Sabancı Holding, “Yeni Kuşağın Sabancı’sı” vizyonu doğrultusunda, gençlere ve geleceğe yatırım yaparken, kültür ve sanatın da en büyük destekçileri içinde yer almaya devam ediyor. Bu kapsamda Sabancı Holding katkılarıyla gerçekleştirilen, “Dün, Bugün, İstanbul” Standı, 3 Eylül 2021 Cuma günü Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyaretçilerine kapılarını açıyor.
Sabancı Üniversitesi öğretim bakılırsavlisi ve sanatçı Murat Germen’in davetiyle buluşan, yolu Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İrtibat Tasarımı programından geçmiş 22 sanatkarın bir ortaya geldiği stant, İstanbul’un dünü ve bugününü ortaya koyarken, geleceğini de düşünmemizi sağlıyor. Standın açılışı, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve Murat Germen’in iştirakiyle gerçekleştirildi.
“Gençlerin başrolde olduğu sanatın dönüştürücü ve uygunlaştırıcı gücüne inanıyoruz”
Açılışta konuşan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Geçtiğimiz yıl, pandemiyi dünyada ve ülkemizde epeyce sert bir biçimde yaşarken, bugüne kadar yaptığımız yatırımlar yardımıyla işlerimizi muvaffakiyetle yönettik, yarınlara odaklanma fırsatı yakaladık” dedi. “Bu kapsamda sürdürülebilirliği de ana odağımıza alarak Topluluk vaadimizi ‘Sürdürülebilir bir hayat için, öncü teşebbüslerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz’ olarak yeniledik” diyen Alper, “100 yıla yaklaşan geçmişiyle, her daim Hacı Ömer Sabancı’nın ‘Bu topraklardan kazandıklarımızı bu toprağın insanları ile paylaşmalıyız’ prensibiyle hareket eden topluluğumuz, yalnızca iktisadi manada değil, kültür, sanat, eğitim üzere toplumsal kalkınmanın omurgası olarak nitelendireceğimiz alanlarda da öncü ve örnek olmayı sürdürüyor” diye vurguladı. Cenk Alper kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“İnsanlık ismine epey güç vakit içinderdan geçmemize karşın Sabancı Topluluğu olarak her vakit, sanatın dönüştürücü ve güzelleştirici gücüne inandık ve işte tam da bu yüzden sanat dedik… Gençlerin başrolde olduğu bir sanat. Yaratıcı bakış açılarının toplumda farkındalık yaratacağını, bir ışık yakacağını, bir umut vereceğini düşündük. ‘Dün, Bugün, İstanbul’ standı, bu inancımızın bir kararı. Sanatın ve sanatkarın, yaşadığımız toplumsal ve çevresel problemlere yönelik farkındalığı artırmak, sürdürülebilir tahliller üretmek açısından da fazlaca kıymetli bir rol üstlendiğini düşünüyoruz” dedi.
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise konuşmasında: “2010 yılında müzemizde açtığımız ‘Bizantion’dan Istanbul’a. Bir Başşehrin 8000 Yılı’ isimli tarihi standımızda İstanbul’un tüm tarihi boyunca ve de hâlâ sahip olduğu renkli kalabalığını, bu devingen kitlenin getirdiği enerjiyi, her türlü yeniliğe ayak uydurma hünerini; binlerce yıllık geçmişe karşın yansıttığı gençliği, her yeniliği içine sindirme yeteneğini de anlatmaya çalışmıştık. Ortadan 11 yıl geçti. Yalnız dünyada değil, ülkemizde ve olağan olarak İstanbul’da bir hayli şey değişti. Birbiri gerisine yükselen dev binalar, kıtaları aşan yol ağları, denizin altından geçen tüneller, İstanbul’u komşu kentlerle birleştirircesine genişleyen hudutlara ve bir hayli Avrupa ülkesi nüfusunu aşan bir kitleye konut sahibi kılıyor. Bizler İstanbul’daki gelişme ve genişlemeleri, kurulan yeni beldeleri izlemekte zorlanıyoruz. Tarih boyunca dünyaya açık penceresiyle her türlü göç ve kalabalığı içine alıp sindiren İstanbul’un da bu birdenbire gelen, kültürüne yabancı milyonluk göç karşısında zorlandığını görüyoruz.
Dün, Bugün, İstanbul standında İstanbul’a bu defa tarihin ve arkeolojinin değil, genç sanatkarların çağdaş gözüyle bakacağız… Stantta; mimar, öğretim üyesi, İstanbul’un değişimini yakından izleyen ve fotoğraflarında bunu yansıtan sanatçı Murat Germen’in davetiyle bir ortaya gelen ve yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen 22 genç sanatkarın bu standa özel ürettiği birbirinden bağımsız yapıtlarını goreceğiz. İstanbul’un sanatkarlara verdiği ilhamı ve beraberinde onlara yüklediği bellek inşa etmek misyonunu hissedeceğiz. “Dün, Bugün, İstanbul” standında gençlerin gücünün hepimize yeterli geleceğine inanıyorum” dedi.
“Kadim lakin yorgun bir kent için neler yapabiliriz?”
Sabancı Üniversitesi öğretim nazaranvlisi ve sanatçı Murat Germen ise, “Yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen bu 22 sanatkara yaptığımız davet öncesi niyetimiz, Sabancı Üniversitesi’nin ‘beraber yaratmak ve geliştirmek’ düsturunu takiben, kadim fakat yorgun İstanbul için neler yapabiliriz, onu keşfedebilmekti” dedi. Global salgın niçiniyle fizikî buluşmalar olmasa da sanatkarların çevrimiçi platformlarda bir ortaya geldiklerinden bahseden Germen, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Çoğulcu ve sorgulayıcı bir yaklaşım ile bugünlere geldik. Dün, Bugün, İstanbul isimli stantta de bu yaklaşımın izini görüyoruz. Sanatkarların kendi iradelerinin eseri olan işler birbirine benzemiyor; fakat konuşuyor ve birbirlerini tamamlıyorlar: İstanbul’u önemsiyor, ‘acil yardım davetine nasıl karşılık verebiliriz, bu kente biricikliğini nasıl tekrar kazandırabiliriz?’ sorularına yanıt arıyorlar.”
Erişilebilir bir stant, erişilebilir bir İstanbul!
Dün, Bugün, İstanbul Standı; Ahu Akgün, Aslı Narin, Begüm Yamanlar, Beril Ece Güler, Burak Dikilitaş, Canan Erbil, Cemre Yeşil Gönenli, Deniz Ezgi Sürek, Didem Erbaş, Ege Kaynar, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Korhan Karahalbukil, Yerde Adalet Derneği, Neslihan Koyuncu Bali, Nora Bryne, Onur İhtimam, Örsan Karakuş, Serkan Taycan, Sıla Ünlü İntepe, Sinan Tuncay ve Zeynep Kaynar’ın yapıtlarından oluşuyor. Sanatkarların, İstanbul’un dünü ve bugününü düşündükleri, kente dair bir durum tespiti yaptıkları stant, ziyaretçilerin İstanbul’un geleceğini de düşünmesine niye oluyor.
Yere özel hazırlanan eserler, etraf, hayvan popülasyonu, kentsel dönüşüm, toplumsal ömür, tarihi yerler, su kaynakları, ulaşım ve ütopya / distopya kavramlarının da ortalarında bulunduğu temalar ışığında, kent dinamiklerine dair yorumlar içeriyor. Stant seçkisini yağlıboya fotoğraf, çizim, enstalasyon, fotoğraf, görüntü, serigrafik baskının geniş bir mecra yelpazesi oluşturuyor.
Koronavirüs (COVID-19) salgını kaynaklı aksaklıklara, tam ve kısmi kapanmaların yarattığı imkânsızlıklara karşın, kentin fazlaca çeşitli merkezlerini mevzu eden işlerin üretim sürecine, İstanbul’un biroldukca farklı kurumunun yanı sıra bu kentte yaşayanlar da katkıda bulunmuş.
Bu yıl Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’na seçilen teşebbüslerden Erişilebilir Her Şey’in, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’yle ortak çalışması ve Sabancı Vakfı dayanağıyla “Dün, Bugün, İstanbul” standı, görme ve işitme engelli ziyaretçiler için erişilebilir bir içerikle hazırlandı. Erişilebilirlik çalışmaları kapsamında Erişilebilir Her Şey uzmanları sağır bireyler için tüm bilgi panolarını işaret lisanına çevirirken kör bireyler içinse görüntü yapıtları, yerleştirmeleri ve görselleri betimleyerek ses kaydına aldılar ve QR kodlara yükleyerek sergiyi erişilebilir kıldılar. hem de, standın yapıldığı alanın girişinden çıkışına kadar tüm yerin sesli tanımını yaparak hazırladıkları QR kodlarla stant alanını da erişilebilir hale getirdiler.
“Dün, Bugün, İstanbul”, 3 Eylül–28 Kasım tarihleri içinde Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenecek.
Sabancı Üniversitesi öğretim bakılırsavlisi ve sanatçı Murat Germen’in davetiyle buluşan, yolu Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İrtibat Tasarımı programından geçmiş 22 sanatkarın bir ortaya geldiği stant, İstanbul’un dünü ve bugününü ortaya koyarken, geleceğini de düşünmemizi sağlıyor. Standın açılışı, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve Murat Germen’in iştirakiyle gerçekleştirildi.
“Gençlerin başrolde olduğu sanatın dönüştürücü ve uygunlaştırıcı gücüne inanıyoruz”
Açılışta konuşan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Geçtiğimiz yıl, pandemiyi dünyada ve ülkemizde epeyce sert bir biçimde yaşarken, bugüne kadar yaptığımız yatırımlar yardımıyla işlerimizi muvaffakiyetle yönettik, yarınlara odaklanma fırsatı yakaladık” dedi. “Bu kapsamda sürdürülebilirliği de ana odağımıza alarak Topluluk vaadimizi ‘Sürdürülebilir bir hayat için, öncü teşebbüslerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz’ olarak yeniledik” diyen Alper, “100 yıla yaklaşan geçmişiyle, her daim Hacı Ömer Sabancı’nın ‘Bu topraklardan kazandıklarımızı bu toprağın insanları ile paylaşmalıyız’ prensibiyle hareket eden topluluğumuz, yalnızca iktisadi manada değil, kültür, sanat, eğitim üzere toplumsal kalkınmanın omurgası olarak nitelendireceğimiz alanlarda da öncü ve örnek olmayı sürdürüyor” diye vurguladı. Cenk Alper kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“İnsanlık ismine epey güç vakit içinderdan geçmemize karşın Sabancı Topluluğu olarak her vakit, sanatın dönüştürücü ve güzelleştirici gücüne inandık ve işte tam da bu yüzden sanat dedik… Gençlerin başrolde olduğu bir sanat. Yaratıcı bakış açılarının toplumda farkındalık yaratacağını, bir ışık yakacağını, bir umut vereceğini düşündük. ‘Dün, Bugün, İstanbul’ standı, bu inancımızın bir kararı. Sanatın ve sanatkarın, yaşadığımız toplumsal ve çevresel problemlere yönelik farkındalığı artırmak, sürdürülebilir tahliller üretmek açısından da fazlaca kıymetli bir rol üstlendiğini düşünüyoruz” dedi.
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise konuşmasında: “2010 yılında müzemizde açtığımız ‘Bizantion’dan Istanbul’a. Bir Başşehrin 8000 Yılı’ isimli tarihi standımızda İstanbul’un tüm tarihi boyunca ve de hâlâ sahip olduğu renkli kalabalığını, bu devingen kitlenin getirdiği enerjiyi, her türlü yeniliğe ayak uydurma hünerini; binlerce yıllık geçmişe karşın yansıttığı gençliği, her yeniliği içine sindirme yeteneğini de anlatmaya çalışmıştık. Ortadan 11 yıl geçti. Yalnız dünyada değil, ülkemizde ve olağan olarak İstanbul’da bir hayli şey değişti. Birbiri gerisine yükselen dev binalar, kıtaları aşan yol ağları, denizin altından geçen tüneller, İstanbul’u komşu kentlerle birleştirircesine genişleyen hudutlara ve bir hayli Avrupa ülkesi nüfusunu aşan bir kitleye konut sahibi kılıyor. Bizler İstanbul’daki gelişme ve genişlemeleri, kurulan yeni beldeleri izlemekte zorlanıyoruz. Tarih boyunca dünyaya açık penceresiyle her türlü göç ve kalabalığı içine alıp sindiren İstanbul’un da bu birdenbire gelen, kültürüne yabancı milyonluk göç karşısında zorlandığını görüyoruz.
Dün, Bugün, İstanbul standında İstanbul’a bu defa tarihin ve arkeolojinin değil, genç sanatkarların çağdaş gözüyle bakacağız… Stantta; mimar, öğretim üyesi, İstanbul’un değişimini yakından izleyen ve fotoğraflarında bunu yansıtan sanatçı Murat Germen’in davetiyle bir ortaya gelen ve yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen 22 genç sanatkarın bu standa özel ürettiği birbirinden bağımsız yapıtlarını goreceğiz. İstanbul’un sanatkarlara verdiği ilhamı ve beraberinde onlara yüklediği bellek inşa etmek misyonunu hissedeceğiz. “Dün, Bugün, İstanbul” standında gençlerin gücünün hepimize yeterli geleceğine inanıyorum” dedi.
“Kadim lakin yorgun bir kent için neler yapabiliriz?”
Sabancı Üniversitesi öğretim nazaranvlisi ve sanatçı Murat Germen ise, “Yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen bu 22 sanatkara yaptığımız davet öncesi niyetimiz, Sabancı Üniversitesi’nin ‘beraber yaratmak ve geliştirmek’ düsturunu takiben, kadim fakat yorgun İstanbul için neler yapabiliriz, onu keşfedebilmekti” dedi. Global salgın niçiniyle fizikî buluşmalar olmasa da sanatkarların çevrimiçi platformlarda bir ortaya geldiklerinden bahseden Germen, kelamlarını şöyleki sürdürdü: “Çoğulcu ve sorgulayıcı bir yaklaşım ile bugünlere geldik. Dün, Bugün, İstanbul isimli stantta de bu yaklaşımın izini görüyoruz. Sanatkarların kendi iradelerinin eseri olan işler birbirine benzemiyor; fakat konuşuyor ve birbirlerini tamamlıyorlar: İstanbul’u önemsiyor, ‘acil yardım davetine nasıl karşılık verebiliriz, bu kente biricikliğini nasıl tekrar kazandırabiliriz?’ sorularına yanıt arıyorlar.”
Erişilebilir bir stant, erişilebilir bir İstanbul!
Dün, Bugün, İstanbul Standı; Ahu Akgün, Aslı Narin, Begüm Yamanlar, Beril Ece Güler, Burak Dikilitaş, Canan Erbil, Cemre Yeşil Gönenli, Deniz Ezgi Sürek, Didem Erbaş, Ege Kaynar, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Korhan Karahalbukil, Yerde Adalet Derneği, Neslihan Koyuncu Bali, Nora Bryne, Onur İhtimam, Örsan Karakuş, Serkan Taycan, Sıla Ünlü İntepe, Sinan Tuncay ve Zeynep Kaynar’ın yapıtlarından oluşuyor. Sanatkarların, İstanbul’un dünü ve bugününü düşündükleri, kente dair bir durum tespiti yaptıkları stant, ziyaretçilerin İstanbul’un geleceğini de düşünmesine niye oluyor.
Yere özel hazırlanan eserler, etraf, hayvan popülasyonu, kentsel dönüşüm, toplumsal ömür, tarihi yerler, su kaynakları, ulaşım ve ütopya / distopya kavramlarının da ortalarında bulunduğu temalar ışığında, kent dinamiklerine dair yorumlar içeriyor. Stant seçkisini yağlıboya fotoğraf, çizim, enstalasyon, fotoğraf, görüntü, serigrafik baskının geniş bir mecra yelpazesi oluşturuyor.
Koronavirüs (COVID-19) salgını kaynaklı aksaklıklara, tam ve kısmi kapanmaların yarattığı imkânsızlıklara karşın, kentin fazlaca çeşitli merkezlerini mevzu eden işlerin üretim sürecine, İstanbul’un biroldukca farklı kurumunun yanı sıra bu kentte yaşayanlar da katkıda bulunmuş.
Bu yıl Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’na seçilen teşebbüslerden Erişilebilir Her Şey’in, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’yle ortak çalışması ve Sabancı Vakfı dayanağıyla “Dün, Bugün, İstanbul” standı, görme ve işitme engelli ziyaretçiler için erişilebilir bir içerikle hazırlandı. Erişilebilirlik çalışmaları kapsamında Erişilebilir Her Şey uzmanları sağır bireyler için tüm bilgi panolarını işaret lisanına çevirirken kör bireyler içinse görüntü yapıtları, yerleştirmeleri ve görselleri betimleyerek ses kaydına aldılar ve QR kodlara yükleyerek sergiyi erişilebilir kıldılar. hem de, standın yapıldığı alanın girişinden çıkışına kadar tüm yerin sesli tanımını yaparak hazırladıkları QR kodlarla stant alanını da erişilebilir hale getirdiler.
“Dün, Bugün, İstanbul”, 3 Eylül–28 Kasım tarihleri içinde Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenecek.