Zekeriya Öz’ün gayesindeki Albay
FETÖ’nün Balyoz ve Ergenekon kumpaslarında mahpus yatan Emekli Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, 18 Nisan 2021 günü koronavirüs niçiniyle hayatını kaybetti.
Cengiz Köylü, Hava Harp Akademisi Komutanlığı’nda bakılırsav yaptığı sırada “İP/ Karargâh Evleri’nin askeri sorumlusu olduğu” argümanıyla 2009 yılında gözaltına alınmış, daha sonrasında Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında tutuklu yargılanmış, 6 yıla yakın cezaevinde kalmıştı.
ALİ TATAR DA ŞÜPHELİLER ORTASINDAYDI
5 Aralık 2009 tarihinde Beşiktaş Adliyesinde Özel Yetkili savcılar tarafınca sorguya çağrılan hakkında yeniden tutuklama sonucu çıkarılınca intihar ederek ömrüne son veren Yarbay Ali Tatar da Karargâh Konutları tertibiyle ilişkili olmakla suçlanıyordu.
“İP/ KARARGAH EVLERİ” TERTİBİ NEDİR?
‘İP/Karargah Evleri’, Ergenekon kumpasında, davanın en kritik dokümanlarından birisi olarak gösterilen, FETÖ’nün kotardığı düzmece bir palavradır.
TSK’da nazaranvli kimi işçi ile Personel Partisi (Vatan Partisi) yöneticileri içinde yasa dışı bir siyasi yapılanma olduğu tezlerini içeren bir evrak MİT tarafınca Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti.
Bu evrakın İP Genel Merkezi’nde de bulunduğu argümanları üzerine “Ergenekon” soruşturması kapsamında partinin genel merkezinde yapılan aramada “oldukca gizli” dereceli MİT evrakı “ele geçirildiği” öne sürülmüştü.
DÜZMECE HABERLER
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların iddianamesine nazaran, Emekçi Partisi’nin düzenlediği kimi toplantılar, ‘karargâh evleri’ denilen yerlerde yapılıyordu. MİT raporuyla belgelendiği belirtilen bu görüşmelere birtakım muvazzaf subayların da katıldığı öne sürülüyordu. Karargah konutları ile ilgili birinci bilginin ise Ulusal İstihbarat Teşkilatı tarafınca 2007’de, Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen 330 sayfalık bir raporla iletildiği tez ediliyordu.
Ergenekon iddianamesinde sık sık atıflarda bulunulan ‘Karargah evleri’ ile ilgili birinci soruşturmayı periyodun Hava Kuvvetleri Komutanlığı İsimli Müşaviri Albay Ahmet Zeki Üoldukça yapacaktı. Ortalarında Emekçi Partisi Genel Lider Vekili Mehmet Bedir Gültekin’in de bulunduğu bireyler 2009’da Ankara’da gözaltına alındı. Şüpheliler savcılık sorgularının akabinde hür bırakıldı. Soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Ahmet Zeki Üoldukca sonrasındasında ‘Sahte çürük raporu’, ‘Balyoz’ ve ‘Hipnoz’ olarak bilinen kumpaslar kapsamında tutuklandı.
Kelamda MİT dokümanı firari eski savcı Zekeriya Öz tarafınca da Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti.
ÜÇOK TERTİBİ ANLATIYOR
Ahmet Zeki Üfazlaca, Albay Cengiz Köylü’nün tutuklanmasındaki gariplikleri şöyleki anlatıyor:
“Zekeriya Öz, Cengiz Köylü albayı gözaltına aldırdı. 9 Ocak 2009’da Mehmet Çelik’le bir arada Öz’ün yanına gittik. ‘Ne buldun da Köylü’yü tutuklattın’ dedik. Bize, ‘Ya bu adamı 1.5 yıldır takip ediyorum. Bir şey bulamadık. Çok bekledik, artık tutuklayalım dedik’ dedi. daha sonra Fikret Seçen’in yanına gittik. Mehmet Çelik, ‘Biz bu albayı aylardır izliyoruz. hiç bir şey bulamadık. Hatasız yere tutuklandı. Sen savcısın, ehil var. Köylü’yü sal’ dedi. Seçen, ‘Salarsam beni burada s… Lakin ona bir kıyak yapacağım, iddianameyi en kısa müddette yazacağım. aslına bakarsanız bir şeyi yok. Onu en kısa müddette birinci duruşmada salarlar’ dedi.”
Ama Cengiz Köylü 5.5 yıl mahpusta kaldı.
TSK içerisinde nazaranvli kimi asker şahıslarla Emekçi Partisi yöneticileri içinde yasa dışı bir yapılanma olduğu argümanlarına yönelik olarak 2008’de açılan soruşturmada ondan sonrasında takipsizlik sonucu verilecekti.
“SOMUT KANIT ELDE EDİLEMEDİ”
17 Aralık daha sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Kabahatleri Soruşturma Savcısı olarak atanan Mesut Erdinç Bayhan tarafınca verilen takipsizlik sonucunda, ortalarında Personel Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek, Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, gazeteci Hikmet Çiçek, Mehmet Bedri Gültekin ve akademisyen Mehmet Bora Perinçek ile biroldukca subayın bulunduğu 91 kuşkulu hakkında verdiği takipsizlik sonucunda şu tabirleri kullandı;
“Ergenekon Terör örgüt üyesi oldukları ve bu örgüt çerçevesinde hareketlere iştirak ettiklerine, bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine ayrıyeten devletin güvenliğine ait dokümanları temin etme ve sızdırdıklarına dair kamu davasının açılmasına gerektirecek mahiyette somut kanıt elde edilemediği anlaşılmıştır.”
“KARARGAH EVLERİ”NİN TEK TUTUKLU SANIĞIYDI
Albay Köylü 7 Ocak 2009 gününden beri tutukluydu.
“İP/Karargah Evleri” denilen “belgenin” tek tutuklu sanığıydı. Bu kelamda evrakta 44 kişinin ismi geçiyor lakin tek tutuklu Köylü’ydü.
Devrin MİT Müsteşarı Emre Taner imzalı ve 9 Mayıs 2008 tarihindeki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen yazı hem birinci birebir vakitte ikinci Ergenekon dava klasörlerinde bulunuyor. Müsteşar Taner bu yazısında “Karargah Evleri”ne ait savların bir “ikaz istihbaratı” ve “bilgi notu” niteliğinde olduğunu, “teyid edilmedi”ğini söylüyor. “Hamduyum-iddia”dır diyor. MİT’e bu biçimde “yüz binleri aşan haber ve duyum intikal ettiği”ni belirtiyor.
HAYATI KARARTAN OLAY
Emre Taner bu biçimde diyor lakin MİT’in 29 Mart 2007’de isimsiz imzasız bir ihbara dayanarak devrin Genelkurmay Lideri ve Başbakan’a gönderdiği “bilgi notu” yüzünden ihbarda ismi geçen askeri öğrenciler TSK’dan ihraç edildiler. Cengiz Köylü senelerca tutuklu kaldı.
İkinci Ergenekon davasının 8-9 Kasım 2010 günlerindeki 93 ve 94. duruşmalarında, tutuklandıktan 23 ay daha sonra Albay Köylü’nün sorgusu/savunması yapılabildi.
“Bir komplo ile, bir yalancının iftiralarıyla MİT’in hazırladığı bir bilgi notuyla ömrünüz sonucuyor” diye konuşuyor Köylü.
Müsteşar Taner’in “MİT’e bu biçimde yüz binlerce gelir” dediği açıklamasına, iddianamede hiç yer verilmemiş. Savcılar bu yazıyı görmezden gelmişler. Albay Köylü savunmasında buna dikkat çekiyor.
“Şimdi devrem var ya onlar senin telefonlarını da dinliyorlardır onlar ha dediği, C. Köylü’nün de yok lan sen de, yok ya devrem, onlar kim, dinlesin erdemsizler dediği…”
Cengiz Köylü’nün bir devre arkadaşıyla bu biçimde konuşması, iddianamede “dijital deliller” içinde yer alıyor!
Yalnızca bu mu?
Hava Harp Akademisi Harp Tarihi ve Strateji Ana Bilim Kısmı Lideri olan Albay Köylü’nün, İstanbul Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim bakılırsavlisi Mehmet Perinçek’le yalnızca 68 saniye süren telefon konuşması da “çapraz sorguda” uzun uzun soruluyor!
“Silahlı Kuvvetler’in düşmanı içeride. Son iki-üç yıldır CD çıkıyor, evrak çıkıyor vs. Bunların hepsi tertip, komplo ve yalan” diyor Albay Köylü.
“İP/Karargah Evleri”nin tek tutuklu sanığı Cengiz Köylü’nün sorgusu bu biçimdeydi.
Güle güle Cengiz Köylü.
Hikmet Çiçek
ALINTIDIR
FETÖ’nün Balyoz ve Ergenekon kumpaslarında mahpus yatan Emekli Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, 18 Nisan 2021 günü koronavirüs niçiniyle hayatını kaybetti.
Cengiz Köylü, Hava Harp Akademisi Komutanlığı’nda bakılırsav yaptığı sırada “İP/ Karargâh Evleri’nin askeri sorumlusu olduğu” argümanıyla 2009 yılında gözaltına alınmış, daha sonrasında Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında tutuklu yargılanmış, 6 yıla yakın cezaevinde kalmıştı.
ALİ TATAR DA ŞÜPHELİLER ORTASINDAYDI
5 Aralık 2009 tarihinde Beşiktaş Adliyesinde Özel Yetkili savcılar tarafınca sorguya çağrılan hakkında yeniden tutuklama sonucu çıkarılınca intihar ederek ömrüne son veren Yarbay Ali Tatar da Karargâh Konutları tertibiyle ilişkili olmakla suçlanıyordu.
“İP/ KARARGAH EVLERİ” TERTİBİ NEDİR?
‘İP/Karargah Evleri’, Ergenekon kumpasında, davanın en kritik dokümanlarından birisi olarak gösterilen, FETÖ’nün kotardığı düzmece bir palavradır.
TSK’da nazaranvli kimi işçi ile Personel Partisi (Vatan Partisi) yöneticileri içinde yasa dışı bir siyasi yapılanma olduğu tezlerini içeren bir evrak MİT tarafınca Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti.
Bu evrakın İP Genel Merkezi’nde de bulunduğu argümanları üzerine “Ergenekon” soruşturması kapsamında partinin genel merkezinde yapılan aramada “oldukca gizli” dereceli MİT evrakı “ele geçirildiği” öne sürülmüştü.
DÜZMECE HABERLER
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların iddianamesine nazaran, Emekçi Partisi’nin düzenlediği kimi toplantılar, ‘karargâh evleri’ denilen yerlerde yapılıyordu. MİT raporuyla belgelendiği belirtilen bu görüşmelere birtakım muvazzaf subayların da katıldığı öne sürülüyordu. Karargah konutları ile ilgili birinci bilginin ise Ulusal İstihbarat Teşkilatı tarafınca 2007’de, Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen 330 sayfalık bir raporla iletildiği tez ediliyordu.
Ergenekon iddianamesinde sık sık atıflarda bulunulan ‘Karargah evleri’ ile ilgili birinci soruşturmayı periyodun Hava Kuvvetleri Komutanlığı İsimli Müşaviri Albay Ahmet Zeki Üoldukça yapacaktı. Ortalarında Emekçi Partisi Genel Lider Vekili Mehmet Bedir Gültekin’in de bulunduğu bireyler 2009’da Ankara’da gözaltına alındı. Şüpheliler savcılık sorgularının akabinde hür bırakıldı. Soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Ahmet Zeki Üoldukca sonrasındasında ‘Sahte çürük raporu’, ‘Balyoz’ ve ‘Hipnoz’ olarak bilinen kumpaslar kapsamında tutuklandı.
Kelamda MİT dokümanı firari eski savcı Zekeriya Öz tarafınca da Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmişti.
ÜÇOK TERTİBİ ANLATIYOR
Ahmet Zeki Üfazlaca, Albay Cengiz Köylü’nün tutuklanmasındaki gariplikleri şöyleki anlatıyor:
“Zekeriya Öz, Cengiz Köylü albayı gözaltına aldırdı. 9 Ocak 2009’da Mehmet Çelik’le bir arada Öz’ün yanına gittik. ‘Ne buldun da Köylü’yü tutuklattın’ dedik. Bize, ‘Ya bu adamı 1.5 yıldır takip ediyorum. Bir şey bulamadık. Çok bekledik, artık tutuklayalım dedik’ dedi. daha sonra Fikret Seçen’in yanına gittik. Mehmet Çelik, ‘Biz bu albayı aylardır izliyoruz. hiç bir şey bulamadık. Hatasız yere tutuklandı. Sen savcısın, ehil var. Köylü’yü sal’ dedi. Seçen, ‘Salarsam beni burada s… Lakin ona bir kıyak yapacağım, iddianameyi en kısa müddette yazacağım. aslına bakarsanız bir şeyi yok. Onu en kısa müddette birinci duruşmada salarlar’ dedi.”
Ama Cengiz Köylü 5.5 yıl mahpusta kaldı.
TSK içerisinde nazaranvli kimi asker şahıslarla Emekçi Partisi yöneticileri içinde yasa dışı bir yapılanma olduğu argümanlarına yönelik olarak 2008’de açılan soruşturmada ondan sonrasında takipsizlik sonucu verilecekti.
“SOMUT KANIT ELDE EDİLEMEDİ”
17 Aralık daha sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Kabahatleri Soruşturma Savcısı olarak atanan Mesut Erdinç Bayhan tarafınca verilen takipsizlik sonucunda, ortalarında Personel Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek, Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü, gazeteci Hikmet Çiçek, Mehmet Bedri Gültekin ve akademisyen Mehmet Bora Perinçek ile biroldukca subayın bulunduğu 91 kuşkulu hakkında verdiği takipsizlik sonucunda şu tabirleri kullandı;
“Ergenekon Terör örgüt üyesi oldukları ve bu örgüt çerçevesinde hareketlere iştirak ettiklerine, bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiklerine ayrıyeten devletin güvenliğine ait dokümanları temin etme ve sızdırdıklarına dair kamu davasının açılmasına gerektirecek mahiyette somut kanıt elde edilemediği anlaşılmıştır.”
“KARARGAH EVLERİ”NİN TEK TUTUKLU SANIĞIYDI
Albay Köylü 7 Ocak 2009 gününden beri tutukluydu.
“İP/Karargah Evleri” denilen “belgenin” tek tutuklu sanığıydı. Bu kelamda evrakta 44 kişinin ismi geçiyor lakin tek tutuklu Köylü’ydü.
Devrin MİT Müsteşarı Emre Taner imzalı ve 9 Mayıs 2008 tarihindeki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen yazı hem birinci birebir vakitte ikinci Ergenekon dava klasörlerinde bulunuyor. Müsteşar Taner bu yazısında “Karargah Evleri”ne ait savların bir “ikaz istihbaratı” ve “bilgi notu” niteliğinde olduğunu, “teyid edilmedi”ğini söylüyor. “Hamduyum-iddia”dır diyor. MİT’e bu biçimde “yüz binleri aşan haber ve duyum intikal ettiği”ni belirtiyor.
HAYATI KARARTAN OLAY
Emre Taner bu biçimde diyor lakin MİT’in 29 Mart 2007’de isimsiz imzasız bir ihbara dayanarak devrin Genelkurmay Lideri ve Başbakan’a gönderdiği “bilgi notu” yüzünden ihbarda ismi geçen askeri öğrenciler TSK’dan ihraç edildiler. Cengiz Köylü senelerca tutuklu kaldı.
İkinci Ergenekon davasının 8-9 Kasım 2010 günlerindeki 93 ve 94. duruşmalarında, tutuklandıktan 23 ay daha sonra Albay Köylü’nün sorgusu/savunması yapılabildi.
“Bir komplo ile, bir yalancının iftiralarıyla MİT’in hazırladığı bir bilgi notuyla ömrünüz sonucuyor” diye konuşuyor Köylü.
Müsteşar Taner’in “MİT’e bu biçimde yüz binlerce gelir” dediği açıklamasına, iddianamede hiç yer verilmemiş. Savcılar bu yazıyı görmezden gelmişler. Albay Köylü savunmasında buna dikkat çekiyor.
“Şimdi devrem var ya onlar senin telefonlarını da dinliyorlardır onlar ha dediği, C. Köylü’nün de yok lan sen de, yok ya devrem, onlar kim, dinlesin erdemsizler dediği…”
Cengiz Köylü’nün bir devre arkadaşıyla bu biçimde konuşması, iddianamede “dijital deliller” içinde yer alıyor!
Yalnızca bu mu?
Hava Harp Akademisi Harp Tarihi ve Strateji Ana Bilim Kısmı Lideri olan Albay Köylü’nün, İstanbul Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim bakılırsavlisi Mehmet Perinçek’le yalnızca 68 saniye süren telefon konuşması da “çapraz sorguda” uzun uzun soruluyor!
“Silahlı Kuvvetler’in düşmanı içeride. Son iki-üç yıldır CD çıkıyor, evrak çıkıyor vs. Bunların hepsi tertip, komplo ve yalan” diyor Albay Köylü.
“İP/Karargah Evleri”nin tek tutuklu sanığı Cengiz Köylü’nün sorgusu bu biçimdeydi.
Güle güle Cengiz Köylü.
Hikmet Çiçek
ALINTIDIR