Bloomberg HT’ye konuk olan TÜSİAD İdare Konseyi Lideri Orhan Turan, para ve maliye siyasetlerinin iş dünyasına tesirini ve gerçek bölümün finansmana erişim meselesini kıymetlendirdi.
Turan, Türkiye’deki istihdam piyasasına ait yaptığı yorumda, katma kıymetli üretim yapılabilmesi için orta eleman probleminin çözülmesi ve bu bahiste bir ulusal stratejinin oluşturulması gerektiğini önerdi. Nitelikli insan kaynağı olan şirketlerin ileride daha rekabetçi olacağını belirten Turan, “Bugün en kıymetli şey nitelikli insan kaynağı. Nitelikli insan kaynağını kaybetmeyip, onları Türkiye’ye çekmemiz gerek.” dedi.
Turan 2023 yılı minimum fiyat fiyatına da değindiği konuşmasında, “Enflasyonun üzerinde, refah hissesi olan bir taban fiyat artışı olabilir. Patron çalışanını enflasyona karşı korumak zorunda.” tabirlerini kullandı.
Ucuz iş gücü stratejinin uygulanması hakkında değerlendirmede bulunan Turan, “Düşük TL ve ucuz iş gücü ile Türkiye’nin rekabet gücünün sürdürülebilir olabileceğini düşünmüyorum. Bu, 50 yıl evvel Uzak Doğu’nun stratejisiydi. Rekabetçi kur ucuz, iş gücüyle ihracatı büyütmek. Bunları yaptığınızda 5-6 ay nefes alıyorsunuz lakin sürdürülebilir hale getiremiyorsunuz.” dedi.
“Eylül’den itibaren ihracattaki yavaşlamayı net biçimde görüyoruz”
Turan, ihracatın Euro/Dolar paritesinden olumsuz etkilendiğini belirttiği konuşmasında, Eylül’den itibaren ihracattaki yavaşlamayı net bir biçimde gördüklerini lisana getirdi. Turan, işletme sermayesi ve şirketlerin krediye erişimi hakkında yaptığı değerlendirmede şu tabirleri kullandı:
“2022’de şirketlerin işletme sermayesi muhtaçlığı arttı. Geçen yıl 100 bin dolar işletme sermayesi olan bir şirketin 200, hatta 400 bin dolara gereksinimi var. Gerçek dalın finansmana erişimi rahat olmalı. Son devirde finansmana erişim ihracatçı firmalar haricinde hayli kolay değil. Ticari kredilere erişimin rahat olduğunu keşke söyleyebilseydik. Yatırım kredilerine ulaşmak, uzun vadeli kredi almak kolay değil. Şirketler için kredi limitlerinin artması gerek.”
Turan, Türkiye’deki istihdam piyasasına ait yaptığı yorumda, katma kıymetli üretim yapılabilmesi için orta eleman probleminin çözülmesi ve bu bahiste bir ulusal stratejinin oluşturulması gerektiğini önerdi. Nitelikli insan kaynağı olan şirketlerin ileride daha rekabetçi olacağını belirten Turan, “Bugün en kıymetli şey nitelikli insan kaynağı. Nitelikli insan kaynağını kaybetmeyip, onları Türkiye’ye çekmemiz gerek.” dedi.
Turan 2023 yılı minimum fiyat fiyatına da değindiği konuşmasında, “Enflasyonun üzerinde, refah hissesi olan bir taban fiyat artışı olabilir. Patron çalışanını enflasyona karşı korumak zorunda.” tabirlerini kullandı.
Ucuz iş gücü stratejinin uygulanması hakkında değerlendirmede bulunan Turan, “Düşük TL ve ucuz iş gücü ile Türkiye’nin rekabet gücünün sürdürülebilir olabileceğini düşünmüyorum. Bu, 50 yıl evvel Uzak Doğu’nun stratejisiydi. Rekabetçi kur ucuz, iş gücüyle ihracatı büyütmek. Bunları yaptığınızda 5-6 ay nefes alıyorsunuz lakin sürdürülebilir hale getiremiyorsunuz.” dedi.
“Eylül’den itibaren ihracattaki yavaşlamayı net biçimde görüyoruz”
Turan, ihracatın Euro/Dolar paritesinden olumsuz etkilendiğini belirttiği konuşmasında, Eylül’den itibaren ihracattaki yavaşlamayı net bir biçimde gördüklerini lisana getirdi. Turan, işletme sermayesi ve şirketlerin krediye erişimi hakkında yaptığı değerlendirmede şu tabirleri kullandı:
“2022’de şirketlerin işletme sermayesi muhtaçlığı arttı. Geçen yıl 100 bin dolar işletme sermayesi olan bir şirketin 200, hatta 400 bin dolara gereksinimi var. Gerçek dalın finansmana erişimi rahat olmalı. Son devirde finansmana erişim ihracatçı firmalar haricinde hayli kolay değil. Ticari kredilere erişimin rahat olduğunu keşke söyleyebilseydik. Yatırım kredilerine ulaşmak, uzun vadeli kredi almak kolay değil. Şirketler için kredi limitlerinin artması gerek.”