Odatv aylar evvel yazmıştı… Mafya iklimi ülkeyi sardı
Son periyottaki mafya cinayetlerinin artması yaşanan çıkar çatışmalarını ve siyasi irtibatlarını da açığa çıkarmaya başladı.
Ortaya çıkan mafya iklimi konusunda Odatv aylar evvel uyarmıştı.
Mafyaların, çetelerin ve cürüm örgütlerinin sokaklarda cirit atmalarını, ellerinde silahlarla güpegündüz sokak ortalarında yahut ünlü restoranlarda çatışmalara girmelerini eski polis şefleri farklı açılardan anlatmıştı.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Şu anki iklim bu insanlara karşı seri karşılık verme konusunda epeyce faal değil” sözlerini kullanırken, Odatv Güvenlik Uzmanı, Emekli Polis Müdürü Feramuz Erdin ise “Hırsız ve arsızın bu kadar rahat hareket edememesi gerekir” ihtarında bulunmuştu.
“vakalarda artış mı var” sorusuna Hanefi Avcı, “senelerdır var bu bu işlere karışan bu usul olaylarla uğraşan tipler, hukuk sistemi de fazla uğraş etmeyince bu usul olaylar yaşanıyor” karşılığını vermişti.
Feramuz Erdin ise bu mafya cinayetlerinin olağanlaştığını belirterek, “Belki demokrasi algısı ve uygulaması düşük öteki ülkelerde bu tip olaylar kanıksanmış olabilir. Lakin Türkiye üzere demokratik olma savındaki bir ülkede olağan karşılanmaz ve halkımız da bunu kabullenmeye hazır değil. Devlet, hukuka uygun olmak kaydıyla hakimiyetini her yerde göstermeli” demişti.
HALİL FALYALI CİNAYETİ BİRİNCİ DEĞİL
Gece saatlerinde Kıbrıs’ta uyuşturucudan temin edilen para trafiğinin merkezinde olduğu tez edilen Halil Falyalı’nın Girne Çatalköy’deki meskeninin yakınında öldürülmesi mafya cinayetlerine bir yenisini daha eklemiş oldu.
Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) 40 milyon Poundluk yasadışı bahis pazarını elinde bulunduruyordu.
Sedat Peker, Halil Falyalı’nın, Mehmet Ağar ve AKP Genel Başkanvekili eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile ortak kokain ticareti yaptığını sav etmişti. Halil Falyalı çabucak sonrasında bu kabahatlerle ilgili soruşturmadan cezaevine girmiş, kısa müddet daha sonra da tahliye olmuştu.
Bu cinayet KKTC’deki mafya çatışmalarının birincisi değildi.
BULUT AKACAN SALDIRISI
Daha bir hafta evvel KKTC’de iş insanı kimliğiyle bilinen ve geçmişte yasadışı bahis suçlamasıyla yargılanan Bulut Akacan’ın babası Mehmet Akacan’ın ayağından vuruldu. Ayağından vurmak mafya dünyasında artık her insanın bildiği “ayağını denk al” bildirisiydi. Kelam konusu taarruz Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne kadar uzanan bir tansiyona dönüştü.
Kıbrıs Star gazetesinin haberine göre, “Bizden bir milyon pound istediler. Vermezseniz sizi vuracağız dediler. Ses kayıtları var. Bu ses kayıtlarını biz polise verdik. Elçilikte görüşme yaptık” diyen Bulut Akacan, “Ben cezaevindeyken başsavcılığa baskı yaptılar. Başsavcılık beni çağırdı ve bana dedi ki, ‘bu davanı geri çekeceksin, bu davanı da geri çekersen biz de sana darp davasında yardımcı olacağız. O davayı da geri çektirttiler bize zorla. Polisten muhafaza tayin etmek istedik. Polis bize müdafaa tayin etmedi” sözlerini kullanmıştı.
Bulut Akacan, Türkiye Büyükelçisi hakkında da, “Büyükelçi, onları polise şikayet ettiğim için kusur yaptığımı, onlara kumpas kurduğumu söylemiş oldu. Kendisi bu mevzuyla ilgileneceğini belirtmişti. Büyüklerimiz isterse verelim biz bu parayı… Biz eşkıya değiliz, bu yüzden devlete sığınıyoruz. Büyükelçi bile bu biçimde konuşabiliyorsa yapacak bir şeyimiz yok” savında bulundu.
Yaşananların akabinde Bulut Akacan şikayetini geri çekti.
ENDER SALİFOV CİNAYETİ
Sedat Peker’in tezlerinin akabinde öldürülen mafya önderi yalnızca Halil Falyalı değil.
Peker’in 5. görüntüsünde ismi geçen Ender Salifov, birkaç ay daha sonra Antalya’da kaldığı otelde başından vurularak öldürülmüştü.
Hücumun, 18 Ağustos 2016’da İstanbul Beşiktaş’ta lüks aracına binerken çapraz ateşle öldürülen “Hayalet” lakaplı Azerbaycanlı kabahat örgütü önderi Rovşan Caniyev’in intikamı için yapıldığı öne sürülmüştü.
Caniyev’in toprağa verildiği günün yıldönümü olan 20 Ağustos’ta öldürülen Az Salifov için daha evvel de atak teşebbüsleri olmuştu. Lakin polis gruplarının vaktinde müdahalesi ataklara mani olmuştu.
O denli ki Salifov’un mezarı başında bile çatışma çıktı. Ortalarında hasımlık bulunan şahıslar mezar ziyaretinde karşılaştı. Silahların ateşlendiği arbedede, Ali Hasmiov başından vurularak öldürüldü.
İLHAN ÜNĞAN CİNAYETİ
Türkiye’nin mafya çatışmalarının ortasında kaldığına dair en dikkat alımlı örnek de İlhan Ünğan’ın Kadıköy’de öldürülmesi olarak gösterilebilir.
Uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin kızının öldürülmesi davasında firari olarak aranan İlhan Ünğan, Kadıköy’de silahlı taarruz kararı öldürülmüştü.
İlhan Ünğan’ın Zindaşti ile teması vardı.
Büyükçekmece’de 2014 yılında Ergenekon kumpas davasının bâtın şahidi İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti kızı İstek Sharifi Zindaşti ve sürücüsü İhtilal Öztunç’un cip ile ışıklarda durdukları sırada çapraz ateşe tutularak öldürülmesine ait davada firari sanık İlhan Ünğan’ın da ortalarında bulunduğu 10 sanık yargılanıyordu.
NACİ ŞERİFİ ZİNDAŞTİ KAYIPLARA KARIŞTI
Bu cinayetle irtibatlı isim Naci Şerifi Zindaşti…
FETÖ tarafınca kullanıldı. FETÖ soruşturması kapsamında aranan firari savcı Zekeriya Öz, Zindaşti’yi Ergenekon Davası’nda ‘terazi’ kod ismiyle bilinmeyen şahit yapmıştı. Zindaşti’nin tabirleriyle Balyoz ve Hrant Dink davalarının yargıçları misyondan alındı.
6 Nisan 2018’de düzenlenen operasyonla Zindaşti ve adamları yakalandı. Biri başkomiser iki polis ile Zindaşti tutuklandı.
sonrasındasında, avukatının itirazı üzerine Zindaşti özgür bırakıldı. Başsavcılık itiraz etti, tutuklama sonucu çıkarıldı. Lakin Naci Şerif Zindaşti kayıplara karıştı.
MURAT KARTAL CİNAYETİ
Türkiye’de uyuşturucu satıcılığı denince akıllara gelen ailelerden olan Baybaşin ailesi üyelerinden Edip Fırat Baybaşin’in 2015’te çıkan bir arbedede komşusu Murat Kartal tarafınca öldürüldüğünü ve bu niçinle cezaevine giren Murat Kartal’ın tahliyesinin akabinde başına gelenleri Odatv Türkiye’ye duyurmuştu.
Tahliye edilen Murat Kartal’ın Anadolu yakasındaki meskenine 20 Ocak’ta 2 polis gelmiş ve sivil olan polislerin kimliklerini göstererek hakkında bir şikayet olduğunu öne sürüp götürdükleri ortaya çıkmıştı.
Polislerin, Murat Kartal’ı karakola götüreceklerini söyleyerek ismi Zindaşti davasında da geçen Yavuz Yavuztürk’ün ofisine götürdüğü anlaşılmıştı.
sonrasındasında Murat Kartal’ın cesedi toprak altından çıkarılmıştı.
Odatv, sivil polislerin Murat Kartal’ı polis aracına bindirdikleri anların imajlarını yayınlamıştı.
İşte o imgeler:
AHMET KURTULUŞ CİNAYETİ
Sedat Peker’in savlarıyla gaye aldığı mafya temasları bununla bitmiyordu.
İzmir’de organize cürüm örgütü davasının 69 sanığı içinde bulunan eski AK Parti İzmir Vilayet Lider Yardımcısı ve iş insanı Ahmet Kurtuluş (41), elektronik kelepçeyle mesken mahpusunda tutulduğu Narlıdere ilçesindeki bir sitede bulunan dairesinde çocuklarının gözü önünde öldürüldü.
Ahmet Kurtuluş’un avukatı Özgür Senger, ‘Bu olay Susurluk Çetesi olayına teğe bir benziyor. Cinayet soruşturmasıyla ilgili süreç soğutulmaya çalışılıyor, faal ve faal soruşturma yürütülmüyor” demişti.
Sedat Peker ise “Yüksek mevkideki bürokratların ve siyasalların kurtarılabilmesi için eski İzmir AK Parti vilayet ikinci lideri Ahmet Kurtuluş’un öldürüldüğü” argümanında bulunmuştu.
RESTORAN CİNAYETLERİ
Alaattin Çakıcı’nın avukatı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun da öldürülmesi en şimdiki mafya cinayeti olarak kabul edildi.
Zira öldürüldüğü yerin bir manası vardı.
Beşiktaş eski yöneticisi ve sunucu Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Ocak ayının son günlerinde gece saatlerinde Bakırköy’de bir balıkçı restoranında kimliği belgisiz şahıslarca silahla vurularak öldürüldü.
Hücum daha sonrası hastaneye kaldırılan Şafak Mahmutyazıcıoğlu, yapılan tüm müdahalelere karşın ömrünü kaybetti.
Halil Falyalı cinayetinde olduğu üzere katiller evvel sürücüsüne ateş ettikten daha sonra Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu 7 kurşunla yaraladı. Şafak Mahmutyazıcıoğlu kan kaybından hastanede hayatını kaybetti.
Yeraltı dünyasında tanınan bir soyadına sahip olan kişinin akrabalarının kuşkulu pozisyonunda olması ve öldürülen kişinin avukat kimliği olayın kolay bir cinayet olmadığına işaret ediyordu.
2017’de de bir restoranda misal biçimde suikast gerçekleştirilmişti.
FETÖ’nün Ergenekon Davası’nda, 2010 yılında yargıyı etkilediği argümanıyla devrin savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla gözaltına alınıp, tutuklanarak yargılanan ve beraat eden Avukat Kudbettin Kaya, Bakırköy’de ailesiyle gittiği balık restoranında uğradığı silahlı atakta ömrünü kaybetmişti.
Mavi bir araçla gelen saldırganın atakta Uzi kullandığı belirlenmişti. Avukat Kudbettin Kaya, yargılandığı davada, “Ben bir daha sonraki oturumda bulunmayabilirim, çünkü benim öldürülme riskim vardır yahut ben nefsi müdafaa kapsamında birilerini öldürmek zorunda kalabilirim” demişti.
SUSURLUKÇU ZİYA BANDIRMALIOĞLU CİNAYETİ
Restoran cinayetleri ne birinci ne de son oldu.
2021’in son günlerinde Susurluk davası mahkumu eski Özel Harekatçı Ziya Bandırmalıoğlu ve yanındaki eski polis Şahin Aslan İstanbul Kalamış’taki bir restoran çıkışında öldürüldü. İkilinin davet edildikleri masada organize çete üyesi bireylerle tartıştığı ve silahlı çatışmaya girdikleri öğrenildi.
Ziya Bandırmalıoğlu, 1990’lı senelerdaki faili meçhul cinayetlere ait JİTEM davasında da yargılanmıştı.
Bu cinayetle birlikte “oldukca şey bilen” bir isim daha ortadan kaldırılmıştı.
Bedenlerine aldıkları kurşunlar niçiniyle ikisi de olay yerinde ömrünü kaybetti. Bandırmalıoğlu ve Şahin’in silahından çıkan ateşle yaralanan şebeke üyesi 4 kişi kaldırıldıkları hastanede, 3 kişi ise Organize Cürümlerle Uğraş Şubesi takımlarınca gözaltına alındı. Yargılamaları hala devam ediyor.
ALINTIDIR
Son periyottaki mafya cinayetlerinin artması yaşanan çıkar çatışmalarını ve siyasi irtibatlarını da açığa çıkarmaya başladı.
Ortaya çıkan mafya iklimi konusunda Odatv aylar evvel uyarmıştı.
Mafyaların, çetelerin ve cürüm örgütlerinin sokaklarda cirit atmalarını, ellerinde silahlarla güpegündüz sokak ortalarında yahut ünlü restoranlarda çatışmalara girmelerini eski polis şefleri farklı açılardan anlatmıştı.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Şu anki iklim bu insanlara karşı seri karşılık verme konusunda epeyce faal değil” sözlerini kullanırken, Odatv Güvenlik Uzmanı, Emekli Polis Müdürü Feramuz Erdin ise “Hırsız ve arsızın bu kadar rahat hareket edememesi gerekir” ihtarında bulunmuştu.
“vakalarda artış mı var” sorusuna Hanefi Avcı, “senelerdır var bu bu işlere karışan bu usul olaylarla uğraşan tipler, hukuk sistemi de fazla uğraş etmeyince bu usul olaylar yaşanıyor” karşılığını vermişti.
Feramuz Erdin ise bu mafya cinayetlerinin olağanlaştığını belirterek, “Belki demokrasi algısı ve uygulaması düşük öteki ülkelerde bu tip olaylar kanıksanmış olabilir. Lakin Türkiye üzere demokratik olma savındaki bir ülkede olağan karşılanmaz ve halkımız da bunu kabullenmeye hazır değil. Devlet, hukuka uygun olmak kaydıyla hakimiyetini her yerde göstermeli” demişti.
HALİL FALYALI CİNAYETİ BİRİNCİ DEĞİL
Gece saatlerinde Kıbrıs’ta uyuşturucudan temin edilen para trafiğinin merkezinde olduğu tez edilen Halil Falyalı’nın Girne Çatalköy’deki meskeninin yakınında öldürülmesi mafya cinayetlerine bir yenisini daha eklemiş oldu.
Halil Falyalı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) 40 milyon Poundluk yasadışı bahis pazarını elinde bulunduruyordu.
Sedat Peker, Halil Falyalı’nın, Mehmet Ağar ve AKP Genel Başkanvekili eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile ortak kokain ticareti yaptığını sav etmişti. Halil Falyalı çabucak sonrasında bu kabahatlerle ilgili soruşturmadan cezaevine girmiş, kısa müddet daha sonra da tahliye olmuştu.
Bu cinayet KKTC’deki mafya çatışmalarının birincisi değildi.
BULUT AKACAN SALDIRISI
Daha bir hafta evvel KKTC’de iş insanı kimliğiyle bilinen ve geçmişte yasadışı bahis suçlamasıyla yargılanan Bulut Akacan’ın babası Mehmet Akacan’ın ayağından vuruldu. Ayağından vurmak mafya dünyasında artık her insanın bildiği “ayağını denk al” bildirisiydi. Kelam konusu taarruz Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’ne kadar uzanan bir tansiyona dönüştü.
Kıbrıs Star gazetesinin haberine göre, “Bizden bir milyon pound istediler. Vermezseniz sizi vuracağız dediler. Ses kayıtları var. Bu ses kayıtlarını biz polise verdik. Elçilikte görüşme yaptık” diyen Bulut Akacan, “Ben cezaevindeyken başsavcılığa baskı yaptılar. Başsavcılık beni çağırdı ve bana dedi ki, ‘bu davanı geri çekeceksin, bu davanı da geri çekersen biz de sana darp davasında yardımcı olacağız. O davayı da geri çektirttiler bize zorla. Polisten muhafaza tayin etmek istedik. Polis bize müdafaa tayin etmedi” sözlerini kullanmıştı.
Bulut Akacan, Türkiye Büyükelçisi hakkında da, “Büyükelçi, onları polise şikayet ettiğim için kusur yaptığımı, onlara kumpas kurduğumu söylemiş oldu. Kendisi bu mevzuyla ilgileneceğini belirtmişti. Büyüklerimiz isterse verelim biz bu parayı… Biz eşkıya değiliz, bu yüzden devlete sığınıyoruz. Büyükelçi bile bu biçimde konuşabiliyorsa yapacak bir şeyimiz yok” savında bulundu.
Yaşananların akabinde Bulut Akacan şikayetini geri çekti.
ENDER SALİFOV CİNAYETİ
Sedat Peker’in tezlerinin akabinde öldürülen mafya önderi yalnızca Halil Falyalı değil.
Peker’in 5. görüntüsünde ismi geçen Ender Salifov, birkaç ay daha sonra Antalya’da kaldığı otelde başından vurularak öldürülmüştü.
Hücumun, 18 Ağustos 2016’da İstanbul Beşiktaş’ta lüks aracına binerken çapraz ateşle öldürülen “Hayalet” lakaplı Azerbaycanlı kabahat örgütü önderi Rovşan Caniyev’in intikamı için yapıldığı öne sürülmüştü.
Caniyev’in toprağa verildiği günün yıldönümü olan 20 Ağustos’ta öldürülen Az Salifov için daha evvel de atak teşebbüsleri olmuştu. Lakin polis gruplarının vaktinde müdahalesi ataklara mani olmuştu.
O denli ki Salifov’un mezarı başında bile çatışma çıktı. Ortalarında hasımlık bulunan şahıslar mezar ziyaretinde karşılaştı. Silahların ateşlendiği arbedede, Ali Hasmiov başından vurularak öldürüldü.
İLHAN ÜNĞAN CİNAYETİ
Türkiye’nin mafya çatışmalarının ortasında kaldığına dair en dikkat alımlı örnek de İlhan Ünğan’ın Kadıköy’de öldürülmesi olarak gösterilebilir.
Uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin kızının öldürülmesi davasında firari olarak aranan İlhan Ünğan, Kadıköy’de silahlı taarruz kararı öldürülmüştü.
İlhan Ünğan’ın Zindaşti ile teması vardı.
Büyükçekmece’de 2014 yılında Ergenekon kumpas davasının bâtın şahidi İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti kızı İstek Sharifi Zindaşti ve sürücüsü İhtilal Öztunç’un cip ile ışıklarda durdukları sırada çapraz ateşe tutularak öldürülmesine ait davada firari sanık İlhan Ünğan’ın da ortalarında bulunduğu 10 sanık yargılanıyordu.
NACİ ŞERİFİ ZİNDAŞTİ KAYIPLARA KARIŞTI
Bu cinayetle irtibatlı isim Naci Şerifi Zindaşti…
FETÖ tarafınca kullanıldı. FETÖ soruşturması kapsamında aranan firari savcı Zekeriya Öz, Zindaşti’yi Ergenekon Davası’nda ‘terazi’ kod ismiyle bilinmeyen şahit yapmıştı. Zindaşti’nin tabirleriyle Balyoz ve Hrant Dink davalarının yargıçları misyondan alındı.
6 Nisan 2018’de düzenlenen operasyonla Zindaşti ve adamları yakalandı. Biri başkomiser iki polis ile Zindaşti tutuklandı.
sonrasındasında, avukatının itirazı üzerine Zindaşti özgür bırakıldı. Başsavcılık itiraz etti, tutuklama sonucu çıkarıldı. Lakin Naci Şerif Zindaşti kayıplara karıştı.
MURAT KARTAL CİNAYETİ
Türkiye’de uyuşturucu satıcılığı denince akıllara gelen ailelerden olan Baybaşin ailesi üyelerinden Edip Fırat Baybaşin’in 2015’te çıkan bir arbedede komşusu Murat Kartal tarafınca öldürüldüğünü ve bu niçinle cezaevine giren Murat Kartal’ın tahliyesinin akabinde başına gelenleri Odatv Türkiye’ye duyurmuştu.
Tahliye edilen Murat Kartal’ın Anadolu yakasındaki meskenine 20 Ocak’ta 2 polis gelmiş ve sivil olan polislerin kimliklerini göstererek hakkında bir şikayet olduğunu öne sürüp götürdükleri ortaya çıkmıştı.
Polislerin, Murat Kartal’ı karakola götüreceklerini söyleyerek ismi Zindaşti davasında da geçen Yavuz Yavuztürk’ün ofisine götürdüğü anlaşılmıştı.
sonrasındasında Murat Kartal’ın cesedi toprak altından çıkarılmıştı.
Odatv, sivil polislerin Murat Kartal’ı polis aracına bindirdikleri anların imajlarını yayınlamıştı.
İşte o imgeler:
AHMET KURTULUŞ CİNAYETİ
Sedat Peker’in savlarıyla gaye aldığı mafya temasları bununla bitmiyordu.
İzmir’de organize cürüm örgütü davasının 69 sanığı içinde bulunan eski AK Parti İzmir Vilayet Lider Yardımcısı ve iş insanı Ahmet Kurtuluş (41), elektronik kelepçeyle mesken mahpusunda tutulduğu Narlıdere ilçesindeki bir sitede bulunan dairesinde çocuklarının gözü önünde öldürüldü.
Ahmet Kurtuluş’un avukatı Özgür Senger, ‘Bu olay Susurluk Çetesi olayına teğe bir benziyor. Cinayet soruşturmasıyla ilgili süreç soğutulmaya çalışılıyor, faal ve faal soruşturma yürütülmüyor” demişti.
Sedat Peker ise “Yüksek mevkideki bürokratların ve siyasalların kurtarılabilmesi için eski İzmir AK Parti vilayet ikinci lideri Ahmet Kurtuluş’un öldürüldüğü” argümanında bulunmuştu.
RESTORAN CİNAYETLERİ
Alaattin Çakıcı’nın avukatı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun da öldürülmesi en şimdiki mafya cinayeti olarak kabul edildi.
Zira öldürüldüğü yerin bir manası vardı.
Beşiktaş eski yöneticisi ve sunucu Ece Erken’in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Ocak ayının son günlerinde gece saatlerinde Bakırköy’de bir balıkçı restoranında kimliği belgisiz şahıslarca silahla vurularak öldürüldü.
Hücum daha sonrası hastaneye kaldırılan Şafak Mahmutyazıcıoğlu, yapılan tüm müdahalelere karşın ömrünü kaybetti.
Halil Falyalı cinayetinde olduğu üzere katiller evvel sürücüsüne ateş ettikten daha sonra Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu 7 kurşunla yaraladı. Şafak Mahmutyazıcıoğlu kan kaybından hastanede hayatını kaybetti.
Yeraltı dünyasında tanınan bir soyadına sahip olan kişinin akrabalarının kuşkulu pozisyonunda olması ve öldürülen kişinin avukat kimliği olayın kolay bir cinayet olmadığına işaret ediyordu.
2017’de de bir restoranda misal biçimde suikast gerçekleştirilmişti.
FETÖ’nün Ergenekon Davası’nda, 2010 yılında yargıyı etkilediği argümanıyla devrin savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla gözaltına alınıp, tutuklanarak yargılanan ve beraat eden Avukat Kudbettin Kaya, Bakırköy’de ailesiyle gittiği balık restoranında uğradığı silahlı atakta ömrünü kaybetmişti.
Mavi bir araçla gelen saldırganın atakta Uzi kullandığı belirlenmişti. Avukat Kudbettin Kaya, yargılandığı davada, “Ben bir daha sonraki oturumda bulunmayabilirim, çünkü benim öldürülme riskim vardır yahut ben nefsi müdafaa kapsamında birilerini öldürmek zorunda kalabilirim” demişti.
SUSURLUKÇU ZİYA BANDIRMALIOĞLU CİNAYETİ
Restoran cinayetleri ne birinci ne de son oldu.
2021’in son günlerinde Susurluk davası mahkumu eski Özel Harekatçı Ziya Bandırmalıoğlu ve yanındaki eski polis Şahin Aslan İstanbul Kalamış’taki bir restoran çıkışında öldürüldü. İkilinin davet edildikleri masada organize çete üyesi bireylerle tartıştığı ve silahlı çatışmaya girdikleri öğrenildi.
Ziya Bandırmalıoğlu, 1990’lı senelerdaki faili meçhul cinayetlere ait JİTEM davasında da yargılanmıştı.
Bu cinayetle birlikte “oldukca şey bilen” bir isim daha ortadan kaldırılmıştı.
Bedenlerine aldıkları kurşunlar niçiniyle ikisi de olay yerinde ömrünü kaybetti. Bandırmalıoğlu ve Şahin’in silahından çıkan ateşle yaralanan şebeke üyesi 4 kişi kaldırıldıkları hastanede, 3 kişi ise Organize Cürümlerle Uğraş Şubesi takımlarınca gözaltına alındı. Yargılamaları hala devam ediyor.
ALINTIDIR