Bahçelievler Mahallesi’ndeki boş toprakta görülen seramik modülleri üzerine Bilecik Arkeoloji Müzesi ve Bilecik Pir Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Kısmı’nın başlatmış olduğu hafriyat çalışmaları, Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Doç.Dr. Erkan Fidan’ın bilimsel danışmanlığı ve Bilecik Belediyesi’nin sponsorluğunda devam ediyor.
Batı Anadolu’daki birinci yerleşim yerlerinden olduğu ortaya çıkan arkeolojik hafriyat alanında, 2019 yılından beri yapılan çalışmalarda; 8 bin 500 yıl öncesinde hayatış 11 insanın iskeleti, 3 delikli müzik aleti ile siyez buğdayı, gernik buğdayı, ekmeklik ve makarnalık buğday, arpa, mercimek ile kara burçak üzere tohum kalıntıları bulundu.
‘YAŞLARINI, CİNSİYETLERİNİ ÖĞRENMEYİ AMAÇLIYORUZ’
Daha evvelki çalışmalarda, 8 bin 500 yıl evvel hayatış 10 yetişkin bireye ilişkin olduğu bedellendirilen insan iskeleti bulunan hafriyatta, evvelki gün 1 insan iskeleti daha bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Erkan Fidan, “9 bin yıl evvel buraya gelen ve yaklaşık 1000 yıl boyunca burada kalan insan topluluklarının birinci köylerini açığa çıkarttık. Buraya gelenler tarım yapmayı bilen beşerler ve hayvanları evcilleştirmişler. 1000 yıl boyunca bu verimli alanda kalmışlar. Beşerler burada yuvarlak ya da oval planlı meskenlerde hayatışlar lakin konutlarını daha hayli yatma ve ahenge yeri olarak kullanmışlar. Bütün günlük hayatları konutların ortalarındaki avlularda yani bahçelerinde geçmiş. Biz bütün arkeolojik buluntuları neredeyse yalnızca avlulardan buluyoruz hatta beşerler kendi ölülerini de bu avlulara gömüyorlar. Bahçelerine açtıkları çukurlara da insanları gömmüşler. Biz bu yıl 11 yetişkin bireye ilişkin gömü tespit ettik. Bu tespit ettiğimiz iskeletler Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde incelenmeye başlandı. Çok yakın bir vakit diliminde de bu insanların yaşları, cinsiyetleri, geçirdikleri hastalıkları hatta yedikleri yemeklere kadar bir epey şeyi öğrenmeyi amaçlıyoruz” dedi.
3 DELİKLİ ÜFLEMELİ MÜZİK ALETİ
Bu yılın en değerli buluntusunun, 3 delikli üflemeli müzik aleti olduğunu belirten Fidan, “Bu yaptığımız hafriyatlarda pişmiş topraktan dini fonksiyonu olduğunu düşündüğümüz süslemeli kutular, onun yanında insan biçimli muska, hayvan figürleri üzere dini nesneler de bulduk. Ayrıyeten avluda tespit ettiğimiz bir kafatası o devrin dini yaşantısı hakkında da bizlere bilgiler veriyor. Bu yılın en kıymetli buluntuları içinde ise kemikten bulduğumuz bir müzik aleti geliyor. 3 tane deliği olan bu müzik aletinin ses çıkartmaya yarayan ses notalarını değiştiren bir müzik aletinin modülü olduğunu düşünüyoruz. Bu kesime takılan aplike olan bir ağızlık yardımıyla de aletin kullanıldığını düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Onarım süreci ve araştırmalarımız tamamlandıktan daha sonra fazlaca kısa müddette bu özel eser Bilecik Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak” diye konuştu.
ARKEOPARK İÇİN ÇALIŞMA
Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan da hafriyat çalışmalarının bundan daha sonraki sürecinde bölgenin arkeoparka dönüştürülmesi için çalışmaların başlatılacağını söylemiş oldu.
Kaza çalışmalarının Bahçelievler Mahallesi’ndeki küçük çömlek kesiminden yola çıkılarak bu düzeye getirildiğini anlatan Bircan, “Buluntuların incelenmesi kararı başlatılan hafriyatlar sonucunda milattan evvel 7 bin yani yaklaşık 9 bin yıl öncesine ilişkin buluntularla karşılaştık. Buluntularımız kapsamında iskeletin yanı sıra o periyoda ilişkin olan alet edevat, kullanılan materyal malzemelerden oluşan yapıtlarımız şu an bakanlığımız bünyesinde TÜBİTAK tarafınca karbon14 testlerinin yapılarak bu manada mevcut yapıtlarımızın ortasına literatüre girmesi sağlanacak. Bölgemizde artık iki yıl içerisinde büyük hummalı bir çalışmanın içerisinde bulunan kazılarımızın sonuna da yaklaşmış bulunuyoruz. Batı Anadolu birinci yerleşim yeri olarak literatüre giren Bahçelievler Neolitik hafriyat çalışmalarımızın bundan daha sonraki süreçte de gerek bakanlığımızın gerek paydaş kurumlarımızın dayanağıyla arkeoparka dönüşmesi istikametinde çalışmalar başlatılacak” dedi.
Batı Anadolu’daki birinci yerleşim yerlerinden olduğu ortaya çıkan arkeolojik hafriyat alanında, 2019 yılından beri yapılan çalışmalarda; 8 bin 500 yıl öncesinde hayatış 11 insanın iskeleti, 3 delikli müzik aleti ile siyez buğdayı, gernik buğdayı, ekmeklik ve makarnalık buğday, arpa, mercimek ile kara burçak üzere tohum kalıntıları bulundu.
‘YAŞLARINI, CİNSİYETLERİNİ ÖĞRENMEYİ AMAÇLIYORUZ’
Daha evvelki çalışmalarda, 8 bin 500 yıl evvel hayatış 10 yetişkin bireye ilişkin olduğu bedellendirilen insan iskeleti bulunan hafriyatta, evvelki gün 1 insan iskeleti daha bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Erkan Fidan, “9 bin yıl evvel buraya gelen ve yaklaşık 1000 yıl boyunca burada kalan insan topluluklarının birinci köylerini açığa çıkarttık. Buraya gelenler tarım yapmayı bilen beşerler ve hayvanları evcilleştirmişler. 1000 yıl boyunca bu verimli alanda kalmışlar. Beşerler burada yuvarlak ya da oval planlı meskenlerde hayatışlar lakin konutlarını daha hayli yatma ve ahenge yeri olarak kullanmışlar. Bütün günlük hayatları konutların ortalarındaki avlularda yani bahçelerinde geçmiş. Biz bütün arkeolojik buluntuları neredeyse yalnızca avlulardan buluyoruz hatta beşerler kendi ölülerini de bu avlulara gömüyorlar. Bahçelerine açtıkları çukurlara da insanları gömmüşler. Biz bu yıl 11 yetişkin bireye ilişkin gömü tespit ettik. Bu tespit ettiğimiz iskeletler Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde incelenmeye başlandı. Çok yakın bir vakit diliminde de bu insanların yaşları, cinsiyetleri, geçirdikleri hastalıkları hatta yedikleri yemeklere kadar bir epey şeyi öğrenmeyi amaçlıyoruz” dedi.
3 DELİKLİ ÜFLEMELİ MÜZİK ALETİ
Bu yılın en değerli buluntusunun, 3 delikli üflemeli müzik aleti olduğunu belirten Fidan, “Bu yaptığımız hafriyatlarda pişmiş topraktan dini fonksiyonu olduğunu düşündüğümüz süslemeli kutular, onun yanında insan biçimli muska, hayvan figürleri üzere dini nesneler de bulduk. Ayrıyeten avluda tespit ettiğimiz bir kafatası o devrin dini yaşantısı hakkında da bizlere bilgiler veriyor. Bu yılın en kıymetli buluntuları içinde ise kemikten bulduğumuz bir müzik aleti geliyor. 3 tane deliği olan bu müzik aletinin ses çıkartmaya yarayan ses notalarını değiştiren bir müzik aletinin modülü olduğunu düşünüyoruz. Bu kesime takılan aplike olan bir ağızlık yardımıyla de aletin kullanıldığını düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Onarım süreci ve araştırmalarımız tamamlandıktan daha sonra fazlaca kısa müddette bu özel eser Bilecik Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak” diye konuştu.
ARKEOPARK İÇİN ÇALIŞMA
Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan da hafriyat çalışmalarının bundan daha sonraki sürecinde bölgenin arkeoparka dönüştürülmesi için çalışmaların başlatılacağını söylemiş oldu.
Kaza çalışmalarının Bahçelievler Mahallesi’ndeki küçük çömlek kesiminden yola çıkılarak bu düzeye getirildiğini anlatan Bircan, “Buluntuların incelenmesi kararı başlatılan hafriyatlar sonucunda milattan evvel 7 bin yani yaklaşık 9 bin yıl öncesine ilişkin buluntularla karşılaştık. Buluntularımız kapsamında iskeletin yanı sıra o periyoda ilişkin olan alet edevat, kullanılan materyal malzemelerden oluşan yapıtlarımız şu an bakanlığımız bünyesinde TÜBİTAK tarafınca karbon14 testlerinin yapılarak bu manada mevcut yapıtlarımızın ortasına literatüre girmesi sağlanacak. Bölgemizde artık iki yıl içerisinde büyük hummalı bir çalışmanın içerisinde bulunan kazılarımızın sonuna da yaklaşmış bulunuyoruz. Batı Anadolu birinci yerleşim yeri olarak literatüre giren Bahçelievler Neolitik hafriyat çalışmalarımızın bundan daha sonraki süreçte de gerek bakanlığımızın gerek paydaş kurumlarımızın dayanağıyla arkeoparka dönüşmesi istikametinde çalışmalar başlatılacak” dedi.