Türkiye’de lüks ortasında yaşayan Hollandalıların sırrı ortaya çıkıyor
Gazeteci / Müellif Soner Yalçın, 9 Haziran’da yayımlanan Sözcü gazetesindeki köşe yazısında, son 12 yılda 6 defa çıkarılan “Varlık Barışı” ile kaynağı belgisiz paranın yurt içine vergi vermeden, kaynağı sorulmadan rahatça girmesine imkan tanıyan düzenlemelere dikkati çekerek, kara para aklamaya yönelik faaliyetlere vurgu yapmış ve şu soruyu sormuştu:
“Son senelerda…
İstanbul’da şu biçimde prototip erkekler var:
Ortalama 40 yaşındalar…
Lüks sitelerde oturuyorlar…
Altlarında en kıymetli otomobiller…
Sınırsız harcama imkanına sahip, aklınızın alamayacağı kadar zenginler…
Kim bunlar?
Bazıları Hollandalı…
Bazıları Arnavut…
Bazıları Rus, Özbek, Azeri…”
Sorunun cevabına geçmeden iki sıcak habere bakalım:
Amsterdam polisi, Kuzey Hollanda’daki De Kwakel köyündeki bir çiftlikte 3 ton kokain ve 11 milyon Euro nakit para ele geçirdi. Polis sözcüsüne nazaran, uyuşturucu ve para, Güney Amerikalı uyuşturucu kartelleri ile irtibatlı.
Koronavirüs pandemisi sırasında da uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleri sürat kesmeden devam etti. Hatta Hollanda polisinin elde ettiği bilgiler bakılırsa, Güney Amerikalı uyuşturucu tacirleri, İspanya, Anvers ve Rotterdam limanlarındaki sıkı denetimler niçiniyle, gemilerde kurdukları imalathaneler vasıtasıyla uyuşturucuyu direkt bu ülkede üretip, basitçe Avrupa’ya dağıtmaya başladılar.
İspanya polisinin 27 Mayıs’ta yaptığı operasyonda da Hollanda’nın Rotterdam kentinde yaşayan ve Avrupa’da eroin ticareti konusunda en büyük kabahat örgütlerinden birinin önderi olan bir Türk uyuşturucu baronu, büyük bir sevkiyat hazırlığındayken yakalandı. İspanya polisi o Türkün ismini açıklamadı, Hollanda basını da yer vermedi. Fakat Avrupa’daki en büyük uyuşturucu baronlarından biri olduğu açıklandı.
OPERASYON TÜRKİYE’YE UZANDI
Nessun Dorma (kimsenin uyumasına müsaade verme) kod isimli polis operasyonu Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’ye de uzandı. Toplam 9 kişi gözaltına alındı. Zanlılarla birlikte 26 kilo eroin ve on binlerce Euro nakit pare ele geçirildi.
Bir öbür haber de, 18 Nisan 2019 tarihinde bir daha Hollanda medyasında yer aldı. Hollanda’da maluliyet yardımı alan 59 ve 57 yaştaki bir Türk çift, öteki bireylere yüksek faiz karşılığı yüz binlerce para verdikleri nedeni öne sürülerek gözaltına alındı.
Türkiye’de “milyoner olarak hayat sürdükleri” belirlenen çift hakkında Arnhem Savcılığı tarafınca 3 yıl mahpus cezası istendi. bayanın 2006 – 2014 yılları içinde cürüm örgütlerine ilişkin 1 milyon Euro’yu aklama hatasından kurallı tahliye edildiği belirlendi.
Savcıya göre, engelli maaşı alan Türk çiftin parasının kaynağı uyuşturucu lakin buna ait elde ispat yok. Tefecilik yaptığı belirlendikten daha sonra adamın gözaltına alınmasından daha sonra, bayan banka hesaplarını boşaltmak için çabucak Türkiye’ye gitti.
Buna benzeri haberlerin sayısını çoğaltmak mümkün. Avrupa’da uyuşturucu ticaretinin en değerli duraklarından biri olan Hollanda, kabahat örgütleri için bir çekim merkezi. Türk, Faslı, Arnavut, Güney Amerikalı; dünyanın her köşesinde uyuşturucu kaçakçıları, kabahat örgütleri bu ülkede faaliyet gösteriyor.
KARA PARAYI AKLAMAK İÇİN TÜRKİYE’Yİ SEÇİYORLAR
Uyuşturucu ticareti tamam fakat Hollanda’da uyuşturucudan gelen parayı aklamak epey da kolay değil. Hollandalı kamu idaresi profesörü Pieter Tops ile gazeteci Jan Tromp’un 28 Ağustos 2019 tarihinde açıklanan raporuna nazaran, hata örgütleri kara para aklamak için Türkiye, Fas, İspanya ve Dubai üzere Hollanda’nın yasal olarak ulaşması sıkıntı olan ülkeleri tercih ediyor.
Uyuşturucu parası araba, kamyon yahut uçakla ülke dışına çıkarılıyor. Ya da “Hawala bankacılığı” olarak bilinen “yer altı bankacılığı” aracılığıyla para, üstte sayılan ülkelere ulaşıyor.
Tops ve Tromp’a nazaran Amsterdam, Avrupa’daki Hawala bankacılığının merkezi durumunda. Birebir anda milyarlarca Euro, bu sistemle yurtdışına taşınabiliyor. Yurtdışına giden paranın bir kısmı, aklandıktan daha sonra Hollanda’ya geri dönüyor.
KABAHAT ÖRGÜTÜ ÖNDERLERİ YAŞAMAK İÇİN TÜRKİYE’Yİ TERCİH EDİYOR
Rapora bakılırsa, Hollanda’da yılda yaklaşık 16 milyar Euro uyuşturucu kaynaklı para aklanıyor. Lakin uyuşturucu tacirleri için bu küçük bir sayı. Bu niçinle, son senelerda önemli paralar ödeyip danışmanlar tutan uyuşturucu kaçakçıları, daha fazla para aklayabilmek için Türkiye, Fas ve Dubai üzere ülkeleri tercih ediyor.
Paranın akabinde cürüm örgütü başkanları de bu ülkeleri tercih ediyor. Geçtiğimiz senelerda İstanbul’da yaşanan Hollanda irtibatlı mafya hesaplaşması ve cinayetler, Hollandalı uyuşturucu ticaretinin önde gelen isimlerinin Dubai’de ortaya çıkması, bu tercihin bir kararı olarak gösteriliyor.
Bilhassa Türkiye kara paranın aklanması konusunda kıymetli bir ülke. Bunun geçmişi, Turgut Özal periyoduna kadar uzanıyor. Hollandalı gazeteci Peter Edel’in 10 Kasım 2012’de kaleme aldığı “Türkiye, kara para ve uyuşturucu” başlıklı yazıda, Özal devrinde kara paraya nasıl göz yumulduğunu anlatıyor.
Alman yargıç Rolf Schwalbe’nin, eski Başbakan Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın uyuşturucu kaçakçılarıyla teması olduğunu tespit ettiğini hatırlatan Edel, hata örgütü liderliğiyle suçlanan Ağar’ın yavaşça bir cezayla kurtulduğunu ve Çiller’e dokunulmadığına işaret ediyor.
“Türkiye’nin karanlık yüzüyle hesaplaşma” argümanıyla iş başına gelen AKP hükümetinin Çiller’e dokunmadığını belirten Hollandalı gazeteci, kara para aklama tartışmalarının AKP periyodunda de sürdüğüne vurgu yapıyor.
G7 ülkeleri tarafınca kurulan Kara Para Aklama Mali Aksiyon Gücü’nün (FATF), Türkiye’nin bu hususta kâfi tedbiri almamasından duyduğu rahatsızlığı, şikayetleri ve tenkitleri sıralayan Edel, uyuşturucu geçişi ve kara para aklamanın, “Kürt işerkeklerinın” ortadan kaldırılması daha sonrası hükümetin yol verdiği “Bozkurtlar” tarafınca sürdürüldüğünü kaydediyor.
Edel’in 2012’de vurgu yaptığı bu mevzu, daha sonraki senelerda da artarak sürdü. Soner Yalçın’ın işaret ettiği 6 sefer çıkarılan Varlık Barışı, Hollanda başta olmak üzere Avrupa’da faal olan Türk ve öteki ülke vatandaşı uyuşturucu kaçakçılarını, yasa dışı cürüm örgütü üyelerinin paralarını aklamak için kıymetli bir fırsat oldu.
Artık “O erkeklerin” kim olduğu daha da netleşiyor.
ALINTIDIR
Gazeteci / Müellif Soner Yalçın, 9 Haziran’da yayımlanan Sözcü gazetesindeki köşe yazısında, son 12 yılda 6 defa çıkarılan “Varlık Barışı” ile kaynağı belgisiz paranın yurt içine vergi vermeden, kaynağı sorulmadan rahatça girmesine imkan tanıyan düzenlemelere dikkati çekerek, kara para aklamaya yönelik faaliyetlere vurgu yapmış ve şu soruyu sormuştu:
“Son senelerda…
İstanbul’da şu biçimde prototip erkekler var:
Ortalama 40 yaşındalar…
Lüks sitelerde oturuyorlar…
Altlarında en kıymetli otomobiller…
Sınırsız harcama imkanına sahip, aklınızın alamayacağı kadar zenginler…
Kim bunlar?
Bazıları Hollandalı…
Bazıları Arnavut…
Bazıları Rus, Özbek, Azeri…”
Sorunun cevabına geçmeden iki sıcak habere bakalım:
Amsterdam polisi, Kuzey Hollanda’daki De Kwakel köyündeki bir çiftlikte 3 ton kokain ve 11 milyon Euro nakit para ele geçirdi. Polis sözcüsüne nazaran, uyuşturucu ve para, Güney Amerikalı uyuşturucu kartelleri ile irtibatlı.
Koronavirüs pandemisi sırasında da uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleri sürat kesmeden devam etti. Hatta Hollanda polisinin elde ettiği bilgiler bakılırsa, Güney Amerikalı uyuşturucu tacirleri, İspanya, Anvers ve Rotterdam limanlarındaki sıkı denetimler niçiniyle, gemilerde kurdukları imalathaneler vasıtasıyla uyuşturucuyu direkt bu ülkede üretip, basitçe Avrupa’ya dağıtmaya başladılar.
İspanya polisinin 27 Mayıs’ta yaptığı operasyonda da Hollanda’nın Rotterdam kentinde yaşayan ve Avrupa’da eroin ticareti konusunda en büyük kabahat örgütlerinden birinin önderi olan bir Türk uyuşturucu baronu, büyük bir sevkiyat hazırlığındayken yakalandı. İspanya polisi o Türkün ismini açıklamadı, Hollanda basını da yer vermedi. Fakat Avrupa’daki en büyük uyuşturucu baronlarından biri olduğu açıklandı.
OPERASYON TÜRKİYE’YE UZANDI
Nessun Dorma (kimsenin uyumasına müsaade verme) kod isimli polis operasyonu Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’ye de uzandı. Toplam 9 kişi gözaltına alındı. Zanlılarla birlikte 26 kilo eroin ve on binlerce Euro nakit pare ele geçirildi.
Bir öbür haber de, 18 Nisan 2019 tarihinde bir daha Hollanda medyasında yer aldı. Hollanda’da maluliyet yardımı alan 59 ve 57 yaştaki bir Türk çift, öteki bireylere yüksek faiz karşılığı yüz binlerce para verdikleri nedeni öne sürülerek gözaltına alındı.
Türkiye’de “milyoner olarak hayat sürdükleri” belirlenen çift hakkında Arnhem Savcılığı tarafınca 3 yıl mahpus cezası istendi. bayanın 2006 – 2014 yılları içinde cürüm örgütlerine ilişkin 1 milyon Euro’yu aklama hatasından kurallı tahliye edildiği belirlendi.
Savcıya göre, engelli maaşı alan Türk çiftin parasının kaynağı uyuşturucu lakin buna ait elde ispat yok. Tefecilik yaptığı belirlendikten daha sonra adamın gözaltına alınmasından daha sonra, bayan banka hesaplarını boşaltmak için çabucak Türkiye’ye gitti.
Buna benzeri haberlerin sayısını çoğaltmak mümkün. Avrupa’da uyuşturucu ticaretinin en değerli duraklarından biri olan Hollanda, kabahat örgütleri için bir çekim merkezi. Türk, Faslı, Arnavut, Güney Amerikalı; dünyanın her köşesinde uyuşturucu kaçakçıları, kabahat örgütleri bu ülkede faaliyet gösteriyor.
KARA PARAYI AKLAMAK İÇİN TÜRKİYE’Yİ SEÇİYORLAR
Uyuşturucu ticareti tamam fakat Hollanda’da uyuşturucudan gelen parayı aklamak epey da kolay değil. Hollandalı kamu idaresi profesörü Pieter Tops ile gazeteci Jan Tromp’un 28 Ağustos 2019 tarihinde açıklanan raporuna nazaran, hata örgütleri kara para aklamak için Türkiye, Fas, İspanya ve Dubai üzere Hollanda’nın yasal olarak ulaşması sıkıntı olan ülkeleri tercih ediyor.
Uyuşturucu parası araba, kamyon yahut uçakla ülke dışına çıkarılıyor. Ya da “Hawala bankacılığı” olarak bilinen “yer altı bankacılığı” aracılığıyla para, üstte sayılan ülkelere ulaşıyor.
Tops ve Tromp’a nazaran Amsterdam, Avrupa’daki Hawala bankacılığının merkezi durumunda. Birebir anda milyarlarca Euro, bu sistemle yurtdışına taşınabiliyor. Yurtdışına giden paranın bir kısmı, aklandıktan daha sonra Hollanda’ya geri dönüyor.
KABAHAT ÖRGÜTÜ ÖNDERLERİ YAŞAMAK İÇİN TÜRKİYE’Yİ TERCİH EDİYOR
Rapora bakılırsa, Hollanda’da yılda yaklaşık 16 milyar Euro uyuşturucu kaynaklı para aklanıyor. Lakin uyuşturucu tacirleri için bu küçük bir sayı. Bu niçinle, son senelerda önemli paralar ödeyip danışmanlar tutan uyuşturucu kaçakçıları, daha fazla para aklayabilmek için Türkiye, Fas ve Dubai üzere ülkeleri tercih ediyor.
Paranın akabinde cürüm örgütü başkanları de bu ülkeleri tercih ediyor. Geçtiğimiz senelerda İstanbul’da yaşanan Hollanda irtibatlı mafya hesaplaşması ve cinayetler, Hollandalı uyuşturucu ticaretinin önde gelen isimlerinin Dubai’de ortaya çıkması, bu tercihin bir kararı olarak gösteriliyor.
Bilhassa Türkiye kara paranın aklanması konusunda kıymetli bir ülke. Bunun geçmişi, Turgut Özal periyoduna kadar uzanıyor. Hollandalı gazeteci Peter Edel’in 10 Kasım 2012’de kaleme aldığı “Türkiye, kara para ve uyuşturucu” başlıklı yazıda, Özal devrinde kara paraya nasıl göz yumulduğunu anlatıyor.
Alman yargıç Rolf Schwalbe’nin, eski Başbakan Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın uyuşturucu kaçakçılarıyla teması olduğunu tespit ettiğini hatırlatan Edel, hata örgütü liderliğiyle suçlanan Ağar’ın yavaşça bir cezayla kurtulduğunu ve Çiller’e dokunulmadığına işaret ediyor.
“Türkiye’nin karanlık yüzüyle hesaplaşma” argümanıyla iş başına gelen AKP hükümetinin Çiller’e dokunmadığını belirten Hollandalı gazeteci, kara para aklama tartışmalarının AKP periyodunda de sürdüğüne vurgu yapıyor.
G7 ülkeleri tarafınca kurulan Kara Para Aklama Mali Aksiyon Gücü’nün (FATF), Türkiye’nin bu hususta kâfi tedbiri almamasından duyduğu rahatsızlığı, şikayetleri ve tenkitleri sıralayan Edel, uyuşturucu geçişi ve kara para aklamanın, “Kürt işerkeklerinın” ortadan kaldırılması daha sonrası hükümetin yol verdiği “Bozkurtlar” tarafınca sürdürüldüğünü kaydediyor.
Edel’in 2012’de vurgu yaptığı bu mevzu, daha sonraki senelerda da artarak sürdü. Soner Yalçın’ın işaret ettiği 6 sefer çıkarılan Varlık Barışı, Hollanda başta olmak üzere Avrupa’da faal olan Türk ve öteki ülke vatandaşı uyuşturucu kaçakçılarını, yasa dışı cürüm örgütü üyelerinin paralarını aklamak için kıymetli bir fırsat oldu.
Artık “O erkeklerin” kim olduğu daha da netleşiyor.
ALINTIDIR