Bilindiği üzere göğüs, süt bezleri ve yapılan sütü göğüs başına taşıyan kanallardan oluşan bir salgı bezidir. Göğüs kanseri de bu süt bezlerini ya da kanallarını döşeyen hücrelerin çeşitli etkenler kararı denetimsiz biçimde çoğalmasıyla ortaya çıkar. En sık görüleni de göğüs kanallarından kaynaklanan duktal tipidir.
ELE GELEN HER KİTLE KANSER Mİ?
Tabi ki değildir. Ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu kanser olmayan, yeterli huylu kitlelerdir. bayanın yaşına bakılırsa değişmekle birlikte bu oran % 10 ila % 20 içindedır. Lakin göğüs kanserine yakalanan hastaların neredeyse % 70 ine yakın kısmında görülen birinci belirti, ele gelen kitlelerdir.
Yirmili yaşlarda ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu fibroadenom denen göğsün âlâ huylu dediğimiz selim kitlelerdir. Bunlar sıklıkla ağrısız, hareketli, düzgün konturlu kitlelerdir. vakit içinde kaybolabildiği üzere, büyüyebilirler de. Tedavisi boyutu küçük olanlarda takip, büyük olanlarda ise cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
Otuzlu ve kırklı yaşlarda ise, göğüste ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu, kistlerdir. Bunlar ağrılı, her iki göğüste de birden çok, bir daha düzgün konturlu ve değişik büyüklüktedir. Bilhassa adet nazarann bayanlarda bu kistler, adet devrinde daha da büyür ve ağrılı olurlar. Adet sonunda ise ağrıları azalıp, kaybolabilirler. Bunlara da takip önerilir. Fakat epey büyük olanların içi enjektör ile aspire edilerek takip edilir, gereğinde biyopsi önerilir.
Ele gelen kitle sert, sistemsiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü ve hareketli değilse, göğüs dokusuna yahut cildine yapışık ise kesinlikle ilgili tabibe müracaat etmek gerekir.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Şu belirtilerden biri dahi mevcut ise bir göğüs cerrahisi yahut genel cerrahi uzmanına başvurmak gerekir.
* Göğüste ya da koltuk altında ele gelen kitle, sertlik yahut şişlik ( Kitlenin el altında kaymaması, etrafının düzgün olmaması önemlidir)
* Göğüs başında akıntı, bilhassa tek taraflı ve kanlı olması
* Göğüs başında içe çekilme, çökme
* Göğüste büyüme ve form bozukluğu
* Göğüs cildinde geçmeyen yara yahut kızarıklık
* Göğüs başında kabuklanmalar ve kızarıklıklar
GÖĞÜS KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
* En büyük risk faktörü cinsiyet.
* Yaşın bilhassa elliden büyük olması.
* Genetik, aile kıssasında 1. derece akrabalarında göğüs kanseri olması.
* Erken adet, geç menopoz. Bir hanımın birinci adeti ne kadar erken görür, menopozda ne kadar geç olursa o kadar fazla östrojen hormonuna maruz kalacağından kansere yakalanma mümkünlüğü da o kadar artar.
* Menopoz daha sonrası uzun yıllar hormonal tedavi.
* Zerzevat ve meyveden tüketimin az olduğu beslenme.
* Fizikî aktivite azlığı.
Ele gelen kitlede muayene daha sonrası birinci yapılacak şey ultrason ile kitleyi incelemek olacaktır. Gerekirse hastanın yaşı ve riski göz önünde bulundurularak mamografi incelemesi de yapılması gerekir ve unutulmamalıdır ki; Erken teşhiste kendi kendine göğüs muayenesi çok değerlidir. Tespit edilen her kile uzmana gösterilmeli ve gerektiğinde biyopsi ile takip edilmelidir.
Bir daha sonraki yazımda kendi kendine göğüs muayenesini ve takibin nasıl yapılacağını anlatacağım.
Ve bir daha unutulmamalıdır ki, yüreklerinde barındırdıkları sınırsız sevgi ve sabır için bayanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bayan isterse o koca yüreğine bir dünya sevgiyi sığdırır. Bayan annedir, arkadaştır, dosttur, sevgilidir, kardeştir, aşktır, sevgidir, sabırdır ve en değerlisi de candır. Toplumsal uzaklık, maske ve hijyenimize dikkat ederek, sıhhatle kalın.
ELE GELEN HER KİTLE KANSER Mİ?
Tabi ki değildir. Ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu kanser olmayan, yeterli huylu kitlelerdir. bayanın yaşına bakılırsa değişmekle birlikte bu oran % 10 ila % 20 içindedır. Lakin göğüs kanserine yakalanan hastaların neredeyse % 70 ine yakın kısmında görülen birinci belirti, ele gelen kitlelerdir.
Yirmili yaşlarda ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu fibroadenom denen göğsün âlâ huylu dediğimiz selim kitlelerdir. Bunlar sıklıkla ağrısız, hareketli, düzgün konturlu kitlelerdir. vakit içinde kaybolabildiği üzere, büyüyebilirler de. Tedavisi boyutu küçük olanlarda takip, büyük olanlarda ise cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
Otuzlu ve kırklı yaşlarda ise, göğüste ele gelen kitlelerin büyük çoğunluğu, kistlerdir. Bunlar ağrılı, her iki göğüste de birden çok, bir daha düzgün konturlu ve değişik büyüklüktedir. Bilhassa adet nazarann bayanlarda bu kistler, adet devrinde daha da büyür ve ağrılı olurlar. Adet sonunda ise ağrıları azalıp, kaybolabilirler. Bunlara da takip önerilir. Fakat epey büyük olanların içi enjektör ile aspire edilerek takip edilir, gereğinde biyopsi önerilir.
Ele gelen kitle sert, sistemsiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü ve hareketli değilse, göğüs dokusuna yahut cildine yapışık ise kesinlikle ilgili tabibe müracaat etmek gerekir.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Şu belirtilerden biri dahi mevcut ise bir göğüs cerrahisi yahut genel cerrahi uzmanına başvurmak gerekir.
* Göğüste ya da koltuk altında ele gelen kitle, sertlik yahut şişlik ( Kitlenin el altında kaymaması, etrafının düzgün olmaması önemlidir)
* Göğüs başında akıntı, bilhassa tek taraflı ve kanlı olması
* Göğüs başında içe çekilme, çökme
* Göğüste büyüme ve form bozukluğu
* Göğüs cildinde geçmeyen yara yahut kızarıklık
* Göğüs başında kabuklanmalar ve kızarıklıklar
GÖĞÜS KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
* En büyük risk faktörü cinsiyet.
* Yaşın bilhassa elliden büyük olması.
* Genetik, aile kıssasında 1. derece akrabalarında göğüs kanseri olması.
* Erken adet, geç menopoz. Bir hanımın birinci adeti ne kadar erken görür, menopozda ne kadar geç olursa o kadar fazla östrojen hormonuna maruz kalacağından kansere yakalanma mümkünlüğü da o kadar artar.
* Menopoz daha sonrası uzun yıllar hormonal tedavi.
* Zerzevat ve meyveden tüketimin az olduğu beslenme.
* Fizikî aktivite azlığı.
Ele gelen kitlede muayene daha sonrası birinci yapılacak şey ultrason ile kitleyi incelemek olacaktır. Gerekirse hastanın yaşı ve riski göz önünde bulundurularak mamografi incelemesi de yapılması gerekir ve unutulmamalıdır ki; Erken teşhiste kendi kendine göğüs muayenesi çok değerlidir. Tespit edilen her kile uzmana gösterilmeli ve gerektiğinde biyopsi ile takip edilmelidir.
Bir daha sonraki yazımda kendi kendine göğüs muayenesini ve takibin nasıl yapılacağını anlatacağım.
Ve bir daha unutulmamalıdır ki, yüreklerinde barındırdıkları sınırsız sevgi ve sabır için bayanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bayan isterse o koca yüreğine bir dünya sevgiyi sığdırır. Bayan annedir, arkadaştır, dosttur, sevgilidir, kardeştir, aşktır, sevgidir, sabırdır ve en değerlisi de candır. Toplumsal uzaklık, maske ve hijyenimize dikkat ederek, sıhhatle kalın.