Yoksa sırada Peker mi var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Pir Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın huzurunda imzalanan 10 muahedenin akabinde Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) İdare Şurası Lideri Mohamed Hasan Al Suwaidi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Suwaidi, Abu Dabi Veliahtı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabetle Türkiye geldiğini belirterek, “Bu resmi ziyaret ve görüşmeler sonucunda Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye’de yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fon ayırmış ve tahsis etmiştir” dedi.
Bu durum akıllara direkt Birleşik Arap Emirliklerinde, iktidar aleyhine çektiği görüntülerle gündeme oturan Sedat Peker’i getirdi. Türkiye ile BAE içinde gelişen diplomatik bağlantılar daha sonrasında gözler Peker’in iade edilip edilmeyeceğine döndü.
O denli ki BAE devleti bir müddetdir Peker’in görüntü çekip yayınlamasını engellemişti.
Peker hakkındaki iade argümanına ek olarak da BAE bir ay evvel iki ülke içinde BAE için çalıştığı argümanıyla, “siyasal yahut askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken ayrıntıları açıklama” cürümlerinden tutuklu yargılanan Ürdün vatandaşı Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal’ın, konut mahpusu ve yurt dışına çıkış yasağı kaidesiyle tahliyesine karar verilmişti.
Habertürk muharriri Fatih Altaylı da Prens El Nahyan gelmeden bir ay evvel Türkiye’de tutuklu bulunan Birleşik Arap Emirlikleri istihbarat bakılırsavlisinin, Sedat Peker’in verilmesi karşılığında iade teklifinde bulunduğunu argüman etmişti.
Altaylı, “Takas” başlıklı yazdığı köşesinde, iktidara yakın ve geçmişte kamuoyunda çalışmış bir arkadaşının, Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nden saha casusuna karşılık Sedat Peker’i istediğini yazmıştı.
Gelişen ekonomik ve diplomatik alakalar ise bu argümanları kuvvetlendirdi.
ALINTIDIR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Pir Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın huzurunda imzalanan 10 muahedenin akabinde Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) İdare Şurası Lideri Mohamed Hasan Al Suwaidi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Suwaidi, Abu Dabi Veliahtı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabetle Türkiye geldiğini belirterek, “Bu resmi ziyaret ve görüşmeler sonucunda Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye’de yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fon ayırmış ve tahsis etmiştir” dedi.
Bu durum akıllara direkt Birleşik Arap Emirliklerinde, iktidar aleyhine çektiği görüntülerle gündeme oturan Sedat Peker’i getirdi. Türkiye ile BAE içinde gelişen diplomatik bağlantılar daha sonrasında gözler Peker’in iade edilip edilmeyeceğine döndü.
O denli ki BAE devleti bir müddetdir Peker’in görüntü çekip yayınlamasını engellemişti.
Peker hakkındaki iade argümanına ek olarak da BAE bir ay evvel iki ülke içinde BAE için çalıştığı argümanıyla, “siyasal yahut askeri casusluk” ve “gizli kalması gereken ayrıntıları açıklama” cürümlerinden tutuklu yargılanan Ürdün vatandaşı Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal’ın, konut mahpusu ve yurt dışına çıkış yasağı kaidesiyle tahliyesine karar verilmişti.
Habertürk muharriri Fatih Altaylı da Prens El Nahyan gelmeden bir ay evvel Türkiye’de tutuklu bulunan Birleşik Arap Emirlikleri istihbarat bakılırsavlisinin, Sedat Peker’in verilmesi karşılığında iade teklifinde bulunduğunu argüman etmişti.
Altaylı, “Takas” başlıklı yazdığı köşesinde, iktidara yakın ve geçmişte kamuoyunda çalışmış bir arkadaşının, Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nden saha casusuna karşılık Sedat Peker’i istediğini yazmıştı.
Gelişen ekonomik ve diplomatik alakalar ise bu argümanları kuvvetlendirdi.
ALINTIDIR