Astımın teneffüs yollarında meydana gelen daralma kararı nefes darlığı ataklarıyla ortaya çıktığını belirten Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Türkiye de her 10 çocuğun birinde astım olduğu bilinmekte. Astım çocuğun hem okul başarısına ve hem fizikî aktivitelerine olumsuz etkiliyor” diyerek ailelere ikazlarda bulundu.
Astımın dünyada görülme sıklığının yüzde 1,4 ila 21,5 içinde değiştiğini anlatan Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, astım ve alınması gereken tedbirler hakkında kıymetli bilgiler verdi.
Hastalığın çocukların günlük aktivitelerini sınırlayan ve okul muvaffakiyetlerini olumsuz etkileyebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Mevsim değişikliği ile çocuklarda astım bulguları arttı. Astımın oluşmasının sebebi olan hava yollarındaki daralmanın altta yatan temel niçini bronş etrafında yer alan düz kaslardaki kasılma ve birebir vakitte artan mukus salgısı. Astım atağı biroldukça faktör ile tetiklenebilir. Mantarlar, konut tozu akarları, hayvan tüyü epitelleri, ağaç ve ot polenleri üzere alerjenler, sigara dumanı, kimyasal kokular, soğuk hava, üst teneffüs yolu enfeksiyonları, idman üzere tetikleyiciler günlük hayatta en epey karşılaştığımız etkenler” dedi.
“HASTALARIN YÜZDE 80’İNDE BELİRTİ OKUL ÖNCESİNDE BAŞLIYOR”
Astım kronik bir akciğer hastalığı olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, şunları söylemiş oldu:
“Çeşitli tetikleyicilere cevap olarak gelişen ataklarla seyreder. Bu niçinle ataklar içinde rastgele bir şikayet görülmezken, atak devrinde öksürük, hırıltılı teneffüs, süratli teneffüs, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ortaya çıkar. Çocukluk periyotta astım tanısı alan hastaların yüzde 80’inde belirtiler okul öncesi periyotta başlamaktadır. bu vakitte ortaya çıkan hışıltı astımın birinci bulgusu olabilmektedir. Gece öksürüğü yahut sabah birinci kalkınca ortaya çıkan öksürük, fazlaca gülme yahut ağlama ve antrenman ile tetiklenen öksürük, sık bronşiyolit-bronşit tedavi hikayesi, sık inhaler tedavi (solunum yolu ile nebül tedavi) gereksinimi, aile bireylerinde astım tanısı olması, hastanın daha evvel atopik egzama yahut besin alerjisi tanısı almış olması, soğuk algınlığıyla tetiklenen hırıltılı teneffüs astımın belirtileri olabilir.”
“TEMEL İKİ KURAL EBEVEYN EĞİTİMİ VE ALERJENLERDEN KORUNMA”
Astımın tesirli tedavisi için hasta eğitimi ve yakın iş birliğinin değerine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Yapılan biroldukça çalışmada hasta ve hasta yakınlarının eğitiminin, astım denetimini ve hastaların ömür kalitesini olumlu istikamette etkilediği gösterildi. Tetikleyici casuslardan korunma tedavinin birinci basamağını oluşturmakta. Çevresel risk faktörleri (tetikleyiciler) ile temasın azaltılması hem astım gelişmeninin önlenmesi birebir vakitte hastalık gelişmiş bireylerde semptomların denetim altına alınabilmesi açısından değer taşımakta. Alerjen eliminasyonu, sigara maruziyetinin azaltılması, çok soğuktan korunma, sistemli idman yapılması üzere tetikleyici faktörlerden uzak durulması önerilmekte. Medikal tedavi her hastaya uygun olan tedavi basamağı seçilerek düzenlenmeli. Alerjik astımlı hastalarda ataklar teneffüs alerjenleri tarafınca tetiklendiği için tedavisinde sorumlu alerjenin eliminasyonu, çevresel şartların düzenlenmesi, medikal tedavi yanı sıra alerjen spesifik immünoterapi (AIT) uygulanmakta. Halk içinde alerji aşısı olarak tanımlanan İLİŞKİN, tedavi modaliteleri içinde, immün tolerans gelişmenini indükleyerek hastalığın seyrini değiştirebilen tek tedavi sistemi. Her hastaya uygun olan tedavi seçeneği, sistemli izlem ve yapılan tıbbi değerlendirmeye bakılırsa çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları yan kol uzman doktoru tarafınca düzenlenmeli” tabirlerini kullandı.
“ASTIM DENETİMİ OKUL MUVAFFAKİYETİNİ VE FİZİKÎ AKTİVİTEYİ ARTIRIYOR”
Sonbahar ve kış döneminde soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar biroldukca astım hastasında atakları tetiklediğini anlatan Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Havaların soğuması ile ilaçların çocuk alerji uzmanları tarafınca bir daha düzenlenmesi gerekmekte. Astım hastalarının riskli dönemlerde nizamlı kullanmaları gereken ilaçları aksatmaması son derece değerli. Astım hastaları izlemlerinde yapılan fizik muayenesi, şikayetleri, atak sıklığı, acil durum ilacının kullanım gereksinimleri, gece semptomları, antrenman toleranslarına nazaran kıymetlendirilerek yavaşça denetimli astım, orta denetimli astım ve denetimsiz astım olmak üzere üç kümeye ayrılır. Sonbahar-kış dönemi öncesinde her hasta için gereken denetimler kesinlikle yapılarak, denetim kümesine göre uygun basamak tedavisi başlanmalı. Tabip tarafınca atak geçirme riski yüksek olan hastaların tedavi basamakları arttırılması gerekebilmekte. Grip aşısı astım hastaları için önerilen öteki hami tedbir. Bu dönemde üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının sık sebepleri içinde influenza virüs gelmekte. Sigara maruziyetine azami ölçüde dikkat etmek gerekir. Okula başlayacak olan astım hastalarında genel hijyen kuralları alışkanlık haline getirilmelidir. Astım atak tedavisine gerek kalmadan gelecek olan atağı engellemek, kollayıcı tedavilerle hastanın astımını denetim altına almak, hastanın hem okul başarısına ve birebir vakitte fizikî aktivitelerine olumlu katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Astımın dünyada görülme sıklığının yüzde 1,4 ila 21,5 içinde değiştiğini anlatan Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, astım ve alınması gereken tedbirler hakkında kıymetli bilgiler verdi.
Hastalığın çocukların günlük aktivitelerini sınırlayan ve okul muvaffakiyetlerini olumsuz etkileyebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Mevsim değişikliği ile çocuklarda astım bulguları arttı. Astımın oluşmasının sebebi olan hava yollarındaki daralmanın altta yatan temel niçini bronş etrafında yer alan düz kaslardaki kasılma ve birebir vakitte artan mukus salgısı. Astım atağı biroldukça faktör ile tetiklenebilir. Mantarlar, konut tozu akarları, hayvan tüyü epitelleri, ağaç ve ot polenleri üzere alerjenler, sigara dumanı, kimyasal kokular, soğuk hava, üst teneffüs yolu enfeksiyonları, idman üzere tetikleyiciler günlük hayatta en epey karşılaştığımız etkenler” dedi.
“HASTALARIN YÜZDE 80’İNDE BELİRTİ OKUL ÖNCESİNDE BAŞLIYOR”
Astım kronik bir akciğer hastalığı olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, şunları söylemiş oldu:
“Çeşitli tetikleyicilere cevap olarak gelişen ataklarla seyreder. Bu niçinle ataklar içinde rastgele bir şikayet görülmezken, atak devrinde öksürük, hırıltılı teneffüs, süratli teneffüs, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ortaya çıkar. Çocukluk periyotta astım tanısı alan hastaların yüzde 80’inde belirtiler okul öncesi periyotta başlamaktadır. bu vakitte ortaya çıkan hışıltı astımın birinci bulgusu olabilmektedir. Gece öksürüğü yahut sabah birinci kalkınca ortaya çıkan öksürük, fazlaca gülme yahut ağlama ve antrenman ile tetiklenen öksürük, sık bronşiyolit-bronşit tedavi hikayesi, sık inhaler tedavi (solunum yolu ile nebül tedavi) gereksinimi, aile bireylerinde astım tanısı olması, hastanın daha evvel atopik egzama yahut besin alerjisi tanısı almış olması, soğuk algınlığıyla tetiklenen hırıltılı teneffüs astımın belirtileri olabilir.”
“TEMEL İKİ KURAL EBEVEYN EĞİTİMİ VE ALERJENLERDEN KORUNMA”
Astımın tesirli tedavisi için hasta eğitimi ve yakın iş birliğinin değerine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Yapılan biroldukça çalışmada hasta ve hasta yakınlarının eğitiminin, astım denetimini ve hastaların ömür kalitesini olumlu istikamette etkilediği gösterildi. Tetikleyici casuslardan korunma tedavinin birinci basamağını oluşturmakta. Çevresel risk faktörleri (tetikleyiciler) ile temasın azaltılması hem astım gelişmeninin önlenmesi birebir vakitte hastalık gelişmiş bireylerde semptomların denetim altına alınabilmesi açısından değer taşımakta. Alerjen eliminasyonu, sigara maruziyetinin azaltılması, çok soğuktan korunma, sistemli idman yapılması üzere tetikleyici faktörlerden uzak durulması önerilmekte. Medikal tedavi her hastaya uygun olan tedavi basamağı seçilerek düzenlenmeli. Alerjik astımlı hastalarda ataklar teneffüs alerjenleri tarafınca tetiklendiği için tedavisinde sorumlu alerjenin eliminasyonu, çevresel şartların düzenlenmesi, medikal tedavi yanı sıra alerjen spesifik immünoterapi (AIT) uygulanmakta. Halk içinde alerji aşısı olarak tanımlanan İLİŞKİN, tedavi modaliteleri içinde, immün tolerans gelişmenini indükleyerek hastalığın seyrini değiştirebilen tek tedavi sistemi. Her hastaya uygun olan tedavi seçeneği, sistemli izlem ve yapılan tıbbi değerlendirmeye bakılırsa çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları yan kol uzman doktoru tarafınca düzenlenmeli” tabirlerini kullandı.
“ASTIM DENETİMİ OKUL MUVAFFAKİYETİNİ VE FİZİKÎ AKTİVİTEYİ ARTIRIYOR”
Sonbahar ve kış döneminde soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar biroldukca astım hastasında atakları tetiklediğini anlatan Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Akçal, “Havaların soğuması ile ilaçların çocuk alerji uzmanları tarafınca bir daha düzenlenmesi gerekmekte. Astım hastalarının riskli dönemlerde nizamlı kullanmaları gereken ilaçları aksatmaması son derece değerli. Astım hastaları izlemlerinde yapılan fizik muayenesi, şikayetleri, atak sıklığı, acil durum ilacının kullanım gereksinimleri, gece semptomları, antrenman toleranslarına nazaran kıymetlendirilerek yavaşça denetimli astım, orta denetimli astım ve denetimsiz astım olmak üzere üç kümeye ayrılır. Sonbahar-kış dönemi öncesinde her hasta için gereken denetimler kesinlikle yapılarak, denetim kümesine göre uygun basamak tedavisi başlanmalı. Tabip tarafınca atak geçirme riski yüksek olan hastaların tedavi basamakları arttırılması gerekebilmekte. Grip aşısı astım hastaları için önerilen öteki hami tedbir. Bu dönemde üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının sık sebepleri içinde influenza virüs gelmekte. Sigara maruziyetine azami ölçüde dikkat etmek gerekir. Okula başlayacak olan astım hastalarında genel hijyen kuralları alışkanlık haline getirilmelidir. Astım atak tedavisine gerek kalmadan gelecek olan atağı engellemek, kollayıcı tedavilerle hastanın astımını denetim altına almak, hastanın hem okul başarısına ve birebir vakitte fizikî aktivitelerine olumlu katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.