Prof. Dr. Tufan Tükek, “2022’de maskesiz hayatın başlayacağını düşünüyorum”
Prof. Dr. Tufan Tükek’ten salgına ait kıymetli açıklamalar
İSTANBUL – İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, Covid-19 salgının seyri ve maske kullanmasına ait konuştu. Tükek, “Maskenin çıkartılması çift doz aşılama 30 milyona gelene kadar riskli olabilir, ben olsam bu yasağı kaldırmam fakat hoşgörülü davranabilirim. 2022’den itibaren artık maskesiz ömrün başlayacağını düşünüyorum” dedi.
Türkiye’de Covid-19 ile gayret, tedbirler ve aşılama çalışmalarıyla sürüyor. Salgına karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması maksadıyla aşılamada yaş hududu gün geçtikçe düşerken, farklı meslek kümeleri da aşılama programına dahil ediliyor. Yerli aşı çalışmalarının yanı sıra Pfizer-Biontech, Sputnic V, Sinovac aşılarının tedarik edilmesi için devam eden çalışmalarla süreç sürdürülüyor. Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca da, Haziran ayının sonunda aşılamada 20’li yaşlbazı birtakım geleceğini duyururken, uzmanlar yaz aylarının aşılamada değerli bir müddetç olacağını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de aşılama çalışmaları ve salgında son duruma ait konuştu.
“Hindistan varyantıyla tekrar bir salgın yaşama ihtimali ufak da olsa var”
Son devirde görülen Hindistan varyantıyla ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi – İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Bir tek bizi tasaya sevk eden, hayli dikkat edilmesi gereken şey, Hindistan varyantı. Biraz daha dikkat edilmesi gereken bir virüs. Biontech aşılarına karşı hassas ancak Sinovac ile ilgili tıpkı şeyi çabucak hemen bilmiyoruz. ötürüsıyla Hindistan varyantıyla yine bir salgın yaşama ihtimali ufak da olsa var. O yüzden bu vakitte en hayli dikkat etmemiz gereken şey bu Hindistan virüsünün ülkemize girmesini önlemek olmalı. Havayolu ile Hindistan’dan buraya gelebiliyor beşerler, Hindistan’a giden bizim vatandaşlarımız tekrar döndüğünde buraya virüs getirebiliyorlar tabi o şahısların izole edilmeleri gerekiyor. En azından 14 gün ya da 10 gün bir karantina mühletleri ya da PCR testlerini daima olarak yinelayarak gelmeleri gerekiyor. Bu açıdan buna fazlaca dikkat edilmesi gereken bir devirdeyiz. Bunun haricinde öbür varyantların şu an için rastgele bir artış göstereceğini ben düşünmüyorum. Süratli bir biçimde aşılamanın tamamlanması gerekiyor” dedi.
“İnsan imali olma ihtimali var”
Korona virüsün laboratuvar ortamında üretildiği savlarının bir daha gündeme gelmesine ait konuşan Prof. Dr. Tükek, “İspat edilmeye de muhtaçlık duyan bir husus ancak birtakım ipuçlarından yola çıkarak güya bu virüsün doğal olarak oluşmayacağı ya da doğal olarak oluşma ihtimalinin epeyce düşük olacağını ben kendi adıma söyleyeyim. Dünyada da yavaş yavaş o denli bir kanı oluşmaya başladı. Siyasi de olabilir bu biçimde bir kanı ya da beşerler birtakım sahiden ipuçlarına sahip olabilir. Daima mutasyonlar yani bunlar güya doğal olarak tabiatıyla olabilecek şeyler değilmiş üzere insanı düşündürmüyor değil. İnsan imali olma ihtimali var” dedi.
Üniversitelerin açılma tarihine ait de konuşan Tükek, “YÖK 13 Eylül sonucunı deklare etti. Zannedersem seneye yükseköğretimde bir sorun yaşamayacağımızı düşünüyoruz. yeniden dalgalar ve varyant virüslerle karşılaşırsak bu biçimde tekrar bir kıymetlendirme yapılır” biçiminde konuştu.
“Yol açacağı diğer toplumsal meseleler olabilir”
Aşı kararsızlığı yaşayan vatandaşlar ve aşı olmayan bireylere yönelik kamusal alanlarda kısıtlamaya gidilmesi tekliflerini kıymetlendiren Tükek,”Onların toplum için bir tehlike oluşturmasını engelleyecek birtakım formüllere başvurulabilir. Kapalı alanlara tahminen onları alırken birtakım kısıtlamalara gidilebilir. Topluma en az ziyanı olması istikametinde birtakım önlemler kesinlikle alınacaktır. Aşı olmayanlar kendilerine ziyan verecekler üzere gözüküyor. Demokratik toplumlarda bu biçim kısıtlamalar fazlaca güzel karşılanmayabilir. Tabi o hükümetin karar vermesi gereken bir şey zira onun yol açacağı öteki toplumsal problemler olabilir. Dünyayı takip etmek lazım. Nitekim bir kısıtlamaya gittiğiniz vakit o kişinin öfkesini ve nefretini arttırmaktan diğer bir şeye ulaşmıyorsunuz. Bence biraz izleyip muktedir gitmekte yarar var” dedi.
“Aşıları çaprazlama uygulamak lazım”
Aşıların karıştırılması yorumlarına ait konuşan Tükek, “Biontech aşılarında duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla antikor oranları devasa yükseklikte. Sinovac ile aşılananların bir kümesinde da çok yüksek antikorlar oluştu. Lakin onlar içerisinde hiç antikor oluşmayan bir küme da var. Sinovac yapmanın aslında bir manası yok zira iki dozdan daha sonra antikor yapmamış bence bu şahısların tespit edilip kesinlikle Biontech aşısının olması gerekir. Bilakis Biontech’te de sıfır antikor var ise ona da Sinovac yapmak lazım. Yani aşıları bu biçimde çaprazlama uygulamak lazım. ya da antikor seviyesi orta yahut yavaşça seviyede artmış şahıslara tek doz Biontech ile rapel yapmak hayli daha tesirli olacaktır” biçiminde konuştu.
“Kapanma bundan daha sonra epey olmayacaktır”
Çocuklarda korona virüs geçirmelerinin akabinde görüldüğü belirtilen MIS-C ile ilgili de konuşan Tükek, “Çocuklarda biraz daha geç devirde, daha sonra ortaya çıkabiliyor. Ölümcül oluyor sahiden, hakikaten uzun da sürebiliyor bu süreç kimi vakit tam atlatılamayabiliyor” dedi. Tükek salgının gidişatına yönelik, “Umutluyuz, ekimde ufak bir pik, kıpırdanma olur diye düşünüyorum ancak daha sonrasını ben düzgün görüyorum. 2022’de büsbütün başımızdan atamasak da bu maske olaylarını yahut toplantı yapmama, kalabalık ortamlarda bulunmama üzere şeyleri biraz aşacağımızı düşünüyorum. Aşıları etkisiz kılacak bir virüs ortaya çıkmazsa ben umutluyum. 1 yıldır annesini görmeyen beşerler olduğunu biliyorum. Kapanma artık bundan daha sonra epeyce olmayacaktır diye düşünüyorum. Tam kapanamadığımızı gördük zira fazlaca insani değil fakat hastalığı yatıştırabiliyorsunuz. Hastalıkla birlikte yaşamayı öğreneceğiz” tabirlerini kullandı.
“Ben olsam bu yasağı kaldırmam”
Maske zorunluluğunun kalkabileceğine ait görüşleri yorumlayan Tükek, “Yaz periyodu olabilir ancak daha sonra yine nasıl maskeye alıştıracaksınız insanları, maskeye alıştırmak için hayli zorlandık şu anda bile açık alanlarda kimsenin maske taktığı yok onu da söyleyeyim. Devlet yasak olarak söylüyor şu anda dışarıda maske takma zaruriliği var. Bunu kaldırabilir. Bakanlığımız bu hususta fazlaca hassas. Yurt haricinde da var o denli ancak o kümeler Biontech ile aşılanan kümeler. Bizde çift doz aşılama 30 milyona gelene kadar riskli olabilir bu. Ben olsam bu yasağı kaldırmam lakin hoşgörülü davranabilirim bir süre daha. Toplumun yarısına yakınını aşılamadığımız surece maskenin çıkartılması bir risk olabilir lakin yaz aylarında bunun tamamlanacağını öngörüyoruz. 2022’de itibaren de artık maskesiz hayat başlayacağını düşünüyorum. Hindistan virüsü ülkemize girerse bunun nasıl seyredeceğini kestiremiyoruz. Bu yazı yeterli geçireceğimizi düşünüyorum, ekim ayında ufak bir üst tarafta yükseliş olabilir sözlerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Hasibe Karadağ
Prof. Dr. Tufan Tükek’ten salgına ait kıymetli açıklamalar
İSTANBUL – İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, Covid-19 salgının seyri ve maske kullanmasına ait konuştu. Tükek, “Maskenin çıkartılması çift doz aşılama 30 milyona gelene kadar riskli olabilir, ben olsam bu yasağı kaldırmam fakat hoşgörülü davranabilirim. 2022’den itibaren artık maskesiz ömrün başlayacağını düşünüyorum” dedi.
Türkiye’de Covid-19 ile gayret, tedbirler ve aşılama çalışmalarıyla sürüyor. Salgına karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması maksadıyla aşılamada yaş hududu gün geçtikçe düşerken, farklı meslek kümeleri da aşılama programına dahil ediliyor. Yerli aşı çalışmalarının yanı sıra Pfizer-Biontech, Sputnic V, Sinovac aşılarının tedarik edilmesi için devam eden çalışmalarla süreç sürdürülüyor. Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca da, Haziran ayının sonunda aşılamada 20’li yaşlbazı birtakım geleceğini duyururken, uzmanlar yaz aylarının aşılamada değerli bir müddetç olacağını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de aşılama çalışmaları ve salgında son duruma ait konuştu.
“Hindistan varyantıyla tekrar bir salgın yaşama ihtimali ufak da olsa var”
Son devirde görülen Hindistan varyantıyla ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi – İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Bir tek bizi tasaya sevk eden, hayli dikkat edilmesi gereken şey, Hindistan varyantı. Biraz daha dikkat edilmesi gereken bir virüs. Biontech aşılarına karşı hassas ancak Sinovac ile ilgili tıpkı şeyi çabucak hemen bilmiyoruz. ötürüsıyla Hindistan varyantıyla yine bir salgın yaşama ihtimali ufak da olsa var. O yüzden bu vakitte en hayli dikkat etmemiz gereken şey bu Hindistan virüsünün ülkemize girmesini önlemek olmalı. Havayolu ile Hindistan’dan buraya gelebiliyor beşerler, Hindistan’a giden bizim vatandaşlarımız tekrar döndüğünde buraya virüs getirebiliyorlar tabi o şahısların izole edilmeleri gerekiyor. En azından 14 gün ya da 10 gün bir karantina mühletleri ya da PCR testlerini daima olarak yinelayarak gelmeleri gerekiyor. Bu açıdan buna fazlaca dikkat edilmesi gereken bir devirdeyiz. Bunun haricinde öbür varyantların şu an için rastgele bir artış göstereceğini ben düşünmüyorum. Süratli bir biçimde aşılamanın tamamlanması gerekiyor” dedi.
“İnsan imali olma ihtimali var”
Korona virüsün laboratuvar ortamında üretildiği savlarının bir daha gündeme gelmesine ait konuşan Prof. Dr. Tükek, “İspat edilmeye de muhtaçlık duyan bir husus ancak birtakım ipuçlarından yola çıkarak güya bu virüsün doğal olarak oluşmayacağı ya da doğal olarak oluşma ihtimalinin epeyce düşük olacağını ben kendi adıma söyleyeyim. Dünyada da yavaş yavaş o denli bir kanı oluşmaya başladı. Siyasi de olabilir bu biçimde bir kanı ya da beşerler birtakım sahiden ipuçlarına sahip olabilir. Daima mutasyonlar yani bunlar güya doğal olarak tabiatıyla olabilecek şeyler değilmiş üzere insanı düşündürmüyor değil. İnsan imali olma ihtimali var” dedi.
Üniversitelerin açılma tarihine ait de konuşan Tükek, “YÖK 13 Eylül sonucunı deklare etti. Zannedersem seneye yükseköğretimde bir sorun yaşamayacağımızı düşünüyoruz. yeniden dalgalar ve varyant virüslerle karşılaşırsak bu biçimde tekrar bir kıymetlendirme yapılır” biçiminde konuştu.
“Yol açacağı diğer toplumsal meseleler olabilir”
Aşı kararsızlığı yaşayan vatandaşlar ve aşı olmayan bireylere yönelik kamusal alanlarda kısıtlamaya gidilmesi tekliflerini kıymetlendiren Tükek,”Onların toplum için bir tehlike oluşturmasını engelleyecek birtakım formüllere başvurulabilir. Kapalı alanlara tahminen onları alırken birtakım kısıtlamalara gidilebilir. Topluma en az ziyanı olması istikametinde birtakım önlemler kesinlikle alınacaktır. Aşı olmayanlar kendilerine ziyan verecekler üzere gözüküyor. Demokratik toplumlarda bu biçim kısıtlamalar fazlaca güzel karşılanmayabilir. Tabi o hükümetin karar vermesi gereken bir şey zira onun yol açacağı öteki toplumsal problemler olabilir. Dünyayı takip etmek lazım. Nitekim bir kısıtlamaya gittiğiniz vakit o kişinin öfkesini ve nefretini arttırmaktan diğer bir şeye ulaşmıyorsunuz. Bence biraz izleyip muktedir gitmekte yarar var” dedi.
“Aşıları çaprazlama uygulamak lazım”
Aşıların karıştırılması yorumlarına ait konuşan Tükek, “Biontech aşılarında duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla antikor oranları devasa yükseklikte. Sinovac ile aşılananların bir kümesinde da çok yüksek antikorlar oluştu. Lakin onlar içerisinde hiç antikor oluşmayan bir küme da var. Sinovac yapmanın aslında bir manası yok zira iki dozdan daha sonra antikor yapmamış bence bu şahısların tespit edilip kesinlikle Biontech aşısının olması gerekir. Bilakis Biontech’te de sıfır antikor var ise ona da Sinovac yapmak lazım. Yani aşıları bu biçimde çaprazlama uygulamak lazım. ya da antikor seviyesi orta yahut yavaşça seviyede artmış şahıslara tek doz Biontech ile rapel yapmak hayli daha tesirli olacaktır” biçiminde konuştu.
“Kapanma bundan daha sonra epey olmayacaktır”
Çocuklarda korona virüs geçirmelerinin akabinde görüldüğü belirtilen MIS-C ile ilgili de konuşan Tükek, “Çocuklarda biraz daha geç devirde, daha sonra ortaya çıkabiliyor. Ölümcül oluyor sahiden, hakikaten uzun da sürebiliyor bu süreç kimi vakit tam atlatılamayabiliyor” dedi. Tükek salgının gidişatına yönelik, “Umutluyuz, ekimde ufak bir pik, kıpırdanma olur diye düşünüyorum ancak daha sonrasını ben düzgün görüyorum. 2022’de büsbütün başımızdan atamasak da bu maske olaylarını yahut toplantı yapmama, kalabalık ortamlarda bulunmama üzere şeyleri biraz aşacağımızı düşünüyorum. Aşıları etkisiz kılacak bir virüs ortaya çıkmazsa ben umutluyum. 1 yıldır annesini görmeyen beşerler olduğunu biliyorum. Kapanma artık bundan daha sonra epeyce olmayacaktır diye düşünüyorum. Tam kapanamadığımızı gördük zira fazlaca insani değil fakat hastalığı yatıştırabiliyorsunuz. Hastalıkla birlikte yaşamayı öğreneceğiz” tabirlerini kullandı.
“Ben olsam bu yasağı kaldırmam”
Maske zorunluluğunun kalkabileceğine ait görüşleri yorumlayan Tükek, “Yaz periyodu olabilir ancak daha sonra yine nasıl maskeye alıştıracaksınız insanları, maskeye alıştırmak için hayli zorlandık şu anda bile açık alanlarda kimsenin maske taktığı yok onu da söyleyeyim. Devlet yasak olarak söylüyor şu anda dışarıda maske takma zaruriliği var. Bunu kaldırabilir. Bakanlığımız bu hususta fazlaca hassas. Yurt haricinde da var o denli ancak o kümeler Biontech ile aşılanan kümeler. Bizde çift doz aşılama 30 milyona gelene kadar riskli olabilir bu. Ben olsam bu yasağı kaldırmam lakin hoşgörülü davranabilirim bir süre daha. Toplumun yarısına yakınını aşılamadığımız surece maskenin çıkartılması bir risk olabilir lakin yaz aylarında bunun tamamlanacağını öngörüyoruz. 2022’de itibaren de artık maskesiz hayat başlayacağını düşünüyorum. Hindistan virüsü ülkemize girerse bunun nasıl seyredeceğini kestiremiyoruz. Bu yazı yeterli geçireceğimizi düşünüyorum, ekim ayında ufak bir üst tarafta yükseliş olabilir sözlerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Hasibe Karadağ