Mide botoksunda 15 dakikalık süreçle hastalar rutin hayatlarına devam ediyor
DİYARBAKIR – Türkiye’de pandemiyle bir arada obezite oranında artış yaşanırken buna yönelik yapılan süreçlerde de yollar artıyor. Diyarbakır’da, 15 dakikalık mide botoksu süreciyle hastalar rutin ömürlerine devam ediyor.
Pandemi süreciyle vatandaşlarda yeme, içme oranı artarken spor yapma ve kiloları denetim altında tutma oranı azaldı. Obzetiyle bir arada kilo almanın haricinde kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, mental sorunlar, mide, bağırsak sorunları birlikte görülebildiği üzere kalp krizi riskini artırdığı da biliniyor. Memorial Hastanesinde bakılırsavli Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Tunç, mide botoksu, mide balonu ve son periyotlarda eklenen endokskopik gastro plastiği denilen mideyi ameliyatsız içten küçültme biçimleri olduğunu söylemiş oldu. Tunç, mide botoks süreçlerinin hastanın giriş ve çıkışıyla birlikte 1 saatti bulduğunu kaydetti.
Obezitenin çağın salgını olarak kıymetlendiren Doç. Dr. Tunç, obezitenin yalnızca kilo almak olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini, obezite ile birlikte kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, mental sorunlar, mide barsak problemlerininde görüldüğünü tabir etti. Obezitenin kalp krizi riskini artırdığını aktaran Tunç, “Obezite hastalarının beslenme nizamı, diyeti, sporu özetlemek gerekirse hayat usullerinin değiştirilmesi ve bu hayat üslubunu değiştirerek kilo vermelerini sağlamaları lazım. Obezite ile çaba, obezitenin gastroenterolojinin endokrinolojinin, cerrahinin tek başına ilgileneceği bir alan değil. Etrafının de hastanın yakınları olsun, arkadaşları olsun bunlarında takviyede bulunması gerekiyor. Bu açıdan bizim branşın bu hususta yaptığı birkaç süreç içinde birkaç seçenek var. Birincisi mide botoksu dediğimiz, ikincisi mide balonu dediğimiz, üçüncüsü son periyotlarda eklenen endokskopik gastro plastiği dediğimiz mideyi ameliyatsız içten küçültme biçimleri de var” dedi.
“Kitle endeksi 30-35 ortası olan kilolu insanlara uygulanıyor”
Botoks, Botulinum denilen bir zehir olduğunu lisana getiren Tunç, zehirli kasları felç ederek o kasların hareketini azaltıp büsbütün durdurduğu bilgisini verdi. Gastroloji pratiğinde kullandıkları birkaç sistem olduğunu aktaran Tunç, “Bu formüllerden kimileri birincisi mide botoksu dediğimiz zayıflamada, ikincisi akalazya dediğimiz yemek borusu darlıklarında ya da hareket bozukluklarında kullanabiliyoruz botoksu. Mide botoksu obezlere uygulanır. Fakat hangi obezlere? Beden kitle endeksi devasa yükseklikte olanlara efektif değil. Kitle endeksi 40’ın üzerinde olanlara farklı metabolik cerrahiler, ya da tüp mide üzere cerrahiler yapılabilir. Mide botoksunun uygulandığı aralık kitle endeksi 30-35 ortası olan kilolu insanlara uygulanıyor. Obez olup şikayeti olan hastalarımıza Botulinum dediğimiz bu ilaçlarla midesinin belirli bölgelerinin yaklaşık 20 ile 30 içinde enjeksiyon yaparak botoksu mideye uyguluyoruz. Botoksu uyguladıktan daha sonra mide kaslarını felç ederek, başka bir tesiri de açlık hormonunu baskılayarak insanların daha az besin almasıyla bu biçimdelikle kilo vermesini sağlıyor. Mide botoksu uyguladığımız mide alanlarında tesiri ise o kas dokusunu felç ettiği için mideye aldığımız besinler mide hareket etmediği için 1 saat değil, 5 saat, 5 saat değil, 10 saat. Kalması gereken müddetin iki katı kadar mide de kalıyor. bu biçimdelikle tokluk hissi oluşmuş oluyor. Tokluk hissi oluştuğu ortasında daha az acıkıyorlar, daha az öğün, daha az yemekle bu biçimdelikle kalori alımını azaltmış oluyor” diye konuştu.
Her hangi bir risk taşımadan endoskopi ünitesinde endoskopi aygıtlarıyla süreci yaptıklarını belirten Doç. Dr. Tunç, ” Mide botoksunda hastalarımız kimi vakit korkuyorlar. Endoskopiden hiç bir farkı yok. Anestezi altında, anestezi dediğimiz ameliyathanede uygulanan narkoz değil. Sedo anestezi dediğimiz şuurlu sedazyon hastaların şuuru yerinde, ağrı, sızı hiç bir şey hissetmeden endoskopi ünitemizde yaklaşık 10-15 dakikalık bir müddetde uygulanıyor. Süreç daha sonrası anestezi tesiri geçtikten daha sonra hastalar, 10 dakika daha sonra kalkıp meskenlerine gidiyorlar. Hastanın girişi ve çıkışı toplam 1 saati ya bulur ya bulmaz. Ülkemizde obezite epeyce yaygınlaşıyor. ve obez hastalarımızın sayısı ileri seviyede artıyor. Bunun niçini sedanter hayat. Hatta son periyotlarda Covidin buna fazlaca tesiri olmuş. Beşerler konuttan çıkamayınca hareketlilik azaldı. Daima yemek yeme ve üzerine sporda olmayınca obezite de önemli bir artış var” formunda konuştu.
İhlas Haber Ajansı / Rıdvan Kılıç – Son Dakika Haberleri
DİYARBAKIR – Türkiye’de pandemiyle bir arada obezite oranında artış yaşanırken buna yönelik yapılan süreçlerde de yollar artıyor. Diyarbakır’da, 15 dakikalık mide botoksu süreciyle hastalar rutin ömürlerine devam ediyor.
Pandemi süreciyle vatandaşlarda yeme, içme oranı artarken spor yapma ve kiloları denetim altında tutma oranı azaldı. Obzetiyle bir arada kilo almanın haricinde kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, mental sorunlar, mide, bağırsak sorunları birlikte görülebildiği üzere kalp krizi riskini artırdığı da biliniyor. Memorial Hastanesinde bakılırsavli Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Tunç, mide botoksu, mide balonu ve son periyotlarda eklenen endokskopik gastro plastiği denilen mideyi ameliyatsız içten küçültme biçimleri olduğunu söylemiş oldu. Tunç, mide botoks süreçlerinin hastanın giriş ve çıkışıyla birlikte 1 saatti bulduğunu kaydetti.
Obezitenin çağın salgını olarak kıymetlendiren Doç. Dr. Tunç, obezitenin yalnızca kilo almak olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini, obezite ile birlikte kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, mental sorunlar, mide barsak problemlerininde görüldüğünü tabir etti. Obezitenin kalp krizi riskini artırdığını aktaran Tunç, “Obezite hastalarının beslenme nizamı, diyeti, sporu özetlemek gerekirse hayat usullerinin değiştirilmesi ve bu hayat üslubunu değiştirerek kilo vermelerini sağlamaları lazım. Obezite ile çaba, obezitenin gastroenterolojinin endokrinolojinin, cerrahinin tek başına ilgileneceği bir alan değil. Etrafının de hastanın yakınları olsun, arkadaşları olsun bunlarında takviyede bulunması gerekiyor. Bu açıdan bizim branşın bu hususta yaptığı birkaç süreç içinde birkaç seçenek var. Birincisi mide botoksu dediğimiz, ikincisi mide balonu dediğimiz, üçüncüsü son periyotlarda eklenen endokskopik gastro plastiği dediğimiz mideyi ameliyatsız içten küçültme biçimleri de var” dedi.
“Kitle endeksi 30-35 ortası olan kilolu insanlara uygulanıyor”
Botoks, Botulinum denilen bir zehir olduğunu lisana getiren Tunç, zehirli kasları felç ederek o kasların hareketini azaltıp büsbütün durdurduğu bilgisini verdi. Gastroloji pratiğinde kullandıkları birkaç sistem olduğunu aktaran Tunç, “Bu formüllerden kimileri birincisi mide botoksu dediğimiz zayıflamada, ikincisi akalazya dediğimiz yemek borusu darlıklarında ya da hareket bozukluklarında kullanabiliyoruz botoksu. Mide botoksu obezlere uygulanır. Fakat hangi obezlere? Beden kitle endeksi devasa yükseklikte olanlara efektif değil. Kitle endeksi 40’ın üzerinde olanlara farklı metabolik cerrahiler, ya da tüp mide üzere cerrahiler yapılabilir. Mide botoksunun uygulandığı aralık kitle endeksi 30-35 ortası olan kilolu insanlara uygulanıyor. Obez olup şikayeti olan hastalarımıza Botulinum dediğimiz bu ilaçlarla midesinin belirli bölgelerinin yaklaşık 20 ile 30 içinde enjeksiyon yaparak botoksu mideye uyguluyoruz. Botoksu uyguladıktan daha sonra mide kaslarını felç ederek, başka bir tesiri de açlık hormonunu baskılayarak insanların daha az besin almasıyla bu biçimdelikle kilo vermesini sağlıyor. Mide botoksu uyguladığımız mide alanlarında tesiri ise o kas dokusunu felç ettiği için mideye aldığımız besinler mide hareket etmediği için 1 saat değil, 5 saat, 5 saat değil, 10 saat. Kalması gereken müddetin iki katı kadar mide de kalıyor. bu biçimdelikle tokluk hissi oluşmuş oluyor. Tokluk hissi oluştuğu ortasında daha az acıkıyorlar, daha az öğün, daha az yemekle bu biçimdelikle kalori alımını azaltmış oluyor” diye konuştu.
Her hangi bir risk taşımadan endoskopi ünitesinde endoskopi aygıtlarıyla süreci yaptıklarını belirten Doç. Dr. Tunç, ” Mide botoksunda hastalarımız kimi vakit korkuyorlar. Endoskopiden hiç bir farkı yok. Anestezi altında, anestezi dediğimiz ameliyathanede uygulanan narkoz değil. Sedo anestezi dediğimiz şuurlu sedazyon hastaların şuuru yerinde, ağrı, sızı hiç bir şey hissetmeden endoskopi ünitemizde yaklaşık 10-15 dakikalık bir müddetde uygulanıyor. Süreç daha sonrası anestezi tesiri geçtikten daha sonra hastalar, 10 dakika daha sonra kalkıp meskenlerine gidiyorlar. Hastanın girişi ve çıkışı toplam 1 saati ya bulur ya bulmaz. Ülkemizde obezite epeyce yaygınlaşıyor. ve obez hastalarımızın sayısı ileri seviyede artıyor. Bunun niçini sedanter hayat. Hatta son periyotlarda Covidin buna fazlaca tesiri olmuş. Beşerler konuttan çıkamayınca hareketlilik azaldı. Daima yemek yeme ve üzerine sporda olmayınca obezite de önemli bir artış var” formunda konuştu.
İhlas Haber Ajansı / Rıdvan Kılıç – Son Dakika Haberleri