Mert
New member
Bir Bilinmeyen Numara, Kaç Kitap?
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bu akşam sizlere içimdeki bir duyguyu ve buna bağlı olarak gelişen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki de uzun zamandır kendime sormadığım bir soruyu, belki de ilk kez duyduğumda "ne alaka?" dediğim bir soruyu düşündüm: "Bilinmeyen numara, kaç kitap?"
Hikâyemi anlatmaya başlamadan önce, hepimizin hayatında bir "bilinmeyen numara" vardır değil mi? Ya da belki "bilinmeyen numaralar"... Kimi zaman korkutur, kimi zaman merak uyandırır, bazen de hayatımıza yeni bir yön verir. Ama, her zaman bir iz bırakır.
İşte bu hikâye de bir bilinmeyen numara üzerinden, birbirine zıt ama aslında bir o kadar birbirini tamamlayan iki karakterin arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
---
Bir Kitap Gibi Başlayan Bir Hayat: Elif ve Baran
Elif, kitapları seven, duygularıyla yaşayan bir kadındı. Her şeyin bir hikâye olduğunu düşünür, her olayın bir duygusal yanı olduğuna inanırdı. Şehirde yaşayan, mesleği gereği sıkça insanlarla iletişimde olan bir gazeteciydi. Günlük hayatı, gördüğü her yüzün ardında bir hikâye keşfetmekle geçiyordu. Onun için hayat, bir roman gibiydi; sayfaları çevirdikçe yeni karakterler, yeni olaylar ve yeni duygular ortaya çıkıyordu.
Baran ise tam tersiydi. Hayatını çözüm arayarak yaşayan, stratejik düşünen ve bir adım sonrasını hesaplayan bir adamdı. Her şeyin bir mantığı olmalıydı ve o mantıkla her sorun çözülmeliydi. Baran için ilişkiler bir hesap kitabıydı; duygular ise bir tür bilinçaltı yanılgı. "Neden" sorusu yerine "ne yapmalıyız?" sorusunu sorardı.
Bir gün, Elif iş yerinden çıkıp kahve almak üzere yürürken, telefonunun ekranında bilinmeyen bir numara belirdi. Tereddütle tuşa bastı. Arayan kişi, onun karşısında yıllardır tanıdığı bir adam gibi konuştu. Konuşma kısa ama etkileyiciydi. Birkaç dakika içinde Elif, o bilinmeyen numarayı kaydetti ve ardından her akşam birkaç satırla başlayan sohbetleri başladı.
O kişi Baran’dı.
---
İlk Sorular ve İlişkilerdeki Duygusal Çatışma
Elif ve Baran’ın sohbetleri ilk başta, birer kitap gibi başlamıştı. Birbirlerinin dünyalarını keşfetmeye çalışıyorlardı. Ancak, bir noktada sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Elif, ilişkideki duygusal bağları her geçen gün daha fazla hissetmeye çalışıyordu. Onun için her kelime, her an, bir anlam taşımalıydı. Ama Baran, çoğu zaman çözüm odaklı yaklaşarak soruları geçiştiriyordu. "Bunu sonraya bırak, ya da bu kadar büyütme, önemli değil" dediğinde Elif, içine bir acı hissetti.
Baran ise, Elif’in duygusal derinliğini anlamaya çalışırken, her sorusuna somut cevaplar vermeye çalışıyordu. O, çözümlerle büyüyen bir adamdı. Elif'in "Beni gerçekten tanıyorsun, değil mi?" diye sorduğunda, Baran cevap verirken soğuk ve mantıklıydı.
"Tabii, seni tanıyorum. Ancak ilişkilerde her şey hesaplanabilir."
Elif, bu cevaptan hoşlanmadı. "Hesaplanabilir mi? Ya duygular?" diye içinden geçirdi. Fakat, o an bir şey fark etti. Baran’ın çözüm odaklı yaklaşımı, aslında bir güven arayışının göstergesiydi. O, duygularla ilgilenmiyordu, çünkü duygular ona bir tehlike gibi geliyordu.
---
Bilinmeyen Numara ve Yavaşça Şekillenen Hikâye
Günler geçtikçe, Elif ve Baran arasındaki diyaloglar daha da derinleşti. Elif, Baran’a güvenmeye başlamıştı ama aynı zamanda ona duygularını anlatmakta zorlanıyordu. Baran ise, duyguları açıklamak yerine, her anı daha pratik bir şekilde analiz etmeye devam ediyordu.
Bir akşam Elif, Baran’a şöyle yazdı:
"Bilinmeyen numara, birer kitap gibidir. İlk başta bir çağrı gelir, bilinçaltımıza dokunan bir yankı gibi. Sonra her mesaj, her sohbet, bir sayfa daha ekler. Ve sonunda, bir hikâye çıkar ortaya. Ama bazen, bu hikâye seni bambaşka bir insan yapar. Ya sen, o kitabın sonunu değiştirmek istersen?"
Baran, hemen cevap verdi:
"Hikâyeleri sonlandırmak, bazen bir çözüm olabilir. Bazen de bir başlangıç."
Elif, Baran'ın bu cevabını düşündü. Gerçekten de, hayat bir çözüm müydü? Yoksa, bazen hissedilen duygulara, bir kenara koymadan, sadece teslim olmak mı gerekirdi?
Bir sonraki gün, Elif telefonu çaldığında, ekranında Baran’ın ismi yazıyordu. Ve bir an, o bilinmeyen numaranın geçmişteki anlamını düşündü. O an, bu numara, ne kadar tanıdık bir hal almıştı.
---
Ve Bir Bilinmeyen Numara, Sonsuza Kadar Tanıdık Olur mu?
Hikâyenin sonunu ararken, insan bazen çözümü aramaktan vazgeçer. Elif ve Baran birbirlerini tam olarak anlamasalar da, zıtlıklarının da onları çektiğini fark ettiler. Baran, hayatı daha pratik bir bakış açısıyla çözümlemeye çalışırken, Elif onun mantığını anlamaya başladı. Elif ise, Baran’a duyguların bazen çözümsüz olabileceğini, bazen hislerin de bir hesaplamadan daha fazla anlam taşıdığını göstermeyi başardı.
Birbirlerini keşfettikleri her an, ilişkilerinin yeni bir sayfası oluyordu. Her mesaj, her sohbet, bir kitap gibi oluyordu. Ve şimdi, Elif için bir soru vardı: Bilinmeyen numara, bir kitap olabiliyorsa, o kitap sonsuza kadar nasıl bir hikâyeye dönüşebilir?
Şimdi, siz değerli forumdaşlarıma sormak istiyorum: Bilinmeyen numara gerçekten bir kitap olabilir mi? Ya da, duygular ve mantık bir ilişkide nasıl dengeye oturur? Hayatınızda böyle bir "bilinmeyen numara" ile karşılaştınız mı? Yorumlarınızı bekliyorum.
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Bu akşam sizlere içimdeki bir duyguyu ve buna bağlı olarak gelişen bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki de uzun zamandır kendime sormadığım bir soruyu, belki de ilk kez duyduğumda "ne alaka?" dediğim bir soruyu düşündüm: "Bilinmeyen numara, kaç kitap?"
Hikâyemi anlatmaya başlamadan önce, hepimizin hayatında bir "bilinmeyen numara" vardır değil mi? Ya da belki "bilinmeyen numaralar"... Kimi zaman korkutur, kimi zaman merak uyandırır, bazen de hayatımıza yeni bir yön verir. Ama, her zaman bir iz bırakır.
İşte bu hikâye de bir bilinmeyen numara üzerinden, birbirine zıt ama aslında bir o kadar birbirini tamamlayan iki karakterin arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
---
Bir Kitap Gibi Başlayan Bir Hayat: Elif ve Baran
Elif, kitapları seven, duygularıyla yaşayan bir kadındı. Her şeyin bir hikâye olduğunu düşünür, her olayın bir duygusal yanı olduğuna inanırdı. Şehirde yaşayan, mesleği gereği sıkça insanlarla iletişimde olan bir gazeteciydi. Günlük hayatı, gördüğü her yüzün ardında bir hikâye keşfetmekle geçiyordu. Onun için hayat, bir roman gibiydi; sayfaları çevirdikçe yeni karakterler, yeni olaylar ve yeni duygular ortaya çıkıyordu.
Baran ise tam tersiydi. Hayatını çözüm arayarak yaşayan, stratejik düşünen ve bir adım sonrasını hesaplayan bir adamdı. Her şeyin bir mantığı olmalıydı ve o mantıkla her sorun çözülmeliydi. Baran için ilişkiler bir hesap kitabıydı; duygular ise bir tür bilinçaltı yanılgı. "Neden" sorusu yerine "ne yapmalıyız?" sorusunu sorardı.
Bir gün, Elif iş yerinden çıkıp kahve almak üzere yürürken, telefonunun ekranında bilinmeyen bir numara belirdi. Tereddütle tuşa bastı. Arayan kişi, onun karşısında yıllardır tanıdığı bir adam gibi konuştu. Konuşma kısa ama etkileyiciydi. Birkaç dakika içinde Elif, o bilinmeyen numarayı kaydetti ve ardından her akşam birkaç satırla başlayan sohbetleri başladı.
O kişi Baran’dı.
---
İlk Sorular ve İlişkilerdeki Duygusal Çatışma
Elif ve Baran’ın sohbetleri ilk başta, birer kitap gibi başlamıştı. Birbirlerinin dünyalarını keşfetmeye çalışıyorlardı. Ancak, bir noktada sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Elif, ilişkideki duygusal bağları her geçen gün daha fazla hissetmeye çalışıyordu. Onun için her kelime, her an, bir anlam taşımalıydı. Ama Baran, çoğu zaman çözüm odaklı yaklaşarak soruları geçiştiriyordu. "Bunu sonraya bırak, ya da bu kadar büyütme, önemli değil" dediğinde Elif, içine bir acı hissetti.
Baran ise, Elif’in duygusal derinliğini anlamaya çalışırken, her sorusuna somut cevaplar vermeye çalışıyordu. O, çözümlerle büyüyen bir adamdı. Elif'in "Beni gerçekten tanıyorsun, değil mi?" diye sorduğunda, Baran cevap verirken soğuk ve mantıklıydı.
"Tabii, seni tanıyorum. Ancak ilişkilerde her şey hesaplanabilir."
Elif, bu cevaptan hoşlanmadı. "Hesaplanabilir mi? Ya duygular?" diye içinden geçirdi. Fakat, o an bir şey fark etti. Baran’ın çözüm odaklı yaklaşımı, aslında bir güven arayışının göstergesiydi. O, duygularla ilgilenmiyordu, çünkü duygular ona bir tehlike gibi geliyordu.
---
Bilinmeyen Numara ve Yavaşça Şekillenen Hikâye
Günler geçtikçe, Elif ve Baran arasındaki diyaloglar daha da derinleşti. Elif, Baran’a güvenmeye başlamıştı ama aynı zamanda ona duygularını anlatmakta zorlanıyordu. Baran ise, duyguları açıklamak yerine, her anı daha pratik bir şekilde analiz etmeye devam ediyordu.
Bir akşam Elif, Baran’a şöyle yazdı:
"Bilinmeyen numara, birer kitap gibidir. İlk başta bir çağrı gelir, bilinçaltımıza dokunan bir yankı gibi. Sonra her mesaj, her sohbet, bir sayfa daha ekler. Ve sonunda, bir hikâye çıkar ortaya. Ama bazen, bu hikâye seni bambaşka bir insan yapar. Ya sen, o kitabın sonunu değiştirmek istersen?"
Baran, hemen cevap verdi:
"Hikâyeleri sonlandırmak, bazen bir çözüm olabilir. Bazen de bir başlangıç."
Elif, Baran'ın bu cevabını düşündü. Gerçekten de, hayat bir çözüm müydü? Yoksa, bazen hissedilen duygulara, bir kenara koymadan, sadece teslim olmak mı gerekirdi?
Bir sonraki gün, Elif telefonu çaldığında, ekranında Baran’ın ismi yazıyordu. Ve bir an, o bilinmeyen numaranın geçmişteki anlamını düşündü. O an, bu numara, ne kadar tanıdık bir hal almıştı.
---
Ve Bir Bilinmeyen Numara, Sonsuza Kadar Tanıdık Olur mu?
Hikâyenin sonunu ararken, insan bazen çözümü aramaktan vazgeçer. Elif ve Baran birbirlerini tam olarak anlamasalar da, zıtlıklarının da onları çektiğini fark ettiler. Baran, hayatı daha pratik bir bakış açısıyla çözümlemeye çalışırken, Elif onun mantığını anlamaya başladı. Elif ise, Baran’a duyguların bazen çözümsüz olabileceğini, bazen hislerin de bir hesaplamadan daha fazla anlam taşıdığını göstermeyi başardı.
Birbirlerini keşfettikleri her an, ilişkilerinin yeni bir sayfası oluyordu. Her mesaj, her sohbet, bir kitap gibi oluyordu. Ve şimdi, Elif için bir soru vardı: Bilinmeyen numara, bir kitap olabiliyorsa, o kitap sonsuza kadar nasıl bir hikâyeye dönüşebilir?
Şimdi, siz değerli forumdaşlarıma sormak istiyorum: Bilinmeyen numara gerçekten bir kitap olabilir mi? Ya da, duygular ve mantık bir ilişkide nasıl dengeye oturur? Hayatınızda böyle bir "bilinmeyen numara" ile karşılaştınız mı? Yorumlarınızı bekliyorum.