Sağlıklı beslenme besin kümelerini tanıyarak başlar
Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin ne olduğunu anlamak için evvela temel besin kümelerini bilmek gerekir. Yiyecekler dört besin kümesinden oluşur; süt ve süt eserleri, et ve et eserleri, sebze-meyveler ve tahıllar. Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin önkoşulu, her besin kümesinden aşikâr oranda ve dönüşümlü olarak tüketmektir. Rastgele bir besin kümesi eksik yahut fazla tüketildiğinde bedende komplikasyonlara sebep olabilir.
Parmak izi üzere herkesin metabolizması da birbirinden farklıdır. Bu yüzden genel beslenme tekliflerinden uzak durmak gerekir. Şahsa mahsus kıymetlendirme yapabilmek için birtakım testler mevcuttur. Bu testlerle besin alerjileri, besin intoleransları ve besin hassaslıkları belirlenebilir. bu biçimdece kişinin sindiremediği ve bedende enflamasyona sebep olan besinler beslenmeden çıkarılarak sağlıklı bir bağırsak florası sağlanabilir. Vücut bir bütündür ve bağırsaklar bu bütünlüğün ortasında fazlaca kıymetli bir yere sahiptir.
Besinleri kimyasal yapılarına bakılırsa organik ve inorganik; elde edildikleri kaynaklara göre bitkisel ve hayvansal; bedendeki fonksiyonlarına nazaran güç verici, yapıcı-onarıcı ve düzenleyici; güç sağlayan besinler (makrobesinler) ve biyolojik işlemlerin yürümesini sağlayan (mikrobesinler) olarak gruplandırabiliriz.
Gruplandırma hali nasıl olursa olsun sağlıklı bir beslenme programında önemli olan temel kümeleri aşikâr oranlarda istikrarlı ve dönüşümlü olarak tüketmektir.
MAKROBESİNLER
Makrobesinler temel besin kümeleridir:
Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin ne olduğunu anlamak için evvela temel besin kümelerini bilmek gerekir. Yiyecekler dört besin kümesinden oluşur; süt ve süt eserleri, et ve et eserleri, sebze-meyveler ve tahıllar. Sağlıklı ve istikrarlı beslenmenin önkoşulu, her besin kümesinden aşikâr oranda ve dönüşümlü olarak tüketmektir. Rastgele bir besin kümesi eksik yahut fazla tüketildiğinde bedende komplikasyonlara sebep olabilir.
Parmak izi üzere herkesin metabolizması da birbirinden farklıdır. Bu yüzden genel beslenme tekliflerinden uzak durmak gerekir. Şahsa mahsus kıymetlendirme yapabilmek için birtakım testler mevcuttur. Bu testlerle besin alerjileri, besin intoleransları ve besin hassaslıkları belirlenebilir. bu biçimdece kişinin sindiremediği ve bedende enflamasyona sebep olan besinler beslenmeden çıkarılarak sağlıklı bir bağırsak florası sağlanabilir. Vücut bir bütündür ve bağırsaklar bu bütünlüğün ortasında fazlaca kıymetli bir yere sahiptir.
Besinleri kimyasal yapılarına bakılırsa organik ve inorganik; elde edildikleri kaynaklara göre bitkisel ve hayvansal; bedendeki fonksiyonlarına nazaran güç verici, yapıcı-onarıcı ve düzenleyici; güç sağlayan besinler (makrobesinler) ve biyolojik işlemlerin yürümesini sağlayan (mikrobesinler) olarak gruplandırabiliriz.
Gruplandırma hali nasıl olursa olsun sağlıklı bir beslenme programında önemli olan temel kümeleri aşikâr oranlarda istikrarlı ve dönüşümlü olarak tüketmektir.
MAKROBESİNLER
Makrobesinler temel besin kümeleridir:
- Protein (%10-20)
- Karbonhidratlar (%55-60)
- Yağ (%20-25)
Vitamin ve mineral kombinasyonları, değişik hastalıkların tedavi protokollerine ek olarak günlük beslenmeyi desteklemek ve subklinik seyirli hastalıklardan korunmak emeliyle tüm dünyada kullanılmaktadır. Vitaminler ve mineraller, vücudun kendisi tarafınca üretilemediği için yiyeceklerle alınmaları gerekir. Dolayısıyla beslenme ve sağlıklı bir bağışıklık sistemi içindeki ilgiyi görmek epeyce kolaydır. Fakat iklim, toprak, eserin ham ya da olgun olması, eser toplama ve pişirme formları, taşıma ve depolama üzere epeyce sayıda faktör, meyve ve sebzelerde vitamin kaybına yol açabilmektedir. Bu durumda sıhhatimiz için gerekli olan vitaminleri dışarıdan çeşitli ek vitamin destekleri ile almamız gerekebilir. Mikrobesinler olarak da isimlendirilen vitaminler, makrobesinlerin tersine hayli düşük ölçülerde alınır ve kalori içermezler.
Vitaminler, yağda ve suda eriyen olmak üzere iki kümeye ayrılır. A, D, E ve K vitaminleri, yağda eriyen vitaminlerdir, sentezleri için kolesterol gerekir, yağ dokusunda depolanabilir ve gereksinim anında salınırlar. Bu vitaminlerin yemeklerden daha sonra alınması, emilimlerini artırır. Suda eriyen öteki vitaminlerin ise depolanma özellikleri yoktur.
Bir daha sonraki yazımda temel besin grununun bir öteki ayağı olan vitaminlerden bahsedeceğim.
Bu hususta ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öbür tedavi formlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul