Pekala Johnny daima sarhoşsa, yaptıklarını hatırlamıyor olabilir mi?
Bir sorun bakalım çemkirmedilk evvel, geçen hafta niye yazmadım diye! Zira duruşmaya bir hafta orta verilmişti. Johnny Depp ve eski bayanı Amber Heard davasından bahsediyorum şüphesiz, muhaberabern gelmeyim ya, illa başladığım haberin devamını getireceğim. Bu hafta her gün takip ettim davayı, işkoliklik işte, gaye sizi haberdar etmek.
Gerçekleri ve bilgileri anlatmak, keşke diğer ve insanı gerecek/darlayacak gündemler olmasa ülkede ve tek kaygımız Johnnymizi bir kere daha Jack Sparrow olarak izleyemeyecek olmanın verdiği hüzün olsa…
her neyse…
İlginç gelişmeler var ve çabucak şunu itiraf edeceğim, benim bünyemde ezilenin tarafına geçmek üzere bir saçmalık var, Amber yerin tabanına sokuluyor, bütün dünya Johnnymizin haklılığı konusunda hemfikir. Bir acıma, bir üzülme bende, sormayın. Amber ya haklıysa diyen bir içsesim var ve hiç susmuyor.
Amber’i çapraz sorguya aldılar, her cümlesine “uydurma, dedikodu, söylenti” diye itiraz ediyorlar.
AVUKAT DEĞİL, HER BİRİ HARİKA KAHRAMAN
Johnnyciğimizin avukatları harika kahraman üzere, Amber’e nefes aldırmıyorlar. Kızın mimikleriyle dalga geçiliyor, cümleleri öbür yerlere çekiliyor, bir açığı vardır diye yüzlerce soru bir daha yüzlerce farklı biçimde soruluyor, didikleniyor da didikleniyor.
Bunların 2011’de bir arada oynadıkları The Rum dairy’de başlayan aşkları, an prestijiyle mahkeme salonunda devam eden bir hesaplaşmaya dönüştü malumunuz. Karşılıklı atılan iftiralar, suçlamalar, akıllara sakinlik veren ayrıntılar bu hafta da devam etti.
Fairfax County’de devam eden davada, Amberimiz şiddetin evliliklerinin son vakit içinderında olağan hale geldiğini söylemiş oldu, yaşadıklarını bir daha kimi bazı tutamadığı gözyaşları ve çokça mimikle anlattı. Johnnymizin kendisine vurduğunu hatta üstünde sigara söndürdüğünü söylemiş oldu, kız kardeşi de doğruladı bu durumu.
hayatının her devrinde uyuşturucu kullanan ve alkolsüz günü geçmeyen birinin hislerine ve hareketlerine ne kadar kelam geçirebildiğinden emin değilim fakat Johnnynin avukatlarının gayreti, kamuoyundaki sevilme potansiyeli, medyanın sonsuz takviyesi derken, kimsenin önemli biçimde bunun altını çizmemesi ilginç!
BU ADAM ALKOLİK Mİ PEKALA?
Amber’in avukatlarının bu usul bir savunma yağacağını düşünüyordum, örneğin psikiyatr yahut uzman tabip getirip, uyuşturucu ve alkol üzerinden algı yaratacağından emindim neredeyse.
Johnnynin parmağının ucunun kopmasına sebep olan kazada örneğin, Amber buna içki şişesi fırlatmış, cam da parmağını kesmiş. Tamam berbat bir durum lakin hanımı bu kadar dellendirecek ne yaptın korsanların en tatlısı, söylesene!
Bakın işte, Amber’den yana hal aldım elimde değil. Ancak şurası da gerçek, olmadık insanı alır baştacı edersen olacağı bu.
hanımın, Johnnynin anlattığı üzere psikopat olduğunu var iseyalım, hiç mi anlamadı, niye onca vakit boşanmadı, ayrılmadı; yahut Amber niye onca şiddet gördüyse niye çekip gitmedi.
Her bağ öteki, her ilgi eşsiz işte bu yüzden, asla anlamak mümkün olmuyor. kimi vakit parmağın değil elin de kopsa gidemiyorsun, bayan yatağa değil ağzına mıçsa da boşanamıyorsun; yahut adam sabahın köründen içmeye başlıyorsa, meskende koridorlara işiyorsa, ne bileyim Amber’in sav etiiği üzere dayak da yiyorsan, adamı bırakamıyorsun!
Durum o denli bir hale gelmiş ki ne ayrılabilmişler ne aşkları devam etmiş, hatta birbirlerinin imgelerini çekmişler, ellerinde delil olsun diye ses kayıtları almışlar.
AŞKTAN KORKMAK LAZIM, İNSANI DELİRTİYOR, KESİN BİLGİ
Amber durup durup aşık olduğunu gidemediğini anlattı hafta boyunca, kendisini hayli kıskandığını söylemiş oldu, Aquaman’de başrol oynadığı Jason Mamoa ve James Franco ile bağlantısı olduğundan şüphelendiğini söylemiş oldu. Gerçi James Franco ile bir asansör manzaraları de ortaya çıktı, ay aman ne bileyim; ben mi çözeceğim olayı, heyet düşünsün varsın. Amber’in Aquaman’deki rolünü de Johhny yardımıyla aldığı öğrendik bu ortada, gerçi Amber bunu reddetti ve “seçmelere katıldım ve seçildim” dedi.
Şu da değerli, atlamayayım; Johnny’nin evliliklerinin son günlerinde “sana nasıl aşık olduğumu anlamıyorum, umarım bir an evvel meselesiz bir biçimde boşanırız, sen beni asla sevmedin” formunda yolladığı iletisi da enteresandı, mahkemeye kanıt olarak sunuldu.
Amber, Johnny’yi korumak ve rezil bulunmasına mani olmak için yaşadıklarına polisi dahil etmediğini söylemiş oldu, tutuklanmasını istemediğim için polisle işbirliği içine girmedim dedi.
Kariyerini mahvedeceğini de söylemiş Johnny, şiştim ben inanın şiştim davayı izlerken.
Karayip korsanım, sürme gözlüm, sempatiklikler hükümdarım neler demiş neler, doğruysa olağan. Bir de Amber’e demiş ki, artık gözlerimi goremeyeceksin! Dava boyunca bayana bir sefer bile bakmadı, epey acayip oldukça! Amber dönüyor, eski kocasına bakıyor fakat Johhny bir sefer bile başını kaldırıp bayana bakmadı!
CAMILLE AŞKI GERÇEK Mİ?
Ah epey kıymetli bir nokta da Johnny Depp’in avukatlarından biri olan ve bana kalırsa Amber’i sorgulaması için bilhassa seçilen Camille Vasquez! Haberi gördünüz mü bilmiyorum, Johnny ve Camille’nin münasebeti var formunda manşetler atıldı. İkide bir kucaklaşmaları, manidar gülüşmeleri falan bu duruma yoruldu.
Bir erkek avukat yerine bir bayan avukat tarafınca Amber’e yüklenilmesi mantıklı bir seçimdi, bu biçimdece bir erkek tarafınca ezildi üzere bir durum yaratılmayacaktı. Davada daima beyazlar giyen Camille, en epeyce şu bahiste üstüne gitti Amber’in. Amber Johnny’den mutabakatlı olarak aldığı yedi milyon doları hayır kurumlarına bağışlayacağını söylemişti.
Bugüne dek bu parayı yatırmadığı için de, Camille tekraren sordu, “yalancısın sen” demeye getirdi durumu. Johnny fanatikleri Camille’nin fotoğrafının basıldığı tişörtler giyiyor, Camille’nin imajları milyonlarca kere paylaşılıyor bu ortada.
Bana sorarsanız ortalarında bir şey yok, medya neyi manşete taşıyacağını şaşırdı sadece!
Cuma günkü duruşma değerliydi, zira Johnny Depp’in 90’lardaki aşna fişnası Ellen Barkin şahit olarak dinlendi.
ANLAT ELLEN BACIM
Önce arkadaş olduklarını ve daha sonra ortalarında romantik bir alakanın başladığını anlatan 68 yaşındaki oyuncu Barkin, Johnny’nin kıskanç ve baskıcı bir erkek olduğunu söylemiş oldu, “bir seferinde sırtımdaki bir sıyrık yüzünden diğeriyle seviştiğimi tez etmişti” dedi. “Sürekli sarhoştu” dediği Johhny Depp’in bir keresinde içki şişelerini duvara fırlattığını da anlattı.
Valla olaylar bu türlü gelişti canım okuyucum, sizin gözünüz kulağınız olmaya devam edeceğim, emin olun.
Bu iş o denli kolay kolay bitmeyecek fakat günün sonunda elbette bir gün bu olayı sinema yapacaklar izleyeceğiz; lakin siz siz olun ne izlediklerinize inanın ne duyduklarınıza.
Not: Johnny Depp’in kruvaze ceketleri nedir o denli, merhum Mesut Yılmaz da giyerdi, Camille el atsa da alışverişe götürse çocuğu…
Elif Aktuğ
ALINTIDIR
Bir sorun bakalım çemkirmedilk evvel, geçen hafta niye yazmadım diye! Zira duruşmaya bir hafta orta verilmişti. Johnny Depp ve eski bayanı Amber Heard davasından bahsediyorum şüphesiz, muhaberabern gelmeyim ya, illa başladığım haberin devamını getireceğim. Bu hafta her gün takip ettim davayı, işkoliklik işte, gaye sizi haberdar etmek.
Gerçekleri ve bilgileri anlatmak, keşke diğer ve insanı gerecek/darlayacak gündemler olmasa ülkede ve tek kaygımız Johnnymizi bir kere daha Jack Sparrow olarak izleyemeyecek olmanın verdiği hüzün olsa…
her neyse…
İlginç gelişmeler var ve çabucak şunu itiraf edeceğim, benim bünyemde ezilenin tarafına geçmek üzere bir saçmalık var, Amber yerin tabanına sokuluyor, bütün dünya Johnnymizin haklılığı konusunda hemfikir. Bir acıma, bir üzülme bende, sormayın. Amber ya haklıysa diyen bir içsesim var ve hiç susmuyor.
Amber’i çapraz sorguya aldılar, her cümlesine “uydurma, dedikodu, söylenti” diye itiraz ediyorlar.
AVUKAT DEĞİL, HER BİRİ HARİKA KAHRAMAN
Johnnyciğimizin avukatları harika kahraman üzere, Amber’e nefes aldırmıyorlar. Kızın mimikleriyle dalga geçiliyor, cümleleri öbür yerlere çekiliyor, bir açığı vardır diye yüzlerce soru bir daha yüzlerce farklı biçimde soruluyor, didikleniyor da didikleniyor.
Bunların 2011’de bir arada oynadıkları The Rum dairy’de başlayan aşkları, an prestijiyle mahkeme salonunda devam eden bir hesaplaşmaya dönüştü malumunuz. Karşılıklı atılan iftiralar, suçlamalar, akıllara sakinlik veren ayrıntılar bu hafta da devam etti.
Fairfax County’de devam eden davada, Amberimiz şiddetin evliliklerinin son vakit içinderında olağan hale geldiğini söylemiş oldu, yaşadıklarını bir daha kimi bazı tutamadığı gözyaşları ve çokça mimikle anlattı. Johnnymizin kendisine vurduğunu hatta üstünde sigara söndürdüğünü söylemiş oldu, kız kardeşi de doğruladı bu durumu.
hayatının her devrinde uyuşturucu kullanan ve alkolsüz günü geçmeyen birinin hislerine ve hareketlerine ne kadar kelam geçirebildiğinden emin değilim fakat Johnnynin avukatlarının gayreti, kamuoyundaki sevilme potansiyeli, medyanın sonsuz takviyesi derken, kimsenin önemli biçimde bunun altını çizmemesi ilginç!
BU ADAM ALKOLİK Mİ PEKALA?
Amber’in avukatlarının bu usul bir savunma yağacağını düşünüyordum, örneğin psikiyatr yahut uzman tabip getirip, uyuşturucu ve alkol üzerinden algı yaratacağından emindim neredeyse.
Johnnynin parmağının ucunun kopmasına sebep olan kazada örneğin, Amber buna içki şişesi fırlatmış, cam da parmağını kesmiş. Tamam berbat bir durum lakin hanımı bu kadar dellendirecek ne yaptın korsanların en tatlısı, söylesene!
Bakın işte, Amber’den yana hal aldım elimde değil. Ancak şurası da gerçek, olmadık insanı alır baştacı edersen olacağı bu.
hanımın, Johnnynin anlattığı üzere psikopat olduğunu var iseyalım, hiç mi anlamadı, niye onca vakit boşanmadı, ayrılmadı; yahut Amber niye onca şiddet gördüyse niye çekip gitmedi.
Her bağ öteki, her ilgi eşsiz işte bu yüzden, asla anlamak mümkün olmuyor. kimi vakit parmağın değil elin de kopsa gidemiyorsun, bayan yatağa değil ağzına mıçsa da boşanamıyorsun; yahut adam sabahın köründen içmeye başlıyorsa, meskende koridorlara işiyorsa, ne bileyim Amber’in sav etiiği üzere dayak da yiyorsan, adamı bırakamıyorsun!
Durum o denli bir hale gelmiş ki ne ayrılabilmişler ne aşkları devam etmiş, hatta birbirlerinin imgelerini çekmişler, ellerinde delil olsun diye ses kayıtları almışlar.
AŞKTAN KORKMAK LAZIM, İNSANI DELİRTİYOR, KESİN BİLGİ
Amber durup durup aşık olduğunu gidemediğini anlattı hafta boyunca, kendisini hayli kıskandığını söylemiş oldu, Aquaman’de başrol oynadığı Jason Mamoa ve James Franco ile bağlantısı olduğundan şüphelendiğini söylemiş oldu. Gerçi James Franco ile bir asansör manzaraları de ortaya çıktı, ay aman ne bileyim; ben mi çözeceğim olayı, heyet düşünsün varsın. Amber’in Aquaman’deki rolünü de Johhny yardımıyla aldığı öğrendik bu ortada, gerçi Amber bunu reddetti ve “seçmelere katıldım ve seçildim” dedi.
Şu da değerli, atlamayayım; Johnny’nin evliliklerinin son günlerinde “sana nasıl aşık olduğumu anlamıyorum, umarım bir an evvel meselesiz bir biçimde boşanırız, sen beni asla sevmedin” formunda yolladığı iletisi da enteresandı, mahkemeye kanıt olarak sunuldu.
Amber, Johnny’yi korumak ve rezil bulunmasına mani olmak için yaşadıklarına polisi dahil etmediğini söylemiş oldu, tutuklanmasını istemediğim için polisle işbirliği içine girmedim dedi.
Kariyerini mahvedeceğini de söylemiş Johnny, şiştim ben inanın şiştim davayı izlerken.
Karayip korsanım, sürme gözlüm, sempatiklikler hükümdarım neler demiş neler, doğruysa olağan. Bir de Amber’e demiş ki, artık gözlerimi goremeyeceksin! Dava boyunca bayana bir sefer bile bakmadı, epey acayip oldukça! Amber dönüyor, eski kocasına bakıyor fakat Johhny bir sefer bile başını kaldırıp bayana bakmadı!
CAMILLE AŞKI GERÇEK Mİ?
Ah epey kıymetli bir nokta da Johnny Depp’in avukatlarından biri olan ve bana kalırsa Amber’i sorgulaması için bilhassa seçilen Camille Vasquez! Haberi gördünüz mü bilmiyorum, Johnny ve Camille’nin münasebeti var formunda manşetler atıldı. İkide bir kucaklaşmaları, manidar gülüşmeleri falan bu duruma yoruldu.
Bir erkek avukat yerine bir bayan avukat tarafınca Amber’e yüklenilmesi mantıklı bir seçimdi, bu biçimdece bir erkek tarafınca ezildi üzere bir durum yaratılmayacaktı. Davada daima beyazlar giyen Camille, en epeyce şu bahiste üstüne gitti Amber’in. Amber Johnny’den mutabakatlı olarak aldığı yedi milyon doları hayır kurumlarına bağışlayacağını söylemişti.
Bugüne dek bu parayı yatırmadığı için de, Camille tekraren sordu, “yalancısın sen” demeye getirdi durumu. Johnny fanatikleri Camille’nin fotoğrafının basıldığı tişörtler giyiyor, Camille’nin imajları milyonlarca kere paylaşılıyor bu ortada.
Bana sorarsanız ortalarında bir şey yok, medya neyi manşete taşıyacağını şaşırdı sadece!
Cuma günkü duruşma değerliydi, zira Johnny Depp’in 90’lardaki aşna fişnası Ellen Barkin şahit olarak dinlendi.
ANLAT ELLEN BACIM
Önce arkadaş olduklarını ve daha sonra ortalarında romantik bir alakanın başladığını anlatan 68 yaşındaki oyuncu Barkin, Johnny’nin kıskanç ve baskıcı bir erkek olduğunu söylemiş oldu, “bir seferinde sırtımdaki bir sıyrık yüzünden diğeriyle seviştiğimi tez etmişti” dedi. “Sürekli sarhoştu” dediği Johhny Depp’in bir keresinde içki şişelerini duvara fırlattığını da anlattı.
Valla olaylar bu türlü gelişti canım okuyucum, sizin gözünüz kulağınız olmaya devam edeceğim, emin olun.
Bu iş o denli kolay kolay bitmeyecek fakat günün sonunda elbette bir gün bu olayı sinema yapacaklar izleyeceğiz; lakin siz siz olun ne izlediklerinize inanın ne duyduklarınıza.
Not: Johnny Depp’in kruvaze ceketleri nedir o denli, merhum Mesut Yılmaz da giyerdi, Camille el atsa da alışverişe götürse çocuğu…
Elif Aktuğ
ALINTIDIR