Sağlıklı beslenmeyle ilgili ipuçları
İstikrarlı ve Dönüşümlü Beslenin. Sağlıklı beslenme denilince birinci akla gelmesi gereken her besin kümesini dönüşümlü olarak tüketmektir.
Tek taraflı beslenmeden uzak durun. Her gün ana yemeğiniz temel bir besin kümesinden oluşsun ve birebir besin kümelerini en az 3-5 gün daha sonra yeniden tüketimi planlayarak istikrarlı ve dönüşümlü beslenmeyi alışkanlık haline getirin.
Sevmiyorsanız Yemeyin. Şayet bir besini sahiden sevmiyorsanız onu tüketmeyin. Zira bedeninizi dinlemeyi bilirseniz vücudunuz kendisine neyin faydalı neyin ziyanlı olacağını söyler.
Rafinasyondan Uzak Durun. Sindirim sisteminiz rafine besinleri rahatça sindiremez. Rafine besin süreç görmüş besin manasına gelir (Örneğin; Şeker pancarının süreç gorerek beyaz toz şeker, kesme şeker haline gelmesi; buğday başağının kar üzere beyaz un haline dönmesi). Sindirim sisteminiz, rafine besinleri son emilim eserine kadar parçalamakta ve atmakta zorlanır. Mevcut sistemi ile yetersiz kalır ve gerek bağırsaklarda gerekse emilim daha sonrası bağdokuda birikimlere yol açar.
Yağlı Yiyeceklerden Kaçının ve Yanlışsız Yağları Seçin. Sindirebileceğiniz oranda yağ tüketmelisiniz. Ne yazık ki birfazlaca besinde ağır ölçüde yağ var. Örneğin; bir porsiyon patates kızartması günlük yağ gereksinimimizin yarısını karşılar.
Yağ tüketimindeki sınırlamanın yanı sıra gerçek yağların tercihi de değerlidir. Yağın taze, kolay sindirilebilir ve faydalı olması gerekir. Salatalar için zeytinyağı önerilir. Katı yağ ve margarinlerden uzak durun. Tereyağını ölçülü olarak kesinlikle tüketin.
Sağlıklı Besinleri Tanıyın. Taze zerzevat, salatalar, sindirimi kolay olan posalı besinler, tatlandırılmamış meyveli yulaf ezmesi, pirinç, darı, karabuğday, tam tahıl eserleri, patates, yumurta, balık, dana eti, karpuz, muz, bal, meyve kompostosu ve püresi, zeytinyağı, tereyağı… Bunlar sağlıklı besinlerdir. Bu liste tabi ki fazlaca uzun, vurgulamak istediğim şey, besinleri tanımamız gerekir. Besin pahası yüksek, kalori pahası düşük olan besinleri öğrenmeli ve çocuklarımıza öğretmeliyiz ki vakit içerisinde sağlıklı beslenen bir toplum haline gelebilme talihimiz olsun.
Lifli Besinleri Denetimli Kullanın. Lifli ve posadan varlıklı besinler, sindirilemeyen lakin sıhhat için faydalı olan besin unsurlarıdır. Uzun müddet tok fiyatlar ve bağırsak hareketlerini artırırlar. Lifli besinler beslenmemizin vazgeçilmez kaynaklarından biri olmalıdır.
Az Ancak Yüksek Kıymetli Proteinler Seçin. Protein olmadan sindirim sistemimiz çalışamaz, zira enzimler proteinlerden oluşur. Fakat bedenimiz protein açısından çok zengindir. Biroldukca insan muhtaçlığının iki misli protein tüketmektedir. Fazla protein tüketimi pankreası zorlar, istikrarlı tüketilmelidir. Protein bedeli yüksek olan besinler: patates, yumurta, buğday, sığır eti, mısır ve çavdar.
Yemekleri Yavaş Yiyin. Süratli yemek, sindirim sürecini pek zorlaştırır.Tüm besinlerin uzun çiğnenmesi, sindirime yardımcı olması açısından fazlaca değerlidir.
Kâfi Sıvı Tüketin. Bedenimiz günde 2-2,5 litre sıvı kaybetmektedir. Bu sıvı kaybı destek edilmelidir. Bedenimizdeki sıvı yetersizliği, yorgunluk ve konsantrasyon azalmasından anlaşılır. Bu niçinle çabucak hemen susuzluk hissetmeden gün boyunca kâfi sıvı tüketilmelidir.
Sevilen İçecekler. Kahve ve siyah çay hem uyarıcı birebir vakitte asidik olduğu için ölçülü tüketin. Hatta başarabiliyorsanız içmeyin. Alkol ise kullanmamaya itina gösterin. Alkol, yalnızca bedendeki sıvıyı tüketmekle kalmaz, hem de karaciğer ve pankreasa da ziyan verir.
Süt ve Süt Eserlerine Dikkat Edin. Süt ve süt eserleri tüketildiğinde gaz ya da ishal oluşursa süt şekerine karşı hassasiyetiniz olduğu düşünülmelidir. Bunun için besin hassaslık testi ile hususun uzmanından yardım istemelisiniz.
Besinlerin Hazırlanması da Önemlidir! Besinleri pişirirken, kolay sindirilir olması ve besin kıymetinin kaybolmaması hedeflenmelidir. Birden fazla vakit vitaminler ışık ve ısıya karşı hassasiyet gösterirler. Besinler kaynatıldığında ve yıkandığında suda eriyen vitaminler, mineraller ve eser elementler yok edilir. Et ya da balığı yağsız pişirin, kızartmayın. Zerzevatları kapalı bir kapta az ölçüde su ek edip, diriliğini kaybetmeden kısa bir süre haşlayın.
Yemek Saatleri de Önemli! Akşam saat sekizden daha sonra yemek yemek kilo alımının ve vakit içerisinde bağırsak florasının bozulmasının en kıymetli sebeplerinin başında geliyor. Zira gece sindirim sistemimiz de dinlenmeye geçiyor ve bu sebeple gece geç saatte yenilen yemekler sabaha kadar midede balçık halinde bekliyor. Hem daha ağır kalori olarak bedene geçiyor birebir vakitte sıhhatsiz besin olarak flora ile temas ediyor. Gece boş mide ile uyumak sıhhatiniz için yapacağınız en sıradan detoksun birinci adımıdır. Özetle akşam yemeklerinizi mümkün olduğu kadar erken ve yavaşça yemeye itina gösterin.
Sıhhat Kürleri Yapın! Haftada bir gün meyve kürü yapmak ya da akşam yemeğinden sonra sonraki gün akşam yemeğine kadar hiç bir şey yememek, genç kalmanın sırlarından biridir. Haftada bir gün olsun organlarımızı dinlendirmeliyiz.
Diyet Eserlere Dikkat Edin! Ülkemizde son 20 yıl ortasında diyet ya da light bir başka isimle diyabetik mamüllerin sayısı vakit içinde artarak raflardaki yerini aldı, almaya da devam ediyor. Sanılıyor ki diyet eser denildiğinde kalorisi yok ya da hayli manalı ölçüde az. halbuki gerçek bu biçimde değil. Zira bu kümedeki besinlerin yalnızca yağı, şekeri ya da ikisi birden azaltılmış durumda. Diyabetik kümede daha epey yapay tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Bu sebeple diyet bisküvi, diyet çikolata, diyet reçel, diyet kurabiye, diyet baklava üzere yiyecekler zannetmeyiniz ki size kilo aldırmaz.
Bu hususta ve misal konularda daha fazla bilgi edinmek için “Güzel, Memnun ve Sağlıklı’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi biçimlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul
ALINTIDIR
İstikrarlı ve Dönüşümlü Beslenin. Sağlıklı beslenme denilince birinci akla gelmesi gereken her besin kümesini dönüşümlü olarak tüketmektir.
Tek taraflı beslenmeden uzak durun. Her gün ana yemeğiniz temel bir besin kümesinden oluşsun ve birebir besin kümelerini en az 3-5 gün daha sonra yeniden tüketimi planlayarak istikrarlı ve dönüşümlü beslenmeyi alışkanlık haline getirin.
Sevmiyorsanız Yemeyin. Şayet bir besini sahiden sevmiyorsanız onu tüketmeyin. Zira bedeninizi dinlemeyi bilirseniz vücudunuz kendisine neyin faydalı neyin ziyanlı olacağını söyler.
Rafinasyondan Uzak Durun. Sindirim sisteminiz rafine besinleri rahatça sindiremez. Rafine besin süreç görmüş besin manasına gelir (Örneğin; Şeker pancarının süreç gorerek beyaz toz şeker, kesme şeker haline gelmesi; buğday başağının kar üzere beyaz un haline dönmesi). Sindirim sisteminiz, rafine besinleri son emilim eserine kadar parçalamakta ve atmakta zorlanır. Mevcut sistemi ile yetersiz kalır ve gerek bağırsaklarda gerekse emilim daha sonrası bağdokuda birikimlere yol açar.
Yağlı Yiyeceklerden Kaçının ve Yanlışsız Yağları Seçin. Sindirebileceğiniz oranda yağ tüketmelisiniz. Ne yazık ki birfazlaca besinde ağır ölçüde yağ var. Örneğin; bir porsiyon patates kızartması günlük yağ gereksinimimizin yarısını karşılar.
Yağ tüketimindeki sınırlamanın yanı sıra gerçek yağların tercihi de değerlidir. Yağın taze, kolay sindirilebilir ve faydalı olması gerekir. Salatalar için zeytinyağı önerilir. Katı yağ ve margarinlerden uzak durun. Tereyağını ölçülü olarak kesinlikle tüketin.
Sağlıklı Besinleri Tanıyın. Taze zerzevat, salatalar, sindirimi kolay olan posalı besinler, tatlandırılmamış meyveli yulaf ezmesi, pirinç, darı, karabuğday, tam tahıl eserleri, patates, yumurta, balık, dana eti, karpuz, muz, bal, meyve kompostosu ve püresi, zeytinyağı, tereyağı… Bunlar sağlıklı besinlerdir. Bu liste tabi ki fazlaca uzun, vurgulamak istediğim şey, besinleri tanımamız gerekir. Besin pahası yüksek, kalori pahası düşük olan besinleri öğrenmeli ve çocuklarımıza öğretmeliyiz ki vakit içerisinde sağlıklı beslenen bir toplum haline gelebilme talihimiz olsun.
Lifli Besinleri Denetimli Kullanın. Lifli ve posadan varlıklı besinler, sindirilemeyen lakin sıhhat için faydalı olan besin unsurlarıdır. Uzun müddet tok fiyatlar ve bağırsak hareketlerini artırırlar. Lifli besinler beslenmemizin vazgeçilmez kaynaklarından biri olmalıdır.
Az Ancak Yüksek Kıymetli Proteinler Seçin. Protein olmadan sindirim sistemimiz çalışamaz, zira enzimler proteinlerden oluşur. Fakat bedenimiz protein açısından çok zengindir. Biroldukca insan muhtaçlığının iki misli protein tüketmektedir. Fazla protein tüketimi pankreası zorlar, istikrarlı tüketilmelidir. Protein bedeli yüksek olan besinler: patates, yumurta, buğday, sığır eti, mısır ve çavdar.
Yemekleri Yavaş Yiyin. Süratli yemek, sindirim sürecini pek zorlaştırır.Tüm besinlerin uzun çiğnenmesi, sindirime yardımcı olması açısından fazlaca değerlidir.
Kâfi Sıvı Tüketin. Bedenimiz günde 2-2,5 litre sıvı kaybetmektedir. Bu sıvı kaybı destek edilmelidir. Bedenimizdeki sıvı yetersizliği, yorgunluk ve konsantrasyon azalmasından anlaşılır. Bu niçinle çabucak hemen susuzluk hissetmeden gün boyunca kâfi sıvı tüketilmelidir.
Sevilen İçecekler. Kahve ve siyah çay hem uyarıcı birebir vakitte asidik olduğu için ölçülü tüketin. Hatta başarabiliyorsanız içmeyin. Alkol ise kullanmamaya itina gösterin. Alkol, yalnızca bedendeki sıvıyı tüketmekle kalmaz, hem de karaciğer ve pankreasa da ziyan verir.
Süt ve Süt Eserlerine Dikkat Edin. Süt ve süt eserleri tüketildiğinde gaz ya da ishal oluşursa süt şekerine karşı hassasiyetiniz olduğu düşünülmelidir. Bunun için besin hassaslık testi ile hususun uzmanından yardım istemelisiniz.
Besinlerin Hazırlanması da Önemlidir! Besinleri pişirirken, kolay sindirilir olması ve besin kıymetinin kaybolmaması hedeflenmelidir. Birden fazla vakit vitaminler ışık ve ısıya karşı hassasiyet gösterirler. Besinler kaynatıldığında ve yıkandığında suda eriyen vitaminler, mineraller ve eser elementler yok edilir. Et ya da balığı yağsız pişirin, kızartmayın. Zerzevatları kapalı bir kapta az ölçüde su ek edip, diriliğini kaybetmeden kısa bir süre haşlayın.
Yemek Saatleri de Önemli! Akşam saat sekizden daha sonra yemek yemek kilo alımının ve vakit içerisinde bağırsak florasının bozulmasının en kıymetli sebeplerinin başında geliyor. Zira gece sindirim sistemimiz de dinlenmeye geçiyor ve bu sebeple gece geç saatte yenilen yemekler sabaha kadar midede balçık halinde bekliyor. Hem daha ağır kalori olarak bedene geçiyor birebir vakitte sıhhatsiz besin olarak flora ile temas ediyor. Gece boş mide ile uyumak sıhhatiniz için yapacağınız en sıradan detoksun birinci adımıdır. Özetle akşam yemeklerinizi mümkün olduğu kadar erken ve yavaşça yemeye itina gösterin.
Sıhhat Kürleri Yapın! Haftada bir gün meyve kürü yapmak ya da akşam yemeğinden sonra sonraki gün akşam yemeğine kadar hiç bir şey yememek, genç kalmanın sırlarından biridir. Haftada bir gün olsun organlarımızı dinlendirmeliyiz.
Diyet Eserlere Dikkat Edin! Ülkemizde son 20 yıl ortasında diyet ya da light bir başka isimle diyabetik mamüllerin sayısı vakit içinde artarak raflardaki yerini aldı, almaya da devam ediyor. Sanılıyor ki diyet eser denildiğinde kalorisi yok ya da hayli manalı ölçüde az. halbuki gerçek bu biçimde değil. Zira bu kümedeki besinlerin yalnızca yağı, şekeri ya da ikisi birden azaltılmış durumda. Diyabetik kümede daha epey yapay tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Bu sebeple diyet bisküvi, diyet çikolata, diyet reçel, diyet kurabiye, diyet baklava üzere yiyecekler zannetmeyiniz ki size kilo aldırmaz.
Bu hususta ve misal konularda daha fazla bilgi edinmek için “Güzel, Memnun ve Sağlıklı’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi biçimlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul
ALINTIDIR