Deri kanserlerinin görülme oranlarının son senelerda arttığını belirten Liv Hospital Ankara Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Karagün, “Bunun en kıymetli niçinleri içinde ozon katmanındaki incelme ile bronzlaşma emeli ile uzun müddetli güneş temasıdır. Hem UVA birebir vakitte UVB, malign melanom (cilt kanseri) gelişmenine niye olmaktadır” dedi.
Liv Hospital Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Karagün, ultraviyole ışınlarının dalga uzunlukları ve biyolojik tesirlerine bakılırsa UVA, UVB ve UVC olarak üç kategoriye ayrıldığını söylemiş oldu. Güneş yanıklarının UVB ışınları tarafınca oluşturulan bir tepki olduğunu söz eden Karagün, “Açık alanda geçirilen vakit diliminin fazla olması niçiniyle yaz mevsiminde çoğunlukla karşımıza çıkmaktadır. Güneş yanığının şiddeti, deri tipine, güneş ışınına maruz kalınan müddete, gün içerisindeki saat dilimine (saat 10.00 ile 16.00) göre değişkenlik göstermektedir. Bulutlu havada, kar yahut denizden yansıyan güneş ışınlarından daha sonra da gelişebilir, yüksek rakımlı yerlerde Güneş Yanığı daha çoğunlukla gözlenir. Güneş ışınlarına bağlı birinci ve ikinci derece yanık oluşabilir. Güneş ışığına maruz kalma daha sonrası 4 ve 6’ncı saatte kızarıklık meydana gelir; 12-24 saatte en yüksek seviyeye ulaşarak 72’nci saatten daha sonra gerilemeye başlar. Kızarık alanlarda ‘bül’ olarak nitelendirilen su toplayan kabarcıklar oluşabilir. Kızarıklıkla bir arada ödem, halsizlik ve sıcaklık hissi olabilir. Çok şiddetli yanıklarda ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı eşlik edebilir. Deri tipi güneş yanığı oluşunda önemlidir” diye konuştu.
CİLT KANSERİNE niye OLABİLİR
Güneş ışınlarının, bilhassa de ultraviyole temasının deri kanseri oluşumunda tesirlerinin değerli olduğunu belirten Doç. Dr. Karagün, “Deri kanserlerinin görülme oranları son senelerda artmıştır. Bunun en değerli niçinleri içinde ozon katmanındaki incelme ile bronzlaşma maksadı ile uzun mühlet güneş temasıdır. Hem UVA tıpkı vakitte UVB, malign melanom (cilt kanseri) gelişmenine niye olmaktadır; fakat UVB maruziyeti hayli daha değerlidir. UVB ışınları, ozon katmanından yüksek oranda süzülerek ulaşırlar. Cildin üst katmanına tesir ederek birinci etapta cildin bronzlaşmasına ve yanıklara niye olan bu ışınların tesiri uzun vadeli değildir. Malign melanom ve malign melanom dışı deri kanserleri oluşumunda genetik faktörler üzere biroldukca faktör rol oynasa da denetimsiz güneş temasının da rolü bulunur. ömrün rastgele bir periyodunda aralıklı-şiddetli güneş yanığı hikayesi olması, malign melanom gelişmesinde değerli bir risk faktörü olarak saptanmıştır. Bilhassa çocukluk yahut ergenlik devrinde beş yahut daha fazla şiddetli güneş yanığı geçiren şahıslarda malign melanom riskinde bariz artış beklenmektedir” sözlerini kullandı.
GÜNEŞ HAMİ KULLANILABİLİR
Doç. Dr. Karagün, güneş yanığı oluşumunu önlemede yapılması gerekenler ile ilgili, şu ayrıntıları paylaştı:
“Saat 10.00 ile 16.00 saatleri içinde UVB ışınların ağır olduğu saat diliminde güneşe maruz kalmamalı, güneş gözetici kullanılmalıdır. Güneş esirgeyici bedenimize dışarı çıkmadan 30 dakika evvel sürülmeli, 3-4 saatte bir yenidenlanmalı, yüzdükten daha sonra yahut beden havluyla silindikten daha sonra yeniden uygulanmalıdır. Sıkı dokunmuş giysiler giyinmeliyiz. Gözler, kulaklar, yüz, sırt ve uzunluğunun güneşten korunabilmesi için geniş kenarlı şapka kullanmak gerekir. Ayrıyeten UV muhafazalı deniz kıyafetlerinin kullanılması ile önerilir. UV İndeksi, güneşin yaydığı ve dünyanın atmosferine nüfuz eden ve güneş yanığına yol açan ultraviyole ışınımu ölçen milletlerarası standart ölçektir. Gün içerisinde UV indeksine bakılırsa açık hava aktiflikleri planlamak güneş ışınlarına daha fazla maruz kalmayı önleyebilir.”
Liv Hospital Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Karagün, ultraviyole ışınlarının dalga uzunlukları ve biyolojik tesirlerine bakılırsa UVA, UVB ve UVC olarak üç kategoriye ayrıldığını söylemiş oldu. Güneş yanıklarının UVB ışınları tarafınca oluşturulan bir tepki olduğunu söz eden Karagün, “Açık alanda geçirilen vakit diliminin fazla olması niçiniyle yaz mevsiminde çoğunlukla karşımıza çıkmaktadır. Güneş yanığının şiddeti, deri tipine, güneş ışınına maruz kalınan müddete, gün içerisindeki saat dilimine (saat 10.00 ile 16.00) göre değişkenlik göstermektedir. Bulutlu havada, kar yahut denizden yansıyan güneş ışınlarından daha sonra da gelişebilir, yüksek rakımlı yerlerde Güneş Yanığı daha çoğunlukla gözlenir. Güneş ışınlarına bağlı birinci ve ikinci derece yanık oluşabilir. Güneş ışığına maruz kalma daha sonrası 4 ve 6’ncı saatte kızarıklık meydana gelir; 12-24 saatte en yüksek seviyeye ulaşarak 72’nci saatten daha sonra gerilemeye başlar. Kızarık alanlarda ‘bül’ olarak nitelendirilen su toplayan kabarcıklar oluşabilir. Kızarıklıkla bir arada ödem, halsizlik ve sıcaklık hissi olabilir. Çok şiddetli yanıklarda ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı eşlik edebilir. Deri tipi güneş yanığı oluşunda önemlidir” diye konuştu.
CİLT KANSERİNE niye OLABİLİR
Güneş ışınlarının, bilhassa de ultraviyole temasının deri kanseri oluşumunda tesirlerinin değerli olduğunu belirten Doç. Dr. Karagün, “Deri kanserlerinin görülme oranları son senelerda artmıştır. Bunun en değerli niçinleri içinde ozon katmanındaki incelme ile bronzlaşma maksadı ile uzun mühlet güneş temasıdır. Hem UVA tıpkı vakitte UVB, malign melanom (cilt kanseri) gelişmenine niye olmaktadır; fakat UVB maruziyeti hayli daha değerlidir. UVB ışınları, ozon katmanından yüksek oranda süzülerek ulaşırlar. Cildin üst katmanına tesir ederek birinci etapta cildin bronzlaşmasına ve yanıklara niye olan bu ışınların tesiri uzun vadeli değildir. Malign melanom ve malign melanom dışı deri kanserleri oluşumunda genetik faktörler üzere biroldukca faktör rol oynasa da denetimsiz güneş temasının da rolü bulunur. ömrün rastgele bir periyodunda aralıklı-şiddetli güneş yanığı hikayesi olması, malign melanom gelişmesinde değerli bir risk faktörü olarak saptanmıştır. Bilhassa çocukluk yahut ergenlik devrinde beş yahut daha fazla şiddetli güneş yanığı geçiren şahıslarda malign melanom riskinde bariz artış beklenmektedir” sözlerini kullandı.
GÜNEŞ HAMİ KULLANILABİLİR
Doç. Dr. Karagün, güneş yanığı oluşumunu önlemede yapılması gerekenler ile ilgili, şu ayrıntıları paylaştı:
“Saat 10.00 ile 16.00 saatleri içinde UVB ışınların ağır olduğu saat diliminde güneşe maruz kalmamalı, güneş gözetici kullanılmalıdır. Güneş esirgeyici bedenimize dışarı çıkmadan 30 dakika evvel sürülmeli, 3-4 saatte bir yenidenlanmalı, yüzdükten daha sonra yahut beden havluyla silindikten daha sonra yeniden uygulanmalıdır. Sıkı dokunmuş giysiler giyinmeliyiz. Gözler, kulaklar, yüz, sırt ve uzunluğunun güneşten korunabilmesi için geniş kenarlı şapka kullanmak gerekir. Ayrıyeten UV muhafazalı deniz kıyafetlerinin kullanılması ile önerilir. UV İndeksi, güneşin yaydığı ve dünyanın atmosferine nüfuz eden ve güneş yanığına yol açan ultraviyole ışınımu ölçen milletlerarası standart ölçektir. Gün içerisinde UV indeksine bakılırsa açık hava aktiflikleri planlamak güneş ışınlarına daha fazla maruz kalmayı önleyebilir.”