'Çaresizlik sendromuna kapılmayın'

ahmetbeyler

Active member

Toplumsal cinsiyet çalışmalarında ‘cam tavan’ ve ‘cam duvar’ terimlerinin kadınların iş yerlerindeki hiyerarşi içerisinde istenilen konuma gelememelerine yönelik sorunları ifade ettiğini belirten Gül, “Genellikle yönetim ve denetim pozisyonlarında yer alanların ezici çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. Dünya genelinde durum bu. Erkek çalışanlar daha kolay terfi ediyor ve daha yüksek ücretler alabiliyorlar. Bu durumda da kadın istihdamında orta ve alt kademelerde bir yığılma söz konusu oluyor. Bu durumun aşılmasında çözüm kadınların tavır değişikliğinde düğümleniyor. Kendimizi iyi yetiştirmemiz lazım, hangi meslek alanında olursa olsun, çaresizlik sendromuna kapılmadan, terfi ettirileyim diye beklenmemeli, proaktif bir tavır alınmalı.” dedi.

Kız öğrenci oranı az

Özellikle toplumda mühendislik dallarının ‘erkek’ işi olarak algılanmasıyla ilgili olarak konuşan Prof. Dr. Gül, “Mühendislik alanı genel olarak ‘erkek’ işi görüldüğü için belki de, kadın öğrenci sayılarımız istenilen düzeyde değil, İTÜ genelinde lisans seviyesinde kadın öğrenci sayımız yüzde 32 gibi bir oranda. Tekstil ve Mimarlık’ta ise durum tam tersi, bu iki fakültede yüzde 69 ve yüzde 63 gibi oranlarda daha fazla kadın öğrencimiz var. Öğretim üyelerimiz söz konusu olduğunda da bu fakültelerde kadın hocalarımızın sayısı erkeklerden fazla. Mühendislik alanlarında meslek sahibi kadınların sorunları, genel kadın iş gücü istihdamında karşılaşılan sorunlardan farklı değil. Yönetici pozisyonlarında daha çok erkek olması, kadın gücünün ortaya çıkmasına engel olabiliyor. Bununla paralel olarak daha genel rutin işlerde çalıştırılıp, cinsiyete dayalı ücret farklılaşmalarıyla yüzleşiyorlar. Ayrıca iş hayatı ve ev hayatı dengesini kurmakta, ne yazık ki ataerkil bakış açısından kaynaklı olarak ‘ev ve bakım işleri kadının işidir’, gibi roller biçilmesi sebebiyle de kadın, iş ve ev hayatı arasındaki dengeyi kurmakta zorluk yaşayabiliyor.” diye konuştu.

‘Yapılacak çok iş var’

Prof. Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadeleye yönelik birçok uluslararası anlaşmanın imzacısı olması ve 2000’li yıllarda yapılan olumlu düzenleme ve çeşitli mekanizmalarla iyileşmeye yönelik çabalar umut verici. Tüm bunlara karşın farkındalığın toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmasında yeterli düzeye geldiğimizi söyleyemeyiz. Aslına bakarsanız bu sorunlar batı toplumları da dahil olmak üzere tüm dünyada değişik oranlarda yaşanmakta. Henüz bu sorunlarla mücadele noktasında yapılacak daha çok iş olduğunu rakamlara bakarak da söyleyebiliriz.”

Görünür liderler

Prof. Dr. Gül, “Kadın liderlerin daha fazla ve görünür olması gerektiğini düşünüyorum. Kadın istihdamının, ekonomik ve siyasi hayatta kadın varlığının desteklenmesi gerekiyor, meseleyi bir bütün olarak ele almak lazım. Daha çok lider, toplumsal hayatta, sosyo-ekonomik ve siyasi hayatta daha çok başarılı, görünür, rol model olabilecek kadına ihtiyacımız var. Başarılı ve rol model olabilecek kadınların görünür olması, başarı hikayelerini anlatmaları oldukça önemli. Genç kızlarımıza her alanda başarılı olabileceklerini nasihat etmek yerine, başarılı olmuş kişileri tanımaları ve onlardan bu hikayeleri dinlemeleri daha kalıcı etki bırakıyor.”
 
Üst