla Dünya Kupası umudumuz yok oldu. Hepimiz üzere eşim de Porto’dan çok üzgün döndü. Ne palavra yazayım, kaç gün geçti o güzelim tatlı Porto şarabını bile daha açmadık.
Dün Pazar kahvaltısında söylemiş olduklerini ağzım açık dinledim. Hatta kızdım, “bunu niçin evvel anlatmadın” diye.
Sizin tabirinizle “bomba” üzere bir haber yakaladım çocuklar!
“Cüppeli Ahmet Hoca” ismini biliyorsunuzdur; Ahmet Mahmut Ünlü.
Efendim Cüppeli Hoca’nın sekiz çocuğu varmış. Bunlardan yaşı küçük olan kızı futbolu fazlaca seviyormuş. Sanırım Beşiktaşlı imiş. Çok güzel bir bilgi değil mi? Bunu duyar duymaz hiç tanımadığım biçimde bu küçük hanımefendiye kanım kaynadı.
Hatta kimi vakit eniştesi ya da ağabeyleri ile maça gidiyormuş. Aile yakınlarının localarında maç seyrediyorlarmış. Ne hoş. Stadyumlarda genç kızları görmek epeyce hoşuma gidiyor, adamların kaba tezahüratlarının azalmasına yol açacağını düşünüyorum.
Cübbeli Hoca’nın küçük kızının bir de koleksiyonu varmış galiba; ünlü futbolcuların imzalı formalarını topluyormuş.
Eşimin anlattığına göre, küçük hanımefendiye sürpriz olması için Porto’daki Türkiye-Portekiz maçından daha sonra Ronaldo’dan formasını imzalamasını rica etmişler. O da bizim Türk heyeti kırmamış, imzalayıp vermiş formasını…
Bunu eşimden duyar duymaz epeyce keyifli oldum. Cübbeli Ahmet Hoca’nın müsamahasını de takdir ettim.
Eşim bunları yazmamı hiç istemedi. Fakat ben gerek Cübbeli Hoca’nın olumlu davranışını ve gerekse kızının toplumsal ömrüne katılma aşkını fazlaca sevdim, hayli beğendim. Kız babalarına örnek olması için yazdım…
Hürrem Elmasçı
ALINTIDIR
Şirketin ismini yazmayayım, reklamı olmasın sevgili çocuklar. Bu şirket, eşimin de dahil olduğu birkaç ismi, Ulusal Kadromuzun Portekiz ile oynadığı maça götürdü.
Son dakikada kaçan penaltıyla Dünya Kupası umudumuz yok oldu. Hepimiz üzere eşim de Porto’dan çok üzgün döndü. Ne palavra yazayım, kaç gün geçti o güzelim tatlı Porto şarabını bile daha açmadık.
Dün Pazar kahvaltısında söylemiş olduklerini ağzım açık dinledim. Hatta kızdım, “bunu niçin evvel anlatmadın” diye.
Sizin tabirinizle “bomba” üzere bir haber yakaladım çocuklar!
“Cüppeli Ahmet Hoca” ismini biliyorsunuzdur; Ahmet Mahmut Ünlü.
Efendim Cüppeli Hoca’nın sekiz çocuğu varmış. Bunlardan yaşı küçük olan kızı futbolu fazlaca seviyormuş. Sanırım Beşiktaşlı imiş. Çok güzel bir bilgi değil mi? Bunu duyar duymaz hiç tanımadığım biçimde bu küçük hanımefendiye kanım kaynadı.
Hatta kimi vakit eniştesi ya da ağabeyleri ile maça gidiyormuş. Aile yakınlarının localarında maç seyrediyorlarmış. Ne hoş. Stadyumlarda genç kızları görmek epeyce hoşuma gidiyor, adamların kaba tezahüratlarının azalmasına yol açacağını düşünüyorum.
Cübbeli Hoca’nın küçük kızının bir de koleksiyonu varmış galiba; ünlü futbolcuların imzalı formalarını topluyormuş.
Eşimin anlattığına göre, küçük hanımefendiye sürpriz olması için Porto’daki Türkiye-Portekiz maçından daha sonra Ronaldo’dan formasını imzalamasını rica etmişler. O da bizim Türk heyeti kırmamış, imzalayıp vermiş formasını…
Bunu eşimden duyar duymaz epeyce keyifli oldum. Cübbeli Ahmet Hoca’nın müsamahasını de takdir ettim.
Eşim bunları yazmamı hiç istemedi. Fakat ben gerek Cübbeli Hoca’nın olumlu davranışını ve gerekse kızının toplumsal ömrüne katılma aşkını fazlaca sevdim, hayli beğendim. Kız babalarına örnek olması için yazdım…
Hürrem Elmasçı
ALINTIDIR