Toplum artık daha umutsuz

ahmetbeyler

Active member

Normalleşmeye destek daha da düştü

Salgının ülkemizdeki birinci yılını tamamladığı haftalarda 3. ve en büyük zirveyi yaşamaya başladık. Geçen yıl nisanda günlük vaka sayılarının bir kaç binlerde olmasından tedirgin olduğumuz zamanlardan günlük yaklaşık 45 bin vaka ile karşılaştığımız bir döneme geldik. Salgınla mücadelede iyi haberlere muhtacız. En küçük olumlu gelişmeler dahi ruh halimize yansıyor, hemen normalleşmek istiyoruz, 2020 yazında endişe seviyemiz %70’in altına inmişti, bu iş sene sonuna kadar bitecek düşüncesine kapılmaya başlamıştık. Ancak maalesef virüs buna izin vermedi, sonbahardan itibaren tekrar vakaların artması ile endişe oranı yeniden %80’lerin üzerine çıktı.

2021 başında aşılama başladığında salgınla mücadeleye dair düşüncelerimiz yine hemen gayet pozitif etkilendi, ocak ve şubat ayları boyunca mücadelenin iyi gittiğini düşünenler çoğunluktaydı. Ancak mart itibarı ile kademeli normalleşme dönemi başladığında artışa geçen vaka sayıları ve kayıplar, üstüne gelen aşı teminindeki duraklama bu tabloyu tersine çevirmiş durumda. Şu dönemde her 10 kişiden 6’sı salgınla mücadelenin iyi gitmediğini düşünüyor.

Tüm ekonomik ve psikolojik ihtiyaca, beklentiye rağmen normalleşmeye destek mart başından sonuna kadarki dönemde %50’den %42’ye geriledi.

Aşılamanın olması gereken hızda ilerlediğini düşünenlerin oranı %41’den %32’ye gerilerken, bu sürecin yavaş ilerlediğini düşünenlerin oranı %41’den %49’a yükseldi.

Umudumuzun biraz daha kırılmış halde. Toplumun %56’sı her şeyin normale dönmesinin en az 1 yıl alacağını düşünüyor, hatta bu grubun yarısından fazlası bunun 2 yıldan uzun süreceğine inanıyor. Yaklaşık olarak her 10 kişiden 1’i ise iyice umutsuz, “her şeyin normal” olduğu bir zamana artık hiç dönmeyeceğimiz kanaatindeler.

Artık vatandaşlar olarak da şapkayı önümüze koyup durumu doğru tahlil etmemiz şart. Bireyler öz disiplin ile kendilerini korumadıkları sürece alınan merkezi tedbirlerin, uygulanan kısıtlamaların etkisi maalesef sınırlı oluyor. Bazı ülkelerde ilk büyük başarılara tanık olmaya başladık, önümüzdeki aylarda başka ülkelerin zaferlerini de göreceğiz.

Formül ortada, hem biz vatandaşlar olarak bilinçli mücadeleye devam etmeliyiz, kalabalık toplantılardan, mesafesiz ortamlardan kaçınmalıyız, hem de geniş çaplı bir kapanma ve paralelinde aşılamanın hiç duraklamadan hızla devam etmesi gerekli.

Toplumda “her şeyin normale dönmesine çok zaman var” görüşü hakim

Soru: Her şey normale dönmüş gibi hissetmeye ne zaman başlayacaksınız?


Mart sonunda yaptığımız araştırmamızda toplumun büyük çoğunluğunu, Kovid-19 krizinin uzun vadeli bir kriz olduğuna ve bu krizin bu sene içinde çözülmeyeceğine inandığını söylüyor. Toplumun bu konuda kötümser bir beklentiye sahip olduğu anlaşılıyor. Toparlanmanın 1 yıldan uzun süreceğini düşünenlerin oranı %56. Hatta küçük bir kesim hiç bir zaman normale dönmeyeceğimizi düşünüyor (%8). Bu sonuçları Ipsos’un Mart ortasında gerçekleştirdiği global araştırmasıyla karşılaştırdığımızda örneğin İngiltere toplumunun Türkiye toplumuna göre daha iyimser bir beklentiye sahip olduğu gözüküyor. Türkiye’de 6 aya kadar normale dönüleceğini düşünenlerin oranı %7 iken, bu oran İngiltere’de %16.

Bir sene içinde toparlanma olacağını düşünenlerin toplam oranı ülkemizde %21 iken, İngiltere genel kamuoyunda bu oran %52’ye kadar çıkıyor. İngiltere’de şu ana kadar 30 milyondan fazla kişinin ilk doz aşılamasının tamamlanmasının, bu konudaki olumlu değerlendirmeleri arttırdığını söylemek mümkün.



TÜRKİYE İÇİN “CİDDİ BİR TEHLİKE OLUŞTURUYOR”

Her 10 kişiden 8’i virüsün Türkiye için çok halen ciddi bir tehdit oluşturduğu görüşünde


Salgının en başından bu yana salgının ülkemiz için ne kadar tehdit oluşturduğunu kamuoyuna soruyoruz. Ülkemiz için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünenlerin oranı geçen yaz döneminde en düşük seviyeye ulaşmıştı. Buna ragmen %70-75’ler düzeyinde seyrediyordu. Kasım döneminde vaka sayılarındaki ciddi artışla ve kısıtlamaların tekrar başlamasıyla beraber yükselişe geçmişti.

Bu dönemde %88 seviyesine kadar ulaştı. Diğer bir ifadeyle her 10 kişiden 9’u salgının ülkemiz için ciddi bir tehlike oluşturduğu konusunda görüş birliği içindeydi. Yeni yılda aşılamanın da başlamasıyla beraber iyimserliğin artmasıyla beraber bu oranda bir nebze düşüş yaşanarak %80’lere indi.

Bugün ise bu oran %83 seviyesinde. Salgının ülkemiz için kısmen tehlike oluşturduğunu düşünenlerle beraber hemen hemen herkes salgının ülkemizi olumsuz etkilediği konusunda hem fikir.



ÜLKEMİZDE SALGININ GİDİŞATINI KÖTÜ BULANLARIN ORANI ARTIYOR

Soru: Ülkemizde koronavirüsle mücadelenin gidişatına dair değerlendirmenizi belirtir misiniz?


Salgınla mücadele konusunda değerlendirmeler kasım döneminde oldukça olumsuzdu. Genel kamuoyunun %70’i salgınla mücadelenin kötü gittiğini ifade ediyordu.

Kısıtlamalarla beraber ve vaka sayılarındaki azalmanın da etkisiyle mücadelenin iyi gittiğini düşünenlerin oranı ciddi derecede artmıştı, ocak başında %59 seviyesine kadar yükselmişti.

Ancak mart sonuna gelindiğinde olumsuz skorların oranı (%60) olumlu skorların üzerinde çıktı (%29). Toplumun çoğunluğu bugün mücadelenin iyi ilerlemediğini düşünüyor.

Mart başında uygulanmaya başlanan kontrollü normalleşme sürecine toplumun bakışı da değişmeye başladı. Uygulamanın başladığı ilk hafta destek verenlerin oranı
%50 iken, ay sonuna gelindiğinde %42’ye düştü.

Destekleyenler ve desteklemeyenlerin oranı benzer seviyeye geldi. Her ne kadar normalleşmek için sabırsızlanıyor olsak da buna henüz hazır olmadığımızı düşünenlerin oranı artıyor.



Kamuoyunda “kontrollü normalleşme” konusunda görüş birliği yok

Soru: 2 Mart 2021 tarihinde başlayan salgınla mücadelede “kontrollü normalleşme” uygulamasına ilişkin genel görüşünüzü belirtir misiniz?



Toplumun yarısı aşılamanın yavaş ilerlediğini düşünüyor

Soru: Ülkemizde uygulanan koronavirüs aşısı takvimi, diğer bir ifadeyle şu ana kadar aşılanan vatandaşların sayısı ve gelecek günler için planlanan aşı sayısı konusunda görüşünüzü belirtir misiniz?


Salgınla mücadelenin temel unsurlarından biri de aşılama. Ülkelerin aşıya erişimleri ve aşı takvimleri ülkede normalleşmenin ne zaman başlayacağını belirliyor. Mart ayında yaptığımız araştırmalarımızda vatandaşlardan ülkemizde uygulanan aşı takvimini değerlendirmelerini istedik. Buna göre aşılamanın yavaş ilerlediğini düşünenlerin oranı 1 ay içerisinde 8 puanlık bir artışla %49 seviyesine çıktı. Aşı takviminin olması gerektiği gibi ilerlediğini düşünenlerin oranı ise 9 puanlık düşüşle %32’ye geriledi. Sağlık Bakanlığı’nın Kovid-19 aşısı bilgilendirme platformuna göre ülkemizde şu ana kadar 9.5 milyon kişiye birinci doz, 7 milyon kişiye de ikinci doz aşı uygulandı. Henüz bu rakamların toplumun beklentisini tam olarak karşılamadığını söylemek mümkün.



Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 27 Mart- 2 Nisan 2021
 
Üst