Hem Muhteşem Lig tıpkı vakitte Türkiye Kupası şampiyonu olarak dönemi kapayan Beşiktaş‘ta lider Ahmet Işık Çebi gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Çebi’nin harcama limiti için söylemiş olduği kelamlar gündeme damga vurdu.
Ahmet Parıltı Çebi’nin açıklamalarından satır başları:
“SÖZÜMDEN GERİ DÖNMEDİM”
“Bu şampiyonlukların, Türk futboluna da bir şeyler kazandırdığını düşünüyorum. İnanırsanız, tertemiz biçimde bu kupaları kazanmak da mümkün. Paranın her şey olmadığını, araç olduğunu fakat kâfi olmadığını gösterdik. Biz hak ettik, aldık. Başkanın değerli vasıflarından biri, temsil ettiği toplulukların motivasyonunu ayakta tutmaktır. Ben inanarak bunu yapanlardanım. Bu inancı bana veren sıcak bir yuva, dik duran bir hoca ve ona hürmet duyan hocaları vardı. Bu tablo bir ortaya gelince, ‘Biz şampiyon olacağız’ çarçabuk söyleyebiliyor. Bunu gördüğüm andan itibaren bu sözümden geri dönmedim.
“AVRUPA’DA KUPA KALDIRMAK İSTİYORUZ”
Bizim borcumuz var. Herkes biraz şaşırıyor, küsüyor. Gelen para, gidiyor esasen. Limitler çerçevesinde en uygununu yapmak zorundayız. Ülke puanına katkı vermek zorundayız, bu biçimde bir misyon edindik. Bu sene tabiri caizse torpile gereksinimimiz var. Bizi biraz kayırsınlar. Biz dışarıda Türkiye’yi temsil edeceğiz, yavaşça torpile muhtaçlığımız var, limitlerimizde müsamahaya gereksinim var. Orta ve yeterli karar transferlerle Avrupa’da başarılı olmak istiyoruz. Mümkün olursa da kupa kaldırmak istiyoruz. Evvel bir başınıza koyacaksınız. bir daha çift kupa almak, şampiyon olmak istiyoruz. Biz bu dilek ve istekle yola çıkıyoruz. Avrupa’da kupa istiyoruz.
“TORPİLE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Şampiyonlar Ligi için transfer formülüyle, ben kulübü aldığım çıkmaza geri gdolayırüm. En yanlışsız olanı yapmaya çalışacağım. Rüştümüzü ispat ettik, biraz liderlerine güvensinler. Uçuk kaçık transferler yapmayacağım. Bu sene tabiri caizse sicil ve limitlerde torpile gereksinimimiz var. Bizi biraz kayırsınlar. Biz dışarıda Türkiye’yi temsil edeceğiz, yavaşça torpile muhtaçlığımız var, limitlerimizde müsamahaya muhtaçlık var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da, her insanın bize söylemiş olduği, ülke puanına gereksinimimizin olduğu. Limitimiz 200’se 300, 300’se 450 istiyoruz. Torpil istiyoruz, açık açık söylüyoruz.
“SERGEN HOCAYLA DEVAM EDERİZ”
Sergen Hoca’nın dik duruşu var, geriye dönmez, vazgeçmez. Hamasetli ve zeki. Lideri olarak benim söyleyebileceklerim bunlar. Muvaffakiyetin haricinde da uygun bir karakter. Hocamızdan hiç bir vakit vazgeçmedim. O kadar üst üste geldi ki.. Daima bir maç, hafta ortası maç. Hocanın başını karıştırmayalım, yormayalım diye diye son 8-10 haftada konuşacak hali yoktu. Süreç ortasında biz birbirimizden emin olduğumuz için konuşmadık. 8-10-12 hafta evvel konuşacak halimiz yoktu. O süreçte hocanın başını karıştırarak konuşmamız gerektiğini o da biz de düşünmedik. aslına bakarsanız konuşacağız ve birlikte yola devam edeceğiz. Benim gönlümde, zihminde bir değişiklik yok. Konuşacağız. Hocamız 1 hafta 10 gün dinlenmek istiyorum dedi, gelecek, bugün yarın kendisiyle konuşmayı ümit ediyorum. Sorun yaşayacağımızı hiç sanmıyorum.
“GELEN AĞAM, GİDEN PAŞAM”
Rosier ve Ghezzal’ın kalmasını istiyoruz lakin Rachid’in son dakikada gelen, Rosier’in de ona yakın olduğunu hatırlarsanız, tekrar Rachid tekrar Rosier çıkabilir mi? Çıkabilir. Biz onları sevdik, olursa onlar olur, şayet olmazsa diğeri. Burası koskoca Beşiktaş topluluğu, Ahmet Işık Çebi de gidebilir. Gökhan Gönül bende oynuyordu Fenerbahçe’ye gitti, kimse ona bir şey demiyor da Aboubakar’ı mı gündeme alıyorsunuz? Aboubakar da öteki kadroda oynayabilir. Sakattı, oynayamaz, şu bu dendi, en son Sivas maçında sakat haliyle çıkıp oynamak istedi, ‘Bitmişken bana talih verdiniz’ dedi. Hiç kimsenin Beşiktaş’tan büyük olmadığını söylemek isterim. Sportmen profesyonelce işini yapıyor, ben de başkanlığımı yapıyorum, kimseye tutkulu falan değilim. Gelen ağam, giden paşam. Her uygun oynadım deyip artırım ver diyenle burayı yönetemeyiz.”
Ahmet Parıltı Çebi’nin açıklamalarından satır başları:
“SÖZÜMDEN GERİ DÖNMEDİM”
“Bu şampiyonlukların, Türk futboluna da bir şeyler kazandırdığını düşünüyorum. İnanırsanız, tertemiz biçimde bu kupaları kazanmak da mümkün. Paranın her şey olmadığını, araç olduğunu fakat kâfi olmadığını gösterdik. Biz hak ettik, aldık. Başkanın değerli vasıflarından biri, temsil ettiği toplulukların motivasyonunu ayakta tutmaktır. Ben inanarak bunu yapanlardanım. Bu inancı bana veren sıcak bir yuva, dik duran bir hoca ve ona hürmet duyan hocaları vardı. Bu tablo bir ortaya gelince, ‘Biz şampiyon olacağız’ çarçabuk söyleyebiliyor. Bunu gördüğüm andan itibaren bu sözümden geri dönmedim.
“AVRUPA’DA KUPA KALDIRMAK İSTİYORUZ”
Bizim borcumuz var. Herkes biraz şaşırıyor, küsüyor. Gelen para, gidiyor esasen. Limitler çerçevesinde en uygununu yapmak zorundayız. Ülke puanına katkı vermek zorundayız, bu biçimde bir misyon edindik. Bu sene tabiri caizse torpile gereksinimimiz var. Bizi biraz kayırsınlar. Biz dışarıda Türkiye’yi temsil edeceğiz, yavaşça torpile muhtaçlığımız var, limitlerimizde müsamahaya gereksinim var. Orta ve yeterli karar transferlerle Avrupa’da başarılı olmak istiyoruz. Mümkün olursa da kupa kaldırmak istiyoruz. Evvel bir başınıza koyacaksınız. bir daha çift kupa almak, şampiyon olmak istiyoruz. Biz bu dilek ve istekle yola çıkıyoruz. Avrupa’da kupa istiyoruz.
“TORPİLE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Şampiyonlar Ligi için transfer formülüyle, ben kulübü aldığım çıkmaza geri gdolayırüm. En yanlışsız olanı yapmaya çalışacağım. Rüştümüzü ispat ettik, biraz liderlerine güvensinler. Uçuk kaçık transferler yapmayacağım. Bu sene tabiri caizse sicil ve limitlerde torpile gereksinimimiz var. Bizi biraz kayırsınlar. Biz dışarıda Türkiye’yi temsil edeceğiz, yavaşça torpile muhtaçlığımız var, limitlerimizde müsamahaya muhtaçlık var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da, her insanın bize söylemiş olduği, ülke puanına gereksinimimizin olduğu. Limitimiz 200’se 300, 300’se 450 istiyoruz. Torpil istiyoruz, açık açık söylüyoruz.
“SERGEN HOCAYLA DEVAM EDERİZ”
Sergen Hoca’nın dik duruşu var, geriye dönmez, vazgeçmez. Hamasetli ve zeki. Lideri olarak benim söyleyebileceklerim bunlar. Muvaffakiyetin haricinde da uygun bir karakter. Hocamızdan hiç bir vakit vazgeçmedim. O kadar üst üste geldi ki.. Daima bir maç, hafta ortası maç. Hocanın başını karıştırmayalım, yormayalım diye diye son 8-10 haftada konuşacak hali yoktu. Süreç ortasında biz birbirimizden emin olduğumuz için konuşmadık. 8-10-12 hafta evvel konuşacak halimiz yoktu. O süreçte hocanın başını karıştırarak konuşmamız gerektiğini o da biz de düşünmedik. aslına bakarsanız konuşacağız ve birlikte yola devam edeceğiz. Benim gönlümde, zihminde bir değişiklik yok. Konuşacağız. Hocamız 1 hafta 10 gün dinlenmek istiyorum dedi, gelecek, bugün yarın kendisiyle konuşmayı ümit ediyorum. Sorun yaşayacağımızı hiç sanmıyorum.
“GELEN AĞAM, GİDEN PAŞAM”
Rosier ve Ghezzal’ın kalmasını istiyoruz lakin Rachid’in son dakikada gelen, Rosier’in de ona yakın olduğunu hatırlarsanız, tekrar Rachid tekrar Rosier çıkabilir mi? Çıkabilir. Biz onları sevdik, olursa onlar olur, şayet olmazsa diğeri. Burası koskoca Beşiktaş topluluğu, Ahmet Işık Çebi de gidebilir. Gökhan Gönül bende oynuyordu Fenerbahçe’ye gitti, kimse ona bir şey demiyor da Aboubakar’ı mı gündeme alıyorsunuz? Aboubakar da öteki kadroda oynayabilir. Sakattı, oynayamaz, şu bu dendi, en son Sivas maçında sakat haliyle çıkıp oynamak istedi, ‘Bitmişken bana talih verdiniz’ dedi. Hiç kimsenin Beşiktaş’tan büyük olmadığını söylemek isterim. Sportmen profesyonelce işini yapıyor, ben de başkanlığımı yapıyorum, kimseye tutkulu falan değilim. Gelen ağam, giden paşam. Her uygun oynadım deyip artırım ver diyenle burayı yönetemeyiz.”