Şentop’tan Fransa’da Türk ailenin gözaltına alınmasına tepki: Devlet eliyle yapılan eşkıyalık

ahmetbeyler

Active member

Sergi gezisi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türk ailelerine yapılan muamelenin hukuk sistemi kurallarının ihlali anlamına geldiğinin altını çizdi. Şentop, “Maalesef geçen gün yaşanan 4 küçük çocuk, bunların 3’ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türk çocuklar. Bir tanesi de Cezayirli bir ailenin çocuğu. 10 yaşında olan çocuklar evlerine sabah çok erken bir saatte saat 06.00 civarında maskeli özel terör timleri tarafından uzun namlulu silahlarla olan bir baskınla çocuklar evlerinden alınıyorlar. Bunlar polis merkezine götürülüyorlar ve 11 saat polis merkezinde herhangi bir hukuki itham, suçlama hukuken olmaksızın tutuklanıyorlar. Aileleri de aynı şekilde sorgulanıyor. Bu yapılanlar bir kere çocuklara yapılan muamele bakımından genel olarak dünyada bütün hukuk sistemlerinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında bütün hukuk sistemlerinin kurallarının ihlali anlamına geliyor. Devlet eli ile yapılan bir eşkıyalıktır. Çok açık olarak ifade ediyorum. Ben bu sabah Paris Büyükelçimizden daha detaylarıyla konuyu konuştum. Bilgi aldım. Aileler de bu konuda gereken adımları hukuki olarak atma konusunda kararlılar. Bunun hesabı mutlaka hukuk kuralları içerisinde sorulmalıdır” diye konuştu.

‘İlişkileri etkilemez’

ABD seçimlerindeki son durum hakkındaki soruyu yanıtlatan Şentop, “Sanıyorum Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en tartışmalı başkanlık seçimi olacak. Henüz sonuçlar tam belli olmadığı için karakolda ve mahkemede devam edecek kısımları da var. Bazı eyaletlerdeki seçimlerin bir kısmı zaten taşındı” ifadelerini kullandı.

ABD seçiminin Türkiye ile ilişkileri nasıl etkileyeceği ile ilgili konuşan Şentop, “ABD Türkiye ilişkileri olarak başkanların muhakkak etkileri var. Sonuç itibariyle Türkiye-Amerika ilişkileri çok başkan görmüştür. Çok kongre, çok senatör, temsilciler meclis üyeleri değişmiştir. Bu ilişkiler, zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıştır ama devam etmiştir. Ben kimin başkan olacağının Türkiye Amerika ilişkilerini belirleyici nitelikte bir şekilde etkileyeceğini düşünmüyorum. Ben bir an önce seçimlerin sonuçlanmasını tablonun netleşmesi için arzu ederim” dedi.

‘Takipçisiyiz’

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Fransa’nın Albertville şehrindeki okullarında Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerle ilgili öğretmenlerine verdikleri cevaplar nedeniyle “terörist muamelesi” gören ve sabah erken saatlerde evleri polis tarafından basılarak karakolda sorgulanan 10 yaşındaki 3 Türk, 4 çocuğa uygulanan insanlık dışı muameleyi şiddetle kınadı.

Kıran, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Hangi devlet aklı 10 yaşındaki çocukları uzun namlulu silahlarla, evlerini basarak gözaltına alır ve saatlerce sorguya tabi tutar? Fransa Albertville’deki vatandaşlarımıza karşı bu insanlık dışı uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Konunun yakından takipçisiyiz” ifadesini kullandı.

‘Bize terörist muamelesi yaptılar’

Fransa’nın Albertville şehrindeki okullarında Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerle ilgili öğretmenlerine verdikleri cevaplar nedeniyle evleri polis tarafından basılarak karakolda sorgulanan 10 yaşındaki 3’ü Türk, 1’i Mağrip (Cezayir) kökenli 4 çocuk ve aileleri, yaşadıklarını anlattı.

Çocukların, aileleri olmadan 11 saat kararokolda kaldığı belirtilirken, ailelerin de ifadeleri alındı. Gümüşhaneli baba Servet Yıldırım, 10 yaşındaki kızı E.Y’ye Fransız polisinin “terörist muamelesi” yapmasına tepki gösterdi.

Yıldırım, küçük kızının 11 saat karakolda tutulduğu olayı anlatırken, “Sabah 6.30-07.00 arası polisler kapımıza vurdular. 8-10 tane terörle mücadele polisi geldi. Uzun namlulu silahlarla içeri girdikten sonra 10 yaşındaki kızım E.Y’yi sordular. E.Y. terörizmle alakalı suçlanıyor gibi bir ifadede bulundular” dedi.

Polisin kendilerine hiçbir belge veya tutanak sunmadan evde arama yapmasına tepki gösteren Yıldırım, “Bize terörist muamelesi yaptılar” diye konuştu. Polisin, duvarlardaki Kur’an-ı Kerim fotoğraflarını çektiğini belirterek, “E.Y.’nin odasını aradılar, kitaplarını yere döktüler. Sonra çocuğumu alıp gittiler” dedi. Karakolda tercüman aracılığıyla ifade verdiğini anlatan Yıldırım, kendisine ifade tutanağı veya küçük kızına yöneltilen suçlamalarla ilgili talepte bulunmalarına rağmen yazılı belge verilmediğini belirtti. Yıldırım, avukat arayışında olduğunu belirterek Louis Pasteur İlköğretim Okulu müdürüne dava açacağı bilgisini paylaştı.

‘Hiç bilgimiz yoktu’

Y.E.A.’nın annesi Mukaddes Akdağ da “Polisler sabah 07.30’a doğru evimizi bastı. hazırlıksızdık” dedi. Akdağ, polislerin arama belgesi göstermeden doğrudan oğlu Y.E.A.’yı aradığını belirterek, evde arama yapıldığını, Kur’an-ı Kerim ayetlerinin fotoğraflarının çekildiğini aktardı. Polis sorgusunda kendisine siyasi sorular sorulduğunu da belirten Akdağ, “Biz normal bir aileyiz ama bize terörist ailesi gibi davrandılar” değerlendirmesinde bulundu.

Ayşegül Polat ise polisin 07.10’da kapılarına çok sert şekilde vurduğunu belirterek, “Zaten çocuk kapıyı açar açmaz direkt içeri saldırdılar. 7-8 kişilerdi hiçbir soru-cevap olmadı. 3-4 tanesinin yüzü kapalıydı” dedi. Polislerin “Oğlu M.E.P.’nin teröristleri savunduğu ve onu almak için geldikleri” karşılığını söylediğini kaydeden anne Polat, polisin çocuğunu uykudan uyandırdığını, 10 yaşındaki M.E.P.’in çok korktuğunu ve ağlamaya başladığını anlattı.
 
Üst