Sleeve gastrektomi öbür isimleri ile tüp mide ameliyatı ya da mide küçültme ameliyatı obezitenin ameliyatla tedavisi için uyguladığımız prosedürlerden bir adedidir. Olağan beslenme tertibinde bir seferde yiyebileceğimiz ya da içeceğimiz ölçü midemizin genişliği ile ilişkilidir. Yerine göre tek seferde 2-3 porsiyon ya da daha fazla farklı besinlerden bitirebilmek mümkündür. Tüp mide ameliyatında dikey eksende mide kesilerek küçültülür ve hacmi azaltılır. Ortalama olarak midenin % 70-80 kadarı bu ameliyatta çıkarılmaktadır. Tüp mide ameliyatında midenin fundus ismi verilen zirve bölgesinin çıkarılması ehemmiyet arz eder. Kilo vermeyi etkileyen en değerli faktörlerdendir. Fundus kısmı doyma reflekslerinin aktive olduğu ve hormonal olarak da ghrelin ismi verilen açlık hormonunun en epeyce salgılandığı yer olduğundan bu ameliyatla bir arada çıkarılması değerlidir.
Tüp mide ameliyatında stapler ismi verilen, mideyi hem kesip birebir vakitte dikebilen (zımbalayan) özel enstrumanlar kullanılır. Mide dokusunun farklı bölgeleri farklı kalınlıklara sahiptir bu niçinle de doku kalınlığına uygun stapler seçimi epeyce kıymetlidir.
Bütün obezite cerrahi teşebbüslerinde olduğu üzere tüp mide ameliyatında da ömür üslubu değişikliğini gerçekleştirmeden kalıcı muvaffakiyet elde etmek epey mümkün değildir. Hayat usulü değişikliği olmadığında 3-5 yıllık periyotlarda hastaların geri kilo alımları da mümkündür.
Kaçak, kanama bu ameliyatlarda ortaya çıkabilen komplikasyonlardandır. Midedeki dikişlerde milimetrik açılmaların olması ve bu sebeple de karın içine mide içeriğinin sızarak karın içerisinde apse oluşması , bu durumun da sistemik bir enfeksiyona sebep olması kaçak tablosu olarak tanımlanmaktadır.
Ameliyatı gerçekleştiren grupların ameliyat kadar muhtemel komplikasyonların idaresinde de uzman bulunmasına dikkat edilmelidir. Vaktinde ve hakikat bir yaklaşım gösterilmediğinde de kaçaklar hayati tehlike oluşturabilmektedir.
Ameliyattan daha sonra gerçek beslenmeyi öğrenmek, protein-karbonhidrat kavramlarına hakim olmak ve sistemli antrenmanı hayatımıza sokmak sağlıklı ve kalıcı kilo randımanının anahtar noktalarıdır.
Tüp mide ameliyatında stapler ismi verilen, mideyi hem kesip birebir vakitte dikebilen (zımbalayan) özel enstrumanlar kullanılır. Mide dokusunun farklı bölgeleri farklı kalınlıklara sahiptir bu niçinle de doku kalınlığına uygun stapler seçimi epeyce kıymetlidir.
Bütün obezite cerrahi teşebbüslerinde olduğu üzere tüp mide ameliyatında da ömür üslubu değişikliğini gerçekleştirmeden kalıcı muvaffakiyet elde etmek epey mümkün değildir. Hayat usulü değişikliği olmadığında 3-5 yıllık periyotlarda hastaların geri kilo alımları da mümkündür.
Kaçak, kanama bu ameliyatlarda ortaya çıkabilen komplikasyonlardandır. Midedeki dikişlerde milimetrik açılmaların olması ve bu sebeple de karın içine mide içeriğinin sızarak karın içerisinde apse oluşması , bu durumun da sistemik bir enfeksiyona sebep olması kaçak tablosu olarak tanımlanmaktadır.
Ameliyatı gerçekleştiren grupların ameliyat kadar muhtemel komplikasyonların idaresinde de uzman bulunmasına dikkat edilmelidir. Vaktinde ve hakikat bir yaklaşım gösterilmediğinde de kaçaklar hayati tehlike oluşturabilmektedir.
Ameliyattan daha sonra gerçek beslenmeyi öğrenmek, protein-karbonhidrat kavramlarına hakim olmak ve sistemli antrenmanı hayatımıza sokmak sağlıklı ve kalıcı kilo randımanının anahtar noktalarıdır.